Montrö Bildirisine İmza Atan Emekli Amiraller Beraat Etti

Montrö Sözleşmesi ve “sarıklı amiral” ile ilgili yaptıkları açıklamada “anayasal düzene karşı suç işledikleri” iddiasıyla yargılanan 103 emekli amiralin davasında karar çıktı.

Mahkeme, suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıklar hakkında oy birliği ile beraat kararı verdi. Başsavcılık ise mahkemenin beraat kararını istinafa taşımaya hazırlanıyor.

Montrö Sözleşmesi ile “sarıklı amiral” tepkilerini imzaladıkları bildiri ile kamuoyuna açıkladıkları gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından resen soruşturma başlatılan ve haklarında dava açılan 103 emekli amiral bugün hakim karşısına çıktı.

Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Bazı sanık avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını tamamlamasından sonra duruşmaya müzakere arası verildi.

Yaklaşık bir saatlik aranın ardından mahkeme heyeti "isnat edilen suçun oluşmadığına" hükmederek oy birliği ile sanıkların tümünün beraatine karar verdi.


NE OLMUŞTU?

2021 yılının Nisan ayında 103 emekli amiral ile bir emekli tuğgeneral, cüppe ve sarıklı fotoğrafları sosyal medyada yayımlanan Tuğamiral Mehmet Sarı ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasıyla ilgili bir açıklama yayımlamışlardı.



Kamuoyuına yaptıkları açıklamada imzası bulunan emekli amiraler bir gece apar topar evlerinden gözaltına alınarak Ankara'ya götürülmüş, bazıları da daha sonra ifade vermeye çağrılmışlardı.


Hemen sonrasında, metinde imzası bulunan amiraller hakkında “anayasal düzene karşı suç işledikleri” iddiasıyla dava açılmış, savcılık hazırladığı iddianamede 91 sanık için beraat, 12 sanık için mahkumiyet ve rütbelerinin sökülmesini talep etmişti.

İddianamede ayrıca 11 amiral ile bir tuğgeneralin de “Geçmişteki darbe ve muhtıralardan ilham aldıkları, metnin 'Türk Milleti' diye başlamasının maksatlı olduğu" belirtilerek, geçmişteki emir komuta zinciri etkisinin kullanılmak istendiği öne sürülmüştü.


“BU YARGILAMA OLMAMALIYDI”

Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen karar duruşmasında tüm sanıkların beraat etmesi üzerine Avukat Hüseyin Ersöz, Sözcü muhabiri Fırat Fıstık’a şu açıklamayı yaptı:

“Yargılamanın esasen hiç olmaması gerekirdi. Çünkü tamamen barışçıl ve hassasiyet duydukları bir konuda, emekli büyükelçilerin yaptıkları gibi düşüncelerini ifade etmek hiçbir şekilde suç olarak nitelendirilemez. Aksine böyle bir dava, ifade hürriyetinin ihlalini oluşturur. Özgürce düşünce açıklamaya dair de bir engel oluşturur.

Ne yazık ki en başından itibaren bu açıklama siyasetin malzemesi haline getirildi. İfade ve düşünce hürriyeti mahiyetinde görülecek bu açıklama sonucu açılan davayla toplum üzerinde baskı oluşturulmaya çalışıldı.”



“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TESCİLLENDİ”

Davanın avukatı Ersöz şöyle devam etti:

“Savcının mütaalasında da yapılan değerlendirmeler, bunun başka bir yansımasıydı. Geldiğimiz aşama itibariyle mahkeme tarafından verilen beraat kararı doğrudan ifade özgürlüğünü tescillemiş oldu. Bu açıklamanın suç olmadığını tescil etmiş oldu.

Cumhurbaşkanlığı vekili ve savcı tarafından istinafa götürülme ihtimali de söz konusu. Böyle bir durumda bir kez de istinaf tarafından değerlendirilecek ve karar verilecek.”


BAŞSAVCILIK KARARA İTİRAZ EDECEK

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oy birliği ile verilen  beraat kararını istinafa taşımaya hazırlandığı öğrenildi.

Başsavcılık, esas hakkında mütalaada cezalandırılması talep edilen sanıklar Alper Çetin Tezeren, Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Ramazan Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk yönünde beraat kararının bozulmasını talep edecek.

Mütalaada, söz konusu isimlerin, seçilmiş hükümeti hedef aldıkları ve muvazzaf askeri personel ile toplumun muhalif kesimlerini birlikte harekete geçirmek için anlaştıkları belirtilmişti.

Alıntı: TurkSail / Fırat FISTIK (Sözcü) / Deniz Kartalı