İstanbul
26 Kasım, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Yasemin Akyıl’dan Amerika’s Cup İzlenimleri

25 Kasım 2024, Pazartesi 13:46

Amerika Kupası (America’s Cup) yelken dünyasının en görkemli, en popüler ve en eski spor trofesi… İlk karşılaşma 1851 yılında İngilizler ile Amerikalılar arasında yapıldı. Yat yarışçılığına pek çok yenilik getiren, yarışçılarına da prestij kazandıran 173 yıllık soluksuz serüvenin 37’nci edisyonunu izleyen yelken eğitmeni ve yat yarışçısı Yasemin Akyıl izlenim ve gözlemlerini paylaştı.

 “AC” kısaltması ile anılan America’s Cup, 173 yıllık tarihinde soluk kesen mücadelelere ve pek çok yeniliğe sahne oldu. İngiltere ile Amerika takımları arasında başlayan bu büyük rekabete daha sonra diğer ülke takımları da katıldı.

Dünyanın en ünlü yat trofesinin Barcelona’da yapılan 37’nci edisyonunu yelken eğitmeni ve yarışçı kimliği ile izleyen Yasemin Akyıl Türkiye adına da çıkarımlar yaptı.

Kupa’nın tarihinden başlayarak tekneleri, takımları ve hazırlık yarışlarını TurkSail için kaleme alan Akyıl, ilerleyen bölümlerde AC’nin Kadınlar ve Gençler yarışları ile Louis Vuitton Kupası ve America’s Cup finaline değinecek ardından Barcelona’da katıldığı çalışmaları aktaracak.

Sözü artık Yasemin Akyıl’a bırakalım…     


GELEN FIRSATI KAÇIRMAK İSTEMEDİM

Bir yelken tutkunu ve yarışçısı olarak, Dünya'nın en eski spor trofesi olan Amerika Kupası’nın Barcelona’da yapılan açılışını yerinde izledim.

Beni buraya çeken yaptığım iş (yarışçı ve eğitmen) nedeniyle “dünyanın en iyilerini” yakından görme isteği idi. 2012’de Amerika'ya Farr 40 yarışları için gittiğimizde Amerika Kupası Dünya Serisi yarışlarında AC45 katamaranlarını ve kanat yelkenleri görmüş o büyüleyici atmosferi solumuştum.

2013 San Francisco, 2017 Bermuda ve 2021 Auckland'dan sonra yeniden Avrupa'ya gelen mücadeleyi takip etme fırsatını bu yüzden kaçırmak istemedim.

Ayrıca bir amacım daha vardı. Bu yıl ilki düzenlenen Kadınlar Amerika Kupası yarışlarını izlemek ve sonraki kupalarda Türk Kadın takımının yer alabilmesi için çalışma yapmaktı. Bu kapsamda bana katkı sağlaması için Magenta Project'in düzenlediği STEM (Bilim Teknoloji Mühendislik Matematik) ve Foil kliniklerine katıldım.



YENİ VE HIZLI TEKNELER BARCELONA’DA BULUŞTU

Bu yıl 37’ncisi düzenlenen Amerika Kupası’na Barcelona ev sahipliği yaptı. Port Vell’de kurulan yarış köyü ve takım merkezleri yelken severlere müthiş bir deneyim yaşattı.

Uzun zamandır Avrupa'dan uzak olan Amerika Kupası, yeni ve hızlı teknelerini takipçileriyle buluşturdu. Yarışlar Ağustos sonunda hazırlık serisi ile başladı. Eylül ayı boyunca Gençler ve Kadınlar Amerika Kupası yarışlarıyla devam etti. Ekim ayında Kadınlar final ve Amerika Kupası final yarışları ile yelken severler heyecan dolu karşılaşmalara tanık oldular.



AMERİKA KUPASI’NIN TARİHİ

1851 yılında İngiltere'de Majesty Cup ile Prince Albert's Cup'ı da  düzenleyen Royal Yacht Squadron (RYS) tarafından gerçekleştirilen yarışın adı aslında "100 Pound Cup" idi.

