Marmara Denizi ile İstanbul Boğazındaki Deniz Kirliliği ve Müsilaj tehlikesi
04 Haziran 2024, Salı 12:52Değerli Denizci Meslektaşlarım ve Sayın Okuyucular Farkındaysanız sizi büyülemeye ve meşgul eden bir dil kullanarak Kapak girişleri yazıp önemli olaylara dokunuş yapmaya çalışıyorum. Bilgi bilgiye katkıda bulunabilir ve bilgi denizlerimizi ve çevremizi korumaya yönelikte eylemlerle sonuçlanabilir.
Kapak yazımda belirtiğim üzere müsilaj Mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu, ortamda vuku bulan bazı şartlara tepki olarak bıraktıkları salgıya müsilaj diyoruz Dünyanın en önemli oksijen kaynaklarından biri de denizlerdir. Kolibasili Memeli hayvanların kalın bağırsağında yaşayan bakteri türlerinden biridir. Normalde bağırsakta yaşadığı için, E. coli 'nin çevresel sularda varlığı dışkı kirlenmesinin bir belirtisidir.
Deniz kıyılarımız,plajların çevre kirliliğinin olumsuz etkileriyle karşı karşıyadır . Deniz kirliliğine neden olabilecek Karadan Denize Bazı bölgelerden Arıtılmadan akan atıklar.İstanbul’Boğazında bunun yanında Çarpık Kentleşme gibi her geçen gün artan nüfus yoğunluğu faktörlerinden kaynaklanan durumlarla birlikte iklim değişikliğini, ekolojik dengeyide giderek bozmaktadır. Ayrıca çevre kirliliği nedeniyle artan ekosistemi tahrip eden kirlilik ve deniz suyu sıcaklıkları, asitlenme, deniz suyu oksijen oranlarının azalması gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Çevre kirliliğinin azaltılmasında gemi ve kara operasyonlarından kaynaklanan deniz ortamı (su ve hava) kirliliğinin risk değerlendirmesi yapılmalıdır.
Ülkemizin en yoğun nüfus ve sanayi yerleşimlerini kıyılarında barındıran Marmara Denizi'ndeki ve Boğazlarımızdaki, kirlenme yüksek boyutlardadır, Marmara Denizi bir yandan İstanbul Metropolü, İzmit Körfezi, Tekirdağ, Gemlik Körfezi etrafındaki yoğun yerleşmenin, diğer yandan da bu denize akan akarsulardan kaynaklanan önemli çevresel baskılar altındadır. Başta İstanbul ve Marmara boğazlarımızda Çevre Bakanlığımızın' alacağı kritik ve stratejik kararlarla Doğal yaşamın sürdürebilirliğin uzatılmasında Büyük rol oynayacaktır .Kirli suların halk sağlığı üzerindeki etkisinin dikkate değer bir örneği yavaş yavaş kanalizasyonla denize akan atıkların deniz kirlenmesi sonucu Karadan ve Gemilerden kaynaklı kirliliklerin insan sağlığına etkiside çoktur.Denizlerdeki kirlilik tehlikeli bir boyuta ulaştı. Kirliliğin % 90’ını karasal atıklarından % 10 unu Gemilerden denizlere karışması sonucu oluşturmaktadır .
Marmara Denizi’nin havzasında önemli sanayi bölgeleri vardır. Bunların çoğu herhangi bir arıtma uygulamadan atıksularını bu iç denize veya ona ulaşan akarsulara deşarj etmektedir. Bu da Marmara Denizi’nin aşırı kirlenmesine sebep olmaktadır. Marmara Denizi, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir deniz olup devamlı bir akıntı mevcuttur ve bu akıntı sebebiyle, kirleticiler denizde uzak mesafelere kadar taşınabilmektedir. Dolayısıyla endüstrileşme ve nüfus yoğunluğunun az olduğu bölgelerde bile kirlenme söz konusu olabilecektir. Marmara Denizi büyük bir hacme sahiptir ve bu denizde suyun hidrolik kalış süresi uzundur. Bunun sonucunda da kirleticilerin bu ortamda uzun süreler kalabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Özellikle biyolojik birikme karakterindeki kirleticiler gözönüne alındığında ekosistem açısından bu durum ciddi tehlikeler oluşturmaktadır.
