TYF'nin Türkiye Turu Rekora Doymuyor!

2021 yılında Tolga Ekrem Pamir’in açık deniz yelkenciliğini geliştirmek amacıyla TYF işbirliğinde solo başlattığı Hopa - İskenderun rotalı duraksız Türkiye Turu rekor denemesi daha sonra iki kişilik ekiplerle devam etti. Bu yıl Doğukan Kandemir ile Candan Erker Güven ikilisi, 1.500 deniz millik rotayı 2022’de 11 gün 20 saatte tamamlayan Pamir - Ersezer ikilisinden 6.5 saat önce bitirdi.

Türkiye Turu Rekor Denemesi için Hopa’dan yola çıkan Doğukan Kandemir ile Candan Erker Güven ikilisi, yaklaşık 1.500 deniz mili mesafeli rotalarını İskenderun’da 11 gün 13 saat 58 dakika 04 saniyelik zamanla tamamladı.

Türkiye’de açık deniz yelkenciliğini geliştirmek amacıyla TYF (Türkiye Yelken Federasyonu) işbirliğinde hayata geçirilen proje, Tolga Pamir’in Hopa - İskenderun rotasında 2021 yılında solo olarak yelken açmasıyla başladı.

Bugüne kadar ikisi solo, üçü de iki kişilik ekiple “Due” formatında 5 kez yapılan ve sadece yelken seyri ile gerçekleşen duraksız Türkiye Turu’nda solo denemelerden ikincisi "terk" ile sonuçlandı.



Türkiye Turu’nda Mayıs 2022’de Atilla ve Tolga Gökova kardeşler rotalarını 13 gün 15 saat ve 02 dakikada tamamlayarak rekora imza attı. Daha sonra bu rekoru Haziran 2022’de yola çıkan Tolga Pamir ve Sevda Ersezer ikilisi 11 gün 20 saat 23 dakikada tamamlayarak geliştirdi. Rekorun son sahibi ise Doğukan Kandemir ve Candan Erker Güven ikilisi oldu.



“AYLARDIR HAZIRLANIYORDUK”

Marmaris’te yelken imalat atölyesi bulunan ve Türkiye'yi milli takımda yurt dışında da temsil eden 35 yaşındaki Doğukan Kandemir, yelkenle 8 yaşında İzmir Foça’da optimist sınıfında tanıştı.

19 yaşında yat sınıfında yarışmaya başlayan, ardından yelken eğitmeni olduğunu anlatan Kandemir, "Proje ismimizi 4 Deniz 1 Rekor olarak belirlemiştik. Ekim ayı sonundan itibaren her ayın en az birkaç gününü sabah akşam denizde antrenman yaparak geçirdik” dedi.



“ÇOCUKLUK HAYALİM GERÇEK OLDU”

İzmir’de özel bir klinikte uzman psikolog olarak çalışan ve öncesinde lisanslı otomobil sporcusu olan Candan Erker Güven ise "Deniz benim için her zaman bir tutku oldu. Yelken sporuna 2.5 sene önce koy içi yarışlarla başladım” diye başladığı sözlerine şöyle devam etti:

“Öncesinde otomobil sporları ile lisanslı sporcu olarak ilgilenmiştim. Ancak itiraf etmeliyim ki yelken ile yarışmak çok daha keyifliymiş. Çocukluk hayalim gerçek oldu."



Keyifli ama yorucu bir deneyim yaşadıklarını söyleyen Güven, “Seyrimizi Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz olarak 4 farklı parkura bölmek gerekirse bizi en çok zorlayan Akdeniz oldu. Çünkü hem fiziksel ve metal en düşük olduğumuz zamanda hava şartları genellikle hafif ve dalganın da farklı olmasından tekneyi kontrol etmeyi çok zorlaştırdı” diye konuştu.


EDİTÖRÜN NOTU:

“REKOR” DEMEK NE KADAR DOĞRU?

Açık deniz yelkenciliğini geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefleyen bu etkinliğin planlaması güzel ama Artvin’in Hopa ile İskenderun limanları arasında gerçekleşen mücadeleyi “rekor” olarak tanımlamak biraz tuhaf kaçıyor.

Zira hava ve rüzgar koşulları değişken. Birinin düşük havada kıvranarak ve çok zaman harcayarak ket ettiği mesafeyi, bir diğerinin elverişli rüzgarla daha kısa sürede tamamlaması olası iken buna nasıl “rekor” diyeceğiz.

Dört denizi hiç durmadan dümen suyunda bırakmak başarı mı? Evet.
Gerek fiziksel, gerek zihinsel dayanıklılık açısından zorlayıcı bir sınav mı? Evet.
Yelkenciliğin yanı sıra denizcilik deneyimine katkısı var mı? Evet.

İşte bu “evet”leri bozan tek nokta, denemeyi “rekor” olarak adlandırmak.

Oysa etkinlik, Fransızların ünlü mücadelesi Tour de France formatına taşınabilir. Bu rotayı tek bir tekne ile katılarak değil, filo içinde yarışarak tamamlamak daha keyifli ve anlamlı olabilir.
 

Alıntı: TYF