yeni
İstanbul
19 Nisan, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Körfez'in, Gölcük'ün Işıkları Şimdilerde Soluk

02 Kasım 2012, Cuma 14:07

?Bahriye?nin Ocağı,? çıkış yeri olan Gölcük?ü, Değirmendere?yi ve Karamürsel?i 1965?ten beri yaklaşık yarım asırdır tanır ve bilirim.  Poyraz Rıhtımı?na yanaşan veya kalkan; gri renkli, toplu, su bombalı, uçaksavarlı gemiler eski sihirli havalarında değiller. Bu yıllarla, geçmiş yıllar arasında bir farklılık bir donukluk var. Sanki eşyaların rengi değişmiş, sadece buralarda tabiat soluklaşmış ve insanlar heyecanlarını, yaşam sevinçlerini kaybetmiş gibiler.

Kurban bayramı arifesi Körfez?in güneyine geçeceğiz. E ? 5?ten Darıca ? Eskihisar?a gitmek üzere saptık. Arabalı vapur sırası ta yamaçlara kadar uzamış. Dün akşam başlayan yağmur azaldı ama gene de devam ediyor.  O neydi Allahım! Dün gece Galatasaray ? Romen CRF.Cluj (Türk Telekom Arene?da) oynanan futbol maçını yarı yarıya felç etmiş, oynanamaz hale getirmişti. Hava şartlarında beklenmedik veya beklenenin de ötesinde kötü bir durum oluşmuştu. Eskihisar İskelesi çevresinde, açıklarda Körfez?e doğru büyüklü küçüklü, çoğu dökme yük olmak üzere gemiler var. Simsiyah, yarı karanlık, kurşuni renkli, iç karartıcı bir hava. Hafif hafif, bazen de hızlanarak ama ıslatan bir çisenti, yaşamda görüntüyü hem bozuyor, hem de ağırlaştırıyor. 

Darıca ? Eskihisar?dan kalkan arabalı vapur, karşı sahil Topçular?a doğru ilerliyor. Kıyı şeridinin eski sayfiye, bahçelik veya turistik özellikler taşıyan bu sahili, Topçular?la Karamürsel arasında yer yer tersaneler yerleşmiş. Bu cânım bölge(!) eski özelliklerini kaybetmiş. Topçular(Yalova) ? Gölcük arasında kıyı boyunca arada bir göze çarpan tek katlı, bahçeli binalar gitmiş, yerlerine iki üç,  bazen de dört katlı binalar, taş yığınları gelmiş. Zaten Körfez?in kuzey şeridini oluşturan, sanayi olarak iyi, tabiat olarak çıkardığı gaz ve atıklarla, aldığı tedbirlere rağmen bölgeyi kirleten, kısmen de felç eden TÜPRAŞ ? PETKİM gibi dev tesisler var. Çevre koruma örgütleri ve yeşiller de biliyorlar ama?

DONANMA?NIN EKONOMİK VE KÜLTÜREL ETKİSİ

Bu bölge, İzmit Körfezi?nin özellikle güneyi, Donanma?nın ekonomik, kültürel ve sosyal etkisi altındadır. İzmit ile Karamürsel arasında devamlı yaşayanlar bunu hissederler. Güçlü, zinde, denizlerdeki milli değerlerin koruyucusu ve kollayıcısı olan, ? Türk Bahriyesi?nin ana rahmi Gölcük Deniz Üssü?dür.

Denizde dolaşan, o gemileri yürüten kalifiye personel burada, bu bölgedeki eğitim tesislerinde yetişir, bu bölgedeki yerleşim yerlerinde, lojmanlarda ikamet eder. Ankara?daki ?Kuvvet? sadece sembolik bir komuta merkezidir; işin aslı, ? Donanma?nın omurgası, icra gücü Gölcük?tedir.

İşte bu bayram öyle eski, canlı, zinde ve hareketli havasında değildi. 21.Eylül.2012?de Silivri ? Balyoz Davası kararları buralarda yaşayan insanları sadece incitmemiş, çok üzmüş, gerçektende sanki ?balyoz? la vurmuş, yer yer de dağıtmış. O insanlar suskun, çekingen, kabuğuna çekilmiş, konuşurlarken ?acaba bana da bir şey olur mu?? diye düşünüyorlar. Özellikle buralarda oturan, yerleşmiş emekli subayların davranış, tavır ve konuşmalarında bunlar hissediliyor. O birikimli insanlar, geçmişi bugün gibi yaşıyor; yarınlarından da, için de bulundukları durumdan da endişeliler.

Bazı kişilerin kafalarının takıldığı, Gölcük Orduevi?nde bir resim var. 02.Mayıs.2008?de bu mekân açılırken çekilmiş. Bir tarafta Metin Ataç, diğer tarafta E.Uğur Yiğit ve ortalarında eşleri var. Kollarında ki çok kalın sırmalar parlıyor, onlar oramiraller. 2007 ? 2011 yılları arasında Deniz Kuvvetleri?nin en üst yetki ve imza makamları sayın oramiraller. Balyoz, Kafes, Poyrazköy, Ergenekon...gibi davalar, bu dönemde gelişip, dallanıp budaklanmadı mı? Siz o tarihlerde şimdiki iktidar, ? Türk Donanması?nın üst kademesini adeta dumura uğratacak kararlar verip uygulamaya koyarken, mahkemeler faaliyete geçerken, nerede idiniz? O ve onun gibi resimlere, inanın, sizleri sevenler bile sessiz tepki gösteriyor. Keşke biraz daha dirayetli olup bu kuvvetin haklarını daha iyi savunabilseydiniz. Şimdi o duvarları 4 seneden beri süslediği zannedilen ?şaşalı resim? hükümsüz, süs ve bir şey ifade etmiyor. Bilin yeter!