Kraliçe Viktorya ve Prens Albert’in destek verdiği çok büyük ve kapsamlı fuar aynı zamanda bu efsane yarışın da “doğduğu yer” oldu. Dönemin girişimcileri için o0ldukça önemli bir etkinlik olan fuara Amerikalı tekne üreticileri de yeteneklerini sergilemek amacıyla gelmişler ve bu kupa mücadelesine katılmışlardı.

Isle of Wight Adası'nın dönüldüğü coğrafi rotalı yarışa çeşitli armalara sahip 15 yat katıldı. ABD'lilerin İngiltere’ye getirdikleri “America” adlı uskuna bu ilk yarışı kazandı.

Elde edilen başarı Amerika'da büyük heyecan yarattı. Teknenin sahibi ABD'ye getirdiği kupayı New York Yat Kulübü’ne bağışladı.


İÇ SAVAŞ NEDENİYLE 19 YILLIK ARA

1851'den 1870’e kadar Amerika’daki iç savaş nedeniyle yarış yapılamadı. Savaş sona erip hayat normale dönünce, New York Yat Kulübü “teke tek” bir karşılaşma formatında yarış düzenlemek için 25 kulübe davetiye gönderdi.

Aslında ilk Amerika Kupası yarışı bu oldu denilebilir… 19 yıllık aranın ardından New York’un ev sahibi olduğu yarışta Royal Thames Yat Kulübü’nden İngiliz Cambria teknesi “Meydan Okuyucu” olarak 17 Amerikalı tekne karşısında mücadele etti. Yarışlar yine coğrafi rotada yapıldı. Filonun en küçük ikinci teknesi New York Yat Kulübü’nden Magic kupanın sahibi olurken Cambria sekizinci, ilk yarışın kazananı America ise dördüncü sırada yer alabildi.

Binlerce kişinin izlediği yarışlarda gazeteler günlerce yarıştan ve teknelerden bahsetti.

1876'dan sonraki dönemde Amerika Kupası seçme yarışları sonrasında “Meydan Okuyan” (Challenger) ve “Meydan Okunan” (Defender) arasında maç yarışı (Match Race) formatında yapılmaya başlandı.  

Günümüzde sadece Louis Vuitton Kupası olarak “Meydan Okuyan”ın seçildiği inshore (kıyı) rotalı ve Match Race formatlı “Seleftin Series” yarışları yapılıyor.


MİLYARDERLERİN AMANSIZ REKABETİ

Geride kalan 173 yıl boyunca Amerika Kupası varlıklı kişiler için bir cazibe merkezi... Tekne tasarımcıları ve yelkenciler açısından da ulaşılabilecek en yüksek başarı noktası…

Ünlü milyarder işadamları prestijli Amerika Kupası’na sahip olmak için “milyonlarca dolar akıtmaktan” kaçınmadı. Bazı takımlar yenilseler dahi, meydan okumaktan vazgeçmediler.

Thomas Lipton (Lipton çayları), JP Morgan, Ted Turner (Medya patronu), Larry Ellison (Oracle) gibi milyarderlerin takımları bu arenada boy gösterdi.

Önde gelen tekne tasarımcıları, yelkenciliğin Formula 1’i kabul edilen “en hızlı” tekneyi üretebilmek için kıyasıya yarıştılar. Geçmiş yıllardan Nathanael Herreshoff, Olin Stephens, Benjamin Lexcen, VPLP ve Bruce Farr en başarılı teknelere imza atan tasarımcılar arasında yer aldı.

Dennis Conner, Jhon Bertrand, Buddy Melges, Russell Coutts, Sir Peter Blake ise günümüze ışık tutan önemli yelkenciler oldu.



USKUNADAN KANAT YELKENE VE SU KANADINA…

Geçmişten günümüze 173 yıl boyunca farklı boylarda çok gövdeli ve tek gövdeli teknelere tanık olduk. Üç veya dört yılda bir gerçekleşen Amerika Kupası’nda 1930’lara kadar uskuna tipi tekneler yarışıyordu.

