Yorum / Analizz ddosya haaber
İstanbul
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Koronavirüs Salgınını Yelkenciler mi Durduracak?

10 Temmuz 2020, Cuma 22:17

1 Haziran tarihi itibarı ile koronavirüs salgınını önleme amacıyla alınan önlemlerin nerede ise tamamı kaldırıldı, ancak yelkencilerin yarış yapabilme özgürlüğü bu kararların dışında bırakıldı.



Ada vapurlarında ve plajlarda maske-mesafe kavramları “boşa” çıkarken, son derece duyarlı davranan yelkencilerin açık havada yarış yapabilmelerine engel olan ne?



Koronavirüs (Covid-19) salgınını frenlemeye yönelik önlemlerde geniş ölçüde rahatlama sağlandı…



AVM’ler, işyerleri, plajlar açıldı, düğünler belli kuralar dahilinde serbest bırakıldı, Futbolda, alt liglerde kısıtlamaya devam kararı alındı ama süper lig maçlarının oynanmasında engel yok…



Örnekler listesini uzatabilmek mümkün.  



Buna karşın, risk seviyesi en düşük olan yelkende sportif karşılaşmalara henüz izin çıkmadı. Yelkenciler, “denize çıkış yasağının kaldırılması” ile kısmen avunuyorlar ama bu işi “zevk”ten ve “hobi”den öte, “profesyonel” düzeyde yapanlar için sağlanan “kısmi” serbestlik yeterli değil.


GÖZLER 15 TEMMUZ’DA…

Şimdi tüm dikkatler, Türkiye Yeken Federasyonu’nun açıkladığı 15 Temmuz tarihinde yoğunlaşmış durumda.



Ancak TYF’den yapılan duyuruda, “yarışlara bu tarihten itibaren izin verileceği”” değil, anılan tarihte “Son durumun değerlendirileceği” ifade ediliyor. Salgının seyrini gözleyen pek çok kişinin ortak görüşü ise etkinlik kısıtlamasının süreceğinden yana…



Ne var ki, sponsor desteğinde yarışan yelkenci ve yatçılarda, şirket takımlarına eğitim veren yelken okullarında bıçak artık kemiğe dayanmış durumda…



BİRİKİMLER TÜKETİLİYOR

2020’de planlanan yarışların yapılamaması hepsini zor durumda bıraktı. Çoğu aldıkları bütçeleri marina kirasına, leasing borçlarına ya da profesyonel kaptanlarına ödedikleri maaşlara yatırdıkları için kasaları boş. Şu anda birikimlerini tüketiyorlar ve “batmamak” için hareketliliğin başlayacağı günü iple çekiyorlar.



Yelken okulu işleten deneyimli isimlerden biri, “Sponsorum beni aramıyor, ben de anlaşma iptal edilir korkusu ile onu arayamıyorum” derken, bir diğeri şunları söylüyor:



“Aşırı hassas davranıyoruz. Denize çıkarken tekneye bir kişi biniyor ve tüm çantaları yerleştirdikten sonra diğer kursiyerleri teker teker tekneye alıyoruz. Herhangi bir şey almak için aşağıya sadece bir kişinin inmesine izin veriyoruz. Karaya döndükten sonra da tekneden aynı şekilde ayrılıyoruz. Ama biz bu denli dikkatli davranırken ada vapurlarında veya teknelerde insanlar burun buruna. Sosyal mesafe sıfır.”





Hafta sonu ada  vapuru (üstte) ve ada yolunda bir gezinti teknesi (yanda) ...



Bir diğeri, “Bıraksınlar yarışalım. Kulüpler ödül töreni yapmasınlar, kabulümüz. Böylece bazı masraflardan da kurtulmuş olurlar. Bizim tek derdimiz bir an önce yarış parkuruna çıkabilmek” diye konuşuyor.


SESLER GİDEREK YÜKSELİYOR

Bu güne kadar sabırla bekleyen ve sessizliklerini koruyan yelkencilerin sesleri “ekonomik direnç seviyelerinin kırılma noktasına gelmesi” yüzünden artık yükseliyor.



Birilerinin de bu sese kulak vermesi gerekiyor.



Toplumsal sağlık konusunda gerek Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, gerek Spor Genel Müdürlüğü’nün ve onlara bağlı olarak federasyonun uyguladığı önlemleri anlayabilmek, anlayışla karşılayabilmek mümkün.


Ne var ki, sokaklarda, toplu ulaşım araçlarında, plajlarda, AVM’lerde ve dahi hafta başında açılan lunaparklarda insanların “korkusuzca” bir araya gelmeleri söz konusu iken, denizde teknenin üzerinde bir başlarına olan insanlara engel olunması tuhaf kaçıyor.



Onlara bu serbesti sağlanırken, yelkenciler de doğal olarak şu soruyu soruyor:
“Koronavrüs salgınını sadece yelkenciler mi önleyecek?”


YURT DIŞINDAN İKİ ÖRNEK

Bir diğer yelkenci de şu sözlerle sesini yükseltiyor:



“Örnek olması için yurt dışında yarışların başlamasını bekliyorlardı. İtalya’da Garda Gölü’nde 3-5 Temmuz’da Melges 20 şampiyonası yapıldı ve İtalyan, Alman, Fransız ekiplerin yarıştığı 9 tekne katıldı.



Yunanistan da yat yarışlarını başlattı. Yetkililer o etkinlikleri, organizatör kulüplerin aldıkları önlemleri incelesinler ve gereğini yapıp üzerimizdeki kısıtlamayı artık kaldırsınlar.”  



THY’nin “krizin merkezi” ABD’ye uçak seferlerini başlatacak olmasından yola çıkarak biz de şöyle diyoruz:



Ya toplum olarak ayırım gözetmeksizin önlemlere her seviyede uyulsun, ya da tanınan özgürlük her kesime eşit uygulansın!”



Özetle;
Ya hep beraber, ya hiç birimiz!