Yaşlı emekli bir denizci, ? Yıllar önce Balkan Harbi?nde Osmanlı Donanması ve YAVUZ?u anlatırken de böyle gene ulusça bir üzüntü ? bir sıkıntı yaşandı? demişti. ?Biraz anlatır mısınız? dediğimde ise, belli ki o da duyduklarını anlatıyordu; üzerine bir ? duygu sağanağı ? üzüntü dalgası? gelmişti. 
      
? Rus savaş gemileri İstanbul?a Karadeniz?den girişi bazen ablukaya almakta, boğaz girişini mayınlamaktadır. Dört buçuk ay önce Türk Sancağı çekilen YAVUZ, 26.Aralık.1914?te bu mayınlara çarpmış, sancak başomuzluk ve iskele vasatlarda 50 ve 64.metre karelik iki büyük yara ile İstinye Koyu?nda ki cılız tersane önüne gelip demirlemişti. Tekne 2 000 tonun üzerinde su almıştı. Karadeniz?de ki Rus Donanması?nın gücü ve ağır baskısı altındaki en büyük dayanak noktamız olan, ? Ağır muharebe kruvazörümüz YAVUZ ? devre dışı kalmış, o anda Donanma adeta kısmi felç olmuştur. Bu tarihlerde Osmanlı İmparatorluğu?nda denizcilik teknik yönden, bilhassa böyle bir ağır kruvazörün bakım ve havuzlanması için çok geridir. Teknenin onarımı için Almanya?dan, Wilhemshaven ve Kiel?deki tersanelerden gelen teknik personel 4 ayda onarımı tamamlamıştır. Gölcük Tersanesi bu ihtiyaçları karşılamak gayesi ile o tarihlerde planlanmış ve daha sonrada yapımına geçilmiştir.
     
İşte yaklaşık bir asra yakındır Körfez?in güney sahilinde Gölcük?te yaşam, ?Donanma? ile kucaklaştıktan sonra hayat bulmuş ve sonra da ağır ağır gelişmiştir. Ve hatta 1960?lar da bir ? iki evin bile olmadığı şimdiki Yüzbaşılar oluşmuş; tipik bir İtalyan, bir İspanyol sahil kasabası havasına girmiştir. Bu şirin,  güzel kasaba, ? Donanma?nın çocuğu, evladı gibidir. Tabii Avrupa?da, Akdeniz sahillerinde, binalar çoğunlukla beyaz, daha albenili ve mimari yapıları özenlidir. Yüzbaşılar ise sahili ve manzarası hariç, çeşitli renklerle kaplı, alacalı bir bina yığınıdır.

YAVUZ ( Sultan Selim) ağır kruvazörünün bir türküsü vardı; dilden dile, burada askerliğini yapmış bahriye erleriyle ülkeyi, tüm Anadolu sahillerini dolaşırdı. Şimdi onu bile çalıp söyleyen yok. Gölcük ve çevresi hiç böyle suskun olmadı. Belki şanlı YAVUZ (S.M.S.Goeben) yara aldığında bile böyle üzüntü doğurmadı,? dedi, bir yaşlı emekli bahriye subayı.
    
Siz ne diyorsunuz; hep ?ülkesini sevdiğini sadece kapalı kapılar ardında fısıltı halinde söyleyebilen,? silik zat-ı muhteremler.

SAKIN OLA; ? ADALET BÖYLE İSTİYOR ? DEMEYİN
   
Körfezin güney bölgesi boydan boya , ? Bahriye?nin etkisindedir. Buralarda yaşayan her üç kişiden biri, ? Balyoz Davası?nın sonuçları?nı kendince yorumluyor. Üçte bir oranı topluma göre büyük rakam. Çünkü bu insanlar mutlaka tanıdığı, sosyal bağı olduğu, bir subay bir amiralden bahsediyorlar. Onlar tutuklu, hayatları soldurulmuş, aileleri çaresiz bırakılmış. Biliyorum sakın ola; ? Adalet böyle istiyor!? demeyin. O adalet değil, hükümet güdümlü, ? İmha planı.? 
    
Sizde , ? Darbe Paranoyası?na bilerek veya bilmeden destek olmayın. Değil bizde, dünyada aleyhinde şahitlik yapan bir kişi dahi olmadığı halde, 325 tutuklusu bulunan adaleti iflas etmiş bir ülke var mı?
     
İzmit, Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel; Körfez?in güney kıyıları boydan boya bir buçuk ay önceki 21.Eylül.2012, ? Balyoz Davası? tutuklusu ve devam eden, ? Bahriye?yi silip süpürmeye yönelik sert fırtınanın etkisinde. Kuzey rüzgârlarının sert estiği 1914 Aralık ayı son günleri gibi. Bahriye?yi sarsıyor. Körfez? in, Gölcük?ün ışıkları şimdilerde sönük.
   
Ders verilmek istendi, susturulmak istendi, geçici olarak doğrudur, başarılılar. Ancak uzun vadede başarı bu ülkede üniter yapıyı, Atatürk İlkeleri?ni ve Anayasa?da değiştirilmek istenen, ? Türk değer ve ilkeleri?ni savunanların olacak. Zira aksi mümkün değil.
   
Kendisini, ? Bahriye Camiası?nı siyasetten arındırmış, tekrar özgüvenini kazandıracak, o kalın parlak sırmaların hakkını verebilecek bir, ? Komutan Amiral? bekliyor bugünün leventleri;  ki o da er geç mutlaka gelecek ve de gelmeli.     

google