Tanker kazaları sonucu çıkabilecek yangınlar civar şehirler için ciddi bir tehlike oluşturabilir ve bu durumda hava kirliliği de önemli hale gelir. Marmara Denizi’nin üzerindeki Boğazlar, Karadeniz Ülkeleri’nin ve Rus petrolünün Akdeniz’e açıldığı güzergah üzerindedir. Dolayısıyla, olabilecek deniz kazalarının yanısıra, bu taşıtların çevreyi kirletmemeleri de yetkili organlarca titizlikle izlenmeli ve ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
Marmara Denizi’nin balıkçılıkla ilgili başlıca problemleri endüstriyel ve evsel atıklar, deniz taşımacılığından oluşan kirlenme ve zamansız ve bilinçsiz avlanmadır (Taşdemir, 1997b). Bunun sonucu olarak da 15 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Marmara Denizi’ndeki yataklı balık türü 120 civarından 10 seviyesine düşmüş olup bu türler kirlilikten fazlaca etkilenmeyen vatoz ve kefal gibi ekonomik değeri az olan balık türleridir (Taşdemir, 1997b). Marmara Denizi’nde tutulan balıklar gerek kirli ortamlardan avlandıklarından ve gerekse taşıdıkları kirleticilerden dolayı aranır nitelikteki balıklar değillerdir. Vatandaşların bilinçlenmesi ve sağlıkla ilgili bazı olumsuz vakaların görülmesine paralel olarak Marmara Deniz balığının tüketiminin ileriki yıllarda daha da azalacağı tahmin edilebilir. Bu da balıkçılık sektörünün bu denizde tükenme noktasına geldiğini göstermesi açısından önemlidir.
Atık su hatlarına arıtma tesisi kurulması yüksek maliyeti olmasına rağmen elzemdir .
Boğazda ve , Marmara Denizlerimiz’de Kirliliğin Önlenmesi için Çözüm önerileri
⦁ Deniz kirliliği ile mücadelede Tüm bakanlıklar, kamu kuruluşu ve meslek örgütleri ile halkın da katılacağı bir organizasyon tarafından, acil müdahale ve master programlar hazırlanmalı Denizlerde olağan üstü hal ilan edilmelidir .
⦁ Ruhsatsız ve yasal olmayan alanlardan kum çekilmesi çalışmalarına müsaade edilmemelidir.
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Madde 5 (Değişik:RG-13/10/1992-21374) Kıyılardan kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta ve kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte kazı yapılamaz.
⦁ Gemiler tarafından taşınan balast sularında bulunan yabancı sulara ait canlılar ve kimyasal kirleticiler ,Boğazlarımızda, gemilerin ve diğer içsu taşıtlarının sintine, kirli balast sularını boşaltabileceği alanların (Liman Atık Alım Tesisleri) yapılmasına hız verilmeli Gemilerden kaynaklı deniz kirliliği yapan gemiyi gören vatandaşımız derhal vakit kaybetmeden Geminin ismini gittiği yönü ve sizden istenen diğer bilgileri Alo 181 Çevre ve Şehircilik Hattı'na ihbarda bulunabilirsiniz.
⦁ Yanlış yer seçimi nedeniyle tersane, çekek, liman, balıkçı barınakları yerleri Çevresel Yönetimi Hakkında Resmi Gazetede Yayınlanan Yönetmelik
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan “Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerlerinin Çevresel Yönetimi Hakkında Yönetmelik” 7 Aralık 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, gemi inşa ile bakım ve onarım hizmeti veren tesislerden kaynaklı olarak deniz ve kıyı alanları başta olmak üzere hava, su ve toprak gibi diğer alıcı ortamlarda oluşabilecek çevre kirliliğinin en aza indirilerek temiz üretim tekniklerinin uygulanması amaçlanıyor. Ayrıca sıfır atık yaklaşımına uygun atık azaltımı ile temiz üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması stratejileri benimseniyor.
