Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port)

 Sayın Meslektaşlarım, Sevgili okurlarım, bugünkü köşe yazımı isim Babası olacağım proje gerçekleşirse Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port) ayırdım Uzun zamandır aklımda olan ve Anadolu yakası esnafının neden Haydarpaşa gibi devasa Limanını fırsat haline getiremiyoruz  Düşüncesi ile Araştırmalara girdim ,Bu yazımda Görüş ve Önerilerimi Sunuyorum . Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port) Yolcu Gemillerinin Gelmesi için Haydarpaşa Limanının vakit kaybetmeden Kruvaziyer turizm hizmetine açılması için çalışmalara Başlanılmalıdır bunun için kruvaziyer turizminden daha fazla pay almasına katkı sağlamak için, liman kimliğinin kruvaziyer turizmi üzerinde, tercih edilebilme ve sosyo-ekonomik açıdan etkilerinin belirlenmesi ile limanlara kimlik kazandırılması için uygulanabilir bir yöntem geliştirilmesidir.

İstanbul ili Üsküdar ilçe sınırları içerisinde bulunan, yük aktarma limanıdır. Limanda 250.000 ton taşıma kapasitesine sahip bir yüzer vinç, 3 demiryolu feribotu, 3 adet 2500 HP gücünde römorkör ve 2 adet palamar botu mevcuttur. Haydarpaşa Garı ile trenyolu bağlantısı mevcuttur.

Denizcilik sektöründe ,  Kruvaziyer turizmi Dünya ekonomilerine Turist’lerin Kendi ülkelerine gidip memnun kaldıklarını tavsiye edebileceği mekanları anlattıkları taktirde Türk turizmine daha farklı gözle bakılacaktır.İstanbul, kara ve denizler arasında önemli bir geçit yeridir.  İstanbul’un Anadolu Yakası ile Avrupa Yakası arasını kıyasladığımızda çok farklılıklar vardır .

Haydarpaşa Limanının İnternette ve Basındaki yansımalarını, ulaşabildiğim kadarı ile sizlere yazılarımda aktarmaya üzerinde durmaya çalışıp araştırmalarımı ve kendi düşüncelerimi siz değerli okurların bilgisine sunacağım.
Türkiye kruvaziyer turizminden yalnızca liman ve destinasyon bazıda pay alabilmektedir. Oysa ki, ülke bazında Hırvatistan, İtalya, İspanya gibi ülkeler 4 günümüzde gemi inşa, bakım onarım, ikmal gibi farklı alanlardan da katkı elde etmektedir. Kruvaziyer liman destinasyonları; bölgesel ve ulusal ölçekte kruvaziyer pazarından pay alınmasında etkili faktörlerden yalnızca biri olup, bir kruvaziyer destinasyon ülkesi olarak Türkiye gibi stratejik öneme sahip bölgeler için kruvaziyer turizmi potansiyelinin yerel faydaya dönüştürülmesi konusunda önemli birer araç olarak dikkat çekmektedir. Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz Çanağı, kruvaziyer gemilerini kendine çekmek için rekabetçiliğini arttırmaya yönelik çaba gösteren bir çok kruvaziyer limanı olan büyük bir pazardır. Destinasyon olarak potansiyelinin yanısıra Türkiye, komşusu olan ülkelerin de katkısı değerlendirildiğinde kruvaziyer gemilerine yönelik potansiyel bir kaynak pazar olarak da gemi operatörlerinin ilgisini çekme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla, her liman sıkı rekabet şartlarında pazardan daha fazla pay almak için gerek gemi operatörlerini bölgeye çekmek gerekse kaynak pazarı cezbetmek için yeni yöntemlere, yeni bakış açılarına ihtiyaç duymaktadır.
 
Kruvaziyer endüstrisindeki gelişmelere bağlı olarak artan yolcu talebini karşılamak üzere gemi boyutlarında, değişen yolcu beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için ise gemilerde sunulan  hizmetlerin nitelik ve niceliğinde değişiklikler olmaktadır. Kruvaziyer gemilerinin fiziksel olarak gelişimi incelendiğinde, 1970’lerden günümüze gemi sayılarındaki artışın yanı sıra büyüklüklerinin de arttığı kaydedilmiştir. Gemi boyutları ve gemi başına taşınan ortalama yolcu sayısındaki artışa bağlı olarak limanlar, yolcu ve gemilere hizmet verecek teknik koşulları ve teknik olmayan ihtiyaçları sağlamak, böylece endüstriden pay alabilmek için gelişmeye zorlanmaktadır (Odo Maritime Research, 2014). Gemi boyutları hem gross ton hem de yolcu sayısı (pax) bakımından sınıflandırılmıştır (UNWTO & APTEC, 2016).

