yeni
İstanbul
19 Nisan, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Gelibolu Feneri Önlerindeki Kaza ve Rahmi Koç

01 Temmuz 2015, Çarşamba 15:55

Gün boyu Ege?nin mavi sularında Pire (Atina) - Çanakkale Boğazı rotasında süzüle süzüle seyretmiş, yolcuların çoğunda İstanbul?u görme, dünyanın bu muhteşem şehrinde yılın en güzel gezi mevsimi - en güzel gezi aylarında bulunma isteği, tatlı tatlı süren mavi yolculuk arzusuyla, güvertelerde gemi Marmara Denizi?ne girmek üzere iken daha da yükselmiş.

İsmi de kendisi gibi göklere yükselen bir kristal gibi güzel ve albenili ?Celestial Crystal? yolcu gemisi - kruvaziyer, 36 deniz millik (67 km.) Boğaz geçişini tamamlamak üzere. Saatler 01 25 gibi (27 Haziran 2015).

O ışık kümesi, yüzen cennet, Gelibolu Feneri önlerine doğru ilerliyor.

İskele başomuzlukta ise petrol ürünü nafta yüklü, Rusya?nın Tuapse limanından Malta?ya giden, 184 metre boyundaki Marshall Adaları bayraklı STI Pimlico adlı tankerde nizami boğaz giriş rotasında seyrediyor.

Ne oldu ise işte o anlarda oluyor; her iki geminin de en zayıf anları, köprü üstleri felç.

Pilot gemiden ayrılmış vardiyada II.Kaptan var. İkazlara rağmen sürat artıyor ve dümen iskeleye basılıyor; yer Gelibolu önleri, hiç de yabancı olmadığımız yer isimleri var; Zincir Bozan, Hamza Köy ve Çardak Bankı?nın olduğu mevki, çarpışma vuku buluyor. 853?ü yolcu, 1235 kişinin hayatı tehlikede. Tanker yara alıyor ve iskele tarafa 15 derece yatıyor.

Sektör Gelibolu (VHF/RT Kanal 11) radyo - gemi kılavuzluk hizmetlerinde o gece sıkıntı hat safhada. Buradan bir TV haber kanalına yansıyan konuşmalar da sanki birileri çırpınıyor, heyecanlı ifadeler ve muğlak bir İngilizce ile yolcu gemisinin köprüüstüyle konuşuyor - konuşmaya ikaz etmeye çalışıyor. VTS - Gemi Trafik Hizmetleri normal görevlerini yapma telaşında...

Belki de yolcu gemisindeki pilot erken ayrıldı, Burada bir anlaşmazlık ve/veya bir personel, bir yönetim hatası da olabilir. Kaza resimleri ve konuyu bilen kaptanların ifadelerine göre; yolcu gemisi, iskelesinde nizami seyreden tankerin iskele bordasına bindiriyor, hata yolcu gemisinde.

Bu bir facia, bir felaket başlangıcı olabilirdi. Can kaybı olmaması, büyük bir yangın, petrol yangının vuku bulmaması inanılmaz bir sonuç.

Deniz ve denizcilikte meydana gelebilecek üç büyük felaketten biri de başımıza gelebilirdi. Yolcu gemisiyle petrol veya kimyasal yüklü tankerin çarpışması, gemileri, gemilerin çevresini ve bulundukları liman şehrini yakar, yok ederdi.

TÜRK BOĞAZLARI PETROL BORU HATTI DEĞİLDİR

Daha bir hafta önce (21 Haziran 2015) yüzlerce tekne ile Paşabahçe?den Ortaköy açıklarına kadar İstanbul Boğazı?nda eylem yapıldı. Yüzlerce tekneye deniz polisi eşlik etti. Burada birine, birilerine mesaj vermek, sesini duyurmak için denizde yapılan gösteri gayeye matuf oldu mu? Hiç zannetmiyorum.

Halbuki gerekçeleri öyle güçlü, öyle sağlam ki. Türk boğazlarından geçen dev tankerlerle yapılan tehlikeli madde taşımacılığı ve tankerlerin yarattığı her an olabilecek kötü/ çok kötü bir çarpışmanın, neleri nasıl etkileyeceğini bilmeyen, düşünmeyen, düşünemeyen yetkililere, tatlı su denizcilerini uyarmak, dikkatlerini çekmekti.

