Mültecilerle Birlikte Denizde Yardımın Kuralları da Değişti
05 Temmuz 2023, Çarşamba 11:50Denizdeki birinin imdadına koşmalı mıyız? Bu kişinin mülteci olduğunu fark ettiğimizde yine de yardım edecek miyiz? Yardımın şekli ne olmalı? Bodrum’dan açılan Türk kaptan, Kos önlerinde gördüğü kişiye “mülteci olsa bile yeterli yardımı yapmadığı” gerekçesi ile Yunan Sahil Güvenliği tarafından suçlanıp hakkında dava açılınca, bu soruların cevaplarını bilmek de kaçınılmaz oldu.
Denizde yardıma gerek duyanın imdadına koşmak temel bir denizcilik kuralı. Ancak “mülteci fırtınası” ile bu kuralların tamamı allak bullak oldu.
Daha önce konuyu “Denizde kaçak göçmen gördük ne yapalım?” başlıklı iki yazı ile gündeme getirmiştik. Ancak yaşanan son örnekle bu bilgileri de güncelleme gereği doğdu.
Kurban Bayramı tatilinde “S/Y Aşkipel” adlı yelkenlisi ile ve beraberinde arkadaşları olduğu halde Bodrum’dan 7 deniz mili uzaklıkta, Yunanistan sularındaki Kos'a gitmek üzere ayrılan Bülent Yükselen, yaşadıklarını üyesi olduğu sosyal medya grubunda şu ifadelerle paylaştı:
"NE YAPACAĞIMI BİLEMEDİM”
“Kos Marina yakınlarında seyir sırasında suda birisini gördük. Hemen yanına gittik, bizi görünce yardım istedi. Halatı suya attık ve tutundu.
Yakınlaşınca kaçak olarak Kos'a geçmeye çalışan bir mülteci olduğunu fark ettik. Üzerinde can yeleği, sırtında ise iki bidon ve şu şişesi bağlıydı. Üşümüş görünüyordu. Hemen önce el telsizi sonra sabit telsiz ile Yunan Sahil Güvenliği’ne 8-10 kez çağrı yaptım ama cevap alamadım.
O andan sonra doğrusu, tereddütte kaldım. Ne yapacağımı bilemedim. Adamı tekneye alsam acaba kaçakçı duruma düşer miydim? Adam ne kadar tehlikelidir? Yetkili birime götürmek istesem tekneye aldığımda sorun çıkarır mıydı?
Sonuçta yabancı bir ülkede nasıl bir sorunla karşılaşacağımızı bilemedim. Yakınımızdan geçen motorlara işaret verdik ama görmeden geçip gittiler. Sahil yakındı ve sörfçüler vardı.
Adamı o tarafa doğru yavaş yavaş çekmeye karar verdim. Bir sörfçü bizi gördü, adam bizi bırakıp o tarafa doğru yüzmeye başladı. Sörfçüye adamı gösterdik ve yanına gitti. Ben orada büyük bir hata yaptım ve ‘tamam adamı birisine teslim ettik’ diye düşünerek yoluma devam ettim.”
YUNAN SAHİL GÜVENLİĞİ TARAFINDAN SUÇLANDI
Yarım mil sonra yemek yemek ve ardından sahile çıkıp dolaşmak için Kos önlerinde demir attığını belirten Yükselen, paylaşımına şöyle devam etti:
“Demirledikten yarım saat kadar sonra bir Yunan Sahil Güvenlik botu yanımıza geldi ve evraklarımızı istediler. Ardından ‘kontrol için” bizi karaya götürdüler.
Geceyi Sahil Güvenlik’te geçirdim. Savcıya ifade verdim. Fotoğrafım çekildi, parmak izlerim alındı. Dediklerine göre telsizden yaptığım anonslar duyulmamış. Bu yüzden hakkımda, ‘denize düşen birine ( mülteci olsa bile) yeterince yardım etmemek’ suçlaması ile dava açılacağı söylendi.”
TUTUKSUZ YARGILANACAK
Bir gece gözaltında tutulduktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını söyleyen Bülent Yükselen, yaşadıklarının şoku ve şaşkınlığı ile Bodrum’a döndü. Şimdi mahkemeye çıkacağı günü bekliyor.
NE YAPILMASI GEREKİYOR?
Denizdeki birinin yardımına koşmak temel denizcilik kuralı dedik.
Ama denizden kurtarıp teknenize aldığınız bu kişi eğer bir mülteci ise, “insan kaçakçılığı” ile suçlanabilirsiniz. Dahası, bu kişi teknenizi ele geçirmek için hayatınıza dahi kast edebilir.
O halde ne yapmalısınız?
Daha önceki benzer yazılarımızda olduğu gibi Türk Sahil Güvenlik’ten dostlarımızla görüştük ve görüşlerini üç ana madde halinde şöyle derledik:
- Öncelikle denizde gördüğünüz ve mülteci olduğunu fark ettiğiniz kişileri kesinlikle teknenize almamanız gerekiyor.
- Durumu derhal Türkiye sularında iseniz Türk Sahil Güvenlik birimlerine telsizle ya da 158’i arayarak ve koordinat vererek bildirmelisiniz. Yunan sularında ise aynı işlemi bu kez Yunan Sahil Güvenlik birimleri ile temas kurana kadar tekrarlamalısınız.
- İçinde bulunduğunuz durumu kanıtlamanız gerekiyor. Bu yüzden yaptığınız telsiz çağrılarını (VHF Kanal 16 veya 12 ya da 09 fark etmez. Zira bu birimler tüm kanalları dinlemektedir) cep telefonu ile video olarak zamanı da belirterek kaydetmeniz yararlı olacaktır.
Bu kanıtla size yöneltilecek suçlamalardan kurtulacağınız gibi, sorumluluğu size cevap vermeyerek üstlenmek istemeyen Yunan Sahil Güvenliğine karşı da elinizde güçlü bir “koz” olacaktır.
Kendisi ile bağlantı kurduğumuz Bülent Yükselen, olay anının sıcaklığı ve heyecanı ile video çekmeyi akıl edemediklerini belirtti. Bu da işi zora sokan bir nokta... Zira suçlamalara karşı ellerinde teknedeki diğer kişilerin tanıklığı dışında bir argüman yok.
Dileriz dava sürecinde “halden anlayan” bir savcıya ve hakime denk gelirler.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.