sohbet odalarıdini sohbetleromegle tvtürk sohbetdini sohbetcinsel sohbet
medyum

İstanbul
15 Ocak, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

MİRADOR TANKERİ

18 Ağustos 2020, Salı 15:02

 

MİRADOR  TANKERİ

 

60 küsur sene önce İskenderun Limanı’nda bir tanker faciası yaşandı. Üç aylık yepyeni bir tanker olan Panama bayraklı, Yunanlı personeli havi 31000 DW Tonilatoluk zamanının en yeni ve modern gemilerinden biri olan M/T Mirador sebebi halen meçhul bir olay neticesinde istasyoner olarak bulunduğu İskenderun Limanı’nda ARZI =36 37’ 10’’  N   TULU=36 10’ 06’’ E  mevkiinde demir üzerinde yatarken 16 Aralık 1958 Salı günü saat 23.45’te ani bir infilak ile yanmaya başlamış ve 13 Ocak 1959 Salı günü son bir infilak ile tamamen ikiye bölünerek batmış ve hemen hemen bir aya yakın sürmüş bu tanker yangını bu tip yangınlara karşı deneyimsiz ve malzemesiz olan ekiplerin yangına müdahalede yetersiz kaldığının bir nişanesi olarak denizcilik literatürlerine geçmiştir.

 

Olayları görevli bulunduğu Akdeniz Üs Kumandanlığında bizzat takip eden Dn. Gv. Yzb. Sayın Doğan Kaya 427 sayılı Donanma Dergisi Ekinde kronolojik bir sıra ile anlatmakta ve bizlere olayları birebir yaşanmış gibi hissetirebilmektedir. Bu vesile ile çok değerli bilgilere ve tecrübelere bilhassa tanker yangınları hakkında çok kıymetli bilgi ve detaylara agâh olmuş bulunmaktayız.

 

Gemilerin de aynı insanlar gibi kaderleri vardır ki kara insanları buna inanmaz gülüp geçerler. Kimi çok uzun ömürlü olur, yüzyılı devirir, kimi de ilk seferinde kara kaderine yenik düşer Titanic gibi. İşte Mirador’da henüz 3-3.5 aylık bir bebecikken kötü kaderinin kurbanı olarak yanıp gitti gök okyanusuna.

 

Olayın başlangıç  safahatını şöyle anlatıyor Sayın Doğan Kaya:

 

16 Aralık 1958 Salı akşamı saat 23.45’te İskenderun Liman alargasında demirli olup istasyoner görevi gören M/T Mirador tankerinde ani bir infilak vuku buldu ve tanker kıç tarafından yanmaya başladı. Yangının aniden gemiyi istila etmesi üzerine tamamen gemiyi terk etmiş bulunan Yunanlı personelden gemide 4000 ton kadar jet yakıtı bulunduğu öğrenildiğinden Akdeniz Üs Komutanlığı’na ve Liman Başkanlığına bilgi verildi.

 

Yangın Mirador’un bordasına akaryakıt ikmali için aborda olan U. S. S. Oklawaha muhribine ikmal yapılırken aniden başladı ve süratle yayıldı. Oklawaha hemen avara ederek alargaya çıktı ve kendisine sirayet eden yangını da kendi imkanları ile söndürdü. Bu ameliye esnasında bir gemici ve bir yüzbaşı yanarak öldüler. Yüzbaşının kamarası Oklawaha’nın Mirador’a aborda olduğu bordada ve lumbuzu açıktı ve yüzbaşı yatağında uyurken vukua gelen yangın esnasında bir alev dili lumbuzdan girerek yüzbaşıyı feci şekilde yaktı. Hemen doktor nezaretinde İskenderun Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ve bidayette tayyare ile Ankara’ya gönderilen yüzbaşıyı kurtarmaya imkan bulunamadı ve ufacık bir ihmal, lumbuzu açık tutmak bir cana mal oldu.

