Cüneyt Cankurtaran Sonsuzluk Denizi’ne Yelken Açtı
23 Kasım 2021, Salı 10:08Yelken dünyamızda iz bırakan iri çınarlardan biri daha devrildi. Bir dönem yat yarışlarının iddialı isimlerinden olan Cüneyt Cankurtaran TAYK’ta Viskomodor, TYF’de ise Asbaşkanlık görevlerinde bulunmuştu.
Yaşama vedası, hem Fenerbahçe, hem de yelken dünyasında büyük üzüntü yaratan Cankurtaran, Zincirlikuyu’dan son seferine yolcu edildi.
Fenerbahçe Spor Kulübü eski başkanlarından Emin Cankurtaran’ın oğlu Cüneyt Cankurtaran, yıllardır direndiği amansız hastalıklarına yenik düşerek İstanbul’da birlikte bir sevda masalını gerçeğe dönüştürdükleri eşi Prof. Dr. Özlem Cankurtaran’ın kollarında yaşama gözlerini yumdu.
Zincirlikuyu Kabristanı’nda dün (21 Kasım Pazar) ailesi, yakınları ve sevenlerinden helallik alıp son seferine yolcu edilen Cüneyt Cankurtaran, gerek iş, gerek gönül verdiği yelken dünyasında çok sevilen bir isimdi.
Cenaze törenine Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ile Yönetim Kurulu Üyesi Simla Türker Bayazıt ve Ruşen Çetin de katıldı.
Bir zamanlar “Sirena” adlı yatı ve başarılı ekibi ile hayli iddialı bir “donatan / kaptan” olan Cankurtaran, Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nde (TAYK) Viskomodor, Türkiye Yelken Federasyonu’nda (TYF) ise Asbaşkanlık görevlerinde bulunmuştu.
YELKEN DÜNYASINA ÇOK KATKI SAĞLADI
Yelkenle bağını sadece yatçılık ve yöneticilikle sınırlı tutmayan Cankurtaran, o günlerde Finn sınıfında yarışan Milli sporcular Arif Gürdenli ile Haluk Babacan dışında Windsurf’te de Kutlu Torunlar’ı desteklemişti.
Öte yandan Türkiye’de ilk kompozit tekneyi 90’lı yıllarda Fatih Gorbon’a yaptıran Cüneyt Cankurtaran, ithalat güçlüğü yaşanan yıllarda bu engeli aşmak için gereken malzemelerin temini için ilgili firmaların Türkiye temsilciliğini de aldı.
Ayrıca üretim aşamasında Fatih Gorbon’a destek olması ve bilgi akışı sağlaması amacıyla Belçika’dan getirttiği bir uzmanı bir yıl boyunca ağırladı. Çalışmalar devam ederken Tüluğ Edige’nin de işin inceliklerini öğrenmesini sağladı.
Cüneyt Cankurtaran, Mertol Yıldıran ve Aydın Yurdum (Soldan sağa)
AYDIN YURDUM, PATRONUNU VE KAPTANINI ANLATTI
Kuşkusuz Cüneyt Cankurtaran’ı ailesinden sonra en iyi tanıyan kişilerden biri de Aydın Yurdum idi.
İş dünyasındaki ilk yıllarında Cüneyt Cankurtaran ile birlikte çalışan ve Sirena (TK 142) yatında birlikte yarışan Yurdum, duygu ve düşüncelerini Facebook sayfasında şu kelimelerle dile getirdi:
"Bazı insanlar vardır hayatınıza girdikleri zaman size öyle dokunurlar ki hayatınız şekillenir. Onların varlığı size güvence olur, cesur adımlar atmanızı sağlar, sizi iyi insan olmaya yönlendirler. Onları örnek alırsınız yaşamınızın her noktasında katkılarını görüsünüz.
Cüneyt Cankurtaran benim hayatıma 18’li yaşlarda girdi, önce spor hayatıma dokundu. Bırakmak üzere olduğum spor hayatımı devam etmeye zorladı. Sonra iş ve özel hayatım derken aslında genç yaşta beni şekillendiren, yönlendiren, bir dönem yurt dışına giderken arkamda en büyük güvenceyi veren kişi oldu.
Hep arkamda durdu, sahip çıktı, en önemlisi çok güvendi. Ben de onun güvenine layık olmaya çalıştım. İş ve spor hayatımda onun verdiği desteği örnek alarak gençlere, mesai arkadaşlarıma, hep destek olmaya, arkalarında durmaya çalıştım…
Sevgili Cüneyt Cankurtaran, patronum, kaptanım, ağabeyim oldu.. Bugün bu güzel adamı kaybettim, huzur içinde uyu güzel insan seni hiçbir zaman unutmayacağım… Allah rahmet eylesin… “
Değerli eşi Prof. Dr. Özlem Cankurtaran başta olmak üzere Cankurtaran Ailesi’ne, Fenerbahçe ve Yelken dünyasındaki dostlarına ve tüm yakınlarına, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Yolunu ışıklar aydınlatsın.
Alıntı: TurkSail