Ukrayna Savaşında Türkiye’nin duruşu
03 Ekim 2024, Perşembe 11:13Rusya – Ukrayna Savaşında Türkiye’ye en önemli desteği Siyasi Duruşumuzdan dolayı Dünya Ülkelerinin yanı sıra Dünya kamuoyununda Türkiye’ye destek vermesi Rusya’yla -Ukrayna arasında yaşanan anlaşmazlığın giderilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Rusya – Ukrayna Savaşında Türkiye’ye en önemli desteği Siyasi Duruşumuzdan dolayı Dünya Ülkelerinin yanı sıra Dünya kamuoyununda Türkiye’ye destek vermesi Rusya’yla -Ukrayna arasında yaşanan anlaşmazlığın giderilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Montro anlaşması Boğazlar’dan geçiş rejimi birtakım tartışmalara yol açsa da Sözleşme’nin feshedilmesi ya da geçiş rejiminde değişiklik yönünde bir talep gündeme gelmemiştir. Ancak 1990’lı yıllara gelindiğinde Boğazlar’da artan deniz trafiği, yaşanan deniz kazaları ve geçiş yapan gemilerin yol açtığı çevre kirliliği gibi sorunlar önem kazanmıştır. Denizcilik alanındaki gelişmeler de gemilerin boyutlarının büyümesine ve geçen gemi sayısının hızla artmasına yol açmıştır. Türkiye seyir, can, mal ve çevre güvenliğini sağlayabilmek adına bazı düzenlemeler yapma gereği duymuştur. Boğazlar ve Marmara Bölgesi Deniz Trafik Düzeni Hakkında Tüzük 1994 yılında yürürlüğe sokulmuştur. Bu tüzükle birlikte Boğazlar’dan geçecek olan gemilere uymaları gereken yeni kurallar getirilmiştir. Bu düzenlemelere en çok karşı çıkan ülke Rusya olmuştur. Yaşanan Çevre kirliliği konusunda Alınması Gerekli Acil Önlem Planları ile Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme dikkate alınıp uygulamalar daha sıkı hale getirilmelidir.
( MARPOL 73/78 ) -Büyük miktarlarda Petrol sıvı maddeler, ambalajlarda zararlı maddeler içeren gemiler tarafından denizde kullanılan ve sınır ötesi kirlenmesini önlemek için bir dizi önleme sağlayan uluslararası bir sözleşmedir.
Devletimizin genel amacı Boğazlardan geçen gemilere karşı Deniz hukukun üstünlüğünü ve her türlü toplumsal çevre kirliliğine karşı alınacak bir dizi güç arasında insanlara deniz çevre kirliliği hususunda daha dikkat v etmeleri hususunda daha duyarlı olmaları hususundaki bilincin insanlara aşılanması gerekmektedir.Sevr Anlaşmasına göre Boğazlar Komisyonu'nu (itilaf devletleri ) denetimi altına girmiştir.
Anadolu'nun güneyinde yer alan Ceyhan, Antep, Urfa ve Mardin günümüz Suriye'si ile birlikte Fransız Mandası'na bırakılmış Irak ve Musul Britanya mandası olan Irak'a verilmiş, Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan kurulmuştur. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmakta ve her bir maddesi Türkiye nin zararına olan bir Antlaşmadır, imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, sonuçlandığından Ayrıca, Montrö Antlaşması’nın 24. maddesi uyarınca Lozan Boğazlar Antlaşması ile kurulan Boğazlar Komisyonu’nun yetkileri Türkiye’ye devredilmiş ve yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşmasının imzalanmasıyla Yeni bir devletin kurulmasına olanak sağlayan bir siyasal belge olmuştur.
Milli mücadele de başarıyla sonuçlandığından dolayı Dünya Savaşı'nı bitiren antlaşmalar arasında sadece Sevr değişmiş ve yerine Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları'ndan serbest geçişi sağlayan ve denetimi tümüyle Türkiye'ye bırakan Montrö Sözleşmesi'nin asıl amacı kıyı devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını saklı tutmakla beraber uluslararası deniz ticaretinin gereklerini ve yararlarını bu haklarıyla bağdaştırmaktır.Kısacası Sevr, eski ve çağın gerisinde kalmış bir devletin varlığının devamını öngörürken, Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.
Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile her zaman yakından ilgilenen Birleşik Krallık Türkiye'yi desteklemesine paralel olarak Balkan Antantı Daimi Konseyi'nin 4 Mayıs 1936'da Belgrad'da yaptığı toplantıda Türkiye'nin teklifini destekleme kararı alınmıştır. Türkiye'nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince Boğazlar'ın rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde toplanmıştır. İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936'da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir. Milletler Cemiyeti Sözleşmesi'ne 11 Kasım 1936'da kaydedilmiştir.2024 yılı itibarıyla 100 yılı aşkın süredir devamlılığını koruyan ve süresiz yapılan bu Anlaşma Dünya durdukça devam edecektir.
