SOYADI BİZE SEVİMLİ BİR BOZ AYIYI HATIRLATIYOR FAKAT………
08 Ocak 2020, Çarşamba 21:12SOYADI BİZE SEVİMLİ BİR BOZ AYIYI HATIRLATIYOR FAKAT………
Fakat hiçte sevimli değil. Görev yaptığı denizcilikle ilgili kamu kuruluşunun büyük arşivi elindeydi bir süre önce emekli oldu. Şu anda gazetelerde yazıyor. Bir tane de kitabı çıktı.
SORUYORUZ
- Bugüne kadar emek vererek doküman topladı mı, fotoğraf çekti mi, fotoğraf satın aldı mı? HAYIR.
Peki ne yaptı?
Emekli olmadan önce görev yaptığı kuruluşun arşivini herhalde kopyaladı. Zaten o kuruluşun müzesi de kapatıldı. Gemi antikaları T.C. Dz. K. Kom. İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Deniz Müzesi Komutanlığı'na devredilmiş.
Tablolar resim ve heykel müzesine devredilmiş.
Şu sıralarda Kadıköy'de bulunan Gündüz Aybay Denizcilik merkezindeki / TÜRDEF (Türkiye Denizcilik Federasyonu) Uzakyol Kaptanlar Derneğine Fahri üye yapılmış. Beybaba lakaplı, kaptanlara ukalalık yapıyormuş.
Kendisinin acaba amatör denizci belgesi var mı? Hiç Yelken yaptı mı? Zannetmiyorum.
Bir süre önce de Bahriye generali Ramazan Cem GÜRDENİZ’in grubuna dahil oldu. Aldığımız bir duyuma göre kitap hazırlığındaymış.
Nasıl bir kitap mı?
Galiba bizim Hulusi’nin M. Selim SAN ile 14 yıldır hazırladıkları iki ciltten oluşan, her biri A3 ebadındaki 8 santim kalınlığında, içerisinde dörtyüze yakın konunun bulunduğu Türk deniz tarihiyle alakalı kitabın benzeri üzerine çalışıyormuş.
Hulusi’nin eşi 2018 başlarında hastalandı. Hastanelerde çok uğraştılar. 18.01.2019'da eşi vefat etti.
Hulusi yeni yeni kendine geliyor, iki yıldır kitapla ilgilenemedi. Kitap halen bekliyor. Hulusi bu kitaptan yıllar önce General Ramazan’a bahsetmiş, General Ramazan kendisine '' Türkiye’de böyle bir kitap yok. Yalnız; dünyada da yok. '' demiş.
İşte boz ayıyı hatırlatan kişi galiba General Ramazan’la, Hulusi’nin ve M. Selim SAN’ın hazırladığı bu yarım kalan kitabın benzerini hazırlıyor olabilir.
Bizimkilerin hazırladığı kitaba 25’e yakın kişinin katkısı varmış. Bitirseler bile Hulusi ve Selim’in hazırladığının zenginliğinde olamaz.
General Ramazan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yaptığı dönemlerde belge ve doküman toplama imkanına sahipti.
Boz ayıyı hatırlatan kişi de görev yaptığı kurumdan kopyaladıklarını bir araya getirdiklerinde hazırladıkları kitabı, rahatlıkla bizimkilerin hazırladığı kitaba benzetebilirler.
Yıllar önce boz ayıyı hatırlatan kişiye, merhum Eser TUTEL beyefendinin eşi Hanımefendi tarafından yarım kalan '400 Gemi’ isimli kitabın taslağı teslim edilmiş, yıllar geçmesine rağmen boz ayıyı hatırlatan kişi tarafından tamamlanıp ortaya çıkartılmamıştır. Belki de hiç çıkartmayacaktır.
Hulusi’ye gazete merkezinde rastladığım bir esnada gel seninle bir kısa söyleşi yapalım dedim. Verdiği cevap;
(B. Hulusi GÜRBÜZ) Ne istiyorsan çabuk söyle.
(Gölge Kaptan) Çok kısa konuşma olacak, gitme.
(B. H. G) Saçma sapan şeyler sorma. Çabuk çabuk.
(G.K) Ramazan Cem GÜRDENİZ’i ne zamandan beri tanıyorsun?
