İ. Erkın Özkan / Katamaran Maya ( 10. Bölüm )

13 Kasım 2020, Cuma 12:28

A+
A-

9 AĞUSTOS PERŞEMBE ASTYPALEA-SIMI/YUNANİSTAN

Astypalia adasından sabah 6:30’da çıkış planımız sabah 05:30’da Ayşegül teknesinin koyda yarattığı zincir kaosu ile biraz gecikti. Tüm tekneler ve biz yerimizden fırlayarak göreceğimiz bir zarardan korunmak amacı ile nöbete başladık. Teknenin kaptanı kiraladığı tekne ile Girit’e gitmiş, adalara uğrayarak Didim’e dönmeye çalışıyordu. Tekneler ve Yelken hakkında bu kadar az bilgi ile bu yolculuğa çıkmış olması bana göre çok tehlikeli ama bu işi böyle yapan insanlara da pek bir şey olmuyor doğrusu. Aldığımız önlemler, uyguladığımız katı kurallar can yeleksiz ve bağsız seyir yapmama gibi hareketlerimiz gereksiz ve aşırı tedbir mi? Sanmıyorum, neyse biz bildiğimizi uygulamaya devam edeceğiz ve aynı sıkılıkta önlemler ile seyir yapmaya devam edeceğiz.

Yola çıktıktan sonra hemen yelken açıldı, yine çok güzel bir rüzgar eşliğinde yelken seyrimiz mükemmel oldu. Öğlen saatlerinde Nysros adası bordalandı. Kısa bir süre sonra Datça kıyıları belirdi. Telefonlarımız Türk istasyonlarını almaya başlayınca, ailelerimiz ve bizleri bugüne kadar izlemekte olan arkadaşlarımızla telefon görüşmeleri yaparak son durumumuzu bildirdik.

Bir süre sonra yelken yapılabilir bir rüzgar kalmadı, biz de yelkenlerimizi topladık ve kalan balıklarımızın bir kısmını daha tükettik.

Limanda yer kalmayacağı endişemiz nedeni ile Simi’ye mümkün olduğunca erken ulaşmak istiyorduk. Bu konuda yanılmadığımızı limana girince anladık. Aynı anda 6 tekne yerlerimize yerleşmeye çalışıyorduk. Yine de yer bulmak korktuğumuz kadar zor olmadı. Yerimize yanaştık ve zaman geçirmek ve alışveriş yapmak için karaya ayak bastık.

Havanın aşırı sıcak olmasına rağmen gümrüksüz mağaza ve diğer alışverişlerimizi tamamladık ve teknemize teslim edilen mallarımızı yerlerine yerleştirdik. Bu işler bittikten sonra bir kafede serinletici içecekler eşliğinde dinlendik. Akşam yemeği için Cem ve Yüce Manos’ta yemek planı yaptılar ancak öğlen yemiş olduğum balık benim için fazla olduğundan başka bir yemek istemedim. Bu kararıma uyan Levent ile birlikte biz yine teknede, serinleyen havada oturduk, teknenin toparlanması, çekilmiş olan fotoğrafların dosyalanması gibi konularla uğraştık.

Arkadaşlarımız tekneye gelmeden ben çoktan uyumuştum bile.

10 AĞUSTOS CUMA SIMI/YUNANİSTAN-ORHANİYE/TÜRKİYE

Giriş işlemlerimize yetişmek için sabah 05:00’te yola çıktık. Rüzgarsız ve dalgasız, pırıl pırıl bir suda motor ile seyir yaparak rotamıza ilerledik.

Uzun transfer nedeni ile yorgun olan arkadaşlarıma son gün nöbet vermek istemedim. 18 deniz millik kısa seyrin tamamında ben dümen tuttum ve 08.00 gibi Orhaniye Martı Marinaya yanaştık. Giriş işlemlerimiz için evraklarımızı ve gereken belgeleri yetkililere teslim ettik. Cem ve Yüce araba kiralayarak dinlenmek üzere Selimiye’de bir sahile kendilerini attılar. Öğlen saatlerinde Levent’i karşılamak üzere gelen eşi Şeyda ve Levent Selimiye’de bir pansiyon bulmak üzere tekneden ayrıldılar. Ben de teknenin temizliği ve toparlanması işleri için teknede kaldım. Yorucu bir temizlik ve toparlanma sürecinden sonra akşam Levent ve Şeyda gelip beni aldılar ve dostumuz Çetin Kent’in Girit restoranında düzenlediğim veda ve teşekkür yemeğimiz ile planladığımız transfer işi arkadaşlarımın sabır ve sınırsız destekleriyle başarı ile son buldu.

Çok yorucu, anılarla dolu ve eğitici bu seyir deneyimi hepimizin mesafe, uyku planlama, dayanıklılık, sinir sistemi kontrolü, denizcilik bilgileri gibi birçok konuda nitelikli bilgilerle donanmasını sağladı. Ben kendi adıma bu seyirden, başka hiçbir şekilde edinemeyeceğim değerli bilgiler öğrendim. Masa üzerinde yapmış olduğum planın %50’si yolda değişmesine rağmen ana plandan çok yararlandık. 8 Ağustos olarak planlanan varışımız yelkende yaşadığımız tamir sorununa rağmen sadece 2 gün gecikme ile tamamlandı. Kağıtharitalarımı almam çok doğru olmuş, tüm seyir kağıt haritalara işlenerek kontrol edildi. Gece seyri için teknenin cihazları arasına eklettiğim radar oldukça verimli kullanıldı. Elektroniklerin arasında yer alan AIS sistemi ve radarı olmayan bir tekne ile bundan sonra gece yolculuğu yapacağımı sanmıyorum. Her saat başı bulunduğumuz koordinat, hızımız, yönümüz ile ilgili aldığımız kayıtlar tüm arkadaşlarım tarafından titizlikle uygulandı ve ihmal edilmedi, buna çok önem veriyor ve özellikle bunun için arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum.

Değerli deniz severler, 2012 yılında almış olduğum Lagoon 400 teknemin Türkiye’ye transferi hikayesini birkaç bölüm halinde sizlerle paylaşacağım. Benim için ilk olan bu uzun deniz yolculuğundan çok bilgi edindim. Gitmeden önce 6 ay kadar konu ile ilgili çalıştım, yazılar okudum, navigasyon çalışmaları yaptım, seyir planımı tamamladım. Sonrasında transfer günü gelip çattı ve hikayemiz başladı. Okyanus nedir, gelgit nasıl planlanır, gelgit bölgelerinde marina nasıl seçilir, hava durumuna göre nasıl seyir planı yapılır, gece seyri, yelken kullanımı, seyirde balık avı gibi birçok detay barındıran seyir notlarımı umuyorum sizler de keyifle okursunuz. Yapılan hatalar, alınan doğru kararlar, arkadaşlık ilişkileri notlarım içinde yer alıyor. Sorularınız, yorumlarınız için yukarıdaki e-posta adresimden doğrudan iletişim kurabilirsiniz.

Bu seyrin yapılmasını olanaklı kılan arkadaşlarıma, bizleri bıkmadan izleyen ve merak eden tüm dostlarımıza, bizleri merakla bekleyen aile bireylerimize teşekkür ediyorum.

Değerli denizseverler, on bölümdür sabırla takip edip okuduğunuz için sizlere teşekkür etmek isterim, umuyorum keyif almışsınızdır.

Bu seyrin gerçekleşmesinde payı olan dostlarım Yüce, Cem, Levent ve Pamir’e katkıları için ayrıca binlerce teşekkürler.