Sözleşmenin 19' uncu maddesi savaş zamanında gemilerin geçişini Türkiye ‘nin düzenliyor, olması 20' nci madde savaş gemilerinin geçişiyle ilgili Türkiye'nin "dilediği gibi davranabileceğini" belirtiyor ve 21'inci maddede de yakın savaş tehlikesi olması halinde de Türkiye'ye benzer şekilde davranma yetkisi tanıyor. Türkiye, Lozan Barış Antlaşması ile askersizleştirilen boğazları yeniden askerileştirebilme yetkisini elde etmiştir. Bunun yanı sıra Boğazlar Komisyonu’nun yetkileri Türkiye’ye devredildiğinden Türkiye, boğazlarda düzenleme yapma ve kontrol yetkisini de kazanmıştır. Lozan Boğazlar Komisyonu’nun kaldırılması ve yetkilerin Türk Devleti’ne devri, boğaz devletinin egemenliğini yeniden tesis etmekle kalmamış, Türkiye’nin milletlerarası rolünü ve itibarını da artırmıştır. Boğazlar Ülkemizde bulunan ve Stratejik önemi çok fazla olan bir doğal su yoludur. Marmara Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlar.Türkiye; stratejik coğrafi konumu, 10.940 km uzunluğundaki kıyı şeridi, deniz taşımacılığı ve lojistik bağlantılar açısından önemli limanları, deniz ticaret yolları ve ulaştırma koridorları üzerinde bulunması itibariyle denizcilik açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Dünya ticaretine benzer şekilde, Türkiye’ye ait uluslararası ticaretin miktar olarak %90’a yakını deniz yoluyla gerçekleşmektedir. Bu bakış açısıyla denizcilik, Türkiye uluslararası ticaretinin belkemiği konumundadır.
Türkiye IMO faaliyetlerini yakından takip etmektedir. Bu çerçevede, deniz emniyeti ve deniz çevresinin korunmasına yönelik IMO sözleşmelerine taraf olmuştur. IMO üyesi ülkeler tarafından, taraf oldukları IMO sözleşmelerinde yer alan gereksinimler çerçevesinde, uluslararası deniz emniyetinin sağlanması ve deniz çevresinin korunması konusunda ülke stratejilerinin oluşturulmasında Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün Koordinasyonluğunda tüm kamu kurum kuruluşların hizmetleri ile uluslararası mevzuatlar teknolojik olarak kurallar yakından takip edilerek ciddi anlamda yol kat edilmiştir.
11 Kasım 2010 tarihinde yayınlanan 2010/23 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Mülga Denizcilik Müsteşarlığı’na verilmiştir. Bu yetki çerçevesinde hazırlanan “Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Stratejisi (2013/1)” genelgesi 06 Mart 2013 tarihinde deniz emniyetinin sağlanması ve deniz çevresinin korunması konusunda IMO Stratejisinin hazırlanması görevi yayınlanmıştır. Gemi kaynaklı deniz kirliliğinin izlenmesi, tespiti, müdahale edilmesi ve bölgesel tatbikatlar gerçekleştirilmesi, Gemilerden kaynaklanan atıkların alındığı atık kabul tesislerinin denetlenmesi, atık kabul tesislerinde görev yapacak sorumluların gemi atıklarının yönetimi konusunda eğitim almalarının sağlanması Denizcilik Koordinasyon Komisyonu Yönetmeliği çerçevesinde, DKK tarafından sağlanır. IMO Stratejisine ilişkin tüm teknik, ekonomik ve hukuki konuların değerlendirilmesi, stratejinin düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi, stratejik hedeflerin belirlenmesi ve takip edilmesi, hedeflerin yerine getirilememesi durumunda düzeltici faaliyetlerin uygulanması ve gözden geçirilmesi gibi görevler DKK tarafından gerçekleştirilir.Ülkemizin taraf olduğu IMO Sözleşmeleri hükümleri uyarınca, teknik ve idari konulara ilişkin birçok hususta, IMO’ya bildirim yapma ve raporlama taahhütlerimiz ve sorumluklarımız bulunmaktadır. IMO Sözleşmelerinden doğan bildirim ve raporlama sorumluklarımız, bildirimin içeriğine göre IMO Sekretaryasına resmi yazı/elektronik posta ile gönderilmek veya GISIS ilgili modülüne elektronik ortamda kaydedilmek suretiyle yerine getirilir.
Gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin kontrol edilmesi amacıyla kendisi için belirlenen deniz alanlarında, deniz araçlarından kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik kontrol ve denetlemeler gerçekleştirmek ve Türk Arama Kurtarma Bölgesi içerisinde arama ve kurtarma operasyonu yapmak İçişleri Bakanlığı (İB)/Sahil Güvenlik Komutanlığı sorumluluğundadır.
Gemilerin ürettiği atıklar ile yük atıklarının denize verilmesinin önlenmesi ve deniz ortamının korunması maksadıyla, yükümlüleri tarafından atık kabul tesislerinin kurulması ve işletilmesi ile atık alma gemilerine ilişkin usul ve esasları atıkların alındığı atık kabul tesislerini ve atık alma gemilerini denetlemek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİDB)/Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün sorumluluğundadır.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU
Kanun Numarası : 5216
Kabul Tarihi : 10/7/2004
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 23/7/2004 Sayı : 25531
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 43
⦁ Büyükşehir Belediyesinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Madde 7- r) Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.