(B. H. G) Galiba Yarbaylığından beri. Ya 1997 ya da 1998 yılıydı. TCG Gaziantep Fırkateyinin komutanıydı. Biliyorsun benim esas ilgi alanım ve büyük sevgim TÜRK DONANMASIDIR.
(G.K) Nasıl tanıştın? Kim tanıştırdı?
(B. H. G) Donanma komutanlığı Genel sekreteri Dz. Kurmay Albay Sayın Ayhan YILDIZEL tanıştırdı.
(G.K) Sayın Ayhan YILDIZEL ile halen görüşüyor musun?
(B. H. G) 20 yıldır Ayhan YILDIZEL ile görüşüyoruz. Ayhan’ın eşi Esin Hanım ile rahmetli eşim Zehra çok yakın arkadaştılar. Zehra’nın rahatsızlığı esnasında gerek evimize gelerek gerek hastanelerde Zehra yattığı vakit bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Cenazeye de gelerek Zehra’ya son görevlerini yaptılar. ALLAH RAZI OLSUN. Onlara buradan BİR KEZ DAHA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. SAĞOLSUNLAR, VAROLSUNLAR.
(G.K) General Ramazan ile Boz ayıyı hatırlatan kişi aradı mı? Boz ayıyı hatırlatan kişi ile sorunun var mı?
(B. H. G) Boz ayıyı hatırlatan kişi ile hiçbir sorunum yok fakat aramadı. R. Cem GÜRDENİZ’de aramadı. Zaten R. Cem GÜRDENİZ’le görüşmemiz Nisan 2016 yılında kesildi.
(G.K) Hulusi, senin çocuğunda yok. Desene öksüz kaldın. Bizlerin eşleri aynı zamanda ikinci annemizdirler. Annelerimiz belli bir yaşa kadar bize baktılar, ondan sonra eşlerimize teslim ettiler.
(B.H.G) Bu benzetmede haklısın.
(G.K) Sen sıranı savmışsın. Sıra bir gün onlara da gelebilir… Son söyleyeceğin bir şey var mı?
(B.H.G) Cem İstanbul’da Akademide okurken, ona yakın olması sebebiyle annemin Gayrettepe'deki evinde, hafta sonu akşamları Ayhan, ben, Cem buluşur, güzel sohbetler ederdik. Cem ve ben çok konuşmayı sevdiğimizden Ayhan’a fazla fırsat vermezdik. Yaşlı annem, bize kahve ikram eder, odasına çekilirdi. Biz salonda Türk Denizciliği'nin geleceğini konuşurduk.
Annem Zehra’yı son yolculuğuna uğurladıktan sonra bir hafta benimle kaldı. Bana şu soruyu yöneltti; Hulusi, oğlum hani bizim evde iki arkadaşınla geliyordun sohbet ediyordunuz. Ayhan Bey ve eşi hanımefendinin sizi hiç yalnız bırakmadığını biliyorum. Diğer arkadaşın hatırladığım kadarıyla ismi Cem’di. Cenazeye geldi mi?’ dedi.
Ben de kendisine; '' Hayır anne gelmedi. Aramadı da sormadı da. Gelen de sağ olsun, gelmeyende '' dedim.
Yaşlı annem ne dedi biliyor musun?
'' Yazık, çok yazık. Benim ikram ettiğim kahvenin hatrının 40 yılını doldurmasına daha çok vardı. Benim hatırımı bile saymamış.'' dedi.
(G.K) İşte bunların adamlığı bu kadar.
(B.H.G) Bunu da söylemeden geçemeyeceğim, insanların akrabalarını seçme şansı yoktur. Arkadaşlarını ve dostlarını seçme şansı vardır. (E.) Dz. Kurmay Alb. / Avukat Ayhan YILDIZEL ve eşi (E) öğretmen Esin YILDIZEL Hanımefendi Zehra’nın vefatından sonra da bana çok büyük destek oldular.
Profesyonel destek veren firmada görevli gözü gönlü tok, mert hemşire SERPİL MERSİN. Zehra evdeyken insan üstü gayretle bize yardımcı oldu.
Zehra evde yatarken hemşire SERPİL MERSİN'in önerdiği hemşire Ferda KARTAL ve hemşire Aliye Hanım evde dinlenmek yerine gelip bize çok yardımcı oldular.
