‘Stokçuluk Torbası’ndaki Limanların özelleştirilmesi TBMM’den Geçti

Stokçuluğa karşı caydırıcılığın arttırılması amacıyla hazırlanan kanun tekliflerinin “torbasına” konulan limanların 49 yıllığına özelleştirilmesi konusundaki kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP oyları ile kabul edildi.

Muhalefet partilerinin tepkilerine karşın yasalaşan madde, Katarılar tarafından işletilen Antalya Limanı’nı da kapsıyor.

 
TBMM Genel Kurulu’nda İYİ Parti’nin “dar ve sabit gelirli yurttaşların, yapılan zamlardan ne kadar etkilendiği, ekonomik kayıplarının ve mağduriyetlerin araştırılması”, HDP’nin “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat sisteminin getireceği borç yükünün araştırılması” ve CHP’nin “2016’dan bu yana yapılan sözlü sınavların araştırılması, varsa şaibelerin tespit edilmesi” konulu önergelerinin görüşülme talebi reddedildi. Ardından “stokçuluğa karşı caydırıcılığın artırılmasını” da içeren yasa teklifinin görüşmelerine geçildi.


ÖNCE ÇEKİLDİ, SONRA GERİ GELDİ

Daha önce başka bir torba teklife konulan, ancak yeniden incelenmek üzere komisyona havale edilen “20’den fazla limanın işletme sürelerinin 49 yıla kadar ihalesiz uzatılmasını” öngören madde bu kez “Stokçuluk Torbası”nın içinde yeniden TBMM’ye sunuldu.

Oldukça hararetli geçen ve muhalefet partilerinin şiddetle karşı çıktığı bu madde, AKP ve MHP oyları ile kabul edildi.

Buna göre, Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne ait bazı limanların işletme hakkı verilmesi/devri yöntemiyle özelleştirilmeleri neticesinde imzalanan 49 yıldan az süreli sözleşme süreleri; başvuru gerçekleştirilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile davalardan vazgeçilmesi halinde 49 yıla kadar uzatılacak.


MUHALEFET TEPKİ GÖSTERDİ, İKTİDAR SAVUNDU

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları: “Medyaya bakarsanız sanki stokçularla mücadele etmek için bir yasa çıkarılıyormuş havası veriliyor, doğru düzgün limanlardan bahseden bir basın yok. Bir kez daha söylüyoruz: Var olan sözleşmeleri değil uzatmak, derhâl o sözleşmeler feshedilmelidir, limanlar kamu eliyle işletilmelidir.”

İyi Parti Milletvekili Muhammet Naci Cinisli: “Muhtemel bir konvansiyonel veya ticaret savaşında hayati önem taşıyacak bu stratejik limanların rekabet şartları dışında yabancılara ve kökü nereye dayandığı bilinmeyen yandaş şirketlere peşkeş çekilmesi bir güvenlik sorunudur.”

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül: “13 liman, 5 demir yolu işletmesi 49 yıllığına satılıyor ve bunun içerisinde Antalya da var. Limanlar Katar'a, iş birlikçilere, yandaş şirketlere, yandaş holdinglere peşkeş çekiliyor ve bunun adına ‘özelleştirme’ deniyor. Bu yasa gayrimeşrudur.”

İyi Parti Milletvekili Yasin Öztürk: "Dünya ticareti yön değiştirirken limanlarımız para basmaya başladı. Ancak kasa boş, iktidarın en erkeni 2028'de bitecek sözleşmeyi bekleyecek zamanı da yok. İktidarın tek çıkış yolu kasaya gelecek kaynakları önceden nakde çevirmek. Açıkça söylüyorum: Bunun adı katmerli peşkeştir.”

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır: "Anayasa'nın en az 5 maddesine aykırı bir maddeyi getiriyorsunuz. Anayasa 2'nci madde; hukuk devleti. Anayasa 138/4'te ‘Yasama, yürütme ve idare, mahkeme kararlarının aleyhine karşı bir işlem yapamaz’ deniyor. E bu özelleştirme kararlarıyla ilgili idare mahkemesinin birçok kararı var. Nasıl getirebiliyorsunuz? Anayasa 10; eşitlik ilkesi. Ya burada istediğinize veriyorsunuz ve süreyi uzatıyorsunuz, fırsat eşitliği yok. Anayasa 43; sahil şeritlerinde yararlanmada öncelik kamunun olması. Hayır, 5 şirkete ve Katar'a veriyorsunuz.”

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç: “Limanların kiralama süreleri daha dolmadığı hâlde ihalesiz aynı firmalara veriyor olmak anayasaya aykırıdır, hukuksuzluktur, millet vicdanına sığmaz, etik değildir. İktidarın, hangi kamu yararını gözeterek Katarlılara Antalya Limanı’nı, Limak’a Mersin Limanı’nı peşkeş çektiğini söylüyor olması gerekiyor.”
 
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta: “Bu yağmalama zihniyetidir. Sizin bu yaptığınız yolsuzluğa, kamu zararına yol açar. Buna oy veren milletvekilleri, çocuklarının yüzüne nasıl bakacak? Apaçık bir yolsuzluğun önü açılıyor. Bu maddeyi geri çekin.”

AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise teklifi, “Bizim asla ve kata, hiçbir zaman toplumun aleyhine bir yasa teklifi getirmemiz söz konusu değil. Burada olup biten hadise, var olan bir kira sözleşmesinin güncellenerek uzatılmasına dönük bir düzenlemedir ve halkımızın, devletimizin menfaatinedir” sözleri ile savundu.


Alıntı: Turksail