yeni
İstanbul
29 Nisan, 2025, Salı
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

VİRÜSÜN EKONOMİK YANSIMALARI

03 Mayıs 2020, Pazar 16:44

VİRÜSÜN EKONOMİK YANSIMALARI

 

Değerli Deniz Ticaret Gazetesi okurları,

 

Nisan yazımda virüs sebebiyle dışarı çıkamadığımız, hunharca doğaya saldıramadığımız için doğanın kendini yenilemesini değerlendirmiştim. Nisan ayı boyunca da gerek sosyal medyada gerek görsel medyada boğazda yüzen yunuslar, denizlerin temizliği, nehirlerin berraklaşması gündem oldu. Hatta kutuplarda bile önemli ölçüde iyileşmenin olduğu söylendi. Umarım tüm insanlık olarak bu ortamdan bir ders çıkarırız.

 

Bu ay ki yazımda da virüsün çıktığı günden bugüne piyasalara yansıması ve vergi mükelleflerinin vergi ödevlerini yerine getirirken karşılaştığı zorlukları ve çifte standardı konu edinmek istiyorum.

 

Virüs önce ekonomimizde berberleri, güzellik salonlarını, pastaneleri, cafeleri, spor salonlarını, restoranları vurdu. Burada çalışan binlerce esnaf ve işveren, belki on binlerce hatta yüz binlerce berber çırağı, güzellik uzmanı, garson, fırıncı, mutfakçı, bulaşıkçı, komi vs. gelirden yoksun kaldı. Bunun için dendi ki Kısa Çalışma Ödeneği’ne başvurun. Bu zaten işverenin kanunda olan bir hakkıydı fakat yeni bir uygulamaymış gibi kabul gördü. Oysa başvurmaya ne gerek vardı? Hatta İşkur bazı işverenlerden neden işyerinin kapalı olduğuna dair izahat hatta ve hatta İçişleri Bakanlığı’nın genelgesini bile istedi. Ve sonuç olarak şu ana kadar kaç işveren bu ödemelerden faydalandı, kaç işçi bu ödeneğini alabildi bilemiyoruz.

 

Sonra bakıldı ki yüzbinlerce işveren Kısa Çalışma Ödeneği şartlarını sağlayamıyor, bu kez de 7244 Sayılı Kanun’la Pandemi Sebebiyle Ücretsiz İzin uygulaması getirildi ve işten çıkarma yasaklandı. Bu daha yerinde bir uygulama ancak bunda da işçinin alacağı ücret 1.170 TL ve 17 Nisan’dan itibaren geçerli olacak. Oysa kısa çalışma ödeneğinde işçinin ücretine göre değişiklik gösterecekti.

 

Sonra vergi mükelleflerinin mücbir sebep kapsamına alınması kararlaştırıldı. Bunda da sektörel ayrıma gidildi. Gelir Vergisi mükelleflerinin tamamı ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin bir kısmı kapsama alındı. Sektörel ayrım virüs bazı sektörleri mi vuruyor sorusunu akla getirdi ancak bu durumdan geri adım atılmadı. Bir yerde de çarkların dönmesi gerekiyordu. Bunu rakamla ifade etmem gerekirse Mart/2020 döneminde ödenecek KDV ödemeleri istisnasız tüm mükellefler için 1 ay ertelendi ancak idare Mart döneminde yapılacak vergi iadelerini yaptı. Sadece KDV kaleminden 5,5 milyar TL KDV bütçesi Mart ayı için eksi verdi. Sonrasında Nisan’da ödendi bu tutarlar, bütçe kendini topladı ama Mart ayındaki sadece KDV rakamları bize gösterdi ki tüm sektörlerin mücbir sebep kapsamına alınması önemli sıkıntıları doğuracaktı.

 

Fakat sektörel ayrım veya gerçek yada tüzel kişi olarak ayrım yapılması önemli bir haksız rekabete yol açtı. Düşünün aynı büyüklükte iki işletme, yaklaşık aynı sayıda çalışanı var, üretim kapasiteleri aynı, giderleri benzer, yıllık ciroları paralel ama birinin sahibi Ali Gerçek Kişisi, diğerinin Ali Limited Şirketi. Ali Gerçek Kişisi Ekim ayına kadar vergilerini ve SGK yükümlülüklerini ötelemişken, Ali Limited Şirketi kişisi bu süreç boyunca tüm yükümlülüklerini yerine getirmek durumunda. Denizcilik sektöründe de belki yüzlerce benzer durum var. Nitekim denizcilik sektörü de mücbir sebep kapsamı dışında bırakıldı...