 

Tanker bulunduğu mahalde iki gün yandı. Geminin yalnız kıç tarafı yanıyordu. Gemi demirde olduğundan rüzgara karşı salması neticesinde yangın başka yere sirayet edemiyordu ve sahilde bulunan gemi personelinin ifadelerine müsteniden de bir-iki gün de hiçbir müdahale yapılamadı. Gemi kaptanının izahatına göre  halen yanmakta olan kıç taraf ile jet benzininin bulunduğu gemi kargo tanklarının arasında alabandadan alabandaya kat’eden ve geniş beton duvarlar ile çevrelenmiş bir su tankı mevcut olduğu ve yakıtın bunun önündeki mevkilerde, muhtelif tanklarda olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

 

Sonradan kıç taraftaki bu yangının geminin kendi ihrakiyesinden kaynaklandığı öğrenilmiştir. 18 Aralık 1958 gününe kadar hafifleyerek devam eden yangın aynı gün saat 20.00’de yangına müdahale için limana gelen Amerikan muhribi U. S. S. Pears in hemen Mirador’a aborda olarak muazzam yangın söndürme tertibatını devreye alması ile zaten iyice hafiflemiş olan yangının söndürülmesine yol açtı.

 

Böylece yangının birinci perdesi iki can kaybı ile kapanmış oldu ve akabinde bu ve bunun gibi olaylarda olduğu veçhile muhtelif senaryolar üretilmeye başlanıldı. Eğer gemi içerisinde ki jet benzini infilak etmiş olsaydı 3 kilo tonluk bir atom bombasına eşit miktarda bir enerjinin açığa çıkacağına, etrafa yayılacak akaryakıtın limanı ve limandaki gemileri tehdit edeceği varsayımı da çürütülmüş oldu.

 

Amerikan muhribi U. S. S. Pears geminin kıç tarafını tamamen söndürüp soğuttuktan sonra personel gemilerine döndü. Tabi bıraktıkları gemiyi değil bir enkaz yığınını buldular karşılarında.

 

Kıç taraf ve bilhassa makine dairesi bir enkaz ve harabe yığını halindeydi. Gemi sıkılan sular dolayısıyla kıça muazzam bir trim yapmıştı. Bunun için bu suların tahliyesi gerekmekteydi. Bunun için de Akdeniz Üs Kumandanlığı yangın ekibi bir ponton tekne üzerine bindirilerek gemiye gönderilip 19 Aralık 1958 günü hemen tahliye ameliyesine başladı.

 

 Ancak bu arada gemi kaptanı muazzam ısı farkı dolayısıyla gemi saçlarının deformasyonundan dolayı tahliye edilen miktardan çok daha fazla miktarda suyun gemiye dolduğunu neticeten geminin gitgide daha fazla kıçlandığını bu durumda geminin kırılabileceğini veya kıçtan kaynamak durumunda kalacağını görerek yardım talep etti. Vaki talep üzerine mezkür muhrip tekrar gelerek Mirador’a aborda ile tahliye işlemine başladı. Ancak bir müddet sonra muhrip ayrılıp gitti. Üs kumandanlığının yangın ekibinin kendi başlarına suyu yenmelerine imkan yoktu. 23 Aralık 1958 günü su alarak batma kaderine terk edildi Mirador.

 

25 Aralık 1958 günü Mirador iyice kıçlanmış, başı dikilmiş bir durumda iken İskenderun’da mukim Stratis Glyptis gemi acentası bir dilekçe ile Liman Başkanlığı ve Üs Komutanlığına başvurarak Mirador gemisi kaptanının İstanbul Denizcilik Bankası’nın Gemi Kurtarma Teşkilatına başvurarak tankerdeki suyu tahliye etmek için yardım istediğini ve 23.12.1958 gecesi gerekli tahliyeyi yapmak için İmroz Kurtarma Gemisi’nin İskenderun’a müteveccihen yola çıkarıldığını ve gemi gelip tahliye ameliyesine başlayana kadar yardımlarını talep etti.