1930-1937 yılları arasında Amerika Kupası ile özdeşleşen ünlü “J sınıfı” yatlar kullanıldı. Benim de Barcelona’da bulunduğum sırada J sınıfı yatlar Barcelona Regatta’da yarıştılar. Bu sınıfın üç temsilcisi Svea, Rainbow ve Velsheda yatları bizlere o dönemin nostaljisini yaşattı.



12 METRE’YE GEÇİŞ VE AUSTRALIA II’NİN ZAFERİ

2. Dünya Savaşı nedeniyle verilen ikinci aranın ardından 1958’de birçok kişinin hafızasında yer eden ve ekonomik bir seçenek olarak kabul gören, Olimpiyat Oyunları’nda da kullanılan 12 Metre sınıfına geçildi.

1987 yılına kadar kullanılan 12 Metre’de 1983’de bir ilk yaşandı. Mücadele Australia II’nin zaferi ile sonuçlanınca Kupa, tarihinde ilk kez Amerika dışına çıktı.

Avustralya spor tarihinde önemli bir yer tutan Australia II’nin zaferi üzerine filmler çekildi, belgeseller yapıldı.



12 Metre sınıfında Australia II (John Bertrand), Stars and Stripes (Dennis Conner), Azzura (Cino Ricci), Frech Kiss Team (Marc Pajot), Heart of America Challenge (Buddy Melges) günümüz takımlarına temel oluşturdular.



Amerika Kupası'nı defalarca kazandığı için "Mr America" lakabı yakıştırılan efsane dümenc Dennise Conner, kupayı Avustralyaekibinden geri alkdıktan sonra dönemin ABD  Başkanı Ronald Reagan ile bu gurur pozunu verdi.

BİRİ TEK GÖVDELİ, DİĞERİ KATAMARAN

1988’de Yeni Zelanda önceki yarışın kazananı Stars and Stripes’a "Deed of gift" meydan okumasını yaptı. Bu yarışta sınıf kısıtlaması olmadan yarışacaklardı. Tek kural tekne boyunun 27 metre ile sınırlanması ve tek direkli olmasıydı.

Yeni Zelanda “KZ1” adlı tek gövdeli ve o günlerin en hızlı teknesiyle yarışa katılırken, Amerikalı rakibi Stars and Stripes katamarandı ve kanat yelken kullanıyordu. Yarışı Stars and Stripes 2-0 kazandı.


YENİ BİR SINIF DOĞDU: IACC

1992’ye gelindiğinde 12 Metre sınıfının gelişmiş versiyonu IACC (İnternational America’s Cup Class) sınıfı doğdu. 2010 yılına kadar müthiş yarışlara tanık olduk. Prada, Alinghi ve Yeni Zelanda gibi takımların kıran kırana mücadelelerini seyrettik.

2010 yılında Alinghi 5 katamaranı ve BMW Oracle trimaranı arasında gerçekleşen “Deed of Gift” yarışı yelken tarihinde yeni bir dönem başlattı.

Gelişen teknoloji ve tasarım olanakları ile en hızlı tekneye sahip olmak isteyen donatanlar Amerika Kupası sevdalılarını bir kenara itti. Klasik maç yarışından uzak tekneler ilgiyi bu yönden kaybederken, ulaştıkları inanılması güç hızları ve kullanılan teknolojileri ile hayranlık uyandırdı.


KANAT YELKENLER

Harcanan milyonlarca dolar ve açılan rekabet davaları mahkemelerde sonuçsuz kaldı. Böylece BMW Oracle teknesi 2-0’lık sonuçla Amerika Kupası’na sahip oldu. Akıllarda kalan ise; James Spithill’in ilk galibiyeti, Alinghi 5 katamaranının Cenevre Gölü üzerinden helikopterle taşınması, BMW Oracle teknesinin 55 metrelik direği ve kanat yelkeni oldu.

Daha sonra 2013 yılında San Fransisco’da, takımlar kanat yelkenli katamaran AC72 sınıfıyla, 2017 yılında ise Bermuda’da kanat yelkenli AC50’lerle yarıştılar.


Sonraki bölüm: AC75’ler sahnede (yakında)

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

google