Gelen yolcuların terminal binasına geçiş yolu yolcuların kontrol işlemlerinden yolcuların limandan yürüyerek veya taksi ile çıkışı Kruvaziyer gemileri ile gelen yolcuların bir bölümü serbest olarak 7/24 Otobüs,münübüs,taksi metro ,maramaray gibi ulaşım araçları hazırda mevcut  Bir bölümü ise daha sonra planlanacak liman sahası içinde tur otobüsleri ile kara turlarına katılabilirler. Kara turları, gemilerin işbirliği içinde olduğu tur operatörleri tarafından düzenlenirken, yerel bir otobüs işletmesi ile yolcular taşınabilir. Gelen gemi büyüklüğüne göre geminin yaklaşık 500-600 yolcusunun tur otobüsleri ile cazibe yerlerine gittiği . Yolcuların bir kısmı gemiden inmezken, taksi şöförlerinden alınan bilgilere göre 500 kişiden daha azı serbest olarak şehre gitmeyi tercih etmektedir.
Haydarpaşa dan Kadıköy -Üsküdar  Şehir içine yürüme mesafesinde düz alan nasıl olsa 20-30 Dakikayı geçmez istikamet sahil şeridinden yürürken merkeze hem boğazın temiz mis gibi havasını ve  kokusunu alırsınız . Cruise Limanı genel olarak konumu iyi fakat Gar girişi ile yan yol bölgesi birleştirilirse hem kadıköye yakınlığı hemde limana giriş genişliği daha ferah olur düşüncesindeyim..
Alıntı haber 6.1. Haydarpaşa Garı ve Liman Alanı
4 Aralık 2004 günlü gazetelerde “Haydarpaşa Manhattan olacak” başlığı altında Haydarpaşa Limanı ve çevresi için hazırlanmakta olan bir proje ile Haydarpaşa Garı ve Limanını da içine alan söz konusu alanın dünya ticaret merkezi olarak planlandığı, bu alanda 11 Eylül’de yıkılan ikiz kulelerin benzerlerinin inşasının düşünüldüğü ve bu konuda 17 Eylül 2004 tarihli ve 5234 sayılı bir kanun çıkarılarak hazırlıklara başlandığı, hükümetin bu projeden 5 ila 10 milyar dolar arasında gelir beklediği konusunda haberler yayımlanmaya başlandı.
7 Aralık 2004’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi APK Daire Başkanlığı tarafından “İstanbul Belediyesi İçin Gelecek Senaryoları” çalışması için düzenlenen toplantıda Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi temsilcisi tarafından yöneltilen konuyla ilgili soruya, belediye yetkilileri tarafından böyle bir projenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gündeminde olmadığı ve basında çıkan haberlere itibar edilmemesi gerektiği yanıtı verildi.
 
Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin ve Kadıköy Belediye Başkanı’nın bilgisi dahilinde bulunmadığı bildirilen proje, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu’nun 4 Ocak 2005 tarihli toplantısında görüşülmüş ve ÇED Danışma Kurulu’nun gündemine taşınmıştı. Şube Başkanı Mimarlara  “2005 Yılı Hedeflerimiz” başlıklı yazısı ile Haydarpaşa ile ilgili kanun maddesine de değinerek, gelişme ve zenginleşme demagojisiyle sunulan, doğayı ve kenti yok etme yönündeki düzenleme ve uygulamaların gittikçe arttığını, “Yaşanılır İstanbul” için sürdürülen mücadelenin daha da yoğunlaşacağını dile getirilmişti.
İlgili yazıda da belirtildiği üzere, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 38. Dönem çalışmalarında önemli bir yer tutan ve şubemiz önderliği ve koordinasyonunda, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İstanbul Şubesi ile birlikte 70’i aşkın sivil-demokratik kitle örgütünün katılımı ile oluşturduğumuz “Toplum Kent ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması” olarak sürdürdüğümüz ve 38. dönem çalışma raporumuzda kronolojik bir döküm halinde bilgilerinize sunulan çalışmalarımız; 39. Çalışma Dönemimizde de yoğun olarak devam ettirilmiştir.
 
Haydarpaşa Garı, Limanı ve çevresinin küresel rant gruplarınca yağmalanmasına ve işgal edilmesine karşı yürütülen bu yoğun çabalar kamuoyunda ve ilgili kurullarda karşılığını bulmuş ve söz konusu projenin uygulamaya geçmesi bugüne değin engellenebilmiştir.Ancak gerek kamuoyundan ve meslek odalarından gizli olarak yürütülen çalışmalar ve bölge koruma kurullarının merkezi idare tarafından baskıya alınarak yapılan tayinler ve görev alanı değişiklikleri ile meydana gelen karar değişiklikleri, gerekse 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı çalışmalarını yürüten İstanbul Metropoliten Planlama Bürosu ilgililerinin merkezi idarenin uluslararası kentsel ranttan nemalanan sermaye gruplarının çıkarları doğrultusunda aldıkları kararlar ışığında yaptıkları çalışmalar, aldıkları kararlar ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere Haydarpaşa Garı, Limanı ve çevresinin “Kentsel Dönüşüm Alanı ve Kruise Limanı” adı altında uluslararası yağmaya açılması projesinden henüz vazgeçilmiş değildir ve tüm kamuoyunun büyük bir duyarlılıkla izlemeye aldığı bu talihsiz proje;TMMOB ve bağlı odaları olarak davacı olduğumuz “İstanbul 1/100.000 Çevre Düzeni Planı” ve raporlarında küresel bir yağma projesi olarak yerini almıştır.Bu nedenle bu konuda mimarlık kamuoyu, ilgili kurum ve kurullar ile toplumsal alanda yürütülen 38. ve 39. dönem çalışmaların önümüzdeki dönemde de yoğunlaştırılarak devam ettirilmesi gerekmektedir.39. çalışma dönemimizde Haydarpaşa Gar ve Liman alanına ilişkin çalışmalarımızı 38. dönemde bıraktığımız tarihten itibaren kronolojik bir biçimde bilgilerinize sunuyoruz.