⦁ 5312 Sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirletilmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun esasları dâhilinde Belediyemize düşen her türlü görevi yerine getirmek ve getirtmek,
⦁ Çeşitli kanunlara muhalefetten dolayı el konulan gemi ve yüzer deniz araçlarının bağlanarak muhafaza edilebilecekleri mendirekli barınma yerleri yapmak veya yaptırmak, yapılan bu tür barınak yerlerini işletmek veya işlettirmek,
⦁ İlgili kurumların bilgisi ve izni dahilinde kıyılarda, deniz içinde can ve mal güvenliği riskine sebep olan, çevre ve görüntü kirliliği oluşturan yapıların (iptidai olarak, illegal olarak yapılmış çekek yeri, bağlama yeri, indirme bindirme yerleri vb.) sökülmesi veya söktürülmesini sağlamak,
⦁ Kamuya açık kıyılara illegal olarak bağlama yapan teknelerin kaldırılması için yetkili kurumlarla koordinasyonu sağlamak,
⦁ İstanbul’da deniz ulaşımının yoğun olduğu iskele v.b. alanlarda deniz altında biriken çöp v.b. atıkları yasal mevzuatlar çerçevesinde su altı hizmeti vermek suretiyle çıkarttırmak ve bu alanlarda teknelerin yanaşabilmeleri için gerektiğinde dip taraması yapmak veya yaptırmak
⦁ Çeşitli kanunlara muhalefetten dolayı el konulan gemi ve yüzer deniz araçlarının bağlanarak muhafaza edilebilecekleri mendirekli barınma yerleri yapmak veya yaptırmak, yapılan bu tür barınak yerlerini işletmek veya işlettirmek,
⦁ 5312 Sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirletilmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun esasları dâhilinde Belediyemize düşen her türlü görevi yerine getirmek ve getirtmek,
⦁ Deniz çevresinin korunmasına yönelik 2872 sayılı Çevre Kanunu ve sair ilgili mevzuat hükümlerine dayanılarak Belediyemize verilecek görevleri yerine getirmek bununla ilgili gerekli tedbirleri almak veya aldırmak,
⦁ Deniz kıyıları ve plajların karadan veya denizden temizliğini yapmak veya yaptırmak
IMO Sözleşmesinin imzalanmasından yürürlüğe girmesine kadar geçen süre içerisinde, deniz çevrellerinin güvenliği ile ilgili farklı bakış açıları gerektiren konular hakkında uluslararası ilgi ve taktir görmeye başlamıştır. Bunların en önemlilerinden birisi, gemilerden kaynaklanan petrol kirliliğinin oluşturduğu tehdittir.
Boğazlardan Transit geçen gemilerin Çevre kirliliği yaratma olasılığına karşı gemilerin geçişlerde IMO ‘ya Boğazlarımızda Geçmişe değin yaşanan kazalar ,Petrol kirliliği ,Mal ve Can kayıpları Balık ve Deniz canlıları ölümleri , müselaj salyası gibi pisliğin Marmara Denizinde ticaret yapan Gemilerin evsel ve endüstriyel atık suların deşarjları, tarımsal faaliyetler, gemi atıksuları ve atmosferik çökelme kaynaklı kirlenmeye büyük oranlarda maruz kalmakta Gemillerin Ana makine ve dizel jeneratörleri Sogutma sularını denizden alıp tekrar denize basıkdığı için Maramarada özellikle müselaj salyası Gemi Makine ve jeneratör sistemlerinin deniz suyu soğutma filtrelleri sürekli tıkamakta dikkat edilip temizlenmezsse gerçek anlamda cihazlara zarar verebilir.
Deniz salyasının en büyük nedenlerinden biri kirliliktir. Marmara denizi ve çevresinde yaşayan aşırı kalabalık insan nüfusu ile çok fazla atık deşarjına maruz kalmaktadır. Buda denizin azot-fosfat miktarını arttırarak yoğun derecede müsilaj salyasının çoğalmasına neden olmaktadır.Yıllar içerisinde IMO’da değişen teknolejik koşullara ve gereksinimlere uyum sağlamak üzere evrim geçirmiştir. İlk zamanlarında IMO, uluslararası kodlar ve sözleşmelerin hazırlanması üzerinde yoğunlaşırken günümüzde IMO bu sözleşmelerin, kodların ve diğer kuralların ülkeler tarafından kabul edilip, iç hukuka geçirilmesi ve etkin bir şekilde uygulanması ile de ilgilenmektedir. IMO Stratejisi ve IMSAS Denetimi deniz çevresinin korunması konusundaki stratejilerini IMO hedef ve politikalarına uygun olarak belirlemeleri gerekmektedir. IMO Kurallarının uygulanmasının yararları pek çok konuda kanıtlanmış bulunmaktadır. Örneğin, denizde petrol kirliliği konusunda, bugün 20 yıl öncesi olduğundan daha az tehlike bulunmaktadır. IMO tarafından onaylanmış trafik ayırım şemalarının uygulanmakta olduğu deniz alanlarında kaza sayısında meydana gelen önemli azalma bunun bir ispatıdır. Deniz çevre kirliligi,Dünya gündemini mesgul eden en önemli problemlerinden biridir. 1950’li yıllardan beri Denizlerin, gemiler yolu ile kirlenmesinin önlenmesi konusunda tedbirler alınmaktadır. Fakat bu konuda en ciddi önleyici kurallar özellikle 1973 yılında Gemilerden Olusan Deniz Kirliliginin Önlenmesi için Uluslararası Konvansiyonun (MARPOL 73/78) kabul edilmesiyle alınmıstır. Bu konvansiyon içindeki deniz kirliligini önleyici bir dizi kurallardan biri de liman ve tanker terminallerinde gemi atık alım tesislerinin eksiksiz kurulmasıdır.Uluslararası Denizcilik Örgütü kısaca yazılışı (IMO)’ya üye olan her ülke gibi Türkiye’de MARPOL’un kurallarını yerine getirmek zorundadır. Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO direkt olarak gemi balast suyu kaynaklı meydana gelen sorunların çözümüne yönelik çalışmalarını bitirmiş sayılır .1973 yılında imzalanan 1978 yılında değiştirilen Denizlerin Gemilerden Kirlenmesini Önleme Uluslararası Sözleşmesi. İngilizce Marine Pollution teriminden türetilmiştir. Kısaca MARPOL 73/78 olarak ifade edilir.
