Yeni Türkiye, İMEAK DTO ve Sıradanlık
17 Temmuz 2018, Salı 19:13 Yaklaşık bundan 5 yıl önce Kapt. Salih Zeki Çakır'ın İMEAK DTO'ya başkan adayı olmasıyla değişimin ilk fitili ateşlenmişti. O zamanki DTO seçimini Kapt Salih Zeki Çakır neredeyse kıl payı denecek bir farkla kaybetmiş, eski yönetim iş başında kalmıştı.
Ama değişimin fitili bir kez ateşlenmişti. Değişim gerekiyordu, isteniyordu. İMEAK DTO'nun 2018 seçiminde, değişimi temsil eden, Hepimizin Odası sloganı ve Tamer Kıran liderliğinde bir oluşum ortaya çıktı.
Hepimizin Odası ve Tamer Kıran'nın ana söylemleri, Odanın tüm denizcilerin odası olacağı ve devlettten beklemeyen, istemeyen buna karşılık veren bir Oda olacağı, ilim, bilim ışığı altında çalışmalarını sürdürecekleri şeklindeydi. Bu görüş Denizcilik sektöründe kabul gördü. Nihayetinde, 8 Nisan 2018'de Hepimizin Odası Hareketi 14 yıllık Oda yönetimine son vererek, yeni yönetim olarak, Deniz sektörünün başına geçti.
Bu arada Türkiye'de de bir şeyler oluyordu. Cumhurbaşkanlığı, Başkanlık sistemi konuşmaları Türk siyasetinde ana gündemi oluşturuyordu. Mayıs ayında aniden erken seçim gündeme geldi ve 24 Haziranda yapılan seçimlerin sonunda Türkiye yeni sisteme evet dedi.
8 Nisan 2018 ile 24 Haziran 2018 tarihleri arasında İMEAK DTO'nun yeni yönetiminin, yeni ataklar yapması elbette beklemezdi. Çünkü bütün Türkiye gibi denizcilik sektörü de Sivil Toplum kuruluşları ile bu seçime odaklanmışlardı.
24 Hazirandan 2018 den hemen sonra Türkiye'nin Başkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi büyük bir atağa kalktı. Yeni Türkiye'nin yeniden yapılanması için arkası arkasına kararnameler yayınlamaya ki halen devam ediyor. Bakanları atamaya, bakanlıkları da yeniden yapılandırmaya başladı. Büyük bir hızla Türkiye dönüşmeye başladı.
8 Nisan 2018 tarihinden, bu güne kadar geçen süre gördük ki, DTO yönetiminin Türkiyenin dönüşüm hızına yetişmeye takadi yok.
Tayyip Erdoğan duracak, bekleyecek zamanımız yok derken, Yeni Türkiyenin Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan, koşmaya değil depara kalkmaya mecburuz dedi.
Türkiye'nın bu hızlı koşusu içinde İMEAK DTO'nun sadece bir bekleyiş içinde olduğunu gözlüyoruz. Belki yeni yapılanmaları, yeni atamaları bekliyor olabilirler. Zira açıkca görülüyor ki eski alışkanlıklar ve eski ilişkiler yeni Türkiye'de yok.