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı
İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu
Karar
Toplantı Tarihi ve No: 26.04.2006/13                                                                              Toplantı Yeri
Karar Tarihi ve No: 26.04.2006/85                                                                                  İSTANBUL
İstanbul, Üsküdar ve Kadıköy İlçeleri, Devlet Demiryolları mülkiyetinde bulunan, “Haydarpaşa Gar ve Liman Sahası” içinde kalan ve İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 20.07.2005 gün 438 sayılı kararı ile tescil edilen 240 ada, 1 parseldeki 3 adet kagir yapı, 4 adet çınar ile 2 adet sedirin korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliği taşımadığından tescilli kararının yerinde olmadığı hususu ile 240 ada, 14 parselin koruma alanı olarak belirlenmesinin uygun olmadığına ilişkin hususları konu alan Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Taşınmaz Mallar Dairesi Başkanlığı’nın 16.02.2006 gün B.11.2.DDY.0.84.00.06/754-01/1-1/518 sayılı yazısının incelenmesine ilişkin Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 07.03.2006 gün B.16.0.KVM.200.11.10.01/269-31682 sayılı yazısı, Haydarpaşa Gar ve Liman Sahası 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım ve Uygulama İmar Planı değişikliklerine ilişkin konunun kurulda değerlendirilerek, Bakanlığımız görüşüne esas görüşün oluşturulmasına ilişkin Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 16.03.2006 gün B.16.0.KVM.200.11.10.01/269-37659 sayılı yazısı ile İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 06.04.2006 gün 950 sayılı yazısı eki Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 25.01.2006 gün B.16.0.KVM.200.11.10.01/269-9054 sayılı yazısı okundu, ekleri incelendi, Kurulumuzun 12.04.2006 gün 71 sayılı kararı gereği söz konusu alan ve çevresi 19.04.2006 tarihinde Kurulumuz üyelerince yerinde incelendi, yapılan görüşmeler sonucunda;
 
21.09.2004 gün 255590 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5234 Sayılı Kanunun Geçici 5. Maddesinde: “...Mülkiyeti Hazineye ait İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Selimiye ve İhsaniye Mahallelerinde bulunan ve Haydarpaşa Limanı olarak kullanılan taşınmazları, üzerindeki muhdesatı ile birlikte ödenmiş sermayesine ilave edilmek üzere...” ifadesi kullanılmıştır. Oysa Haydarpaşa Garı ve çevresi, Kadıköy İlçesi, Rasimpaşa Mahallesi sınırları içinde kalmaktadır. Bu nedenle Kurulumuz yetki alanındaki bu alan 5234 sayılı Kanunun kapsamı dışındadır. Dolayısıyla plan yapım yetkisi yönünden hukuka uygunluk görülmeyen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların değerlendirilemeyeceğine;240 ada, 1 parseldeki Eski Cezaevi Binası ile iki adet İdari Binanın, dönemin sosyal yapısı ve yapım teknikleri açısından belge değeri taşımaları nedeniyle tescillerinin devamına;Kurulumuz üyelerince 19.04.2006 tarihinde yerinde yapılan incelemede tespit edilen ve 240 ada, 1 parselde yer alan Haydarbaba Türbesi ile Eski Cezaevi Binasının karşısında yer alan Ahşap Yapının da yukarıda belirtilen nedenlerle birlikte Gar Binası fonksiyonunu tamamlayıcı görevleri ve değerleri açısından korunması gerekli kültür varlıkları olarak tescil edilmelerine; 240 ada, 1 parseldeki korunması gerekli anıt ağaç olarak tescilli 2 adet sedir ile 4 adet çınarın tescil kaydının kaldırılmasına ilişkin talebin, parsele ilişkin ağaç revizyon planı ve raporunun (yaş, taç, çap, cins vb.) Kurulumuza iletilmesinden sonra değerlendirilebileceğine; Yine 240 ada, 1 parseldeki Hangar Binası ile Haydarpaşa Rıhtım Duvarlarına ilişkin çizim, fotoğraf (eski ve yeni) vb. belgelerin Kurulumuza iletilmesinden sonra 2863 sayılı Kanun açısından değerlendirilebileceğine;
Kurulumuzun yetki alanında kalan Haydarpaşa Garı ve çevresinin; İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yetki alanında kalan Üsküdar İlçesi sınırları içerisindeki Selimiye Kışlası, Mekteb-i Tıbbîye-i Şahane (Haydarpaşa Lisesi), Askeri Hastane (GATA), Haydarpaşa Numune Hastanesi, Karacaahmet Mezarlığı, Selimiye Camii gibi kültür ve tabiat varlıkları ile birlikte şehrin sosyokültürel tarihi açısından önemli bir konumda olduğu ve Tarihi Yarımada ile birlikte İstanbul’un kimliğini yansıtan özel bir siluet oluşturduğuna; ayrıca bu alanın Cumhuriyetin ilanından önce ve sonra birçok tarihi olaya sahne olduğuna; geçmişin önemli mimari üsluplarında tasarlanmış binaları bir arada bulunduran bu alandaki yapıların askeri ve endüstri mirası açısından da önem taşıdığına; ayrıca Bağdat’a uzanan tarihi demiryolunun başlangıç noktası olan Haydarpaşa Gar Binasının deniz üzerindeki özel konumu ve yapımında kullanılan inşaat teknolojisi açısından önem taşıdığına; bu nedenlerle 2863 sayılı Kanunun 3. Maddesinin 3. bendinde belirtildiği gibi; kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu, sosyal yaşama konu olan ve önemli tarihi olayların yaşandığı Haydarpaşa Garı ve çevresinin ekli 1/5000 ölçekli paftada sınırları belirtildiği şekilde Kentsel ve Tarihi Sit olarak tescil edilmesine karar verildi.
(İmzalar)
28 Nisan 2006