Gemi inşa, bakım, onarım tesislerinde yürütülen faaliyetlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan katı, sıvı ve gaz formundaki kirleticiler doğrudan veya dolaylı olarak denizleri ve deniz çevresini kontamine edebilmektedir. Bunun sonucunda ise deniz ekolojisinde ve doğada toksik etkilere neden olarak çeşitli çevresel tahribatlara yol açmakta ve dolaylı olarak insan sağlığını da etkilemektedir. Bahsi geçen çevresel etkilerin azaltılması ve bu endüstriyel alanlarda temiz üretim konseptinin yer edinmesi ülkenin sürdürülebilir şekilde kalkınmasına fayda sağlamış olacaktır.
⦁ Su havzalarına kaçak inşaat yapılması kesinlikle önlenmelidir. Oturma izni ve iskan verilmemeli, belediye tarafından bu yerleşim alanlarına hiçbir hizmet götürülmemelidir.
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Kontrol ve İmar Mevzuatına Aykırı Yapı Kontrol Madde 19- Kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerindeki uygulamalar ve bunların kontrolü, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu alanlar dışında valiliklerce yürütülür.İlgili Bakanlıkların teftiş ve kontrol yetkileri saklıdır. Yapılan işlemlerden Bakanlığa bilgi verilir. Kanun kapsamında kalan alanlar belediye veya valiliklerce imar mevzuatına aykırı yapılanmaların önlenmesi amacıyla sürekli denetim altında tutulur. Bu amaçla gerekli tüm önlemler valilik ve belediyelerce alınır.İmar Mevzuatına Aykırı Yapı Madde 20- Kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerinde Kanun, plan ve bu Yönetmelik hükümlerine uyulmadan, ruhsatsız, ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması halinde, 3194 sayılı İmar Kanununun 32 nci maddesi hükümleri uyarınca, aynı Kanunda belirlenen yasal süreler içinde (Ek ibare:RG-24/10/2020-31284) belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediyesince, dışında il özel idaresince gerekli işlem yapılır.
⦁ Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Madde 5- Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.
⦁ Aşırı ve bilinçsiz avlanma da deniz kirliliğinin önemli sebeplerinden biridir. Fabrika balıkçılığının yerel balıkçılık stoklarını yok etmesi ve geleceğe üremek için çok az yetişkin balığın kalması yanlış avlanmanın en kötü sonuçları arasında yer almaktadır.
⦁ İzmit Körfezi, gerek coğrafi konumu gerekse Türkiye’nin en önemli sanayi alanını barındırması itibari ile lojistik sektöründe çok önemli bir potansiyele sahiptir. Körfez, coğrafi konum olarak İstanbul ve Kocaeli şehirleri arasında bulunmakta olup Marmara denizinin doğusunu oluşturmaktadır. Sanayi yatırımlarının kentsel alanla iç içe olması, yoğun sanayinin getirdiği çevre kirliliği, gemi inşa sanayisinin büyümesi ve dolgu taleplerinin kıyı alanları ve ekosistemler üzerindeki olumsuz baskısı ve Petro-Kimya tesislerinin varlığı nedeni ile etrafında kurulu bulunan 35 adet liman-iskele ve pek çok sanayi tesisiyle İzmit Körfezi; ekonomik açıdan önem taşımakla beraber yoğun sanayileşme ve Sanayinin hızla gelişmesiyle endüstriyel kirlilik artmakta, hava, su, toprak, kısaca tüm çevre bu kirlilikten nasibini almaktadır. Özellikle son yüzyılda çevreye yabancı, yapay organiklerin kullanımının artması sonucu ekosistem hızla bozulmakta, bu yapay organiklerin zehirli yapısı nedeniyle pek çok organizma zarar görmektedir.
⦁ Atık yönetim sistemlerini düzenlemelerinin şart olduğu yerlerde öncelik olarak Atık arıtma tesislerinin kurulumu için İç sularımızda kirlilik, standartların çok üzerinde olması ve Bunların önlenebilmesi için Arıtma sistemlerinin kurulumlarından ödün verilmemelidir.
⦁ Deniz ve iç sulardaki kirlilik envanterlerinin en kısa sürede çıkartılarak, kamuoyuna ve ilgili kuruşlara ulaşması sağlanmalı ve bu konudaki projelere mali destek sağlanmalıdır.
⦁ Deniz taşıt trafiğinin çağdaş düzeyde planlanması ve verilmekte olan kılavuzluk hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi, deniz kazalarını asgariye indirecektir.
⦁ Denizlerimizden geçiş yapacak olan gemilerin uluslararası standartlara uygunluğu denetlenmelidir.
