YARIŞ MI? GEZİ Mİ?
18 Nisan 2016, Pazartesi 11:06 İnsanoğlu var olduğundan beri bir yerden bir yere gitmek için çoğunlukla deniz yolunu kullanmıştır .Bu yolculular bazen ticaret bazen keşif için olmuştur
Son yüz yıllarda bilhassa yelkenli tekneler için deniz yolu yarış ve gezi seyilerine sahne oluyor.
Aslında kim yarışıyor tekneler mi, yelkenler mi, maddi açıdan desteklenmiş genç çocuklarmı,tekne sahiplerinin paralarımı yoksa kibirlerimi.Bir ara bu gençlerin konuşmalarına kulak vermiştim gençlerden biri diyor ki abi 300euro dan aşağı yarışmam .Nasıl ama denizcilik ruhuna cuk diye oturuyor.
Yarış esnasında küfürleşmeye varan bağrış çağrışları had safhadadır.Duysanız zannedersiniz ki kamyon şöförler in arasına düştük.
En komiği de yarışlar bitikten sonra teknelerini ana limana getirmek için yarışçı abiler gider yerlerine denizci abiler gelir onlar getirir tekneleri.
Bu bana savaş gemilerinde göreli iken1987 marttaki kuzeyege de petrol arama krizinde iken bazı gemi komutanlarının bembeyaz suratla dolaştıklarını ve tedirginliklerini gören bir babayiğit subayımızın (çarkcıbaşımızın )savaşa bu denetleme komutalarımızla mı gireceğiz savaş komutanlarmız gelmeyecekmi çıkışı nı hatırlattı. Yarışımızı yaparız kokteyl de içkimizi içeriz uçakla evimize gideriz. Teknelerimizi denizde domuzda savaş kaptanlarımız getirir.Bu olay beni hep gülümsetmiştir.
Yarışı kazanıp kupasını alan ağabeyler de akşam eve gittiklerinde başlarını yastıksa koyduklarında neyin derecesine girdiklerinin onlarda farkında değillerdir.
Gezi olayına gelince uzun seyirler yapan bilhassa seneler süren dünya turu yapmış insanlarla karşılaşınca dikkat ettinizmi suratlarında yüz ifadelerinde bir dinginlik görürsünüz
Ben hatta bu denizci insanları görünce yüzlerine bir dinginlik gelmiş peygamber gibi olmuşlar derim.Bu deniz'in peygamberlerinde yarışcılar daki telaş sinir stres kibir yerine dingin anlamlı ve mütevazi bakışlı hümanist insanlar görürsünüz.
Yarışcı abilerimiz hava tahminlerini internetten alırlar hava kötü ise yarış başlamadan biter.
Baramotre kullanmazlar Geziciler mutlaka kötü havada da seyir planlaması yaparlar ve denize çıkarlar yoksa uygun hava beklerlerse gezi bitmez.
Yarışcı abi ve ablalarımız yarış a giderlerken podyuma çıkmış gibilerdir. Montlar eldivenler tulumlar on numaradır .Birbirlerine hava atmak önemlidir Bide tabii resim çekilip face de paylaşmak çok çok önemidir.
Gezgincinin üstündekiler ise güneş ve rüzgarlardan nasibini almış , ter ve deniz suyu ile nemlenmiş giysilerdir
Gezgincilerin birde ayrı bir özelliği vardır. Denizde uzun zamanlar geçirdikleri için Çok iyi birer tamirci olmak zorundadırlar.motor elektrik mekanik elektronik bilgileri yüksektir
Birde yarışcı muhabbetleri vardır. örnek mütevazi olamayacağım benim teknem ..... dereceye kadar orsaya giriyor Sevgili kardeşim orsaya sen değil teknen giriyor. Teknenin özelliği senin kibirli olmanı gerektirmez . Bunun gibi hoş ama boş laflar muhabbetler. Aslında gezgincilerde yarışmışlardır ama kendileri ile egoları ile her yarışta da egolarını yenerek limanlara gelmişlerdir
Hangi yarış anlamlı ve değeridir sizce?