Haydarpaşa Garı ve Limanı sahasının talan edilmesinin yolunu açan Demiryolu Ana Statüsünde yapılmak istenilen değişikliğin Danıştay tarafından durdurulmasıyla Haydarpaşa Tren Garı ve Limanı yağmasının önünde var olan yasal engellere Haydarpaşa adına bir kazanım olarak yargı kararı engeli daha eklenmiş oldu. Yaptıkları hukuk dışı düzenlemeleri yargı engeline takılan TCDD Bürokratlarını bütün bu Haydarpaşa bölgesinin rant alanına çevrilmesi için bir proje grubu oluşturdukları ve haziran ayında start verecekleri bir proje yarışması için de hazırlık yapmakta oldukları haberleri üzerine koordinatörlük ve sekreterliğini yüklendiğimiz “Toplum Kent ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması” adına Haydarpaşa Garında bir basın toplantısı yapılarak imza kampanyaları ile toplanan imzalar başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere ilgili tüm kamu kurumlara Haydarpaşa Garı Postanesi’nden postalandı.
Basın Açıklaması 

Kadıköylüler, Üsküdarlılar, İstanbullular, değerli yurttaşlarımız;
Kentleri kent yapan; garları, limanları ve meydanlarıdır. Savaşlarda önce buralar işgal edilir. Ülkemizin tarihinde yaşanan işgallerde de önce garlar, meydanlar ve limanlar işgal edilmiştir. Tıpkı 1917 yılında İngiliz savaş gemilerince vurulan Haydarpaşa Tren Garı gibi...
Bu nedenlerle taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz:
- Bu talan ve işgal projelerinden derhal vazgeçilmelidir.
- Haydarpaşa Tren Garının gar işlevi korunmalı ve geliştirilmelidir.
- Bir deniz kenti olan İstanbul’un tek olma özelliğine sahip olan ve 100 yıldan fazladır var olan Haydarpaşa Limanını, “silueti bozuyor” diye eleştirenler, limanı geliştirmek ve modernize etmek için çaba sarf etmelidirler.
- Demiryolu ve deniz taşımacılığının kombinasyonu geliştirilmeli, ulaşımdaki payı artırılmalı ve karayoluna dayalı ulaştırma politikalarından derhal vazgeçilmelidir.
- Yapımı devam eden Hızlı Tren ve Marmaray projeleri tüm detayları ile kamuoyuna açıklanmalı, bilim insanları, odalar ve çalışanlar ile onların örgütleri olan sendikaların ve toplumun görüşlerine açılmalıdır.
- Mevcut projeler çerçevesinde, Hızlı Tren dahil tüm trenler Haydarpaşa Garına kadar gelmeli, Marmaray için ayrıca düşünülen hatların Söğütlüçeşme İstasyonunda Haydarpaşa Garı ile bağlantı noktası kurulmalıdır.
-Bizler bu ülkenin yurttaşları olarak “Dünya Mirası İstanbul’un doğal, tarihi ve kültürel zenginliğine sahip çıkarak, bu değerlerin kısa süreli ekonomik çıkarlar uğruna talan edilmesine ve küresel güç merkezlerinin ülkemizi Haydarpaşa üzerinden işgal edilmesine izin vermeyeceğiz.”Bizler tüm bu sorunları ve önerilerimizi kamuoyu ve başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, ülkemizin en üst yönetim kademeleri ile paylaşmak ve sorumluları ülkemizin değerlerine sahip çıkılması yönünde gerekli adımları atmaya davet ediyoruz... Kamuoyunun dikkatine saygıyla duyurulur. 
Haydarpaşa bir kapı! Işıklı, aydınlık yapı! İstanbul’un kimliği! Türkiye’nin tarihi!
Anadolu’yu İstanbul’a bağlayan yolun başlangıcı... Anadolu’dan gelenler Haydarpaşa Garı’na indiler... Anadolu’ya gidenler Haydarpaşa Garı’ndan kalkan trenlerin güvenli raylarında şehirlerine, kasabalarına ulaştılar.
Ne yapın, yapın! Yağma projesini durdurun. Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Türkiye’nin nüfusundan gizleyerek yürüttüğü Haydarpaşa Garı Projesi’nin bir yağma modeli” oluşturduğunu anlatıyorlar.Koruma Kurulu karar almış. Haydarpaşa Garı ile Harem arasındaki 1 milyon 300 bin metre karelik alanı SİT bölgesi ilan etmiş. Ancak bu karar Bakanlıkça ciddiye alınmıyor.
Fırsat kollanıyor. SİT kararı delinecek. 1,5 emsal verilecek. Harem-Haydarpaşa arasına ciddi bir bölge planlaması yapmadan 3 milyon metre kare (Bugünkü Kadıköy’ün toplam binası kadar) çirkin, soysuz, köksüz gökdelenler dikilecek. 80 yaşındaki mimar profesör, “Haydarpaşa’yı bir daha yerine koyamazsınız, ona kıydırtmayın” diyor.
Gerçekte de durum çok farklı değil. Pek çok kişi için denizle ilk buluşma anı Haydarpaşa Garı’nın önünde gerçekleşir. Ancak bu görüntüler eski film karelerinde kalacak gibi...
Haydarpaşa Garı ve çevresini de içine alan 1 milyon 300 bin metrekarelik alanın “Dünya Ticaret Merkezi ve Kruvaziyer Liman” adı altında yapılaşmaya açılması, çevreye duyarlı sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi.
Mayıs Ayında Sit Alanı İlan Edilmişti
Haydarpaşa Garı’nı da içine alan bölge 3 Mayıs 2006’da tarihî ve kültürel sit alanı ilan edilmişti.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi üyesi Mücella Yapıcı, “Bu çok önemli bir karar. UNESCO bu yılı ‘endüstri mirası’ yılı ilan ettirdi. Ve endüstri mirası olarak AB ve UNESCO’nun öncelikli alanları garlar, tersaneler ve fabrikalar,” diyor.
Alınan SİT kararı, yetkili organlara henüz iletilmedi. Karar uygulanırsa, hem Haydarpaşa Garı’nın Marmaray nedeniyle fonksiyon yitimi söz konusu olmayacak, hem de Marmaray tarihî garı destekleyecek biçimde hayata geçirilecek ve bina otel olmayacak.Bu gerçeğe karşın proje tüm hızıyla sürüyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu, “Alman Boes firması tarafından yap-işlet-devret modeliyle bu projeyi gerçekleştirmek istemektedir. Bunun yerli ayağı ise Çalık İnşaat olarak bilinmektedir,” diyor.Mimarlar Odası’nın başını çektiği “Haydarpaşa Dayanışması” ise bu gelişmeler karşısında yetkilileri SİT kararının gereğini yerine getirmeye çağırıyor.
 