Zehra hastanede yatarken pazar günleri hemşire Hayriye ATİK evinde dinlenmek yerine hastaneye gelip bize yardımcı oldu.
Kızı Şule Ayşe YAZAR ve arkadaşları, aile hekimi Uzm.Dr. Nur TOPÇU, Sermin KOLÇAK, Jale OKKALI ve Meltem İPEK evde ve hastanelerde çok büyük destek oldular.
Yakın akrabam Avrasya-Bir Vakfı Başkanı Şaban GÜLBAHAR, Dört dönem İstanbul Milletvekili olan Mukadder BAŞEĞMEZ ve Op. Dr. Aysima ALTINOK, Prof. Dr. H. Güven ERDOĞ, Dr. Muzaffer YILDIZ, Gemi modelcisi Ali DURMUŞ, Hocaların hocası Arif SAVAÇ, (E) Koramiral Nejat SERİM, Timuçin PEKAR, ağabeyim Kimya mühendisi Doğan GÜRBÜZ, Dr. Yüksek Kimya mühendisi Reha DURO, Kaptanların Çarkçıbaşıların hocası Efendi Kaptan Orkan GÜLER, Yavuz Ergin İzci Gurubu Gurup Başı Yavuz YENİÇERİ, İstanbul Tıp Merkezi Dr. H. Oktay ÖZKAN, Tüccar Nezih ÇARŞIBAŞI, Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi Kurucusu Ahmet ŞAHİN, Av. Alinur DENGİZ, Av. Mahinur DENGİZ, Detek Deniz Teknolojisi Ltd. Şti Enes EDİZ ve eşi Nil Dolunay KIŞLALI EDİZ, Marinturk Pendik Marina Nurettin SUKES - Kadir AYAN, Labor Kimya Ltd.Şti Hidayet SUERDEM, Eyüp TAĞDAŞ, Elif AKYOL, Eksper Alparslan FER, Tülay GÜLLE, Naime CANDAR, Nevzat ÇALIŞKAN, Bilge GÖKÇEN, Neşe BAYDAR GÖKÇEN, Hakan KARTAL, Kaptan Aytaç ŞENGÜN, Ertuğrul AĞCA, Zeynep AKI, mali müşavir Sürreyya ÖZKAN, Cengiz ÜNLÜ, Bilge ERSAN, Yaşar GÜLBAHAR, Yük. İnş.Mühendisi Hİdayet SARAÇ, Kaptan H. Tuncay ALPMAN, Kaptan Selahattin BİLBEY, Mimar Cemil AMİR, Mimar Perihan AMİR, Avukat İlhan TOPÇULAR, (E) öğretmen Alime YÜCEL, Ayşe YÜCEL, Emine YEŞİLYURT YÜCEL, Türkan GEÇER, Nurhan GEÇER, (E) P. İsht. Kd. Albay Bülent DEMİRER, Gazeteci/Yazar (E) Dz. Bnb. Babür Hüseyin ÖZBEK, Müteahhit Y. Serdar BIÇAKÇI, Kiğılı Ceo'su Hilal SUERDEM, Müteahhit Taner TAŞTAN, Aydın YAZGAN, Ramazan AÇIKGÖZ, Hüseyin BADUR, Tv Yönetmeni Rıza SEZGİN, Yelkenci org. imtiyaz sahibi Ömer BUMEDİAN, gazetemiz imtiyaz sahibi Yamaç ERÖZBEK, Kanada'dan fotoğraf sanatçısı Günizi ÇAKILCIOĞLU ve eşi (E) Beyoğlu 34. noteri Engin ÇAKILCIOĞLU, Hasan NEGİŞ, Arı Fotoğrafçılık Yılmaz ARI, Taylan BAŞARAN, Fatih ÖZGÜNSÜR, Ayten ÜRÜTÜK, Nevzat BULUT, Sait AKKOR, Nevzat ÇARŞIBAŞI, Şenol KAYADİBİ, Adem ÇELİK, Hilal ÖZER, Ümit KÜÇÜKÇOLAK, Prof. Emin Murat ESİN, Korhan GÜLEÇMAN, Mina BİNGÖL, Mustafa KESECEK, Mustafa ÖZDİKİCİOĞLU, Arzu VARICI ERSOY, Ayhan ŞEN, Gazeteci Tamer GÜLERYÜZ, Çanakkale'den Boyacı Orhan ve ismini yazamadığım Zehra'nın ve benim dost,akraba,arkadaşlarım ile telefonda sürekli irtibat halindeydik. Moral ve destek sağladılar.
