DARBENİN DONANMA AYAĞI
24 Temmuz 2016, Pazar 11:05 Darbe girişiminin ardından TSKnın Donanma ayağı da harmanlandı; neyin nerede durduğu, kimin kimlerin hangi şartlarda nasıl yer aldığı ayan beyan ortaya çıktı.
T.Cnin omurgasını oluşturan 358 general ve amiralden, bu yazının yazıldığı gün ve saatlerde, mahkemelere çıkarılanların 110u tutuklandı. 124ü ise şüpheli görünüyordu. Tutuklananların 76sı Kara Kuvvetleri, 17si Deniz, 17si ise Hava Kuvvetlerine ait general ve amirallerdi. Darbe girişimi, Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, yasama organına karşı suç, silahlı örgüt kurmak ve yönetmek ve adam öldürmekle suçlanıyorlardı.
Halk arasında, Harp Okulları darbeci mi yetiştiriyor? Aldıkları paraya, taşıdıkları rütbeye yazık diye şimdilik yazılmıyor ama dillendiriliyor. Art niyetli olmayanlar, çevresine bakınca olayları normal değerlendirebilenler, böyle yorumlarda bir kasıt, karalama ve maksadını aşan değerlendirmelerin olduğunu görürler. O sakat mantıkla yapılan genellemeler yanlıştır.
***
Bu çağda, bu bilim ve teknoloji devrinde, bir insan, hele hele okumuş, dünyayı tanıyan biri, bir Harp Okulu mezunu, din devletini, şeriatı savunan gayrı kanuni bir oluşumun içinde nasıl yer alır, okuduğu, ekmek yediği teknenin içine eder veya ona silah doğrultur? Bunlar belli ki beyni yıkanmış, bulunduğu yere ite kaka küme halinde teşkilatlanarak gelmiş, bugün de yok olmaya mahkum insan örneklerinin XXIinci yüzyıldaki, Anadolunun birkaç arızalı üretimi.
DONANMA İMAMI KİM?
Anlaşılan yıllarca süren bir kuluçka-teşkilatlanma dönemi geçirdiler. T.Cnin bütün kurum ve kademelerinde, hem dikine hem yatay yapılanmalarını sürdürdüler. Ne zaman ki TSK içinde kendilerini güçlü hissettiler, tabancayı doğrultarak, tankı halkın üstüne sürdüler. Fırkateynleri Gölcükten İstanbula sevk edip, şehri tehdit edebileceklerini zannettiler. Dünya İmamı da denilen başkanları Feto-Fetullah Gülen, 15 Temmuz 2016 saat 21:00de o an düğmeye bastı.
Görülüp duyuluğu kadarıyla bir Dünya İmamı var bir de Hava İmamı. Acaba Bahriye İmamı kim? Üç yıldır Ankarada Barbarosun koltuğunda öyle veya böyle uzatmaları da oynayarak oturan Bay 28-R. Bülent Bostanoğlu, bunu bilsen bilsen sen bilirsin, ne diyorsun? Gerçi sana sual de sorulmuyor ama! Rahmetli Komutan Güven Erkayayı gel de şimdi arama. Alçakgönüllü, kendisine ulaşılabilen insanlara bu toplum ne kadar da hasret. Kalın sırmaların senin olsun. O pırıltılı sırmalar, Bülent Ulusuda, Hilmi Fıratda, Güven Erkayada bir başka güzel duruyordu.
***
İzmir Çiğli, 125.SAR Filoya bağlı, dört helikopter, Hava Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmeztaş yönetiminde 278 kmlik uçuşun ardından, Marmariste Grand Yazıcı Turban Otele 40 bordo bereli 50 bin çeşitli cephaneyle hücum ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan kıl payı, 15 dakika önce o mekanı terk ediyor.