 * 19 Haziran 2006 tarihinde www.cnnturk.com’da yayımlanmıştır.
 Haydarpaşa Ruhu*
Ülkemizde özel sektör limancılığı önemli bir yol kat etmiştir. Ancak 2050 yılı hedefleri göz önüne alındığında ciddi bir kapasite açığının ortaya çıkacağı aşikârdır. Limanlar gibi büyük işletmelerde yatırım kararlarının alınması ve uygulanması uzun bir süreci kapsamaktadır. Kapasite artışının finansal boyutu kadar yasal mevzuat boyutu da önemlidir. Bu nedenle limanların gelişme ve büyümesinin önündeki engellerin kaldırılmasında kamuya büyük görev düşmektedir. Limanlarımızın desteklenmesi durumunda limanlarımız geçmişte olduğu gibi gelecekte de ülkemiz kalkınmasına lokomotif rol üstlenmeye devam edecektir.
Marmaray projesinin de haydarpaşa dönüşüm projesine dayanak demiryolu tarihi yapılarına büyük zararları dokunacağı söylentileri çıkarılmıştı ne oldu şimdi ? Fitne ,Fesat çıkartmaya çalışan zalimlerinde layıklarını bulmaları gerekmektedir.
Anadolu yakasının Yeşil alanlarının daha fazla olması ,Avrupa Yakası’na kıyasla daha sakin ve huzurlu olması  “Avrupa Yakası’nda çalışılır, Anadolu Yakası’nda oturulur olması” Anadolu Yakası, Avrupa Yakası’na oranla çok daha fazla sayıda dinlenme alanı ve parkıyla insanlara nefes alacak ortamlar sunduğu .Anadolu yakasında doğasıyla şehir hayatının güzelliklere daha yakın olduğunuz herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Beykoz’da,nefes alabileceğiniz korular vardır. Avrupa Yakası’ndaki gibi doğa tutkunuz, yeşil alanlara ulaşmak için trafikte geçirdiğiniz çileye dönüşmez. Plansızlığın kural haline geldiği İstanbul’da Anadolu Yakası çok daha planlı ve düzenlidir. Labirent gibi nerenin nereye çıkacağı belli olmayan yollar çok azdır.ülkemizde, yatırıma ayrılan kaynakların, mutlaka, bitirilebilir projeler doğrultusunda ayrılması gerektiği konusunda hükümetimiz ısrarla değerlendirmeye devam ediyor,ve  çalışmasını sürdürüyor. Tüm sektörde olduğu gibi Denizcilik sektöründe de teşvik edici destekleme politikalarının, olduğu bilinmektedir.  Denizcilik sektörünün beklentileri ile Avrupa Birliği ülkelerinin standartları noktasına doğru çekilmesi, yükseltilmesi konusundaki bire bir noktada çalışmalar yapılmalı .Türk Liramız, dünyada para değeri olarak çok ciddî değer kaybettiğinden. Türk Ulusu, olarak büyük olmanın övüncünü, kıvancını, duruşumuzu yükselterek, dünya ülkeleri içerisindeki asaletimizi ispat etmiş bir ülke olarak önümüze bakmalı yılmadan ,yıkılmadan işlerimizi tüm engellemelere rağmen  aldırmadan çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port Haydarpaşa Rıhtım uzunluğu, derinliği, liman sahası büyüklüğü bakımından uzun yıllar yüksek kapasitelerle çalışan liman şehir içinde kalmanın ağır sonuçları ile karşı karşıya olup . Yol yasakları sebebiyle sabah 6 – 10, akşam 4 - 10 arasında TIR’la trafiğe. Büyük araçlarla girilemiyor. Daha önce TCDD’nin demiryolu hatları içine kadar uzanıyordu. Şimdi o hatlar da çalışmıyor. Yol yasaklarından etkilenmeyen ve daha rahat trafiği olan alternatif limanların artması Haydarpaşa’nın durumunu etkiledi. Gemi trafiğinde büyük düşüş olduğundan krizi fırsata çevirmek gerektiği Haydarpaşa Limanında yavaş yavaş nakliyeye verme hizmetinin gömleğini çıkartıp yolcu Gemilerinin yanaşıp Yolcu Gemileri sektörüne doğru yönelebilir düşüncesindeyim.
 

