İstanbul
27 Aralık, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Türkiye'nin Orta Doğu ve Afganistan'da Gelişen Olaylar Ne Anlama Geliyor?

20 Ağustos 2021, Cuma 13:04

Türkiye'nin Orta Doğu ve Afganistan'da Gelişen Olaylar Ne Anlama Geliyor?

 

Önce ABD'nin tarihindeki askeri harekatların başarılarına bakalım.

 

Zayıf Meksika'dan aldığı topraklar önemli bir askeri Zafer ile oluşmadı. Meksika zaten o kadar büyük toprakları korumada zorlanıyordu. 19. yüzyılda Filipinler devleti ile savaşa girişmiş ve 1.5 Filipinlinin ölümü ile burayı işgal etmiştir. Dikkat edilirse zayıf ve güçsüz devletleriyle yaptığı askeri harekat fazla direnmeyle karşılaşmadan son bulmuştur. 1. Dünya Savaşı'na katılmasıda çok değişik olmuştur. Fırsatları değerlendirmiş İngiltere'nin lojistiğini sağlayarak 1917'de savaşa katılmış ancak askeri harekata katılmamış ve yardımlardan büyük paralar kazanmıştır. ARTIK SAVAŞIN sonu belli olup Almanya ve müttefiklerin mağlubiyeti kesinleşince 1918 yılının ilk aylarında Avrupa'da savaşa katılmıştır. Bu savaşta askeri bir başarılı harekatı yoktur. Ama savaş sonu büyük çıkarlar sağlayarak İngiltere'nin yerini almıştır. 2 Dünya Savaşı'nda askeri harekat olarak bir bakıma aynı şartları taşır. Alman taarruz gücünün kırılması ve savunmaya geçmesi durumunda savaşa girmişti.

 

Pasifik bölgesinde ise Japon yayılmasının doruk noktasında ve lojistik desteklerinin zorlaştığı dönemde savaşa girmiştir. Ancak 2. Dünya Savaşı'nda askeri harekatları artık taarruz gücü tükenmiş Alman ve Japon kuvvetlerine karşı başarılı olmuştur. Kore savaşında zor durumda kaldığı için BM Kuvvetlerinden yardım istemiş ve sonucu olmayan anlaşma ile savaş bitmiştir. Vietnam savaşı ne olduğu bilinmeyen ama silah tüccarlarının kazandığı bir savaş olmuş ve ABD'nin kesin yenilgisi  ile sonuçlanmıştır. 

 

Orta Doğu, Irak ve Suriye'yi yeniden şekillendirdiğini sandığındaki bölgeyi kin ve nefret ağına dönüştürmüştür ve Afganistan 20 senelik harekatı başarısız olarak ülkeyi terk etmiştir. Peki ne bıraktı 1. Dünya Savaşı? Barış anlaşmaları ile 2. Dünya Savaşı'nı başlattı. Bu savaştan sonra yapılan anlaşmalar 50 yıl sonra Avrupa'nın haritasını değiştirdi. Kore kuzey ve güney olarak bölündü. Vietnam harabe halinde kardaş kardeşe vurduran bir ülke bıraktı. Suriye, Irak ve Afganistan hepsinden geride anlaşmazlık ve kaos bırakan sonuçsuz askeri harekatlar. Tarih boyunca güvenli olmayan ülkeler ile yaptıkları işbirlik tüm bu bölgelere kargaşalı bir ortam bırakmıştır.

 

Peki ABD aslında ne yapmak istiyor ve bunun alt yapısını nasıl hazırlıyor? Önce askeri başarısızlıklarını izah etmek güç ama ekonomisi ve silah sanayi para kazanıyor ve yok ettikleri ülkeleri yeniden onararak çarkı döndürüyor. Eskiden kendi askerlerini feda ediyordu şimdi taşeron devlet ve aşiret ve mezhep farklılığı olan kişilerden oluşan kuvvetleri kullanıyor.

 

Dikkat edilecek en önemli nokta ABD'nin uzun vade planlarının iyi yapıldığıdır. ABD uzun vadede zayıf bir Türkiye ve bin parçaya bölünmüş bir coğrafya görmek istiyor. Dilimlenmiş salam politikası...

O zaman akla şu geliyor:  ''Afganistan'dan neden çekildin?'' Talibanı askeri yönden eğitmezdi. Çünkü başlangıçta düşmandılar ama Afgan ordusunu eğittiler ve silah ve malzeme verdiler. Şimdi bunlar Taliban emrinde.

ABD 'nin en büyük kuyruk acısı İran İslam cumhuriyeti. Bu devleti yok edemedi şimdi Afganistan yani Taliban taşeron olarak İran'la dalaşacak. Farklı İslam anlayışında ve inandıkları anlayışı ihraç etmek için uğraş veren iki ülke NEDEN OLMASIN.

 

TÜRKİYE bu yüzden akıllı ve mantıklı bir dış siyaset izlemek ZORUNDADIR.

 

Hamasetten ve dinsel beraberlikten ziyade Türk ulusunun çıkarları doğrultusunda hareket etme zorunluğundadır. Tabii ki insani değerler ön plandadır ve gerekli yardımlarda yapılmalıdır.

 

Sonuç olarak ABD tarihi boyunca büyük askeri harekatlardaki fırsatları değerlendirerek kazandığı başarılar Dünya'yı tam bir barış ortamına getirecekken sorunları bol bir dünya bırakmıştır kim kazanmıştır .Silah tüccarları başta olmak üzere neoemperyalizim kazanmıştır.

 

Sömürülme daha çok olmuş yeraltı kaynakları yanında beyin transferi ön plana çıkmıştır. Ulusal birlik kaybolunca kaynak kullanımı insanlara ulaşamamış ve emperyal ülkelere daha çok  muhtaç durumuna gelinmiştir.

 

Komşularımıza ve ikinci kuşak komşu devletlere dikkat ederek milli beraberliğimizi korumak zorunda olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim.

 

Yazı: Özhan Bakkalbaşıoğlu © Copyright (İZİNSİZ KOPYA EDİLEMEZ)

20/08/2021

google