Sözleşme kirliliği önleme, atıkların nasıl saklanacağı ve bertaraf edileceği hakkında kurallardan oluşur.
6 ek protokolden oluşur.
⦁ Ek I:Petrolden Oluşan Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar
⦁ Ek II: Dökme Gemilerinde Oluşan Zehirli Sıvı Maddelerden Oluşan Kirlenmenin Kontrolü İçin Kurallar
⦁ Ek III: Paketlenmiş Olarak Taşınan Zehirli Sıvı Maddelerden Oluşan Kirlenmenin Kontrolü İçin Kurallar
⦁ Ek IV: Gemi Pis Su Tankının Boşaltılmasından Oluşan Kirlenmenin Kontrolü İçin Kurallar
⦁ Ek V: Gemilerden Atılan Çöplerden Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar
⦁ Ek VI: Gemi Bacası Gazlarından Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar
Gemi dokümantasyonunun geliştirilmesi
Sevgili meslektaşlarım !
Gemilerinde teknik dokümantasyonların ve yeni kuralların takibini işletme enspektörleri yeni klass regulationlarını yakından takip edip dokümantasyonların güncellenerek sizlere ilave bir eğitim verilmesini sağlayıp taze bilgiler Gemiye verilmelip desteklenmelidir.
⦁ ISM Kodu;
⦁ SOLAS;
⦁ MARPOL;
⦁ MLC;
⦁ BWTS Resolution MEPC.127(53)
⦁ Diğer sözleşmeler...
Karadaki Uzman Kaptan ve Baş Mühendisler Uluslararası denizcilik şirketlerinin gemilerindeki komuta pozisyonlarında geniş pratik deneyime sahip olmaları gerekmektedir ,deniz güvenliğinden ,Çevre kirliliğinden sorumlu kişiler olarak güvenlik yönetimi sistemlerinin denetimlerininin anlatılması denizcilik endüstrisinde çok çeşitli belge ve prosedürlerin geliştirilmesi; ISM eğitim, öğretim faaliyetleri yapılarak Denizcilik endüstrisindeki bilimsel faaliyetler. Geliştirilen belgelere, gereksinimlere ve pratik uygulamaya tam olarak uygun hale getirilene kadar Gemiadamı personellerine sınırsız kara desteği sağlanmalı çevre kirliliğine karşı daha farklı risk yönetim planları geliştirilmesine yönelik talimlerin sağlanmasına ilişkin temel kurallar oluşturulmalı kontrolü elden bırakmamalıdır.
Denizcilik eğitimi, Gemiadamlarının Eğitim, Belgelendirilme ve Vardiya Standartları Hakkında Uluslararası Sözleşme (STCW) hükümleri uyarınca uluslararası standartlarda sürdürülmesi gereken bir öğrenim sürecidir.
Bu ehliyetleri alabilmek için binbir gayret gözterip Almaya hak kazanan Gemi zabitlerinin hakkına para karşılığında hiçbir kurala eğitime tabi tutulmadan milyon dolarlık Yabancı Bayraklı gemilere Yağcı ,Gemici ,Ahçı Ehliyetli personellere duyuyoruz yetkisi olan olmayan insanlar Uzakyol Kaptan ,Uzakyol Baş Mühendis ehliyetlerin yasal olmadan verilmesi akla mantığa sığan bir uygulama değildir .Bu şekilde verilen ehliyetler denetime tabi tutulmalı verilen ehliyetlelerin Türk Liman cüzdanında karşılığı yoksa aynı değil ise denk gelmiyorsa gerekli yasal işlem yapılmalıdır .
Ben yiyemedim gelsen ye
Türk Gemiadamı yeterlilik karşılıklarına bakılmaksızın Yabancı Bayraklı Gemilerde çalışmak üzere Gemici ,Yağcı personellere para karşılığı Yabancı bayrak Gemillerde kolayca çalışsınlar diye Denizci personellerin şikayetleri dikkate alındığında Başta STK larımızın idareye bildirdikleri üzere gerçekte Kayıt dışı ekonomi, devletten gizlenen, kayda geçirilemeyen ve bu sebeple denetlenemeyen ne olduğu dahi belli olmayan firmaların kılıfına uydurulmuş bir şekilde haksız kazanç elde etmeleri devletin açık taraflarını gözetip merdiven altı iş yapan insanların zararları Devletimize oldukça fazla ve hala önlem alınmaması ise oldukça düşündürücüdür.
