KIBRIS GAZİSİ GAZETECİ..
20 Ağustos 2022, Cumartesi 01:071974'te gerçekleştirilen Kıbrıs Harekatı'nı başından sonuna kadar adım adım takip edip görüntüleyen, görevini yaptığı sırada ağır yaralanarak gazi olan usta gazeteci Ergin KONUKSEVER ile Kıbrıs anılarını konuştuk.
Harekatın başlayacağı haberini alır almaz Mersin kıyılarında hazır bekleyen, Deniz Albay Neşet İkiz'in de bulunduğu bir çıkarma gemisine binerek Kıbrıs'a giden usta gazeteci, adaya ayak basar basmaz yoğun ateş altında kaldıklarını, o yoğun ateşe rağmen ilerlemelerini sürdürdüklerini anlattı. Konuksever, 'Kıbrıs'a bir çıkarma yapılacağı belliydi.Gerek benim donanmadaki arkadaşlarım, gerekse silahlı kuvvetlerdeki arkadaşlarım mutlaka bir şeyler olacağı haberini bana vermişlerdi. Beni, bölgeye götüreceklerini söylediler. Mersin'e geçtim, çıkarma gemisiyle gittik.
-Beraber adaya çıktık. Sabahın çok erken saatleriydi. Yoğun bir ateş altındaydık ama o yoğun ateşe rağmen ilerledik. İlk gün biraz zayıftık. Daha evvelden yasal anlaşmalara göre orada bulunan bir alayımız vardı, ancak o alaydan kimseyi görememiştik. Daha da ilerlediğimizde mücahitlere rastladık. Onlar, kendilerine göre bir takım hazırlıklar yapmışlardı. Sonrasında hava kuvvetleri bölgeye gelmeye başladı ve birkaç çıkarma gemisi daha kapak attı. Zırhlı araçlar ilk günün sonunda geldi.
Yunan mevzileri bombalanmaya başlandı. Tanklar da hazırdaydı. O sırada bir tank, içerisindeki Üsteğmeni tanıyordum.. Ersel Kayan. Onun tankıyla Hamitköy'den Mağusa’ya yola çıktık. Kendimizi o kadar heyecana kaptırmışız ki Üsteğmen ile bulunduğumuz birlikten kopup, Mağusa’ya ilk biz girmişiz. Sonra geri dönüp, birliği beklemiştik.'
‘Ben de gazeteciyim ama şu an düşmanız’
Çektikleri çarpıcı görüntüleri Türkiye’ye ulaştırmak için çıktıkları yolda ateş altında kalırlar. Konuksever, 'Cengiz Kapkın, ben ve Adem Yavuz elimizdeki fotoğrafları Türkiye’ye ulaştırmak için Lefkoşe’ye geçecektik, Adana’ya kalkan helikoptere yetiştireceğiz. Oradan da İstanbul’a gidecek. Minibüse bindik. Uyarılarıma rağmen, şoför yanlış yola girdi. Rumlar, bize kurşun yağdırmaya başladılar. Fotoğraf makinemi camdan sallayıp, journalist (gazeteci) diye bağırdım, araçtan indim. İner inmez yaylım ateşi başladı, bir kurşun sırtımdan girdi omuzumdan çıktı. Sonra bir apartmanın içine daldık. Rum bir asker yanıma geldi. Ona, 'Ben gazeteciyim' dedim. O da 'Ben de gazeteciyim ama şu an düşmanız' dedi. 3 fotoğraf makinemi, 11 objektifimi aldılar.'
'Hiç korkma, sen benim korumam altındasın'
Konuksever ağır yaralı haldeyken hastanede de personel tarafından saldırıya uğrar, ' Ağır yaralıydım. Beni bir Rum hastanesine getirdiler. Sedye üzerinde yaralı halde uzunca süre bekledim. Bütün hastane personeli başıma toplandı. Yatarken, beni yumruklamaya başladılar. O sırada orta yaşlı bir doktor geldi. Beni yumruklayanların hepsini kovaladı. Bana söylediği şey şuydu,' Hiç korkma, bana güven, ben Hipokrat yemini etmiş bir adamım, sen benim korumam altındasın' dedi. O doktorla 40 sene sonra Türk kesiminde yeniden bir araya geldik. Yakın zamanda da vefat etti.'
'Adem'i kurtarmak için çok uğraştı'
Adem Yavuz, Kıbrıs’ta harekatı takip edip görüntüleyen gazetecilerden biriydi, esir alındığı sırada bir muhafız tarafından kurşunlandı. Şehit gazeteci 29 yaşındaydı. Konuksever, Yavuz’un şehit olmasına giden hastanede yaşadıkları süreci de anlattı, 'Adem'e hiçbir şey olmamıştı. Ben hastanenin dördüncü katında tedavi altındaydım. Hiç kimse yoktu benden başka. Sonra Adem'i getirdiler yanıma, yaralıydı. Adem diye seslendim. Çok zor nefes alıyordu, 5-6 saat sonra kendine geldi. Ne zaman vurulduğunu sordum. Bana, 'Sen ameliyata girdiğinde, hastane bahçesinde seni beklerken bir asker gelip karnıma ateş etti. Hiçbir şey yoktu, durduk yere gelip karnıma sıktı' dedi. Beni ameliyat eden doktor, Adem'i belki 8-9 kez ameliyat etti. Adem'i kurtarmak için çok uğraştı. Aradan on gün geçti. Bize, Tük kesimine iadeniz yapılacak denildi. Ama benden önce Adem'i sedyeyle alıp götürdüler. O günden sonra da görmedim. Uçakla Ankara'ya yollanmış, dayanamamış ölmüş.'
'Gazi Saymadılar'
Birçok savaş bölgesinde de görev yapan usta gazeteciye, Kıbrıs'ta mesleğini icra ederken ağır yaralanmasına karşın gazilik unvanı verilmedi. Konuksever, ‘Beni gazi saymadılar.. Adem öldü, onu da şehit saymadılar.’ dedi.
Konuksever savaş muhabirliğine dair, ' Alıştırmanız lazım kendinizi, yoksa dayanamazsınız. Karşılaşacaklarınıza tahammül edebilmeniz lazım.' dedi.
https://www.denizticaretgazetesi.org/haber/kibris-gazisi-gazeteci-17694
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.