⦁ Deniz kazaları için acil müdahale birlikleri ve planı hazırlanmalı. Böylece yetki karmaşası ve karışıklıklar en minimum düzeye inmeli İstanbul Boğazı’nda meydana gelebilecek gemi kaynaklı kirliliğin çevresel sonuçları incelendiğinde; olası kirliliğin başta insan yaşamı olmak üzere ekolojik dengeyi, deniz doğasını ve Boğaz bölgesinde yaşayan kuş türlerini tehdit edeceği göz önüne alındığında konuya ilişkin B planı hazırlanmalıdır .
⦁ Boğazlarda Termal kamera sistemlerinin sayıları çoğaltılarakkirlilik tespiti yapılan Gemi kaynaklı kirlilikler termal kamera sistemi ile kontrol edilerek teşhis edilerek zamanında müdahale edilip gerekli işlemler yapılmalıdır.
⦁ Sağlık Bakanlığına bağlı hudut Sahilleri Genel Müdürlüğünün kontrolündeki sağlık merkezleri günün koşullarına göre dizayn edilmelidir.
⦁ Karasularımızda sefer yapan tüm gemilerin (yerli/yabancı) doğal, tarihi kültürel ve ekonomik çevreye verebilecekleri zararların giderilmesi ve tazmini konusunda bu gemilere yasal düzenlemeler gözden geçirilmelidir.
⦁ Kirlenmenin önlenmesi için Ulusal ve uluslararası mevzuatta bir çok yasanın bulunmasına rağmen, bu yasaları uygulamada zorluk çekildiği bilinmektedir. Yetki ve sorumluluk tek bir organizasyonda toplanmalıdır. Uygulayıcı konumunda olan, üreticiler ve sivil toplum örgütleri için hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
⦁ İstanbul'da sıcak havayla birlikte kötü kokunun arttığı Anadolu Yakası'ndaki bazı derelerdeki kirli su kimi yerlerde İstanbul Boğazı'na kimi noktalarda ise Marmara Denizi'ne akıyor.
⦁ Maltepe ilçesinden Marmara Denizi'ne dökülen Dragos Deresi'nde de yaşanan kirlilik ve kötü koku özellikle sahilde yürüyüş ve piknik yapanlar ile bisikletle dolaşanları rahatsız ediyor.Önlemlerin alınması gerekmektedir .TRT Haber KAYNAK AAHABER GİRİŞ 22.07.2023 SON GÜNCELLEME 22.07.2023
⦁ Denizin doğal çevresinin korunmasında uluslararası düzenlemeler gün geçtikçe daha zorlayıcı olduğundan.Sahil Güvenlik,Su ürünleri Balıkçı Kooparifleri ,Sahil sıhhıye gibi Kurumların Değişik Bakanlık yetkilerinde olduğundan Denizcilik Genel Müdürlüğü’ne bağlı olması gerekirken yetki bu Bakanlıklarda olması yapılacak işleri hızlandırmıyor aksine yavaşlatıyor karar alınacak meselelerde bürokraside tıkanıp kalıyor karar alınamıyor bu yüzden ,Yeni düzenlemeler getirilmelidir.
Son olarak Yukarıda sıralamaya çalışılan Deniz kirlilik nedenleri;
Denizlerimizde canlı yaşamının sayıca ve türce giderek azalması, kentselleşmenin artması kıyısal yapılaşmanın büyümesi ve aşırı avlanmanın önemli sonucudur. Tüm dünyada olduğu gibi, deniz kirliliği ve kıyılar ile ilgili sorunlar ayrı bir önem taşımaktadır. Sanayi, deniz taşımacılığı, deniz kazaları ile de her geçen gün denizlerimizde daha hızlı kirlenmeye başlamıştır. Denize kirlilik veren deşarjlar için bir alıcı ortam olarak kullanılmasıdır. Bu kirlilik deniz kıyısındaki yerleşim yerleri ve endüstrilerden doğru kirliliği ile de daha uzak bölgelere taşıma yoluyla verilebilir.