Denizcilik sektörü uzmanlarına göre limanın o bölgede oluşu trafiğe çok ağır bir yük oluşturmakta. Bu nedenle de uzun zamandır yük trafiğinden çıkarılması gündemde tutulmaktadır. .
Kruvaziyer gemilerine hizmet sunan limanlar birçok açıdan farklılık gösterir çünkü kruvaziyer taşımacılığının amacı kargo taşımacılığının amacından farklıdır. Kruvaziyer gemileri, sadece ulaşım hizmetleri yerine kruvaziyer yolcularına olanaklar sağlamaya odaklanır . Bu iki unsurun, yani ulaşım ve turizmin varlığı, kruvaziyer limanlarının tipolojisi için birden fazla kriterin ortaya çıkmasına neden olur . İlk kriter grubu, kargo limanı pazarlarında gözlemlenenlere benzerdir. İkinci grup, turizm öğesinin katalizör etkisi de dahil olmak üzere kruvaziyer pazarının özelliklerini yansıtır.
Kruvaziyer limanlarının terminalleşmesi, önemli büyüklükte, gelişmiş, otonom olarak faaliyet gösteren kruvaziyer terminalleri Limanlardaki kruvaziyer faaliyetleri operasyonel özerklik kazandıkça, kamu otoriteleri büyüme stratejilerini finanse etmek ve geliştirmek amacıyla üçüncü taraflarla çeşitli ortaklıklar kurmaya çalışmaktadır. Kruvaziyer limanı yönetimi  birçok durumda yeniden ele alınmış ve limanın yönetici kuruluşundan daha fazla aktör dahil edilmiştir.Turizm unsuru Kruvaziyer limanları ayrıca bölgelerindeki turizmdeki rollerine bağlı olarak üç ana kategoriye ayrılır . Liman alanı ve bağlantılı liman şehrinin turistik cazibe merkezleri dışında çok az veya hiç gezinin gerçekleşmediği bir varış limanı olabilirler. Ayrıca çoğunlukla bir biniş noktası olarak hizmet veren bir geçit limanı veya liman alanı olanakları ile iç kesim gezilerinin bir kombinasyonunu sunan dengeli bir liman olabilirler .
Bu kategorilerin her biri pazara hizmet etmek için farklı geliştirme stratejileri anlamına gelir.Her kruvaziyer limanının ve bağlantılı liman-şehrinin ve varış noktasının turistik çekicilik seviyesinden farklı bir sınıflandırma ortaya çıkar . Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port )Bazı limanlar , yakınlardaki olağanüstü turistik cazibe merkezleri nedeniyle bölgedeki kruvaziyerler için olmazsa olmaz varış noktaları olan gösterişli limanlardır .
Diğerleri ise potansiyel kruvaziyercilerin ilgisini çekme potansiyeline sahip olduğu düşünülen keşif limanlarıdır Limanlar için bir kruvaziyer terminali geliştirmek, konteyner terminalleri gibi diğer liman tesislerini geliştirmekten daha az maliyetlidir . Liman tesislerinin kalitesi (altyapı), hizmet ve operasyonların verimliliği ve liman ücretlerinin seviyeleri (maliyetler) bir kruvaziyer limanının çekiciliğinin yalnızca bir kısmını açıklayabilir.
       
