Yorum / Analizz ddosya haaber
İstanbul
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Masumiyet Adına Ne Varsa

10 Eylül 2021, Cuma 13:13

Masumiyet Adına Ne Varsa

 

Çocuktuk hepimiz. Yaptığımız her şey doğru, her şey güzeldi bize göre. Çocuktuk işte. Neyi yanlış yapmış olabilirdik ki? Yanlışımız en fazla kırdığımız oyuncaklarımızdı, insanlar değil. Fırlatıp attığımız da oyuncaklarımızdı insanlar değil. Sadece çocuktuk işte.

 

Gün geldi büyüdük. Kaybolmaya başladı her şey. İyilik, doğruluk, dürüstlük, hakiki gülümsemeler, içten gelen kahkalar. Büyüdük işte.

 

Büyüdükçe rol yapmayı öğrendik. O kadar ki tiyatro oyuncularına taş çıkarttık. Yalanlarımız yüzümüze o kadar yakıştı ki gerçek yüzümüzü göremez olduk, hepimiz maskelerimizi taktık ve başladık oynamaya. Kim kimden iyi oynarsa... Oysa bir zamanlar hepimiz birer masum çocuktuk. Yalansız, dolansız tertemiz bir saflıkla yaşadık o güzelim yılları.

 

Kirlenmeye başladı her şey büyüdükçe. Önce kalplerimiz. Artık ne o eski şen kahkalarımız ne de maskesiz dolaştığımız yıllar vardı. Kapıdan çıkarken farklı farklı maskeler takmaya başladık. O gün kimi kandıracaksak o maskeyi alıp takıyorduk yüzümüze. Hepsi de cuk oturuyordu. Başlıyorduk oynamaya hem kendimize hem çevremize. Sonra ne mi oldu! O maskeler bizim gerçek karakterimiz oldu. Çıkartamadık yüzümüzden. Kat kat maskeler yüzümüze yapıştı. Kimi yalanlarımızı örtüyordu, kimi dedikodularımızı, kimi yediğimiz kul haklarını ve iftiralarımızı, kimi kıskançlıklarımızı....

 

İyi insan olmayı denemedik. İyi olan ne varsa yok ettik. Kendimiz gibi olmayanları dışladık, kendi pisliğimize çekmeye başladık. Çevremizi de kirletmeye başladık. Önce kapımızın önünden başladık... Sonra mı? Gittiğimiz her yerde yollara çöp atmaya başladık. Ormanlar, kumsal, denizlerde bundan nasibini aldı. Ama içimiz rahattı. Hiç rahatsız olmadık bundan.

 

Rahat yaşıyorduk. Maskelerimiz ve biz. Dünya bizim etrafımızda dönüyordu. Yaptığımız o kadar kötülükten de bir şey olmuyordu. Ne aldığımız ah’lar ne yediğimiz kul hakkı umrumuzdaydı. Bize bir şey olmazdı. Gözlerimize perde inmişti. Görmüyorduk. Maffettiğimiz hayatlar umrumuzda değildi.

 

Ve o gün geldi... Hiç gelmeyecek sandığımız o gün. Yüzümüzdeki maskeler kum gibi dağılmaya başladı. Yüzlerce maske etrafa saçıldı. Çırılçıplak kalmıştık tüm benliğimizle. Artık kimseyi maskelerimizle kandıramıyorduk. Gerçek yüzümüz görünmüştü.

 

Bedenimiz kirli ruhumuzu taşımıyordu artık. Hakikatin farkına varmıştık ama çok geçti her şey için. Özür dilemek istesek de dileyemiyorduk. Tiyatro bitmiş perdeler kapanmıştı...

 

Özge DURMUŞ

10/09/2021