Nato'nun Genişleme Süreci İçinde Bölgemize Etkileri
30 Haziran 2022, Perşembe 15:37Son dönemde dış politikada hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. UKRAYNA savaşında uzlaşmacı gayretimiz bir yerde Ukrayna’nın Batı körüklemesi ile görüşmeleri duraklattı. Bunun sonucunda gelecekte çok daha farklı gelişmelerin olacağının habercisi gibi. FİNLANDİYA ve İSVEÇ’in NATO’ya katılma isteği, Türkiye’nin vetosu, Rusya’nın Finlandiya’nın gazını kesmesi. Aslına bakarsanız bana göre bu duruma gelmede ABD çok etkili oldu ve Ukrayna’yı bir piyon olarak kullandı. Rusya, Kırım’ı aldığında hiç ses vermeyen ABD sanki hasmının iştahını kabartmak için pasif kaldı ve Rusya’nın Donesk bölgesine müdahale etmesine zemin hazırladı. Sonunda da Ukrayna’yı NATO’ya alma gibi kışkırtıcı karar alındı. Amaç neydi? Rusya’yı zayıflatmak, Avrupa’da tehdit olmaktan çıkartmak ve sonunda ekonomik olarak çökerterek Çin ile güç birliği kurmasını engellemektir. Bunun yanı sıra ABD silah ekonomisini canlandırarak durağan ekonomisini aktif hale getirip yeni üyeleri pazar olarak kullanmak gibi değerlendiriyorum. Başta ABD olmak üzere birçok NATO üyesi PKK ve YPG’ye destek veriyor, ülkelerinin kapılarını açıyor. Türkiye bu iki yeni aday ülkeyi veto edince sorun çıkıyor. Şimdi bu ülkelere sade bir vatandaş olarak soruyorum. Rusya’yı tehdit olarak görüp saldırdığı halde yurttaşlarının ölmemesi için caydırıcı güç olarak NATO’ya girmek istiyorsunuz. Ama bir başka NATO üyesi Türkiye’ye karşı terör örgütlerini destekleyip benim askerimin, vatandaşımın ölmesini seyrediyorsunuz. Terör örgütlerini desteklemeyeceklerine dair ABD dahil tüm Avrupa devletleri ile garanti anlaşmaları yapılmalıdır. NATO üyesisiniz, ilk savunma hattındasınız ve sizi yıkmak istiyorlar. NATO nasıl bir ittifak! Türkiye vetosunu asla kaldırmamalıdır. Son Madrid toplantısında İsveç ve Finlandiya’nın güvence vermesinin sonuçlarını somut olarak görmeden Türkiye giriş onayını vermemelidir. Çünkü ABD kendi menfaatleri için bu iki ülkeyi NATO’ya alıyor. Korkarım 3. Dünya Savaşı’nın temeli atılıyor. Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti ve son dönemde ABD’den uzaklaşmaya başlayan Hindistan’ın bir blok halinde birleşmesi hiç de iyi olmayan bir ortamdır. Önce ticaret rekabati ile başlayacak bu savaş, sıcak bir savaşa dönüşmesi gerçekleşebilir. ABD’nin yumuşak karnı Pasifik Okyanusu’dur.Bu okyanusta Çin deniz gücü ABD’nin Batı sahillerini tehdit edebilmektedir. Gelelim bölgemize, sağduyu kaybolduğunda sıcak bir savaşın olacağı aşikardır. Bunun da sebebi Batı’nın şımarık çocuğu Yunanistan’dır… Mora’da yüz binlerce Türk’ü vahşice katleden Balkan Savaşı’nda ve İSTİKLAL Savaşı’mızda katliamlar yapan ve de Kıbrıs’ta Türkleri katlettiği halde öldürüldük diyen uslamaz bir ülke var, Yunanistan. Azdıkça 1922’de denize dökülen, 1974’te sille tokat yiyip rezil olan bu ülke hiç utanmadan ABD kongresinde yalan, iftira ve yalvarma ile konuşan MİÇOTAKİS 42 dakikalık konuşmasında 32 defa bir kısmı ayakta olmak üzere alkışlanıyor. ABD ne yaptığının farkında mı? Tiyatrodan öte bir gösteri, ABD çöküyor sonun başlangıcı. Başkan Biden’in konuşmaları, sözde Ermeni soykırımı için söyledikleri, stratejik ortağımız değilsiniz ifadeleri, Doğu Akdeniz krizinde Yunanistan’ı destekledik ifadeleri… O zaman soru şu: NATO ve ABD ile gerçekten müttefik ve ittifak içinde miyiz? Çok açık bir durumla karşı karşıyayız. Eğer Yunanistan anlaşmalara uymaz uluslararası hukuk kurallarına uymazsa tek çözüm Ege’de coğrafyanın değişmesidir. Ama bu değişimin sebebi asla biz olmayacağız.