Son yüz yıllarda bilhassa yelkenli tekneler için deniz yolu yarış ve gezi seyilerine sahne oluyor.
Aslında kim yarışıyor tekneler mi, yelkenler mi, maddi açıdan desteklenmiş genç çocuklarmı,tekne sahiplerinin paralarımı yoksa kibirlerimi.Bir ara bu gençlerin konuşmalarına kulak vermiştim gençlerden biri diyor ki abi 300euro dan aşağı yarışmam .Nasıl ama denizcilik ruhuna cuk diye oturuyor.
Yarış esnasında küfürleşmeye varan bağrış çağrışları had safhadadır.Duysanız zannedersiniz ki kamyon şöförler in arasına düştük.
En komiği de yarışlar bitikten sonra teknelerini ana limana getirmek için yarışçı abiler gider yerlerine denizci abiler gelir onlar getirir tekneleri.
Bu bana savaş gemilerinde göreli iken1987 marttaki kuzeyege de petrol arama krizinde iken bazı gemi komutanlarının bembeyaz suratla dolaştıklarını ve tedirginliklerini gören bir babayiğit subayımızın (çarkcıbaşımızın )savaşa bu denetleme komutalarımızla mı gireceğiz savaş komutanlarmız gelmeyecekmi çıkışı nı hatırlattı. Yarışımızı yaparız kokteyl de içkimizi içeriz uçakla evimize gideriz. Teknelerimizi denizde domuzda savaş kaptanlarımız getirir.Bu olay beni hep gülümsetmiştir.
Yarışı kazanıp kupasını alan ağabeyler de akşam eve gittiklerinde başlarını yastıksa koyduklarında neyin derecesine girdiklerinin onlarda farkında değillerdir.
Gezi olayına gelince uzun seyirler yapan bilhassa seneler süren dünya turu yapmış insanlarla karşılaşınca dikkat ettinizmi suratlarında yüz ifadelerinde bir dinginlik görürsünüz
Ben hatta bu denizci insanları görünce yüzlerine bir dinginlik gelmiş peygamber gibi olmuşlar derim.Bu deniz'in peygamberlerinde yarışcılar daki telaş sinir stres kibir yerine dingin anlamlı ve mütevazi bakışlı hümanist insanlar görürsünüz.
Yarışcı abilerimiz hava tahminlerini internetten alırlar hava kötü ise yarış başlamadan biter.
Baramotre kullanmazlar Geziciler mutlaka kötü havada da seyir planlaması yaparlar ve denize çıkarlar yoksa uygun hava beklerlerse gezi bitmez.
Yarışcı abi ve ablalarımız yarış a giderlerken podyuma çıkmış gibilerdir. Montlar eldivenler tulumlar on numaradır .Birbirlerine hava atmak önemlidir Bide tabii resim çekilip face de paylaşmak çok çok önemidir.
Gezgincinin üstündekiler ise güneş ve rüzgarlardan nasibini almış , ter ve deniz suyu ile nemlenmiş giysilerdir
Gezgincilerin birde ayrı bir özelliği vardır. Denizde uzun zamanlar geçirdikleri için Çok iyi birer tamirci olmak zorundadırlar.motor elektrik mekanik elektronik bilgileri yüksektir
Birde yarışcı muhabbetleri vardır. örnek mütevazi olamayacağım benim teknem ..... dereceye kadar orsaya giriyor Sevgili kardeşim orsaya sen değil teknen giriyor. Teknenin özelliği senin kibirli olmanı gerektirmez . Bunun gibi hoş ama boş laflar muhabbetler. Aslında gezgincilerde yarışmışlardır ama kendileri ile egoları ile her yarışta da egolarını yenerek limanlara gelmişlerdir
Hangi yarış anlamlı ve değeridir sizce?