Kan ihtiyacı olduğu vakit seferber olan Artı Denizcilik Ltd.Şti, Yonca Teknik Yatırım AŞ. personeli ve Semih BARKA, Talip GÖKTÜRK, (E.) Dz. Kd. Yarbay Bülent YANAŞIK, (E) Dz. Kd.Yarbay Hakan EKİZ Kartal Kızılay kan merkezinde kan bağışında bulunup gelen dostlarımıza yardımcı olmuşlardır.
Kayınbiraderlerim Mehmet Ali BAŞEĞMEZ, Mustafa Asım BAŞEĞMEZ Zehra'nın yatalak hale gelip bilincinin kapandığı süre zarfında 3 ayrı hastanede olmak üzere gece-gündüz dışarıdan 7/24 profesyonel hemşire desteği alana kadar yardımcı oldular.
Zehra’nın halasının kızı Sündüz ZENGİN ve kuzenim Avukat Necla TAŞAR, Dr. Seher KARACA, Vatan Partisi Beykoz İlçe Başkanı / (E.) Dz. Kd. Yarbay Hakan EKİZ, Beykoz Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Esra İSPALARLI, Hasan GÜRBÜZ (amca oğlu), Nurten UZUN ve Nilgün ARI, üniversite öğrencisi Yeliz AKYOL, Aynur KARAKAYA hastanelerde bizi hiç yalnız bırakmadılar.
Annem Gül GÜRBÜZ yaşlı haliyle hem hastanelere hem de eve sürekli geldi, gitti.
Çocukluk arkadaşı ve meslektaşı Ruhan SİVAS ile kızı Canan Hanım ve Mücella KAYNAK evde ve hastanelerde bizi yalnız bırakmadılar.
Arkadaşlarımdan olan köşe yazarları sorumlu yazı işleri müdürü Özge DURMUŞ, hastanelerde ve Zehra’nın vefatından sonra beni hiç yalnız bırakmadı. Hemen hemen her hafta uzaklardaki evinde yaptığı yemekleri sırt çantasıyla taşıyarak bana getirdi. Evde ilave yemekler yaptı. Evi temizledi, söküklerimi dikti.
Ve o sene ikamet ettiğimiz apartmanın görevlisi Rıza KAYA elinden gelen bütün desteği sağladı.
(E.) Dz. Kd. Yrb. Bülent YANAŞIK, Gerek hastanelerde gerekse evde beni hiç yalnız bırakmadı.
Mimar Cemre GÖĞÜŞ hem hastanede hem de evde beni hiç yalnız bırakmadı.
Eski dostum ünlü gemi modelcisi Metin GÜRKAN hiç tahmin edemeyeceğiniz bir şekilde bana destek oldu.
İktisatçı kuzenim Tahir TAŞAR,
Köşe yazarı Denizci / Mimar Ömür ATİLLA,
Köşe yazarı / Tarihçi / Tv Yönetmeni Ömer Faruk ERTEM,
eski dostlarımdan (E.) Dz. Kd. Albay Tufan AYDIN,
Gemi inşa yüksek mühendisi O. Tanju KALAYCIOĞLU, beni evde yalnız bırakmadılar.
Ayrıca camiye cenazeye gelen ve çelenk gönderen herkese teşekkür ediyorum.
Son söylemek istediğim birşey daha var. Zehra, bilinci kapanmadan bir süre önce '' Ben ölürsem beni annemin kucağına teslim et.'' demişti. Vasiyeti üzerine kendisini İstanbul / Feriköy mezarlığında annesinin kucağına defnettik. Daha sonra gazeteci meslektaşımız olan fakat mesleğini yapmayan İst. Feriköy'de mezar düzenleme işleri yapan müteahhit Nurettin KARASU'nun çok yardımlarını gördük.
(G.K) Hulusi, sözün bittiği yer dedikleri bu olsa gerek.
Tarih: 08 Ocak 2020
Saat:21.10