VİRÜSÜN VERGİSEL YANSIMALARI

VİRÜSÜN VERGİSEL YANSIMALARI

Değerli Deniz Ticaret Gazetesi okurları;

Mayıs ayı yazımda kapalı işyerlerinin genel durumunu ve gelebilecek vergisel yükleri değerlendirmiştim. 1 Haziran itibariyle “yeni normal” sürecine girdik ve yavaş yavaş hayatımız normale dönmeye başlıyor. Fakat Mayıs yazımda değindiğim yeni vergilerin bir kısmı hayata geçmeye başladı bile.

Önce birçok ürünün gümrük vergisine % 30 gibi bir zam yapıldı. Ardından tütün mamullerindeki ÖTV oranı artırıldı, ardından KMV (Kambiyo Muamele Vergisi) halk arasındaki diliyle döviz alım vergisi binde 2 oranından yüzde 1’e yükseltildi. Tam beş kat!

Gümrük vergisine yapılan zamlar hemen fiyatlara yansıdı. Beyaz eşya fiyatlarında bir anda ciddi yükseliş meydana geldi. Tütün mamullerindeki vergi henüz fiyatlara yansıtılmadı ancak eli kulağındadır diye düşünüyorum. KMV de hemen uygulamaya geçti.

Öncelikle KMV ile ilgili şunu söylemek istiyorum. Dövizdeki artışı vergi ile önlemek mümkün değildir. Çok basit bir iktisat teorisi: basiretli bir yatırımcı sermayesinin erimesine göz yummak yerine dövize aldığında daha fazla kar elde edecekse vergi yüküne katlanır. Eğer amaç dövize geçişin önüne geçmekse bu önlem olamaz. Fakat amaç vergi gelirlerinde artış sağlamaksa mutlaka fayda sağlar. Dış kaynaklardan dövizi dizginleyecek kaynağı bulamıyorsak bunu vergiler yoluyla yapamayız…

Mayıs ayı içinde bir başka vergi ortaya atıldı. İddianın sahibi Sözcü Gazetesi yazarı Yeminli Mali Müşavir Nedim Türkmen’di. Türkmen “Net Aktif Vergisi” hazırlığı yapıldığını ve kısa süre sonra bir kereliğine mahsus bu verginin alınacağını yazdı köşesinde. Nedir bu net aktif vergisi?

Esası 1994 yılında kabul edilen ve uygulanan “Ekonomik Denge İçin Yeni Vergiler İhdası Hakkında Kanun” olarak karşımıza çıkıyor. O dönemden bu döneme de uygulanmadı. Fakat Türkmen bunun birkaç ay içinde uygulamaya konacağını söyledi ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan da bir yalanlama veya açıklama gelmedi.

Bu vergi gerçekleşirse şirketlerin aktif toplamları üzerinden % 5 vergi alınması gündemde. Rakamsal olarak ifade edecek olursak; 1 milyon TL aktif toplamı olan bir şirketin bir defaya mahsus 50 bin TL vergi ödemesi demek. 1 milyon TL aktif toplamı da ortalama bir şirket için küçük bile sayılabilir.

Bu konu iş dünyasını çok meşgul edince İSMMMO (İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası) Maltepe ilçe temsilciliği olarak Nedim Türkmen’le görüştük, hatta kendisiyle ilçe temsilciliğinin Instagram hesabından canlı yayın da gerçekleştirdik. Orada da iddiasını tekrarladı.

Umuyorum ki bu gerçek olmaz ya da kamu finansmanı açısından zorunluluk haline geldiyse de oranı % 5 değil daha makul bir düzeyde uygulanır. Neden mi? Bir kez daha vergi adaletsizliğine yol açmamak için! Çünkü resmi çalışan, karlılığı gerçek olan, öz sermayesi yüksek olan şirketlerin net aktif değeri, vergi vermeyen, zarar gösteren, göstermelik sermaye ile günü kurtaran şirketlerden kat kat büyük olur. Umarım bir kez daha vergisini ödeyen, vergi ödevlerine titiz davranan mükellefler cezalandırılmaz ve umarım bu uygulama 1994 yılında kalmış olarak anılır.

Değineceğim bir başka konu da 1 Haziran itibariyle yeni normal yerine eski normale hızla girmemiz. Uzmanlar artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması gerektiğini söylüyor fakat alışkanlıklarımızı kolay terk edemiyoruz.

Kendimiz için değilse de sevdiklerimiz ve sevenlerimiz için tedbirli olalım. Anlaşılan o ki güzel günler yakında…

Temmuz yazımda daha sağlıklı günlerde görüşmek ümidiyle…

Sağlıkla kalın.

Cem Özkan

03.06.2020