Bir kruvaziyer Ana Limanları, prensip olarak, bir veya daha fazla kruvaziyer hattı için ana liman olmakla ilgilenir, çünkü liman şehri üzerindeki toplam etkiler genellikle daha önemli olarak kabul edilir.
Bunun üç nedeni vardır:
⦁    Kruvaziyer şirketlerinin mal ve hizmetleri liman tedarikçilerinden satın alma eğilimi .
⦁    Yolcuların şehirde daha uzun süre kalmaları ve yerel otellerde gecelemeleri muhtemel .
⦁    Mürettebatın harcamaları .
Bir kruvaziyer yolcusu, ana limanda uğrak limana göre altı ila yedi kat daha fazla harcama yapar. Ayrıca, kruvaziyer gemilerinin modernizasyonu ve yükseltilmesi, kıyıdaki kruvaziyer yolcusu başına ortalama harcamalarda önemli bir düşüşe ve gemideki harcamaların payında bir artışa neden olmuştur. Yine de, ana liman, seçilen ve ilişkili şehir ve turistik destinasyon üzerinde büyük bir etkiye sahip olmaya devam etmektedir.
Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port) Limanına Kıyısı boyunca limana yanaşır.Yerel sosyoekonomik özellikler de güzergahların yeniden düzenlenmesine doğru çalışabilir.
Kruvaziyer Limanın sunduğu hizmetlerin en önemli gücü, pazar lideri kruvaziyer limanı geliştirme deneyimimizdir. Günümüzde faaliyette olan birçok kruvaziyer limanı, ticari bir limanın sonradan akla gelmesiyle oluşturulmuştur ve genellikle eski ticari rıhtımları ve binaları işgal etmektedir. Ancak, bu tür tesisler sektörün büyümesine yardımcı olsa da, artık günümüzün kruvaziyer endüstrisi için uygun değiller. Kruvaziyer gemileri her zamankinden daha büyük ve kruvaziyer yolcularının kruvaziyer limanı deneyiminin nasıl olması gerektiğine dair beklentileri değişti. Sonuç olarak, birçok kruvaziyer limanı, yeni rıhtımların inşaası da dahil olmak üzere rıhtımlarının yenilenmesi veya genişletilmesi için önemli yatırımlar gerektiriyor. Ayrıca, mevcut terminal tesislerinin yenilenmesi veya perakende ve yiyecek & içecek satış noktaları için hükümler de dahil olmak üzere yeni, son teknoloji terminal tesislerinin inşa edilmesi gerekiyor.Küresel çapta finans kuruluşlarıyla güçlü ilişkileri vardır ve bu tür yatırımları finanse etmek için gereken proje finansmanını güvence altına alma konusunda güçlü bir geçmişe sahiptir. En önemlisi, kruvaziyer limanlarını yalnızca bugünün kruvaziyer hatları ve yolcularının değil, aynı zamanda yarının taleplerini ve ihtiyaçlarını da karşılayabilecek şekilde dönüştürmek için doğru türde tasarım ve yatırımı sunma deneyimine ve geçmişe sahibiz.
Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port) Limanına Yolcu Gemillerinin yanaşabileceği iskelelerin yenilenmesi yada onarılması  Alış veriş Binalarının yapımı Cruise Limanını 10 numara 5 yıldız Yolcu Gemi sınıfları dahil olmak üzere Anadolu yakası incisi haline getirilmeli Kız Kulesi Limanı (Maiden Tower Port) Gemilere ev sahipliği yapabilecek bölgedeki semt esnafımızın turizmi geliştirilmesi planlanmalıdır. Limanın genişletilmesi ve canlandırılması, kapasitenin günde 20.000 - 30.000' in üzerine yolcu gelmesi hedeflenmelidir. Yeniden geliştirmenin ilk aşamasının bir parçası olarak, gezgin turistleri modern bir varış meydanında hoşbeş etmeli, sürükleyici deneyimler sunan büyüleyici bir Tarihi mekanlara rehberler aracılığı ile sürüklemeli perakende ve yiyecek-içecek satış noktaları fırsatçı esnaflardan ağır cezalar kesilerek hatta dükkan kapatılmasına kadar çok ağır yaptırımların uygulamaya konması uygun fiyatların ayarlanmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
semt esnafının satışları Eskiden olduğu gibi bugün o günler çok geride kaldı şartlar o kadar kötüleşti ki bırakınız yarını bir saat sonrasını düşünemiyorsunuz bile, ekonomik kriz gerçekten herkesi darma duman etti bu öyle böyle değil bana göre tarihte görülmemiş bir ekonomik kriz süreci yaşıyoruz, dayanabildiği kadar esnaf dayanacak bakalım işin sonu nereye varacak.Her yıl olduğu gibi bu yılda binlerce yerli ve yabancı turistler tatil beldelerine akın etmeye başladı. Tatilcilerin en çok tercih ettikleri yerler arasında gelen İstanbul’un Karaköy,Beyoğlu,Taksim Sultanahmet,Eminönü,Beyazıt,Aksaray,Laleli ilçe ve semt esnafları Galataport Limanına yanaşan Kruvaziyer Gemilerinin yolcularından Bölge esnafı pastadan payını alırken Pandemi’den sonra bu yıl hareketli yıllarından birini yaşamaya başladı. Anadolu Yakasındaki iş bekleyen esnaf kepenk kapatırken Birçok esnafta, bölgelerine hiç yerli turistin dahi gelmemesinden dolayı şikayetçiler geçmiş yıllara göre alışveriş yapmamalarından ekonomik sıkıntıya düştüklerini dükkanlara gelenlerin çoğunun sadece vitrinlere bakıp fiyatları sorup gitmelerinden dolayı alışverişin durma noktasına geldiğini , esnaf işlerin olmayışından dolayı mutlu olmadıklarını belirtmekte
Şimdi geçen yıla göre fiyatlarda çok yükseldi. Geçen yıl sattığımız fiyatlarla şu anda toptancıdan mal alıyoruz. Müşteriye fiyat çekiyoruz bu sefer kaçıyor. Söylediğimiz fiyatta çok yüksek bir şey değil şeklinde diye konuşulmakta fakat madolyonun diğer yüzü var zenginler akıllı insanlar Ülkede her yapılan yanlışlıklara tepki verilseydi bu durumda olmazdık.Faiş fiyatlarla insan kendi memleketini soyarmı ? Tanrı islah etsin taki akılları başına gelene kadar para kazanmak uğruna her yeri talan ettiler o güzelim yerleri rant ve çıkar uğruna yok ettiler ve etmeyede devam ediyorlar buna sebep olanlarında Tanrı bildiği gibi yapsın kendi adıma Devlet malından çalanın hiç birine hakkımı helal etmiyorum milletin malını çıkar uğruna çalan kim varsa beter olsunlar.