Halbuki yeni DTO yönetiminin, yeni Türkiye'ye ayak uydurabilmesi, milli bir denizciliğin inşa edilmesi için,
1- Mahkemelik olan gemi adamları yönetmeliğinin üzerinde çalışması, bununla ilgili raporlar hazırlaması lazımdı
2- Limanların, uluslararası işletme olduğu, bunun için limanlardaki yük kayıplarının önlenmesi (örnek; Kömür mutlaka eksik çıkar felsefesi) daha verimli çalışması için araştırmalar yapması,
3- Yabancı bayraklı gemilerin Türk bayrağına nasıl geçirileceği, veya neden gemi sahiplerinin yabancı bayrağı tercih ettiği, bu yolla navlunların yurt dışında kalmasının önüne nasıl geçilebileceği, Türk Ticaret Filosunun Güçlenmesi hakkında çalışmalar yapması,
( bir zaman bir DTO başkanı Türk Ticaret filosunu yüzde 60'ı yabancı bayraklıdır. Gibi komik ve garabet söz etmişti. Yabancı bayraklı gemiler nasıl Türk Ticaret Filosuna dahil edilmiş... aslında yabancı bayraklı gemis sahibi olanların DTO'ya bile üye olamaması gerekirken)
4- Yıllardır standart sıradan bir sektör yayını haline gelen Deniz Ticaret Odası dergisinin bir kaynak yayın haline gelmesi için çaba göstermesi
5- Türlkiye'nin en büyük sorunu olan işsizliğe çare olarak Türk Gemi Adamlarının Türk gemilerinde, yabancı bayraklı Türk sahipli gemilerde çalışmasının önünün açılması için uğraşması
( 2-3 kıytırık yabancı bayraklı nehir gemisi sahibi olan, bir işletme sahibi ki, halen DTO yönetiminde yer almaktadır. Bu kişi adeta övünerek, biz gemilerimizde Türk Denizci çalıştırmıyoruz demişti)
Daha buna benzer bir yığın olay denizcilik sektöründe yer alırken, bakıyoruz ki DTO elinde halen eski Türkiyeden kalma, gerçekleşmesi oldukça güç olduğu görünen bir KOSTER projesi ile kalakalmış
İMEAK DTO, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın hızına elbet yetişemez. Ancak bu hıza ayak uydurmaya çalışır yeni projeler orata koyar gündeme getirirse, getirirken de medya'ya değer verirse, Ulaştırma Bakanının dediği gibi en azından depara kalkmaya çaba gösterirse Denizciliği bir yerlere taşıyabilir. Aksi halde İMEAK DTO hem güdük, hem sıradan viyonsuz ve misyonsuz sıradan bir kurum olarak kalır
İMEAK DTO yönetiminin işi zor. Önce kendilerini yenilemeleri lazım.
Ne diyeyim yolları açık olsun. Denizci tabiriyle de, Allah Selamet Versin
Ama değişimin fitili bir kez ateşlenmişti. Değişim gerekiyordu, isteniyordu. İMEAK DTO'nun 2018 seçiminde, değişimi temsil eden, Hepimizin Odası sloganı ve Tamer Kıran liderliğinde bir oluşum ortaya çıktı.
Hepimizin Odası ve Tamer Kıran'nın ana söylemleri, Odanın tüm denizcilerin odası olacağı ve devlettten beklemeyen, istemeyen buna karşılık veren bir Oda olacağı, ilim, bilim ışığı altında çalışmalarını sürdürecekleri şeklindeydi. Bu görüş Denizcilik sektöründe kabul gördü. Nihayetinde, 8 Nisan 2018'de Hepimizin Odası Hareketi 14 yıllık Oda yönetimine son vererek, yeni yönetim olarak, Deniz sektörünün başına geçti.
Bu arada Türkiye'de de bir şeyler oluyordu. Cumhurbaşkanlığı, Başkanlık sistemi konuşmaları Türk siyasetinde ana gündemi oluşturuyordu. Mayıs ayında aniden erken seçim gündeme geldi ve 24 Haziranda yapılan seçimlerin sonunda Türkiye yeni sisteme evet dedi.
8 Nisan 2018 ile 24 Haziran 2018 tarihleri arasında İMEAK DTO'nun yeni yönetiminin, yeni ataklar yapması elbette beklemezdi. Çünkü bütün Türkiye gibi denizcilik sektörü de Sivil Toplum kuruluşları ile bu seçime odaklanmışlardı.
