Dünya Sıralamasına 3 Yelkenli İle Girmek Literatürde Çok Önemli

73 yaşındaki Ercüment Bey’in gemi inşa merakı rahmetli babası mühendis, bilim adamı ve eğitimci Prof. Dr. Kemal Kafalı’ dan geliyor. Kemal Bey İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi gemi inşa bölümünde uzun yıllar hocalık yapmış ve aralıklı olarak yaklaşık 10 sene İstanbul Teknik Üniversitesi rektörlüğü görevinde bulunmuş.

Babasının abone olduğu yabancı dergi ve dokümanları inceleyen Ercüment Bey, küçük yaşta gemiciliğe merak sarmaya başlamış. Babasının görevli olarak bulunduğu M.I.T’de (Massachusetts Institute of Technology) görüp hayran olduğu gemi modelleri sayesinde de modelcilik merakı oluşmuş. İlk modelini 14 yaşında tahta bir kütüğü ıskarpela ve çekiçle oyarak yapmış ve yüzdürmüş. Ne yazık ki bu modeli bir arkadaşına vermiş. “Keşke vermeseydim, o benim ilk modelimdi” diyor.

Ercüment Bey, Kabataş Erkek Lisesi’ni yatılı okuduktan sonra İ.T.Ü Makine Fakültesi’ni kazanmış. Daha sonra aynı fakülte içerisinde gemi inşa bölümüne devam etmiş. Aynı üniversitede yüksek ihtisasını da tamamlayarak 1972 yılında mezun olmuş.

O yıllarda henüz bakir Türkiye kıyılarının güzelliği ile ilgili yabancı dergilerde makaleler yayınlanmaya başlamış. Ercüment Bey de kıyı yat turizminde kullanılmak üzere mavi tura uygun açık / yarı açık deniz mega yat üretecek bir tersane fikri geliştirmiş. Hatta, hiçbir sipariş olmadan iki tane farklı ebatlarda yelkenli mega yat prototip projesi yapmış. Selah Tersanesi de gelip bunlardan birini kendimize üretelim demiş ve ilk kech arma çelik yelkenlinin üretimine başlamışlar. Tam boyu 32,5 mt olan 3 adet yelkenli mega yat üretmişler. Bu yatların üçü de 2005 yılında yayınlanan İsviçrenin Boote Exklusiv dergisinin en büyük 100 yelkenli sıralamasına 54, 55 ve 73’inci olarak girmişler. “Türk yatçılığı adına büyük övünç kaynağıydı” diyor Ercüment Bey.

Mega yat üretimi dünyada hızla büyüdükçe Ercüment Bey de yat tasarımından ziyade tersane oluşturma alanında çalışmalara başlamış. Tersane fizibilitesi yapma, makine parkı oluşturma, şartname hazırlama gibi tersane yapıp işletmeye yönelik deneyimlerini Selah Tersanesi’nde 3 yıl kadar çalışarak geliştirdikten sonra Sedef Tersanesi’ne geçiş yapmış. 10 yıl kadar da burada çalıştıktan sonra - o zamanlar mega yat üretiminde dünyanın da sayılı firmalarından olan - Proteksan’a geçip iki yıl da burada çalışmış olup 2002 yılında kendi serbest danışmanlık firması olan Kaden’i kurmuş ve halen kendi bünyesinde tersanelere dışarıdan danışmanlık hizmetleri vermektedir.

Ercüment Bey, çalışma hayatı boyunca gemi inşa sektörü ile ilgili dünyanın önde gelen fuarlarını gezmiş ve bu alandaki bilgi ve görgüsünü arttırmıştır. Edindiği en önemli bilgilerden bir tanesi de tersanelerin inşa ettikleri gemilerin modellerini de yapmaları gerekliliğidir. “Bir gemiyi, çiziminden ya da fotoğrafından çok az kişi anlar. Model ise o gemi hakkında çok daha iyi fikir verir” diyor Ercüment Bey. Bundan hareketle çalıştığı tersanelerde üretilen gemilerin modellerinin de yapılmasında ısrarcı olmuş.

Kendisi de işten arta kalan zamanlarında, özellikle meraklısı olduğu savaş gemilerinin modellerini yapmakta ve evinde özenle sergilemektedir. Videolarımızda da göreceğiniz gibi modelini yaptığı gemilerin her birinin tarihini de çok iyi bilmektedir. 

Yazı ve Röportaj: Fatih Şenyüz

Alıntı: Yelkencinin Gazetesi