Yazıma son verirken evlerine ekmek götürme peşinde koşan Anadolu yakası esnaf vatandaşlarımızın kim rant peşinde kim değil derken Kötü niyet besleyip Berrak suyu çamurlu suyla karıştırıp bulanık hale getirip kafa karıştıran kişilere sesleniyorum iyi dinleyin beni Türkiye Cumhuriyeti Asil Bir Millettir yapılanı unutmaz, unutturmaz  acısını yeri ve zamanı geldiğinde adalet önünde belgelleriyle çok kötü geri almasını iyi  bilir kimsenin yaptığı kötülük kimsenin yanına kar kalmamıştır bu zamana kadar en azından ben hiç görmedim .Haksızlık yaptıktan sonra bedel ödemeyeni, kimin rant peşinde koştuğu kimin siyaseten çıkar peşinde olduğunu Yüce Türk Milleti görüyor ve yapılanları sessizce izliyor şuan iftiranın değişmeyen mantığı var bilirsiniz  (çamur at lekesi kalsın) sözü boşuna söylenmemiş madem böyle bir durum vardı da  bu zamana kadar bu olay neden hala aydınlanmadı kamuoyu bilgilendirilmedi o zman çok iyi hatırlıyorum Haydarpaşa Limanı Tren Garı elden gidiyor diye sürekli medyada haber olurdu ne oldu şimdi ne değişti haber yalanmıydı ,gerçekmi  bilemiyoruz ama şunu biliyoruz Türk insanlarının değerli zamanlarını boşa harcattırıp Kaçırılan fırsat ve Geçen zamanlarımızı çöpe attıran zihniyetlerden Devletin hazinesine büyük maddi kayıplarına  sebep olan pikmelerden  Adalet önünde kim ne yaptı ise elbet bir gün hesaba çekilecek yüce Türk Milleti Devletinin hazinesine girmesi gereken kuruşu kuruşuna  almasını  ,çalandan ,boşa harcayanlardan,israf edenden  hesabı sorar hata ile bile olsa yaptırılan harcamalar ,ödemeler faiziyle birlikte geri alınır  . Türkiye’nin sevdiğim tarafı hep bu şekilde sonuçlanmıştır sizlerinde bildiğiniz gibi örnekleri çok Vatandaşların  yalandan yere havasını bozmayın , Türk Milletinin Kanununa,Adeletine Hakimlerine  ve Savcılarına Güveniyorsanız yalandan gündem oluşturmayın ya yapacağınızı yapın ihbarınız adli makamlarda kayda girsin şayet öyle bir şey yoksa insanları Manipülasyon yapıp görevlerini yapmaya çalışan Bürokratları memurları rahat bırakın görevlerini rahat rahat yapsınlar Nesiniz siz vatan haini mi ? Gerekçeniz varsa neden korkuyorsunuz Ölümdenmi Türk Milleti olarak Acımassızız ama bir o kadarda merhametli kalbimiz var Katı bir gelenekten gelen Millettiz ,söylemeye gerek yok  İftiracılar fitne,fesat çıkaran pikme’ler çıkın aradan insanlarda işini doğru dürüst yapsın diğer taraftan gerçekten devletin malını rant peşinde kovalayıp yetimin hakkını yiyen pikme’leri  tespit ettiyseniz ifşaa edin takibini beraber yapalım gereken en ağır cezayı verdirelim.Bende sizin gibi aynı düşüncedeyim.Tüm olumsuzlukları Millet olarak birlikte elele vererek birlikte aşacağız Bazı Konullarda Haklı olabilirsiniz ama önemli olan sorunların olması değil çözüm için gösterilen gayrettir… Sağlıcakla kalın .  

                       Küresel Meydan Okumalara Gelin Birlikte Çözüm Üretelim

                        ??    YAŞASIN CUMHURİYET, VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ    ??

 Gemi Makinaları İşletme Mühendisi
 Birol Çetinkaya
 Pruvanız neta, denizleriniz sakin, rüzgarınız kolayına olsun. Selametle…

 KAYNAKÇA
⦁    Milliyet Gazetesi Ekonomi Haberleri
⦁    Dünya Lojiport.com UTIKAD Aysel Yücel  
⦁    T., Bayazıt, Ş., YILMAZ, A., (2018). Deniz Turizminde Yerel Destinasyonların Küresel Sertifikasyonu (Global Certification of Local Destination in the Marine Tourism).
⦁    Ulusal Deniz Turizmi Sempozyumu “Küresel Eğilimler-Yerel Etkiler” 23-24 Şubat 2018 – İzmir. DOI: 10.18872/0.2018.105
⦁     Bayazıt, S., Kırval, L. (2016) Analysis of The Cruise Market And Destinatıons In The Mediterranean Region: An Emprical Study To Understand The Profile Of The Turkish Cruisers, Journal of Marine Tourism, 1 (2), ISSN: 2536-5215
⦁     Bayazıt, S., Sune, A., Kırval L. (2015). Main factors to select a cruise homeport in the Mediterranean region: A perspective from the cruise industry agents, IEEE Conference on Logistics, Informatics and Service Sciences (LISS 2015), DOI: 10.1109/LISS.2015.7369622