yeni
İstanbul
25 Nisan, 2025, Cuma
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

İ. Erkın Özkan / Katamaran Maya ( 9. Bölüm )

06 Kasım 2020, Cuma 20:12

7 AĞUSTOS SALI KYNTHNOS-IOS/YUNANİSTAN

Kynthos adasından sabah 06.30 civarında demirimizi aldık ve ayrıldık. Biraz dalgalı da olsa 20-25 hatta bazen 30 knot’lara çıkan rüzgar ile çok güzel yelken yapma fırsatımız oldu. Motorları cihazların şarjları için gereği kadar çalıştırdık. Hız ortalamamız 7,5 - 8 knot arasında oldu.

 

 

 

 

 

Ios Adası gördüğüm adalar içinde en güzel olanı. Belki de tatil havası olan bir yer olması böyle hissettirdi bilemiyorum. Tekneyi bırakacak kadar da güvenli olduğunu düşündüğümden burada tekneden indim ve biraz etrafta yürüyüş yaptım. Her yeri Çin malları sarmış, burada da almaya değer bir şey bulamadım. Sabahtan beri bir şey yemediğim için atıştırmak için oturduğumuz restoranda patates tava, kalamar, salata vs ile tıka basa doydum. Arkadaşlarım akşam daha nitelikli yemekler yeneceği konusunda uyardılarsa da çok aç olduğum için fren tutmadı diyebilirim. Aynı yerde internet işlerimizi de bitirdik. Oturduğumuz yerden tekne görünüyordu. Yan tekneye yakıt geldiğini fark edince koşup eksilen depomuzu tamamladık. Kredi Kart ödemesi için tanker ile istasyona kadar gittim ve ödememi orada tamamladım. Tanker ile limana geri döndüm. Teknede havanın biraz serinlemesini beklerken en az 3 tane gemi gelerek yolcularını boşalttı. Yunanlılar uzak yakın demiyorlar, çok yoğun bir gemi trafiği ile besliyorlar adalarını.

 

 

 

 

 

Akşam serinlik çökünce arkadaşlar acıktılar ve restoran için yola düştük. Müzik olan bir restorana oturduk ve Yunan müzikleri eşliğinde sonsuz sayıdaki siparişlerin tadına baktık. Yemeğin yarısında ben pes ettim ve bir sürü güzel yemeğin tadına bakamadım bile. Yemek sonrası uykusuzluktan ayakta duracak halim pek kalmamıştı. Minderlerde bir süre süründükten sonra odama gidip yattım.

8 AĞUSTOS ÇARŞAMBAIOS-ASTYPALEA/YUNANİSTAN

Sabaha karşı 04:30’da uyandım, hala sokaklarda tek tük insanlar geziniyordu. Teknede ses yapmamak için çıkıp biraz yürüdüm. Kumsalda gece karanlığında denize giren birkaç kişi vardı, anlaşılan bu ada geceleri uyumuyordu. Tekrar tekneye döndüm ve biraz daha uyumaya çalıştım. Sabah 06:00 gibi herkes ortaya dökülünce toplandık ve yeni hedef adamıza doğru yola devam ettik. Bu kez seyirde iki hedefimiz vardı. Yeterince hızlı olabilirsek Nisyros’a yoksa Astipalea’nın Vathi Koyu'na gidecektik. Yol durumuna göre karar verilecekti. Yola çıkar çıkmaz yelkenlerimizi açtık, hava muhteşemdi, rüzgarın geliş açısı muhteşemdi. Hızımız sadece yelken ile 7 - 8 mil arasıydi. Eğer 8 mil ortalamayı tutturabilirsek hedefimiz Nisyros adası olacaktı.Tutturamazsak Astypalia Adası'nın göl şeklinde olan Vathy koyunda geceleriz diye planlıyorduk. Yakıt, su ve enerji ihtiyacımız yoktu, bu nedenle denizde demirde kalabilirdik.

 

 

 

Öğlene doğru aydınlıkta Nisyros’a ulaşamayacağımız ortaya çıkınca rotayı Astypalia’ya çevirdik ancak Cem arkadaşımızın önerisi ile Limana bağlanacaktık. Bu plan yenilemesinden sonra ada arkasında rüzgaraltı bir bölgeye girerek yelkenlerimizi indirdik. Yelkenlerin indirilmesi hepimizi terden sırılsıklam ettiğinden denize girme yönünde bir talep doğdu. Rüzgaroldukça sert sağanaklar ile estiğinden kıyıya iyice yaklaşarak denize girmek uygun olacaktı. Ancak ada duvar gibi yükseliyor bu nedenle uygun bir yer belirlemek oldukça zordu. Karaya yavaş yavaş yaklaşırken küçük bir girinti dikkatimizi çekti. Pırıl pırıl, masmavi bir su, 2 küçük mağaracık, neredeyse demir atmasak bile sanki tekne yerinden oynamayacak gibi bir cennet parçasına ulaştık ve denize girdik.

 

Muhteşem bir deniz banyosu sonrasında saklandığımız kovuktan çıkıp sert bir rüzgar eşliğinde liman girişi yaptık. Teknemizin sığacağı son boşluğa demirimizi atarak yanaştık. Bir sürü ayar denemesi yapmamıza rağmen, tekne bir türlü uygun hale gelemedi. Demirimizde problem olduğu kanaatine varınca tüm işlemi baştan yaptık ve demirimizin tutması ile sağlam bir şekilde bağlandık.

 

 

 

 

Adaya çıkıp bir süre dolaştık ve akşam yemeği için bir restorana oturduk. Bu kez az yiyelim kararımıza rağmen, mezeler, sonrası ve yediklerimizden sonra tekneye yürümek bile oldukça zor oldu.

Zorluklar ile dolu geçişlerimizde, hepimizin verdiği kilolar, Yunan adalarındaki yeme biçimimizle galiba itina ile yerine geldi. Yatmadan önce Levent’in tencerede yaptığı kahveler içildi ve yataklara dağıldık.

Değerli deniz severler, 2012 yılında almış olduğum Lagoon 400 teknemin Türkiye’ye transferi hikayesini birkaç bölüm halinde sizlerle paylaşacağım. Benim için ilk olan bu uzun deniz yolculuğundan çok bilgi edindim. Gitmeden önce 6 ay kadar konu ile ilgili çalıştım, yazılar okudum, navigasyon çalışmaları yaptım, seyir planımı tamamladım. Sonrasında transfer günü gelip çattı ve hikayemiz başladı. Okyanus nedir, gelgit nasıl planlanır, gelgit bölgelerinde marina nasıl seçilir, hava durumuna göre nasıl seyir planı yapılır, gece seyri, yelken kullanımı, seyirde balık avı gibi birçok detay barındıran seyir notlarımı umuyorum sizler de keyifle okursunuz. Yapılan hatalar, alınan doğru kararlar, arkadaşlık ilişkileri notlarım içinde yer alıyor. Sorularınız, yorumlarınız için yukarıdaki e-posta adresimden doğrudan iletişim kurabilirsiniz.

 

Fotoğraflar:  İzinsiz Kopya Edilemez© Copyright

DEVAM EDECEK

google