TSK Sosyal Tesislerinde Sınıf Farkı

Değerli arkadaşım E.C.SANGIRLİ bu yaz izinini kardeşinin yanında geçirmek için Akçay?a (BALIKESİR) gitti Merhum Babası Türk Silahlı Kuvvetlerine uzun yıllar Astsubay olarak hizmet etmişti. Yasalara göre Babasının bazı haklarından faydalanıyordu bu nedenle Akçay?da bulunan TSK Sosyal Tesislerinden bir süre istifade etmek için ilgililerle görüşmeye gittiğinde kendisine :

ARTIK BU KAMPTAN ASTSUBAY AİLELERİ FAYDANALAMAZ. Siz ?de Burhaniye'de ki kampa gidiniz diyip göndermişlerdir.

Açık tabiri ile BAŞKA KAPIYA DEMİŞLERDİR.

Kendisinin o anda neler hissettiğini düşüne biliyormusunuz.

Bence çok üzülmüştür ve YAZIKLAR OLSUN DEMİŞTİR.

Nerde kalmıştı eşitlik, nerde kalmıştı aynı karavanaya kaşık sallamak oysa Merhum Babası ve bütün Astsubaylar TÜRK ORDUSUNUN en büyük yükünü taşıyorlardı fakat mensubu oldukları ordu CEPHEDE BERABERİZ, KITADA AYRI YERLERDE YEMEK YİYECEĞİZ DER.

Savaş gemilerinde bile subay salonu Astsubay salonu diye ayrı ayrı salonlar vardır generalleri ve amiralleri hiç saymıyorum onların plajlarda bile yeri tel örgü ile ayrılmış olduğunu Yalova çiftlik köydeki Askeri kampta görmüştüm.

Çiftlikköy'deki askeri kampın önüne arkadaşlarımla sandalla gelir onların belli olmaya deniz hududunun bir metre ötesine demir atardık çünkü deniz orada çok güzeldi inadına orada denize girerdik sahildeki subay ve amiraller ve aileleri bize gıcık kapardı rüzgar batıya çevirdiği vakit tekne onların deniz hududuna dönerdi.

Subay ve Amirallerin ailelerinin denize giriş çıkış saati belli olduğundan saat 17:00?den sonra sahilden ayrılırlardı bu sefer biz saat 17.00?den sonra açıktaki kuleye yüzerek giderdik birkaç defa atlardık biraz sonra sahilden bot ile asker gelirde ve bize YASAK ÇIKIN BURADAN derdi oysa kule millet malıydı milletin verdiği vergilerle yapılmıştı sahilden en az 250 m uzakta ve derin bir yerdeydi bizde askeri bir süre duymamazlıktan gelir er zor durumda kalmasın diye tekrar görünmez hududların dışına çıkardık çünkü deniz babalarının malıydı.

Bazende daha büyük motorlu teknesi olan arkadaşlarımızla oraya gider gıcıklık olsun diye açıktaki kuleyle sahil arasından tam yol geçerdik bu sefer sahildekiler düdük çalardı bizde onlara aynı şekilde mukabele ederdik.

Elime imkan geçerse bundan sonra o hareketleri yeniden yapacağım belki bu sefer ateş ederler.

Hafızası kuvvetli olanlar hatırlarlar Askeri kamplarda eskiden denizde yüzen kişileri izleyen cankurtaran gözetleme kulelerinde bir tabela vardı KURTARMA SAATLERİ yazıyordu yani o saatler haricinde denize girerseniz başınıza bir şey gelirse KURTARMAYIZ HA demekti (bu kulelerden birinin elimde fotoğrafı var bulamadım ama inanmayanlar varsa arar bulur yayınlarım hatta fotoğrafta kulenin üstünde siyah daire içine çizilmiş numarası bile mevcut, bütün binalar numaralı olduğu için kuleyi?de numaralamışlar) şimdi bu yazımı okuyan subaylar ,generaller ,amiraller ve aileleri bana gıcık kapıyorlardır.

Durun bakalım daha yeni başladık.

Ben yıllardır ATATÜRK ,ŞANLI BAYRAĞIMIZ,DENİZTARİHİ,DENİZ KÜLTÜRÜ ve BU VATAN UĞRUNA ŞEHİT OLANLARI GEMİLERİ,DENİZCLİKLE ALAKALI DİĞER KONULARI yazıyorum sizler onların farkında bile değilsiniz nerelerdeydiniz.

İstanbul bostancı İdo iskelesindeki görevli ŞANLI BAYRAĞIMIZI direkten indirip önce yere daha sonra alıp ATATÜRK heykelinin önüne attığını görüntüleyip haber yapmıştım fakat hiçbirinizin sesi çıkmamıştı.