Bazı bakanlıkların (Çevre, Sağlık, Ulaştırma, Sadece sorumlu Devlet Bakanlıkları değil ) Marmara Denizi’nin ve Boğazın temizlenip kurtarılmasına yönelik koordineli çalışması sağlıklı ve hızlı sonuçların alınması açısından şarttır. Öncelikle, kirleticilerin yerel ve bölgesel bazda envanterlerinin çıkarılması gereklidir..
Temizlik için siyaset dışı kararlar alınmalı herkes elini taşın altına koymalıdır. Merkezi yönetim tarafındanda desteklenmelidir.. Bunun için hükümet, endüstri ve vatandaşlar çevreyle ilgili kararların oluşturulmasında beraber çalışmalıdırlar. Alınan kararların toprak, hava, su ve tüm diğer canlıları gözönüne alan bir anlayışta olması gerekir. Bu amacın gerçekleştirilmesi için: Marmara Denizi etrafındaki yönetimler (Valilikler ve Belediyeler) tarafından amaçlar belirlenmeli ve bu yönde beraber eyleme geçilmelidir. Facia boyutundaki senaryolar öngörülerek ekosisteme yönelik önlemler alınmalıdır.
Yöneticiler, insan ve ekosistem şartları arasındaki ilişkiyi anlamak için çaba göstermelidirler. Bu amaçla, - canlılarda görülebilecek hatalarla toksik kirleticiler arasındaki ilişkilerin belirlenmesine yönelik çalışmalar teşvik edilmeli, - eğer balık ve diğer deniz ürünlerinde kirlilikler tespit edilirse bu derhal topluma bildirilmeli ve özellikle bebek bekleyen anneler bu tür gıdaları yemekten caydırılmalıdır. Ekosistem ile ilgili verilecek kararlarda mümkün olduğunca ilgili geniş kitleler ile diyaloga geçilmelidir. Yapılacak uygulamalarda ekonomik ve sosyal gelişmenin rehabilite edilen bir çevre ve ekosistemle uyum içinde olması gerekir.
Gemi Makinaları İşletme Mühendisi
Birol Çetinkaya
Pruvanız neta, denizleriniz sakin, rüzgarınız kolayına olsun. Selametle…
KAYNAKÇA
⦁ (Bindoff vd., 2019; Laffoley ve Baxter, 2019). (GESAMP, 2019; UNEP, 2020).
⦁ (Liu vd., 2021a; Ringbom, 2018; Sakib vd., 2021). (Grote vd., 2016; UNCTAD, 2022; Viana vd., 2020).
⦁ (Gibson ve diğerleri, 2019; Sherrington ve diğerleri, 2016). M. Asgari et al.
A ⦁ novel⦁ ⦁ method⦁ ⦁ for⦁ in ⦁ situ⦁ ⦁ encapsulation⦁ of ⦁ curcumin⦁ in ⦁ magnetite-silica⦁ ⦁ core-shell⦁ ⦁ nanocomposites⦁ : a ⦁ multifunctional⦁ platform ⦁ for⦁ ⦁ controlled⦁ ⦁ drug⦁ ⦁ delivery⦁ ⦁ ⦁ and⦁ ⦁ magnetic⦁ ⦁ hyperthermia⦁ ⦁ therapy J. Mol. Liq. (2021) M. Babincova et al. ⦁ Blood-⦁ specific⦁ ⦁ whole⦁ -body ⦁ electromagnetic⦁ ⦁ hyperthermia Med. Hypotheses (2000)
⦁ H. Bi et al. ⦁ A ⦁ framework⦁ ⦁ for⦁ ⦁ the⦁ ⦁ evaluation⦁ ⦁ and⦁ ⦁ selection⦁ of ⦁ shoreline⦁ ⦁ surface⦁ ⦁ washing⦁ ⦁ agents⦁ in ⦁ oil⦁ ⦁ spill⦁ ⦁ response J. Environ. Manag. (2021)