Darbenin şimdilik su yüzüne çıkan kısmında kontrol merkezi, eski adı ile Ankaradaki Mürtet yeni adı ile Akıncılar Üssü idi. Meclis, MIT, İstanbulda köprü, Ankarada Çevik Kuvvet ve Emniyet Genel Müdürlüğü ateş altındaydı. Gidişat Türk halkını ziyadesiyle üzdü. Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet komutanlarının bazıları, elleri gözleri bağlı, Akıncılar Üssünde sanki esir muamelesi gördüler. İşte darbe bu!
Yakın tarihin en kanlı, karanlık ve berbat gecesi, 15 Temmuz 2016yı 16 Temmuza bağlayan uzun gece...
ÜÇ YILDIR BARBAROSUN KOLTUĞUNDA OTURAN R.BÜLENT BOSTANOĞLU
R. Bülent Bostanoğlu, Marmariste, Aksaz Deniz Üssünde düğüne gelmiş. Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele İst. Fenerbahçe Orduevinde oğlunu evlendiriyor. Cumhurbaşkanı beş gündür Marmariste. Özetle düğün mevsiminde devlet ricali ve komutanlar hep düğün-dernekte. Oh ne ala!
Darbenin Donanma-Bahriye ayağını üçe ayırarak değerlendirmek uygun olur kanaatimce:
I - Baktı ki işler ters gidiyor. Marmaris Aksaz Deniz Üssünde bulunan R. Bülent Bostanoğlu, ani bir kararla limanda demirli TCG Geliboluya (F-493) geçip hızla limandan çıkıyor. Aksi halde gecikse belki de darbeci üs komutanı Tuğamiral Namık Alper tutuklayacak. Artık denizde, Egede. Buradan emirler veriyor. Televizyon kanallarına bağlanıyor. Kumanda ettiğini zannettiği, Ankaradaki ana karargâh üzerinde ise etkisi sıfır.
II - Aynı zaman dilimi içinde Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele için iki tank ve tutuklama timi, Fenerbahçe Orduevi önüne gelmiş. Bunu haber alan amiral, Orduevi iskelesinde kendisini bekleyen makam motoruna binip, Heybeliada önlerinde Deniz Lisesinin mezuniyet töreninde bayrak gösteren TCG Yavuza (F-240) geçiyor. Ancak fırkateyn de darbecilerin kontrolünde, Veysel Kösele, emir subayı ve koruma astsubayı kelepçelenerek, rehin alınıyor. Birer kamaraya kapatılarak, etkisizleştiriliyorlar. Sonra da fırkateyn darbecilerin kontrolünde, Heybeliada önlerinden Marmaraya vira demir edip kalkıyor.
III - Gölcükte, Poyraz Rıhtımında ve alargada demirde, şamandıralara bağlı, 12 fırkateyn ve korvete yetkisi olmadığı halde (amirinden direktif almadan) Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Daire Başkanı Tuğamiral İrfan Arabacı kriptolu resmi bir emir ile her türlü mühimmat tamam, limandan kalk emrini veriyor. Sonra da gemiler İstanbula intikal seyrine geçiyor.
Bu olaylar olurken Donanma Komutanlığını Gölcük Ana Üs Komutanı Tuga.Hayrettin İmren ve Kuzey Grup Komutanı Tuga.Ayhan Bay ele geçirdi. Sonrada Donanma K.lığına vekalet eden Donanma Kur. Bşk. Tuga. Yalçın Payalı, Harp Filosu K. Tuga. İskender Yıldırımı derdest edip tutukladılar.
Bütün bu vahim gelişmeler bir haftada, bir ayda, bir yılda planlanıp yapılamazdı. Üç yıldır Ankarada Barbarosun koltuğunda Dz.K.K.lığı sandalyesinde oturan Bay 28 R. Bülent Bostanoğlu siz bunları hiç hissetmediniz mi? Koltuk rehaveti nasıl bir şey Allah aşkına!
