Yorum / Analizz ddosya haaber
İstanbul
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

OSMAN BAHADIR'IN YANITI

14 Mart 2018, Çarşamba 17:23
 

    OSMAN BAHADIR'IN YANITI
 
         01 mart 2018 tarihli ‘’ Osman BAHADIR’a Genelkurmay Başkanlığı veya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Cevap Vermesi Gerekiyor ‘’ başlıklı yazıma 13/03 /2018 günü yazar Osman BAHADIR’dan yanıt geldi.
        Osman BAHADIR Deniz Endüstrisi Dergisi’ndeki yazısında; Kaynak: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları şeklinde belirtseydi bu kez yazımın başlığına ‘’ Emir YENER’e Genelkurmay Başkanlığı veya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Cevap Vermesi Gerekiyor ’’   yazardım.
          Çevirmen Emir YENER de Ryan K. NOPPEN’ın kitabından çevirme yapmış.
  
          Osman BAHADIR’dan gazetemize gelen mail aşağıdadır.
 
Nusret Mayın Gemisi’nin komutanı kimdi?

Deniz Endüstri dergisinin Ocak-Şubat 2017 tarihli sayısında yayınlanan “Çanakkale Savaşları’nda deniz üstünde neler oldu” başlıklı yazımda, Nusret Mayın Gemisi’ni idare eden komutan olarak Alman Yarbay Geehl’in adı geçiyordu. Deniz Ticaret Gazetesi yazarlarından B. Hulusi Gürbüz, bu gazetenin 1 Mart 2018 tarihli sayısında benim bu ifadem karşısında, Nusret Mayın Gemisi’nin komutanının Türk olduğunu ve benim bu gerçek dışı ifademe Genel Kurmay Başkanlığı’nın veya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nin cevap vermesi gerektiğini söylüyordu.

Öncelikle belirtmek isterim ki, akademik nitelikteki bir yazıda önemli iddialar ortaya atılırken kaynak bilgilerini de sunmak zorunludur. Ben söz konusu yazımda yararlandığım kaynakları göstermedim. Ancak benim yazım popüler bir yazıdır. Popüler yazılarda kaynak bilgisi vermek zorunlu değildir. Kaldı ki eğer ben yararlandığım kaynakları gösterseydim, kısa yazımın kapladığı yere yakın bir yer kaplayacaktı. Fakat ben yine de birçok yazımda başlıca kaynakları verdim. Deniz Endüstri dergisinin okurları bunları görmüşlerdir.

Şimdi Nusret Mayın Gemisi’nin komutanı konusuna gelirsek; ben bu bilgiyi verirken Osprey Askeri Tarih Dizisi olarak Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan Ocak 2016 (birinci basım) tarihinde çıkmış olan Ryan K. Noppen’in (çeviren: Emir Yener) Osmanlı Deniz Harekatı 1911-18 başlıklı kitabından (sayfa 46) yararlandım. Bu kitap halen İş Bankası Kültür Yayınları kitap satış ofislerinin hemen hepsinde bulunmaktadır. Burada yararlandığım bölümü kitaptan (s. 46) tekrar veriyorum;

“Alman Yarbay Geehl’in idaresindeki 365 tonluk Nusret Mayın Gemisi (1913’te Kiel’deki Germaniawerft tersanesi’nde yapılmıştı), 8 Mart gecesi fark edilmeden Erenköy Koyu’na sahile paralel 26 tane mayın dökmeyi başarmıştı. Nusret mayınlarının ilk kurbanı olan Bouvet’nin ardından, saat 16:11’de Inflexible da yakın bir noktada mayın isabeti aldı. Gövdesine 1600 tona yakın su dolan muharebe kruvazörü ancak Bozcaada’da karaya oturtularak batmaktan kurtarılabildi.”

Kitabın yazarı Ryan K. Noppen’in kimlik bilgileri de şöyledir; 1978 yılında Michigan’da doğdu. Purdue Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptıktan sonra, savunma alanında faaliyet gösteren bir kuruluşta deniz ve hava lojistiği uzmanı olarak çalıştı. Almanca ve Flamanca bilen Noppen, Osprey yayınları için Avusturya-Macar, Alman ve Amerikan savaş gemileri hakkında çeşitli kitaplar kaleme almıştır; halen Michigan’da yaşamını sürdürmekte ve çeşitli özel üniversitelerde Birinci Dünya Savaşı hakkında dersler vermektedir.

Benim için Nusret Mayın Gemisi’nin bir Alman yarbay tarafından idare edildiğinin söylenmesi hiç şaşırtıcı olmadığı için bu bilgiyi kullandım. Çünkü Çanakkale Savaşı’nın birçok cephesinde ve gemisinde Alman ve Türk ortak komutanlıkların söz konusu olduğunu biliyordum. Türk komutanın adını vermeye gerek duymadım, çünkü gemideki mayın uzmanı Yarbay Geehl idi. Bu bilgiye internetteki başka kaynaklardan da ulaşmak mümkündür. Ama aynı yazımda Muavenet-i Milliye Muhribi’nde Yüzbaşı Ahmet Saffet ile Yüzbaşı Rudolf Firle’nin muhribin ortak komutanları olduklarını belirttim. Ortak komutanlıklarda fiilen hangi komutanın daha etkin olduğu koşullara bağlıdır. Kaldı ki bu gerçek sadece Nusret Mayın Gemisi için değil, Çanakkale Savaşı’nın bütün cepheleri için de geçerlidir.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Genel Kurmayı’nın başında Enver Paşa ile Amiral Liman von Sanders (1855-1929) birlikte bulunmuyorlar mıydı? Çanakkale’de fiilen başkomutanlık yetkisi Liman von Sanders’te değil miydi? Hepsi bu kadar değil, Osmanlı Deniz Kuvvetleri’nin komutasında Tuğamiral Wilhelm Souchon (1864-1946) bulunmuyor muydu? Yavuz zırhlısının komutanı, Albay Ackerman değil miydi?

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun yüksek komuta kademelerinde Almanların ne işi vardı diye elbette sorulabilir ve sorulmuştur da. Ama bu konu benim yazımın konusu değildi.

Öte yandan önemli bir nokta olarak şunu belirtmek isterim ki, Çanakkale Savaşları’nda Türk askerinin gösterdiği kahramanlık ve fedakarlık, sadece bizler tarafından değil tüm dünya tarafından kabul edilmiş olan tarihsel bir gerçekliktir. Bu savaşta Alman komutanların da bulunmuş olması Türk askerinin bu tarihsel kahramanlığına gölge düşürmez. Bu ayrı bir konudur. Bu iki konuyu birbirine karıştırmamak gerekir.

Tarihsel olaylar bazen belirli kalıplara sığmayacak kadar karmaşık olabilmektedir.