⦁ W. Chao et al. ⦁ Natural ⦁ sponge-like⦁ ⦁ wood-derived⦁ ⦁ aerogel⦁ ⦁ for⦁ solar-⦁ assisted⦁ ⦁ adsorption⦁ ⦁ and⦁ ⦁ recovery⦁ of ⦁ high-viscous⦁ ⦁ crude⦁ ⦁ oil Chem. Eng. J. (2020)
⦁ X. Chen et al. ⦁ Superwetting⦁ ⦁ polyethersulfone⦁ ⦁ membrane⦁ ⦁ functionalized⦁ ⦁ with⦁ ZrO⦁ 2⦁ ⦁ nanoparticles⦁ ⦁ for⦁ ⦁ polycyclic⦁ ⦁ aromatic⦁ ⦁ hydrocarbon⦁ ⦁ removal J. Mater. Sci. Technol. (2022)
⦁ Çevre Ve Orman Baknalığı Çevre Durum Raporu
⦁ E. D’Ugo et al. ⦁ Electrogenic⦁ ⦁ and⦁ ⦁ hydrocarbonoclastic⦁ ⦁ biofilm⦁ at ⦁ the⦁ ⦁ oil-water⦁ ⦁ interface⦁ as ⦁ microbial⦁ ⦁ responses⦁ ⦁ to⦁ ⦁ oil⦁ ⦁ spill Water Res. (2021)
⦁ K.B. Debs et al. ⦁ Oil⦁ ⦁ spill⦁ ⦁ cleanup⦁ ⦁ employing⦁ ⦁ magnetite⦁ ⦁ nanoparticles⦁ ⦁ and⦁ ⦁ yeast-based⦁ ⦁ magnetic⦁ ⦁ bionanocomposite J. Environ. Manag. (2019)
⦁ F. Ding et al. ⦁ Pore⦁ ⦁ wettability⦁ ⦁ for⦁ ⦁ enhanced⦁ ⦁ oil⦁ ⦁ recovery⦁ , ⦁ contaminant⦁ ⦁ adsorption⦁ ⦁ and⦁ ⦁ oil⦁ /⦁ water⦁ ⦁ separation⦁ : a ⦁ review Adv. Colloid Interface Sci.(2021)
⦁ H. Divandari et al. ⦁ Integrating⦁ ⦁ synthesized⦁ ⦁ citric⦁ ⦁ acid-coated⦁ ⦁ magnetite⦁ ⦁ nanoparticles⦁ ⦁ with⦁ ⦁ magnetic⦁ ⦁ fields⦁ ⦁ for⦁ ⦁ enhanced⦁ ⦁ oil⦁ ⦁ recovery⦁ : ⦁ experimental⦁ ⦁ study⦁ ⦁ and⦁ ⦁ mechanistic⦁ ⦁ understanding J. Petrol. Sci. Eng. (2019) C. Dong et al. ⦁ Superoxide⦁ ⦁ radicals⦁ ⦁ dominated⦁ ⦁ visible⦁ ⦁ light⦁ ⦁ driven⦁ ⦁ peroxymonosulfate⦁ ⦁ activation⦁ ⦁ using⦁ ⦁ molybdenum⦁ ⦁ selenide⦁ (MoSe2) ⦁ for⦁ ⦁ boosting⦁ ⦁ catalytic⦁ ⦁ degradation⦁ of ⦁ pharmaceuticals⦁ ⦁ and⦁ ⦁ personal⦁ ⦁ care⦁ ⦁ products Appl. Catal. B Environ. (2021)
⦁ Achman, D.R., Hornbuckle, K.C., Eisenreich, S.J. (1993) Volatilization of polychlorinated bipheyls from Green Bay, Lake Michigan, Environmental Science and Technology, 75-87.
⦁ 2. Akal, S.K., Yonar, T., Pınarlı, V. (1998) Mudanya İlçesi deniz deşarj sistemlerinin incelenmesi, Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları, II. Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 98 Konferans Bildiriler Kitabı, ODTÜ, 629-638.
⦁ 3. Baker, J.E., Church, T.M., Eisenreich, S.J., Fitzgerald, W.F., Scudlark, J.R. (1993) Relative Atmospheric Loadings of Toxic Contaminants and Nitrogen to the Great Waters, U.S. EPA.
⦁ 4. Colborn, T.E., Davidson, A., Green, S.N., Hodge, R.A., Jackson, C.I., Liroff, R.A. (1990) Great Lakes, Great Legacy?, Harper Graphics.
⦁ 5. Çiner, F. ve İnan, H. (1997) Gemi taşımacılığından kaynaklanan deniz kirlenmesi, Yerleşim ve Çevre Sorunları: Çanakkale İli, Editör: Ayşe Filibeli.