Piyasada sahte ehliyet diye tabir edilen Sadece Yabacı Bayraklı Gemilerde çalışabilen Kaptan ,Baş Mühendis zabit ehliyetlerle personel çalıştıranlar Bazı Armatörlerin,ve Liman Cüzdanı temin eden kişilerin,Eline fırsat düşmüş umut peşinde ekmek parasına koşan Cesaret edip Liman cüzdanı alan kişilerin Denizcilik Eğitim kültürleri Denizcilik okulu okumadıkları İşi havadan öğrenmiş bilgilerle sefere çıkan Gemiadamına Olası bazı Gemi sahibi bu işi bilmeyen Genelde Türk olayan Armatörler Boğaz geçişlerinde Marmarada çok rahat sintineyi denize bas deseler basabilir .Balast bas deseler basabilir.Çünki sahte ehliyet kullanan yabancı personellerde eğitim yok Deniz kültürü yok.
Çalışanla Çalışmayan bir olurmu
Örnek olarak 7 saatte deniz suyu pompalarıyla balastı denize basan gemi personeli Gemiye Yeni konulan Ballast water sistem ile 50 mikron filtreden yada gemideki ne cihaz varsa artık sistemle uğraşıp bir türlü devreye alamayan bazı bilgisiz personeler bu süreyi 7 saatten 40 saate çıkartınca hem Gemi sahibini Hemde Geminin yükünü bağlayan brokerı bu yüzden çıldırtabilmekte bağladıkları yüküde kaçırabilmektedirler siz siz olun Gemilere Mesleğini iyi bilen tecrübeli personeller ile Gemileri donatın size aylık ücreti belki biraz fazla gelebilir fakat günün sonunda baktığınızda bilgisiz ,tecrübesiz bir zabitin size vermiş olduğu kayıplarınız daha fazla olur buna inanın tercih sizin elinizde .
MARPOL73/78 Gemilerin Neden Oldugu Kirlenmenin Önlenmesine Dair Uluslararası Sözlesmedir.
Ulusal mevzuat olarak en basta Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeligi’dir; bunun dısında 2872 sayılı Çevre Kanunu ile Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeligi, Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği, Gürültü Kontrol Yönetmeligi, Su Kirliligi Kontrolü Yönetmeligi, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeligi, Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeligi, Atık Yağların Kontrolü Yönetmeligi, Toprak Kirliligi Kontrolü Yönetmeligi ile 11.1.1974 tarih ve 14765 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren işçi Sağlığı ve iş Güvenligi Tüzügü” hükümleri dikkate alınacaktır.
Ulusal mevzuat Madde 5- Deniz kirliligini önlemek amacıyla gemilerden kaynaklanan atıkları çevreye zarar verecek sekilde dogrudan ve/veya dolaylı olarak deniz ortamına bırakmak yasaktır. Gemilerden kaynaklanan atıkların atık kabul tesislerine ve atık alma gemilerine verilmesi, alınması, geçici depolanması ve bertarafı safhalarında sorumlu özel ve tüzel kişiler çevre ve insan saglıgına zarar vermeyecek tedbirleri alırlar.”
Günümüzde gerçekleşen denizcilik faaliyetlerinin ekosistem üzerindeki en ciddi tehditlerinden biri, işgalci tür denilen zararlı sucul organizma ve patojenlerin, gemilerin balast suları ile limanlar, denizler ve kıtalar arasında taşınımıdır. Her gün 10,000 – 20,000 farklı sucul organizma gemilerin balast suları aracılığı ile dünyanın çeşitli limanları ve denizleri arasında taşınmaktadır. Gemiler işgalci türlerin limanlar, denizler ve kıtalar arasında taşınımında rol oynayan en önemli etkendir.
İşgalci türlerin sahip oldukları önemli özellikler
Gemilerin balast tanklarında uzun mesafelerde taşınıma dayanıklılıkları, Yeni çevre şartlarına fizyolojik olarak uyum yetenekleri (tuzluluk ve sıcaklık toleranslarının yüksek olması),Yeni çevrelerde bulunan doğal türlerle benzer gereklilikler (besin ve yer gibi) için yüksek rekabet yetenekleri,Yüksek üretkenliğe sahip ve kısa süre içinde büyük populasyonlar oluşturabilme yetenekleri.Türk deniz alanları hem Akdeniz içi balast suyu taşınımdan hem de Akdeniz dışı balast suyu taşınımından kaynaklanan risklerle karşı karşıyadır. karasal girdilerle bozulmaya başlamış olan denizlerimiz biyolojik işgallere karşı son derece hassas yapıdadır.
