VAHYİN-İ RUHUM
16 Aralık 2019, Pazartesi 17:31Yırtık bir dergi geçti elime, adı belirsiz
Şöyle bir göz attım isteksiz
Bir resim arkasına yazılmış şu dörtlük takıldı gözüme Akif’ten
‘’ Hani dostlar, nerdeler, hiçbiri yok
Bir sen mi kaldın böyle, kafileden uzak ?
Postu sermekse meramın yola, serdirmezler
Haydi, gölgenle beraber yıkılıp gitmene bak. ‘’
Defaaten okuyup ta anladım hiçliğimi
Alarak elime kağıt ile kalemi
Yazıya döktüm boşa geçen hayatımın beyhudeliğini
Çalışamıyorsan denizde
Çıkamadıktan sonra sefere
İhtiyarladın artık yerin yok gemide, denizde
Bir emekli asalaksın yerin mahalle kahvesi
Bir boka yaramayan, çalışmayan, üretmeyen
Hazıra konan, sofraya çöreklenen bir böceksin
Unutma artık, Kaptan bile değil ihtiyarın tekisin
Ne bir gemin olacak artık, ne bir güverte ayaklarının altında
Ne emrinde zabitlerin, personelin olacak ne de masada yerin
Armada uğuldayan rüzgarın sesini
Ana makinenin titreşimlerini
Ve geminin kendine özgü o mis gibi kokusunu duymayacaksın
İç çekip de bakacaksın gözlerin yaşlı
Boğazdan geçen gemilere, tankerlere
Ama hiçbiri teselli olmayacak sonsuz kederine
Kapıcıya çöp poşeti, sucuya damacana koşturacaksın bundan böyle
Çık git evden diyecekler, dolaşma ayak altında
Misafir gelecek bugün
Sokaklarda dolaşacaksın saatlerce avare avare
Ne gidecek bir liman, ne sığınacak bir koy bulamadan
Bak etrafına, herkesin bir işi var çalışıyor, üretiyor
Kimi talebe, kimi işçi, memur kimi, kimi de pazarlamacı, satıcı
Peki
Hiç düşündün mü senin ne işin var bu alemde?
Nasıl yaşamazsa sudan çıkınca balık, inadın niye?
Ütopyan, idealin, beklentin ne istikbalden hayattan
Denize çıkıp yeniden bir gemiye kumanda etmek mi?
Unut, ümitlenme, boşuna heveslenme geçti o günler
Senin hayatta anılarından başka bir şeyin kalmadı
Otur, ekmek ban da ye hayallerine
Devlet dahi silmiş kütükten, emekli etmiş seni
Evini bile satmak istersen satamazsın
Heyet-i sıhhıye raporu talep ederlerler noterden
İş istersin, yüzüne güler enspektörler, müdürler
Bir düşün be adam, bir düşün koy şapkanı önüne
Bir belasın milletin başına, yüksün ailene ocağına
Hala bıkmadın mı zombi gibi yaşamaktan
Denizsiz, gemisiz, işsiz itilip kakılmaktan
Hayal et, kapat gözlerini bir an
Kırlangıçtasın en sert havada
Dik dur sanki on kuvvetinde havadasın Biscay’da
Ne güzel söylemiş üstat Neyzen yıllar önce, hatırla
Artık yaşam için yeter bunca kırgınlık
Dinlenmek isterim ki kader yorgunuyum
Artık vücudu boş, gönlü boş, düşü boş
Dünyada şimdi ben de bir fazla ağırlıyım.