⦁ 6. Eryılmaz, F.Y., Eryılmaz, M. (1998) Çanakkale Boğazı ve çevresi güncel çökellerinde metal dağılımı, Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları, II. Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 98 Konferans Bildiriler Kitabı, ODTÜ, 649- 658.
⦁ 7. Güner, S.I., Bilican, G., Gürani, G.C. (1998) Liman kirliliği ve Türkiye limanlarındaki alma tesisleri, Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları, II. Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 98 Konferans Bildiriler Kitabı, ODTÜ, 695-704.
⦁ 8. Hornbuckle, K.C., Achman, D.R., Eisenreich, S.J. (1993) Over-water and over-land polychlorinated bipheyls in Green Bay, Lake Michigan, Environmental Science and Technology, 87-98.
⦁ 9. Jackson, J. (1988) International citizen action to protect the World’s large lakes.. Editör: Schmidtke, N.W., Toxic Contamination in Large Lakes, Lewis Publishers.
⦁ 10. Jeremiason, J.D., Hornbuckle, K.C., Eisenreich, S.J. (1994) PCBs in Lake Superior, 1978-1992: decreases in water concentrations reflect loss by volatilization, Environmental Science and Technology, 903-914.
⦁ 11. Küçükgül, E.Y. (1997) Çanakkale Boğazı’nda Oluşan Gemi Kazalarında Denize Petrol Dökülmesi ve Alınacak Önlemler, Yerleşim ve Çevre Sorunları: Çanakkale İli, Editör: Ayşe Filibeli.
⦁ 12. LaGrega, M., Buckingham, P.L., Evans, J.C., ve The Environmental Resources Management Group (1994) Hazardous Waste Management, McGraw-Hill, Inc.
⦁ 13. Lean, G., Hinrichsen, D., Markham, A. (1990) Atlas of the Environment, Prince Hall Press.
⦁ 14. Mycock, J.C., McKenna, J.D., Theodore, L. (1995) Handbook of Air Pollution Control Engineering and Technology, CRC Press, Inc.
⦁ 15. Peavy, H.S., Rowe, D.R., Tchobanoglous, G. (1985) Environmental Engineering, Editör: Corbitt, R.A., McGraw-Hill, Inc.
⦁ 16. Polat, C., Tuğrul, S., Baştürk, O. (1998) Marmara Denizi madde (N, P) dengelerine ait özet bir çalışma, Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları, II. Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 98 Konferans Bildiriler Kitabı, ODTÜ, 639- 648.
⦁ 17. Solmaz, S.K.A., Yonar, T., Üstün, G.E. (2000) Gemlik Körfezi’nde karasal kaynaklı kirlilik envanteri, Marmara Denizi Sempozyumu, 2000.
⦁ 18. Talınlı, İ, Görgün, E., Ünal, K.A. (1997) Türkiye Boğazları’nda tehlikeli maddelerden oluşacak çevresel risklerin değerlendirilmesi, Yerleşim ve Çevre Sorunları: Çanakkale İli, Editör: Ayşe Filibeli. 45
⦁ 19. Taşdemir, Y. (1997a). Modification and Evaluation of a Water Surface Sampler to Investigate the Deposition and Air Water Exchange of Polychlorinated Bipheyls (PCBs), Doktora Tezi, Illinois Institute of Technology.
⦁ 20. Taşdemir, E. (1997b) Balıkçılık ve sorunları, Yerleşim ve Çevre Sorunları: Çanakkale İli, Editör: Ayşe Filibeli.
⦁ 21. Taşdemir, Y., Odabaşı, M., Vardar, N., Sofuoğlu, A., Noll, K.E., Holsen, T.M. (1997) Development and evaluation of a water surface sampler to ınvestigate the deposition of semivolatile organic compounds, Environmental Research Forum, (7-8) 305-310.
⦁ 22. Taşdemir, Y., Payan, F. (2000) Bursa’daki tekstil sanayinden kaynaklanan klasik hava kirleticilerin karakterizasyonu, Marmara Denizi 2000 Sempozyumu, 377-383.
⦁ 23. Washington, T.L. (1988) A Citizens Organization and Its Role in Public Policies. Editör: Schmidtke, N.W., Toxic Contamination in Large Lakes, Lewis Publishers.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.