Aynı Deniz İçinde Balast Suyu Taşınımında Önemli Hususlar
Türlerin aynı deniz içinde dağılımı, suyun fiziksel özelliklerine bağlı olarak bazen hiç olmamakta bazen de 1 yıl ile 50 yıl gibi bir süre almaktadır. Aynı deniz içinde iki liman arasındaki balast suyu taşınımlarında risk değerlendirmelerinde özellikle göz önüne alınması gereken noktalar;Bir limana gelip yerleşmiş bir işgalci türün gemiler aracılığı ile ikincil (sekonder) dağılımının sağlanması,Balast sularının alındıkları limanların genellikle sanayinin ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerde ve bazen kanalizasyon çıkışlarına yakın yerlerde kurulu olması balast tanklarına alınan sularda patojen bulunma olasılığına ve ayrıca toksik alglerin bulunma olasılığına neden olabilir,Limanlar arasındaki mesafelerin az olması geminin sefer süresinin kısa olmasına neden olmaktadır. Bu durum, yolculuk sırasında tanklarda bulunan balast suyunda daha fazla sayıda organizmanın hayatta kalabilme şansını artırmaktadır.Deniz taşımacılığının ülkelerin ekonomisine katkıları incelendiğinde ise; ulusal ambarlar ve gemi işletmecilerinin yurt dışında elde ettikleri navlun gelirleri, yurtdışına deniz sigortacılığı hizmeti sunan ulusal sigorta şirketlerinin gelirleri, ulusal limanlara yabancı gemilerin ödedikleri liman hizmet gelirleri, ulusal gemi sahiplerinin gemilerini kiralayan yabancı denizcilik şirketlerinin ödedikleri kira gelirleri ve ulusal tersanelerin yabancı gemilerden elde ettikleri inşa, bakım, onarım vs gelirleri olduğu görülmektedir. Deniz taşımacılığı özellikle yurt dışından elde edilen gelirler kapsamında ülkelerin ekonomilerine önemli katkı sağlamaktadır.
Türklerin güçlü bir devlet geleneği vardır. Bu geleneğin oluşmasında istikrarlı bir mali yönetim anlayışının etkisi büyüktür. Bu açıdan ilk Türk devletleri olan Hun, Göktürk ve Uygurlardan başlayarak Türk maliye sisteminin izini sürmek mümkündür. Eski Türk devletlerinin yapısı, ekonomik bir temele dayanır. Hükümdar milleti beslemekle ve giydirmekle yükümlüdür. Bu sebeple Türk hakanına İlteriş denilir. İlteriş’in manası, “milleti dirilten, yedirip içiren, yaşatan” demektir .Bu bağlamda yöneticilerin açları doyurmak, çıplakları giydirmek, borçluları borçlarından kurtarmak ve böylece toplumda adaleti sağlamak için büyük bir hazineye ihtiyaçları vardır. Bu hazinenin en önemli kaynaklarından biri vergilerdir.Türkiye bir Türk yurdudur ve andımız da devletin resmi ideoljisini , haysiyetini yetismekte olan bireylere aşılama aracıdır .Bazıları Andımız olmasa da olur derken Türklükle ilgili bir alıp veremediğiniz mi var? Anlayamadım
Küçük dünyaların küçük hatıraları
İlkokula giderken her sabah bu kısa metni bağırarak okuyup sınıflarımıza derslerimize dağılırdık Türk olmak denen mesele nedir, Türk olmayan var mıdır, değilse yarım mıdır, zarar mıdır Türkiye bir Türk yurdudur ve andımız da devletin resmi ideoljisini , haysiyetini yetismekte olan bireylere aşılama aracıdır .Bazıları Andımız olmasa da olur derken Türklükle ilgili bir alıp veremediğiniz mi var? Anlayamadım
Türküm, doğruyum, çalışkanım!
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
Bir şeyi kırk defa söylersen olur derler hep. Kimi istisnalar da yok denecek kadar azda değil. Derdimiz gönlümüzü ferah tutmak değilse elbet.
Gemi Makinaları İşletme Mühendisi
Birol Çetinkaya
Pruvanız neta, denizleriniz sakin, rüzgarınız kolayına olsun. Selametle…
KAYNAKÇA
[1]“TheGeography of Transport systems”, https://transportgeography.org/?page_id=1762 (Erişim: 15.10.2018).
[2]Dan Diner, Yüzyılı Anlamak, İletişim Yayınları, İstanbul, 2015.
[3]“World Geography. Review of Maritime Transport:”, https://www.cia.gov/librarypublications/the-world-factbook/geos/xx.html (Erişim: 15.10.2018).
[4]Cenk Özgen, Rota Deniz Kuvvetleri ve Enerji Güvenliği, Gece Kitaplığı, İstanbul, 2015.
[5]AlfredThayerMahan,Deniz Harbi Üzerine, Doruk Yayımcılık, İstanbul, 2013.
[6]Enis Kayserilioğlu, Deniz Taşımacılığı Sektör Profili, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi, İstanbul, 2004.
[7]Tülin Şendur, Lojistik Sektöründe Denizyolu Taşımacılığı, Türkiye’de Kuru Yük Taşımacılığında Gemi İşletmeciliği Sorunlarının Tespitine Yönelik Sektörel Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2015.
[8]“Review of Maritime Transport”, https://unctad.org/: https://unctad.org/en/PublicationsLibrary/rmt2017_en.pdf (Erişim: 15.10.2018).
[9]Sertaç Başeren, Terörizm: Kavramsal Bir Değerlendirme ve Mücadele, Cilt: 1, No:4, Ankara, 1994, s. 164.
[10]Hüseyin Kazan, Türkiye’de 1980 Sonrası Bölücü Terör Faaliyetleri ve Basında Yer Alış Biçimi, Doktora Tezi, İstanbul, 2015.
[11]Gus Martin, Terörizm Kavramlar ve Kuramlar, Adres Yayınları, Ankara, 2017, Çeviri: İhsan ÇAPÇIOĞLU, Bahadır Metin.
[12]Bekir Evin, Uluslararası Hukukta Deniz Haydutluğu Kavramı ve Şiddet Faktörü, Güvenlik Bilimleri Dergisi,Ankara, 2012.