O balıkçı tekneleri güverte önlerine ne güzel sloganlar bulup yazmışlar: ?Ölüm gemilerine hayır?, ?Önce güvenlik?, ?Türk boğazları petrol boru hattı değildir...? gibi.

Sahillerimizin uzunluğu 8 bin 330 km. den fazla. Halkın ekonomik seviyesi, eğitimi ve merakları bizim iyi denizci olmamız için yeterli değil. ?77 milyonluk üç tarafı denizlerle çevrili ülkede neden sadece 60 bin bot ve tekne var?? diye sık sık soruluyor. Bunun cevabı önce ekonomik yapıda, sonrada eğitimde aranmalı. Uzun, çok uzun sahiller boyunca sadece 50?nin üzerinde marinamız var. Büyük paraların kazanıldığı, iş sahalarının oluştuğu, üç mevsim hareketli, zengin ?Akdeniz Çanağı? bizim için sanki yok denebilecek bir saha.

Milyarderlerin 100 milyonlarca dolarlık lüks, albenili tekneleri sahillerimizde boy gösterip, gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına yansıdı mı hayran hayran bakıyoruz.

RAHMİ KOÇ?UN ŞİRKETİ - EAST MARINE


Gelibolu Feneri?nin önlerinden biraz da yakın çevremize bakalım. Bazı iş adamları gemilerini her şartta, bütün sularda yüzdürürler. Eski otomotivci İlkim Sancaktaroğlu, Rahmi Koç?un 2008?de kurduğu ABD?nin en büyük denizcilik market zinciri West Marine?in, Türkiye?deki adıyla East Marine Denizcilik ve Turizm A.Ş.?nin başına getirilmiş. Herhalde iyi de olmuştur! Ama övündükleri şeye gelince, bu denizcilik perakende zincirinin ikisi İstanbul?da olmak üzere Türkiye çapında yedi mağazaya ulaşmışlar. Antalya, İzmir ve Kaş mağazaları da açılacak. Her yıl %30 büyümeyi planladıkları anlatılıyor.

Tabii, bu sektör için iyi haber, denizcilikte biraz da tuzu kuru kişilerin yaşamını ilgilendiriyor. Sorun bakalım halkın %99?una bir faydası var mı? Benim 15+17 olmak üzere 32 sene süren bir denizcilik yaşamım var. Param yok. Onların verdiği maddi değerlere ulaşamam, ama severim o ayrı. Kimler, nasıl faydalanırlar? Ne faydalar sağlıyorlar? Sizler kendinize sorun ve hatta sorabiliyorsanız Rahmi Koç?a da sorun. Zira ucunda para varsa bilmek de, istemek de yetmiyor.
***
Az kaldı, görev süresi uzatılmazsa yarın belki emekli olacak R. Bülent Bostanoğlu?nun derin, okyanuslar aşmış (belki de hiç çıkmamış), engin tecrübesinden, kimler nasıl faydalanacak göreceğiz. Makam sahibi olmak, kendini kaybetmek değildir. Bunu bazı bakanlarda da gördük. Bütün sandalyeler günü geldi mi üzerinde oturanları silkeler, sanki demir zinciri kopmuş bir teknenin hırçın dalgalarda kıyıya sürüklenmesi gibi.

***
Fransız Büyükelçisi Laurent Bill?in ?Küresel Denizci? dediği Rahmi Koç?a naçizane bir tavsiyem var: eğer gücünüz yetiyorsa dünya denizciliğinin kalbinin attığı Londra?da üzerinde İngiliz ve Yunan damgası taşıyan IMO?da (Dünya Denizcilik Örgütü?nde) bulunan 40 kişilik yürütme konseyinden ?3-4?ünün Türk olmasını, dünya denizleri hakkında ülkelerin çıkarları konuşulurken bizim de söz sahibi olmamızı sağlayın,? Sayın Rahmi Koç.

Yoksa siz Gelibolu Feneri ve çevresini bilir ve seversiniz.
google