TÜRKİYE kadim bir devlettir. 8 bin yıllık devlet geleneği olan bir ulustur. Türkiye, bir Yunanistan bir ABD değildir. Diplomasi sözüne sadıktır. 1980’de ne oldu? Yunanistan için vetoyu kaldırdık, hiçbir söz yapılmadı. Aynı oyuna İskandinav ülkeleri için düşmeyelim. Yunanistan ateşle oynuyor, ülkelerini ABD’ye vermişler ve ABD’nin arkasından bize oyun oynuyor. Dünyada örneği olmayan 6 mil deniz sınırına 10 millik hava sahası tanımlayıp giren Türk uçaklarına sınırlarımızı ihlal protestosu çekiyor, keza kıta sahanlığı ve diğer sorunlar uluslararası Deniz Hukuku gereği hiçbir ülke Yunanistan’a bu yanlıştır demiyor. Lozan Antlaşması’na göre silahsız olması gereken adaya ABD üs kuruyor. Onun için diyorum ki; Her Türk’ün Yunan tarihini çok iyi bilmesi gereklidir. Bunun yanı sıra ülkeyi yönetenlerinde en az yakın tarihimizi. Bu iş karşılıklı sirtaki oynamakla olmuyor veya kendi kültürünü bilmeden sirtaki öğrenmekle de olmuyor. Geçmişte her türlü mezalimi yapanları bilmezsek geleceğe bulanık bakarız. Asla tarihimizi unutmayalım.
Yüzyıllardır birçok ulusu bünyemize alarak yaşamışsak bu günde komşu olan bu uluslarla barış içinde yaşamak isteriz. Türk milleti sabırlıdır, sabrımız hiçbir devlet tarafından test edilmesin.
Son zamanlarda pek ses çıkmayan Suriye sınırında ABD, Irak’taki gibi sözde bir Kürt devleti kuracak, bu gerçek artık. Bazı diplomatik ve askeri harekatta geç kalındı. Ancak bu sözde Kürt devletleri denize ulaşamadığı takdirde dünya ile irtibatını kaybedecektir. Kontrol altında tuttuğumuz bu tampon bölge çok önemlidir. Deniz irtibat yolu açılmamalıdır diye değerlendiriyorum. Ülkemizdeki sığınmacılar eğer ülkelerine gönderilmezse demografik yapı yakın gelecekte Türk milleti adına özellikle bazı bölgelerde bozulacaktır. Suriye Başkanı ESAD ile diplomatik ilişkilerinin tekrar kurulması gerekli görüldüğünü düşünüyorum.
Sonuç olarak Yunanistan’da sonunda MAVİ VATAN’ı benimsemiş. Bu şu demektir; bölgede gerçek olan haklılığımızın kabul edilmesi anlamında olduğunu yorumluyorum. MİÇOTAKİS, ABD seyahatinde Mavi Vatan haritasını BİDEN’e ve Kongreye sundu. Artık onlarda Mavi Vatanı biliyorlar. Mavi Vatan’a sahip çıkmak ve sınırlarına ulaşmak Türkiye’nin Bekasıdır. Türkiye’nin istikbali denizlerdir. Doğu Akdeniz, Ege ve Orta Doğu’nun jeopolitiğini Türkiye belirlemelive Kıbrıs adası vazgeçilmez ana hedefidir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.