 

Gemi kurtarma işletmesinin müdürünün de İmroz’un ayın 27’sinden evvel İskenderun’da olamayacağını bildirmesi üzerine Amerikan Muhribi U. S. S. Pears ve Üs Komutanlığının yangın ekibinin tahliye işlemine devam etmesi kararlaştırıldı. Bunun neticesi gemi tekrar düzelmeye başladı. Bu arada muazzam bir trafik devam etmekte gemiye giriş çıkışlar sürmekte, sigorta eksperleri, enspektörler, sörveyörler, acenta yetkilileri devamlı gemiye girip çıkmakta ve kimsede bir tehlike olabileceğine ehemmiyet vermemekteydi.

 

Nihayet İmroz gelip tahliye işlemlerine başladı. U. S. S. Pears ayrıldı. Gemi kaptanı suyun tahliye edilip gemisinin kesonlanarak tamir edileceği İtalya’ya kadar yedekleneceği hayallerini kurarken İmroz’un kapasitesi de tahliyeye kifayet etmedi ve bilamecburiye yeniden yardım talebi üzerine bu defa bir başka Amerika Muhribi U. S. S Soley 29. 12. 1958 tarihinde gelip Mirador’a aborda ile tahliye işlemine başladı.

 

Bu üçlü grubun müşterek çalışması neticesinde gemi düzeldi. Kafa suya girdi, gemi yedekte çekilecek duruma geldi.

 

Bu arada müessif bir kaza daha vukua geldi 30 Aralık 1958 tarihinde Soley muhribinden bir er dibinde birkaç kadem jet benzini bulunan bir tankta boğularak öldü. Bu müessif kaza dahi alakalıları uyandıramadı gaflet uykusundan. Yılbaşından bir gün önce vukua gelen bu vaka gerçekten feci idi ve artık Mirador şeametini yavaş yavaş göstermeye başlıyordu. Bu kazanın daha başka kurbanları da olacaktı ama tesadüfen orada bulunan İmroz gemisi personelinden bir gemici tanktaki askeri kurtarmak için tanka inen ve kendisi de boğulma emarelerini gösteren ki muhribin ikinci komutanı olduğu söyleniyor kişiyi görünce hemen beline bir el incesi bağlatıp tanka inip iki kişiyi dışarı çıkartmaya muvaffak olmuşsa da ilk giren çok fazla benzin buharı teneffüs ettiği için kurtarılamamış ve ikinci perde de yeni yıla girmeden bir gün önce bir insanın daha kaybı ile kapanmıştı.

 

31 Aralık 1958 gününü Üs Kumandanlığı tahlisiye ekibi personeli Soley gemisini mürettebatının davetlisi olarak geçirdiler. Devrisi gün Soley limandan ayrıldı ve 5 Ocak 1959 tarihinde de Üs Komutanlığının tahlisiye ekibi vazifeleri bittiği için geri çağırıldılar ve Mirador ile İmroz başbaşa kaldılar. 13 Ocak 1959 Salı günü İmroz Mirador’u yedeklemek için son hazırlıkları yaparken Mirador parsoneli de yedek esnasında gemide kalacaklar hariç gemiden ayrılma hazırlıkları ile uğraşıyorlardı.

 

13 Ocak 1959 Salı günü İmroz kumanyacısı ve bazı personelini dışarı göndermiş, öğle yemeğinden sonra da avara edip sahilde ihrakiye alınacağı için hazırlık yaparlarken korkunç bir patlama ile Mirador infilak etti ve bordasında aborda olan İmroz’da bu infilak ve yangında kullanılamaz hale geldi. Sonradan İmroz’dan kurtulan bir gemici yangın anında baş ırgadın kastonyola balatalarının yandığını ve boşalan kastonyoladan demir zincirinin akıp gittiği için İmroz’un Mirador’un bordasından ayrılamadığını söylemiştir. Bu esnada liman içinde muazzam bir kargaşa vukua gelmiş ve gemisini kurtaran kaptandır lafına izafeten iç limanda bulunan gemi ve tekneler bir an evvel limandan çıkıp fener burnuna doğru uzaklaşmak istemişler ve çıkan kargaşadan liman ağzı tıkanma raddelerine gelmiştir. Bu esnada yangın mahalline giden muhtelif tekneler deniz üzerinden bir çok ölü ve yaralıları kurtarmıştır.