Kıbrıs barış harekatında ele geçirilen esir R.M.M. botu deniz müzesinden kaldırılmıştır, yerine konulsun diye imza kampanyası başlatmıştım bu imza kampanyasına yüzdeye vurursak TSK. MENSUPLARI VE AİLERLERİ KATILMAMIŞTIR.

TSK MENSUPLARI VE AİLELERİ Kıbrıs?ta şehit olan 498 vatan evladının canlarını feda ederek esir aldıkları botun tekrar eski yerine konulmasına sahip çıkmamışlardır.

İST. HAREM-GEBZE hattında çalışan minibüsçüler bile daha yürekli çıkmış olup imza kampanyasına büyük destek vermişlerdir.

Kıbrıs Barış Harekatında şehit olan Yüzbaşı Sami Akbulut'un ismi verildiği şehir hattı gemisinden silinmişti. TSK mensupları bu durumun farkında bile değillerdi. Bu sayfalarda durumu kaleme aldım. Derneklerinize telefon ettim, bildirdim. Neyse ki bir kısım destek ile bu hatadan dönülmesini sağladık.

İstanbul Beşiktaş'ta bulunan deniz müzesindeki şehitler odası iki yıl önce kaldırıldı. Hiçbiriniz farkında değilsiniz. Bunu da yazdım, kimseden bir destek yok.

Hadi bozulun subaylar ,generaller ,amiraller ve aileleri hadi inanmayanlar Dz. K.K. personel daire başkanına gidip imzaları görsünler içinde kaç subay, general , amiral var HODRİ MEYDAN.

Konuyu dağıtmayalım Akçay?daki Askeri kampta subay ve aileleri belli? ki KENDİLERİNİN ÇOK YÜKSEKTE GÖRDÜKLERİNDEN yanlarına Astsubay ve ailelerini istemiyorlar bu olay sadece Akçay?da değil başka yerlerde? de oluyormuş.

Bayanların hatta çocukların ASKER NERDE KALDI BENİM TOSTUM diye erleri azarladıklarını çok duyduk.

General hanımlarının? da yanlış marka deterjan aldı diye er ?in kafasına paketi atıp patlatıklarını yakın zamanda gazetelerde okumuştuk yurdumuzdaki çok büyük bir denizcilik firmasının niçin emekli subaylara gemilerinde görev vermediğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Çünkü kendilerinin çok üstün görüyorlar ayakları yere basmıyor isimlerinin başına (E) harfi geldiği halde halen kendini gemi komutanı, birlik komutanı zannedenler var .

Hiç olurmu Akçay?daki kampta Astsubayın ailesi ve çocukları ile aynı plajda, aynı kumsalda şezlonglarda yan yana olmak; asaletleri sarsılır.

Bu ne böyle; Astsubay yanında mayo ile yatıyor yatmasın kalkıp ayakta hazırolda durmasını isterler bunu da yapamadıklarından aynı kampta denize girmek istemiyorlar.

Yüzdeye bakarsak subayların çocukları azdır Astsubayların çocukları daha fazlardır bu durumu hiç hazmedemezler durum böyle olunca Astsubayın çocuğun kumsalda kova küreğiyle kumdan kale yapmasını hiç istemezler hatta çocuğun yaptığı kaleyide beğenmezler.

Hükümet açıklamıştı askeri kampları kapatacağım diye kamplar kapandığı vakit subaylar ve aileleri sahillerde aramıza karışacaklar o zaman ne olacak.

Oh ne ala memleket kampta her şey çok ucuz üstelikte ASTSUBAYLAR VE AİLERLERİNİ HOR GÖR (genelde subay eşleride Astsubay eşlerini çocuklarda çocuklarını hor görürler).

Askeri servis otobüsünde bile bilemediğinden öne oturan Astsubay eşinin başına neler geldiğini gazetelerde okumuştuk.

Bu arada unutmayalım genarel ve amiral eşleride subayların eşlerini hor görürler.

Bugünlük bu kadar yeter.

Üzülme değerli arkadaşım E.C. SANGIRLİ nazın parana geçer gider paranı verir istediğin plajda denize girersin.

Unutmayın herkes bir gün emekli olur ve hepinizin ismini başına (E) harfi gelir siz hiç emekli olmuş gazeteci ,yazar ,araştırmacı gördünüzmü kafası çalıştığı zarfında yazar eli kalem tutmuyorsa başkasına yazdırır ve yayınlatır.

Astsubaylar ve aileleri sosyal tesislerde yaşadıkları olumsuzlukları bu sayfalarda anlatabilirler.