İSMAİL KİM, BEN KİM?
28 Nisan 2018, Cumartesi 22:38İSMAİL KİM, BEN KİM?
İstanbulda yaşayan özellikle de kıtalar arası geçiş yapan insanlar deniz ulaşımını çok kullanırlar. Bende denizi seven birisi olarak sürekli vapur ve motorları tercih ediyorum ulaşım biçimi olarak. İstanbulun trafik çilesi herkesçe malum. O kargaşanın içine girmeden huzurlu bir yolculuk yapmak üstelik boğazı seyrederek bu yolculuğu yaşamak İstanbulda yaşayanlar için bir ayrıcalık.
Yine bir akşam Beşiktaşa geçmek için Üsküdardaki motor iskelesine geldim. İskelede gişeyi geçtikten sonra kalkacak olan motora doğru ilerlemeye başladım. Akşam saatiydi. Havanında soğuk olmasından dolayı biran evvel motora binmek istiyordum. Üsküdarın rüzgarına maruz kalmış olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlarlar. Kış mevsiminde rüzgarda varsa iliklerinize kadar işler o soğuk. Beşiktaş tarafına geçtiğinizde ise sanki biraz evvel soğuktan donan siz değilmişsiniz gibi ılıklaşır hava. Neyse konumuza dönelim. Bu şartlar altında motora doğru ilerlerken iskelede bulunan görevli; sürekli İsmail Bıyıklı, İsmail Bıyıklı diye sesleniyordu. Yürümeye devam ettim. Görevli hala İsmail Bıyıklı, İsmail Bıyıklı diye sesleniyordu. Üstelik bu defa sesi daha da yüksek çıkmıştı. Bende gayri ihtiyari görevliye doğru dönüp baktım. Görevliye bakmamla İsmail Bıyıklıyı görmem aynı saniyelerde olmuştu. Nasıl tanıdınız derseniz, onu görmemek mümkün değil. Çok iri. Oldukça da heybetli duruyor. Üstelik benimde maruz kaldığım rüzgarların kat ve kat fazlasını o zaten defalarca yaşamış. O anki şaşkınlığımı hala hatırlıyorum. Merak edenler için İsmail Bıyıklının fotoğrafını sizlerle de paylaşıyorum.
Şimdi soruyorum. Acaba motora binen yolculara görevli seslenirken motorun ismini söylemek yerine hanımefendi, beyefendi karşıya geçecek motor bu tarafta diye gösterse daha doğru olmaz mı? Zira bütün motorların ismini bilmemiz mümkün değil. Hele ki bir bayansanız İsmail olmadığınız kesin. Önceden İsmail olupta sonradan İsmailiye'de olmuş olabilirsiniz. Fark etmez. Bıyıklı meselesine gelince o da sanırım erkeklere daha yakışır bir durum.
Son bir not daha: Denizci bir ülke olamadık diye boşuna hayıflanmıyoruz. Denizcilik ile ilgili ucundan kıyısından bunu kendine meslek edinmiş kişilerinde yeteri kadar bu alanda eğitilmediklerini bu vesile ile anlamış oluyoruz. Yorum sizin!!!
Fotoğraf: Özge Durmuş © Copyright