Liderlik, iktidar, para hırsı ve insanlardaki ego, tarih boyunca vazgeçilmesi hiç de kolay olmayan hastalıklı bir tutkudur. Birde Fethullah Gülen gibi kişilerdeki şeriat özlemi ( I )
ALİ TÜRKŞENİN FERYADI
15 Temmuz 2016 gecesi hakkında şimdilerde ve sonraki günlerde çok şeyler söylenecek, çok şeyler yazılacak. Biraz sert ama onlardan birinde bakın neler dile getiriliyor:
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarihine komutasında en fazla hain, kalleş, şerefsiz amiral barındıran komutan olarak geçecek Oramiral Bülent Bostanoğlu, iki sene önce makamında yaptığımız konuşmada bugün her biri kaçacak delik arayan itleri söylediğimde koskoca makamında kendi sesinden ürkerek ve fısıltıyla: Bana da çok fazla ihbar geliyor ama delil olmadığı için hiçbir şey yapamıyorum, dediğini hatırladın mı? Elbette senin de Allah bin türlü belanı versin, artık delil ihtiyacın kaldı mı Bay Bostanoğlu?
...Fettullahın amiraline selam vermem, dedim diye mahkemeye vermiş, bu da yetmezmiş gibi bir de üstüne üstlük orduevlerine 3 yıl süreyle girmekten men etmiştin, hatırladın mı Necdet? Şimdi gördün mü, TSKda Fethullahçı var mıymış yok muymuş Bay Necdet Özel? Değil senin olduğun orduevine, senin gireceğin Cennete girmekten korusun Allah beni, yatacak yerin yok, Allah senin de bin bir türlü belanı versin Necdet...
...bir avuç çığlık atma yürekliliği gösteren yiğidini ezdikçe, o yangın sönmeyecek ama sizler yangın alarmlarını susturduğunuz için kendinizi mutlu hissedeceksiniz. Çünkü başka türlüsünü bilmiyorsunuz, çünkü o makamlara hak etmeden geldiniz... ( II )
Yukarıdaki satırlar, Fetullahçı güruhun iftiraları ve kumpasıyla cezaevinde 3,5 yıl yatan bir subayın feryadı. Ona katılıyorum, onu iyi anlıyorum ve de haklı buluyorum. Ne desen haklısın Kardak Kahramanı, mert ve dirayetli Ali Albay, çok çektin, telafisi imkansız acılar yaşadın.
***
Yetki verilmiş kişiler, küçük bir yıllık ücretle, tanıdık-bildik kişilerden selam-kelam getirenlere askeri giriş kartı veriyor. Diğer taraftan bi-şekilde onuru tartışmalı kişilerin verdiği sicille amirlerine ters düşmüş, ceza almış, yıllarını TSKya adamış, rütbeli kişilerin hüviyetleri iptal ediliyor. Ali Türkşenin yazısından anlaşıldığı gibi bu çağda bu uygulamayı bir tehdit olarak kullanan, ben komutanım, yaparım diyen kişiler de var Bay 28 gibi. Gerçek güç alçakgönüllülüktür. O güç bu kadar basit bir şey için kullanılmamalı.
***
Darbenin Donanma ayağı hiç de iyi bir imtihan vermedi.
Türk Milliyetçileri için gidilecek yolun rotası bellidir ve büyük Atatürk tarafından çizilmiştir. Denizciler için ufuk bugün aşırı sisli ve saha mayınlı da olsa yarın o sis dağılacak, biz doğru rotamızda gideceğimiz limana yol alacağız.
Ne mutlu Türküm diyene!
24 Temmuz 2016
24 Temmuz 2016
I-Tarih Boyunca İhtilâller ve Darbeler, Popüler Tarih, Timaş yayınları.
II-Odatv- Şimdi Üzüldün mü Hulusi, 20.07.2016. E.Dz.Kur.Alb.Ali Türkşen (Ocak 1996 da Kardak Adasına çıkarak Türk bayrağını diken SAT Tim Komutanı Balyoz davasında 16 yıl hapis aldı, 3.5 yıl Hasdal da hapis yattı.)