24 Hazirandan 2018 den hemen sonra Türkiye'nin Başkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi büyük bir atağa kalktı. Yeni Türkiye'nin yeniden yapılanması için arkası arkasına kararnameler yayınlamaya ki halen devam ediyor. Bakanları atamaya, bakanlıkları da yeniden yapılandırmaya başladı. Büyük bir hızla Türkiye dönüşmeye başladı.
8 Nisan 2018 tarihinden, bu güne kadar geçen süre gördük ki, DTO yönetiminin Türkiyenin dönüşüm hızına yetişmeye takadi yok.
Tayyip Erdoğan duracak, bekleyecek zamanımız yok derken, Yeni Türkiyenin Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan, koşmaya değil depara kalkmaya mecburuz dedi.
Türkiye'nın bu hızlı koşusu içinde İMEAK DTO'nun sadece bir bekleyiş içinde olduğunu gözlüyoruz. Belki yeni yapılanmaları, yeni atamaları bekliyor olabilirler. Zira açıkca görülüyor ki eski alışkanlıklar ve eski ilişkiler yeni Türkiye'de yok.
Halbuki yeni DTO yönetiminin, yeni Türkiye'ye ayak uydurabilmesi, milli bir denizciliğin inşa edilmesi için,
1- Mahkemelik olan gemi adamları yönetmeliğinin üzerinde çalışması, bununla ilgili raporlar hazırlaması lazımdı
2- Limanların, uluslararası işletme olduğu, bunun için limanlardaki yük kayıplarının önlenmesi (örnek; Kömür mutlaka eksik çıkar felsefesi) daha verimli çalışması için araştırmalar yapması,
3- Yabancı bayraklı gemilerin Türk bayrağına nasıl geçirileceği, veya neden gemi sahiplerinin yabancı bayrağı tercih ettiği, bu yolla navlunların yurt dışında kalmasının önüne nasıl geçilebileceği, Türk Ticaret Filosunun Güçlenmesi hakkında çalışmalar yapması,
( bir zaman bir DTO başkanı Türk Ticaret filosunu yüzde 60'ı yabancı bayraklıdır. Gibi komik ve garabet söz etmişti. Yabancı bayraklı gemiler nasıl Türk Ticaret Filosuna dahil edilmiş... aslında yabancı bayraklı gemis sahibi olanların DTO'ya bile üye olamaması gerekirken)
4- Yıllardır standart sıradan bir sektör yayını haline gelen Deniz Ticaret Odası dergisinin bir kaynak yayın haline gelmesi için çaba göstermesi
5- Türlkiye'nin en büyük sorunu olan işsizliğe çare olarak Türk Gemi Adamlarının Türk gemilerinde, yabancı bayraklı Türk sahipli gemilerde çalışmasının önünün açılması için uğraşması
( 2-3 kıytırık yabancı bayraklı nehir gemisi sahibi olan, bir işletme sahibi ki, halen DTO yönetiminde yer almaktadır. Bu kişi adeta övünerek, biz gemilerimizde Türk Denizci çalıştırmıyoruz demişti)
Daha buna benzer bir yığın olay denizcilik sektöründe yer alırken, bakıyoruz ki DTO elinde halen eski Türkiyeden kalma, gerçekleşmesi oldukça güç olduğu görünen bir KOSTER projesi ile kalakalmış
İMEAK DTO, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın hızına elbet yetişemez. Ancak bu hıza ayak uydurmaya çalışır yeni projeler orata koyar gündeme getirirse, getirirken de medya'ya değer verirse, Ulaştırma Bakanının dediği gibi en azından depara kalkmaya çaba gösterirse Denizciliği bir yerlere taşıyabilir. Aksi halde İMEAK DTO hem güdük, hem sıradan viyonsuz ve misyonsuz sıradan bir kurum olarak kalır
İMEAK DTO yönetiminin işi zor. Önce kendilerini yenilemeleri lazım.
Ne diyeyim yolları açık olsun. Denizci tabiriyle de, Allah Selamet Versin