Yılkı Atı
20 Eylül 2024, Cuma 09:30Ey kariyun-u kiram, sizlere bir istirhamım var. Siz hiç yılkı atlarının ne düşündüğünü merak ettiniz mi? Tabi ferasetinizden şüphe duymuyorum, bahse konu yılkı atları sahipleri tarafından ihtiyarlayıp da bir işe yaramadığı için bakım masrafından kurtulmak saikiyle sokağa atılan atlar değil. Bahse konu yılkı atı, af buyurun bendenizim.
Yıllarca cennetlerde yaşadıktan sonra cehenneme kavanço edince benim de yılkı atından bir farkım kalmadı ki! Yılkı atları bir lokma ot bulup karınlarını doyurmaktan başka bir şey düşünmedikleri için belkide mutludurlar hayatlarında ama benim gibi düşünemez olası ama maatteessüf düşünme yeteneğine sahip yılkı atları yem - yiyecek, barınacak, dam derdinden de asude olunca alışıp ayak uyduramadıkları bu kara yaşamında kasırgadan kaçmak için sığınacak bir liman, bir koy arayan gemiden farksız oluyor. Bu emeklilik belasını çıkartıp hayattan koparan, işsiz bırakan zatı muhteremlere saygılarımı iletirim! Ne geceler bitiyor, ne günler geçiyor… İşsiz, meşgalesiz, üretmeden tüketmek dünyanın en ağır işi. İnsan asalak olmanın değerini anlıyor ama elden bir şey gelmiyor. Bilenler, emekli olup da keyifli bir hayat sürebilenler bu işin sırrını açıklarlar mı acaba? Yalnız benim sosyal bir hayatım yok pek. Hayatımda kahveyegitmedim, maç filan seyretmem, okumayı severim ama o da her zaman olmuyor tabi.
Teknemi bu yaz da atmadım suya. O koca koca gemilerden sonra 8 metrelik tekne zevk vermez oldu. Yani ey muhteremler, hani af buyurun Karagözün dediği gibi “Yar bana eğlence, medet”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.