 

         İmroz gemisi eğer rüzgar üstünden yanaşma imkanı olunursa artık yayılmayacağı belli olan yangın da böyle giderse kurtarılabilir gibi görüldüğünden bu fikir Üs Kumandanlığına arz ve teklif edilerek müsaade talep edildi. Teknede kalmış canlı kimse olmasa bile teknenin kurtarılması bile bir kazanç olduğundan Üs Kumandanlığından gelen ”İmroz gemisini kurtarmak ve mümkün olursa yedeklemek için deniz Eğitim Alayı ve Üs Komutanlığı itfaiye ekipleri, mania grup kumandanı emir ve mesuliyetinde hareket edeceklerdir.” talimatı üzere sahilde hazır bulunan itfaiye ekipleri Y.98 ağ pontonuna bindirilerek vaka mahalline hareket edilmişse de bir müddet sonra yetişen bir liman römorkörünün içinde bulunan liman İşletme Müdürü şimdi hastanede yatan İmroz personelinden birinden haber alındı. Geminin baş altında külliyetli miktarda dinamit varmış bunun için sakın İmroz’a gitmeyin diye uyarı yapmışsa da bu yangın ve patlama anında dinamitlerinde infilak ettiği düşünülerek ihtiyatla yola devam edilerek İmroz’a gidilmiş ancak geminin Mirador’a halatla bağlı olmayıp demirli olduğu görülmüş, demir zincirini kesecek ekipman olmadığı veçhile ile yapılacak hiçbir işlem olmadığına kanaat itila edilerek ve devamlı yön değiştirerek esen rüzgarlar neticesinde bazen ters salarak tehlike düşüldüğü veçhile dönülmeye karar verilmiş ve ileride de böyle bir karar almanın çok yerinde ve isabetli olduğu görülmüştür.

 

Saat tam 24.00’da yangın tamamen sönmüştür diye kayıt düşüldü ÜsKomutanlığı jurnaline ve 14 Ocak 1959  saat 00.53’te yine muazzam bir patlama ile yangın yeniden başladı  ve 04.30’a kadar devam etti. Sabahın ilk ışıklarında denize bakıldığı zaman Mirador’dan hiçbir iz  görmek imkanı yoktu. Meşum Mirador nihayet kendi başını da yemiş ve batarak silinmişti yerzünden. Tabidir ki bunda geminin hiçbir kabahati yoktu ve zaten olamazdı. Ona hükmeden ve kullanan insanların hatası onca cana ve mükemmel yepyeni bir gemiye mal olmuştu.

 

Sayın Yzb. Doğan Kaya’nın Kaza safahatının notları bu kadar Bilahare:

İmroz yüzer vaziyetteydi. Ancak bulunduğu yerde için için yanmakta devam ettiğinden Soley gemisi tarafından kıçtan yedeklenip demiri taratıldıktan sonra sığ suya götürülüp söndürüldü.

 

Facianın insan olarak kaybı İmroz’dan 6 ölü, 5 kayıp, 21 yaralı; Mirador’dan bir sigorta mümessili ve mürettebattan 5 kayıp 1 yaralı.

 

Tabi bu olayların arkasından yazışmalar ve talimatlar birbirini kovaladı ve her olay gibi zamanla bu olayda unutulup gitti. Sonra bir çok tanker kazaları oldu. Hele İstanbul Boğazı’nda ama  ders alındı mı bilmem? Benim denizcilik hayatımın hemen hemen çoğu tankerlerde geçti ama şunu gördüm ki insanlar en önemli kuralları bile çiğnemekten, en önemli emniyet kurallarına bile uymaktan imtina edebiliyorlar çoğu zaman. Şöyle ki ağustos sıcağında benzin tahliye ederken valflerden çıkan benzin buharlarını görürken bile köprü kırlangıcında sigara içen ikinci kaptanlar gördüm ben. O kadar yasağa, tamime, bildiriye rağmen bırakın kamaralarda sigara içilmesini ve hatta kıç üstünde Efendim dalmışım, kusura bakmayın deyip sigara yakan yağcılarla da karşılaştım ki kıç manifolddan motorin tahliye ediyorduk.

 

Kaptan H. Tuncay Alpman 

18/08/2020

        

google