 

Bu süreçte esnafa, tacire, işçiye önemli kredi paketleri açıklandı. Faydalanamadığını söyleyenler oldu, ödemesini hemen aldığını söyleyenler oldu ama bir şekilde herkese can suyu olacak bir ödeme çıkarılmaya çalışıldı. Fakat bu borçlandırma yöntemi önümüzdeki zaman diliminde daha önemli sorunlar ortaya çıkaracağını söylüyor. Tüm dünyada uzmanlar virüs sonrasında ekonomik daralmanın herkesi vuracağını söylemiyor artık bağırıyor. Şimdiden bunlara gereken önlemleri almak durumundayız. Altı ay sonra esnafın kredi ödemesi başlayacak, birikmiş vergileri ödenmeye başlayacak, birikmiş kiraları ödenecek ve tüm bunlar fiyatlara yansıyacak ve enflasyon hızla yükselecektir. Her ne kadar Merkez Bankası 2020 yıl sonu enflasyon tahminini % 7,4 olarak açıklasa da bunun gerçekleşme ihtimalini düşük görüyorum.

 

Bir kaç gün içerisinde Nisan ayı enflasyon rakamları açıklanacak. Bunun içinde gıda fiyatlarını sadeleştirerek bir göz atalım, gerçek artış ne kadar. Diğer kalemlerde düşüş olabilir çünkü Nisan döneminde neredeyse tüm talebimiz gıdaya yönelikti. Buradan da yıl sonunu kestirebiliriz.

 

Tüm bunlar bitince neler olacak, bir kere işverene bu kez faaliyetini devam ettirebilmesi için mutlaka ikinci bir can suyu verilmek durumunda. Hatta kamunun da bu dönemdeki harcamaları finanse etmek için gelir yaratması gerekecek. Muhakkak yeni bir yapılandırma gündeme gelecektir ve belki yeni ek vergiler de yansıyabilir. Geçici süreliğine de olsa bir takım vergiler eklenebilir. Fakat şunu unutmamak gerek, ABD’li iktisatçı Milton Friedman’ın bir sözü vardır. Der ki “Dünyada kalıcı olan tek şey geçici vergilerdir.” hiç de haksız sayılmaz. Tüm dünya ülkeleri gibi biz de bunu daha önce tecrübe ettik. Deprem sonrası konulan ve geçici olacağı söylenen vergiler veya köprülere geçiş ücretinin köprü maliyetinin tamamlanması sonrası alınmayacağının açıklanması gibi... 1999 depreminin üzerinden 21 yıl geçti, Boğaziçi Köprüsü yapılalı 47 yıl oldu ama hala biz bunlar için konulan bedelleri ödüyoruz.

 

Şimdilik yapacağımız tek şey bu kötü günlerin geçmesini beklemek, aslında iyiye doğru gidiş de var. Haziran ayından tüm yetkililer ümitli. Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın da dediği gibi piyasalar için önce en kötüsünü göreceğiz, sonra daha iyilerini görmeye başlayacağız. Virüsle mücadele ederken gelecekteki sıkıntılarımızı göz ardı etmeden çalışmalara devam etmeliyiz...

 

Bu yıl iftar sofralarının olmadığı, topluca bir araya gelemediğimiz bir Ramazan ayı yaşıyoruz. Güzel günler yakında, görüyoruz. Yine kalabalık ve huzurlu iftar sofraları kurulacak insanlar birlikte olacak... Bu vesile ile tüm okurlarımızın Ramazan ayını ve önümüzdeki Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum.

 

Ayrıca 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle ekonomimize değer katan, üreten tüm emekçilerimizin Emek ve Dayanışma gününü kutluyorum.

 

Son olarak da 23 Nisan gibi, 19 Mayıs’ı da bu yıl balkonlarda kutlayacağımız anlaşılıyor. Şimdiden 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’mız kutlu olsun. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum...

 

Sağlıkla kalın,

Cem Özkan

03/05/2020

 

 

google