[13]Kerem Batır, Yirmi birinci Yüzyılda Deniz Haydutluğu ve Uluslararası Hukuk, Usak Yayınları,Ankara, 2011.
[14]ISPS Codeparagraph B/16.49
[15]Cenk Özgen, Rota Deniz Kuvvetleri ve Enerji Güvenliği, Gece Kitaplığı, İstanbul, 2015.s.315.
[16]Taha Talip Türkistanlı, Barış Kuleyin, Deniz Haydutluğu Çerçevesinde Deniz Güvenliği ve Özel Deniz Güvenlik Şirketleri, Cinius Yayınları,İstanbul, 2017. s.5.
[18]Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 16: 19-31.
[19]"Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi (22 Haziran-20 Temmuz 1936)". Atatürk Ansiklopedisi. 9 Nisan 2021. 11 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2024.
[18]"Le Montreux Palace over the years". Fairmont.com. 28 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2014.League of Nations Treaty Series, vol. 173, pp. 214–241.
[19] Arslan, Mustafa, Milay Köktürk (1999). “Halkbiliminde Teori ve Yöntem Arayışları”
Arslan, Mustafa (2005). “Türk Destanlarında Evren Tasarımı”, Prof. Dr. Fikret Türkmen Armağanı, İzmir: Kanyılmaz Matbaası.
Arslan, Mustafa (2008). Denizli Yöresinden Derlenmiş Masallar İnceleme-Metinler, Zirve Yayınları, Denizli.
Arslan, Mustafa, Mehmet Surur Çelepi (2016). “Kültür Araştırmalarında Yüz Yıllık Ufuk Köprülü ve Metodolojisi, Ege Üniversite
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 16: 19-31.
Arslan, Mustafa (2017). Başkurt Türklerinin Tarihi Destanı-İdigey ile Moradım, Ötüken Neşriyat, Ankara.
Asmann, Jan (2015). Kültürel Bellek Eski Yüksek Kültürde Yazı Hatırlama ve Politik Kimlik, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Aydın, Mehmet Âkif (2019). Türk Hukuk Tarihi, Beta Yayınları, İstanbul.
Aykanat, Mehmet (2018). AKU Hukuk Fakültesi Genel Hukuk Tarihi Ders Notları. Bahar, Esra (2022). “Türkiye Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Adil Yargılanma Hakkı” Adalet Dergisi, S 68, s. 253-283
Bakırcıoğlu, Rasim (2012). Ansiklopedik Eğitim ve Psikoloji Sözlüğü, Anı Yayıncılık, Ankara.
Barry, Brian (2017). Sosyal Adalet Neden Önemlidir (çev. Ebru Kılıç), Koç Üniversitesi Yayınları, İstanbul.
Barthes, Roland (2018). Göstergebilimsel Serüven (çev: Mehmet Rifat- Sema Rifat), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
Başgöz, İlhan (1998). “Türk Halk Hikâyelerinin Yapısı”, (çev. Serpil Cengiz),
Başgöz, İlhan (2000). “Sözlü Anlatımda Ara Söz: Türk Hikâye Anlatıcılarının Şahsi Değerlendirmelerine Ait Bir Durum İncelemesi”, (çev: Metin Ekici), Milli Folklor, S 50.
Başgöz, İlhan (2012). Türkülü Aşk Hikâyeleri- Bir Gösterim Olarak, Pan Yayıncılık, İstanbul.
Bayat, Fuzuli (2007). Mitolojiye Giriş, Ötüken Yayınları, İstanbul.
Baykara, Tuncer (2001). Türk Kültür Tarihine Bakışlar, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara.
Bayladı, Derman (2012). Tanrıların Öyküsü, Say Yayınları, İstanbul.
Bebek, Adil (1993). Ceza maddesi, İslâm Ansiklopedisi, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul.
Beccaria, Cesare (2015). Suçlar ve Cezalar Hakkında, (çev. Sami Selçuk), İmge Kitabevi, Ankara.
Ben-Amos, Dan (2006). “Şartlar ve Çevre İçinde Folklorun Bir Tanımına Doğru”, (çv. Metin Ekici), Halkbiliminde Kuramlar ve Yaklaşımlar I, (3. Baskı), (haz. M. Öcal Oğuz vd.) Geleneksel Yayıncılık, Ankara.
Ben-Amos, Dan (2009). “Halk Bilgisinin (Folklorun) Bağlamı: İmalar ve Beklentiler”, (çev. Metin Ekici), Halk Biliminde Kuramlar ve Yaklaşımlar 3, (haz. M. Öcal Oğuz vd.), Geleneksel Yayıncılık, Ankara.
Beydili, Celal (2005). Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Yurt Kitap Yayın, Ankara. Bilgiç, Emin (1963). “Eski Mezopotomya Kavimlerinde
[20]Black, Jeremy, Anthony Green (2003). Mezopotamya Mitoloji Sözlüğü Tanrılar, İfritler, Semboller, Aram Yayıncılık, İstanbul.
Boratav, Pertev Naili (2014). Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul.
Boratav, Pertev Naili (2016). 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Bilge Su Yayınları, Ankara.
Büyükşahin, Ferhat (2017). Kültür-Çevre Bağlamında Geleneksel Ekolojik Bilginin Korunmasının Önemi: Sarıkeçili Yörükler Örneği, (Basılmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Caferoğlu, Ahmet (1939). “Türk Taamül Hukukunda Evlâtlık Müessesesi”, Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, C 2,
Cassirer, Ernst (2017). Kültür Bilimlerinin Mantığı Üzerine, (çev. Milay Köktürk), Hece Yayınları, Ankara.
Cevizci, Ahmet (1999). Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yayınları, İstanbul.
Cin, Halil, Ahmed Akgündüz (2017). Türk Hukuk Tarihi, Osmanlı Araştırmaları Vakfı, İstanbul.
Coşkun, İbrahim (2016). İlahîAdalet ve Engelli Bireyler, Kitap Dünyası Yayınları, İstanbul.
Çağrıcı, Mustafa (1988). Adâlet maddesi, İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul.
Çağrıcı, Mustafa (2001). İtidal maddesi, İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul.
Çağrıcı, Mustafa (2020). Misafir Maddesi, İslâm Ansiklopedisi, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul.
Çakır, Mehmet (2019). Kent Mekânında Sosyal Adalet Arayışı, Detay Yayınları, Ankara. Çeçen, Anıl (1993). Adalet Kavramı,
Çeçen, Anıl (2015). Adalet Kavramı, Seçkin Yayınları, Ankara.
https://denizcilik.uab.gov.tr/uploads/pages/ulusal-belgeler/turkiye-imo-stratejisi
Çelebi, İlyas (2008). Rüya maddesi, İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul.
Çelepi, Mehmet Surur (2016). “Anadolu’da Toplumsal Kimliğin İnşası ve Dede Korkut Boylarındaki Bireyin Tekâmülü” Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Güz: 25, s. 65-89.
Çelepi, Mehmet Surur (2017). Türk Halk Kültüründe Rüya, Kömen Yayınları, Ankara. Çelepi, Mehmet Surur (2017). Türk Kültür Evreninde Toy Denizli Örneği,
Çelepi, Mehmet Surur (2020). “Doğaya Uyarlanma Stratejisi Olarak Orhun Abidelerindeki Türk Biyoetiği”, Milli Folklor, Yıl,
Çetin, Ensar (2014). “Bir Sosyal Yardımlaşma Pratiği Olarak Askıda Kahve ve Sadaka Taşı”, Akademik Bakış Dergisi, S 41.
Çetin, Yalçın (2019). Nietzsche’de Hak ve Adalet, Nobel Yayınları, Ankara. Çetin, İsmet (2020). Türk Halk Hikâyeciliği, Nobel Akademik Yayıncılık,
Cantürk, Behiç (1996), Çevre Kanunu ve İlgili Mevzuat, İstanbul: Alfa Yayınları
http://www.denizcilik.gov.tr/mevzuat/ulushukuk.asp?TURU= IMO Sözlesmeleri, Erişim Tarihi: (20.01.2010)
http://www.imo.org/Environment/mainframe.asp?topic_id=1357, Erişim Tarihi: (20.01.2010)
http://www.imo.org/Newsroom/index.asp?topic_id=109, Erişim Tarihi: (20.01.2010)
IMO, “Guidelines for the Designation of Special Areas Under MARPOL 73/78 and Guidelines for the Identification
Designation of Particularly Sensitive Sea Areas” Resolution A.927(22), 15 January 2002
IMO, “Revised Guidelines for the Identification and Designation of Particularly Sensitive Sea Areas” Resolution A.982(24),
Özer, Deniz Kızılsümer (2009), Çok Taraflı Çevre Sözleşmesi, Ankara: USAK Yayınları
Çobanoğlu, Özkul (2012). “Türk Mitolojisinde Al dini ve Okra İlişkisi”, 38. ICANAS Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi, Tarih ve Medeniyetler Tarihi II. C,
Çobanoğlu, Özkul (2012). Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine Giriş, Akçağ Yayınları, Ankara.
Çobanoğlu, Özkul (20121). Türk Halk Kültüründe Memoratlar ve Halk İnançları, Akçağ Yayınları, Ankara.
Çoruhlu, Yaşar (2011). Türk Mitolojisinin Ana Hatları, Kabalcı Yayınları, İstanbul. Çömlekci, Ayşenur (2015). “Adalet(sizlik) Kavramının Âşık
(Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
De Ville, Jacgues (2011). “Mythology and the Images of Justice”, Law and Literature, C 23,
Demirci, Kürşat (1990). “İbrani Yasaları ve Eski Önasya Hukuku Arasındaki Paralellikler” “Eskiçağ’da Hukuk” Konulu III. Alkım Konferansları Konuşma Metni.
Demirdal, M. Balkan (2017). Adalet İlkeleri ve Türk Hukukundaki Serüveni, Lykeion
Dinçol, Ali M. (1990). “Hitit Yasalarının Ana Çizgileri ve Eski Önasya Hukuku ile Etkileşimi”, III. Alkım Konferansları.
Donuk, Abdülkadir (1981). “Çeşitli Türk Topluluklarda ve Türklerde Aile”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, İstanbul.
Donuk, Abdülkadir (1988). Eski Türk Devletlerinde İdarî-Askerî Unvan ve Terimler, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul
IMO, Resolutaion A.927(22), 15 Ocak 2002 http://www.imo.org/Newsroom/index.asp?topic_id=109, Erişim Tarihi: (20.01.2010)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.