Carrefoursa Kupası’nda Retinamıza Takılanlar

Bir süredir güneşli ve oldukça sıcak seyreden hava şartları, “Aprilin beşinde” ansızın tepetaklak oldu. Aralıksız yağmurun getirdiği soğuk ve cephe sisteminin yol açtığı sert hava eminiz TAYK Trofesi’nin ilk yarışı Carrefoursa Kupası’nı uzun süre hafızalarda “taze” tutacak. Meteorolojik koşullarda yaşanan ani değişikliği bazıları da “Tam da Genco’ya uydu bu” diyerek yorumladı.

Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz sevgili dostumuz Genco Sindel, içtenliği, çevresine saçtığı neşesi, esprileri ve yardımseverliği ile tanınıyordu. Ama “sevimli agresif” dediğimiz bir yanı da yok değildi.
Haksızlığa dayanamadığı anlarda çehresi ansızın değişir, adeta “kükreyerek” tepkisini ortaya koyardı. Sonra bir anda yumuşar ve “klasik” haline geri dönerdi.



TAYK-Carrefoursa Kupası’nda, starttan önce ailesi ve yelkenci dostlarının denize çelenk bırakılarak saygı duruşunda bulundukları gün, hava şartları aynen Genco’nun yukarıda sıraladığımız “keskin dönüşlü” karakteristik özelliklerini yansıttı. Pek çok yelkenci de bu görüşte birleşti.



Genco Sindel, IRC2’de yarıştığı MAT 1010 tipi Uniq2Go-Hangoover’in adını önce “Ayşegülüm” yaptı, sonra da “Gezici” olmayı yeğleyerek yarışmaktan vaz geçti. O bırakıp gitti ama sattığı teknesi TÜPRAŞ-Hit Tenten olan yeni adı ile parkurda kaldı.

Gelelim yarıştaki ayrıntılara…

PAHALI GİYSİLERİ KORUMA ÖNLEMİ

Önce karada, daha sonra da denizde dikkatimi çeken ve daha önce tanık olmadığım görüntüler ilginçti…

Ekiplerden bazıları, yarış tulumlarının üzerine ucuz, hafif ve şeffaf yağmurluklar giymişti. Bazılarının ise ellerinde şemsiyeler vardı. Daha sonra bu şemsiyeler “tehirdeki bekleme” sırasında teknelerin güvertelerinde açıldı.



Sorduğumda, aldığım cevap, “Giydiğimiz tulumların yeni fiyatlarından haberin var mı? Onları korumaya çalışıyoruz” oldu. Zira bu tulumların su geçirmezliği sonsuz değil, ömrü göğüslediği yağmur ya da dalga serpintisinin şiddeti ve süresiyle sınırlıydı.

Şemsiyeler de aynı amaçla taşınıyor, “şeffaf” olanlar ise “spray hood” olarak da kullanılabildiği için tercih ediliyordu.

SİNAN SÜMER’DEN “GENÇ YELKENCİ” GİRİŞİMİ

Sinan Sümer’in Orhan Gorbon’un motivasyonuyla oluşturduğu “Juniors” takımı IRC4’te yer alan Alize Zig Zag ile ilk deneyimlerini Carrefoursa Kupası’nda yaşadı.

Yelkene başlangıç noktası olan Optimist sınıfını “kaçırdıkları” için kulüplerde kendilerine yer bulamayan 14-17 yaş grubundaki gençleri sporcu olarak yat sınıfına  kazandırmak istediğini söyleyen Sinan Sümer, Alize Yatçılık’ın kapılarını onlara açtı.



İlk aşamada 17 kişilik bir gruba eğitim verildiğini aktaran Sümer, bu gençlerden kurulacak takımların dönüşümlü olarak yarışlara dahil edileceğini belirtti. Oluşturulan ilk 5’li ise geçtiğimiz hafta sonu yarıştı.

Hava şartlarının kötüleşmesi üzerine güvenliği esas alan takım liderinin “terk” bildirerek çekilmesine rağmen Alize Juniors Zig Zag’a düzenlenen törende “En Genç Ekip” özel ödülü verildi.    



SERT HAVADA ÖRNEK DAVRANIŞ

Parkurdaki rüzgar hızının 26 knot’ı aşması üzerine Yarış Kurulu, ikinci yarışın yapılmayacağını bildirerek finiş yapan teknelerin güvenli bir şekilde marinaya dönmelerini istedi.

Rotasını tamamlayıp dönüşe geçen IRC0’daki DHO’nun Tıramola yatı (MAT 1180) Caddebostan önlerinde bir dizi aksilik yaşadı. Salma ve pervaneye dolanan halatlar yüzünden hareket yeteneğini yitiren tekne dalgaların etkisi ile sahile doğru sürüklenmeye başladı.



DHO Tıramola’nın durumunu fark eden Onur Tok yönetimindeki Beymetal Team LR (J 92), marinaya dönmekten vaz geçerek geri geldi. Ancak sert hava ve kaba dalgalar nedeniyle kendisinden daha büyük olan tekneyi yedeklemesi pek mümkün değildi.

Haberdar edilen Sahil Güvenlik ve DAK/SAR botları gelene kadar bekleyerek durumu gözlemeyi tercih eden Onur Tok, yardım gecikince DHO Tıramola’dan koltuk halatı alarak en azından sürüklenen tekneyi “durdurmayı” amaçladı.  

Ne var ki, bölgeye ulaşan Sahil Güvenlik botu, “hava şartları nedeniyle güvenli yedekleme yapamayacağını” belirtince üstlendiği “yedeklemeyi” zorlanarak da olsa Fenerbahçe - Kalamış Yat Limanı’na kadar sürdürdü.    



MARMARA OKYANUSU SERT VURDU
 
18 knot geçildikten kısa süre sonra 28-30 knot seviyelerine tırmandı. Parkuru kasıp kavururken ekiplere "Marmara Okyanusu"nu yaşatan batı-güneybatı yünlü sert hava özellikle pupa seyirdeki balonlu tekneleri zorladı.

Eker Efsane Sailing Team-Dojo'dan denize düşen ekip üyesi arkadaşları tarafından kurtarıldı. Balonu yırtılanlar, indirme sırasında teknenin altına kaçıranlar, armada ve güverte donanımında hasar görenler oldu. Ancak 41 tekne içinde sadece iki terk ve bir DNF (finiş yapamadı) yaşandı.



TP52 CHEETAH, İLK YARIŞINDA 5'İNCİ OLDU

Vedat Tezman'ın Oğuz Ayan liderliğinde ilk yarışına çıkan TP52 Cheetah'ı, Arif Gürdenli dümenciliğindeki Atabay-Orient Express VI'dan 1 dakika 17 saniye sonra ikinci tekne olarak finiş hattını kesti. Ama araya üç Farr 40 (Coca Cola İçecek-DAS, Borusan Racing-Çılgın Sigma 2 ve ENKA Cheese IV) girince Team Acadia-Cheetah kendine 5'inci sırada yer bulabildi.  



ANA YELKENLE FİNİŞ

Ahmet Köroğlu'nun yeni aldığı X-41 Atlas'ı, ikinci pupa kolunda ön sahasında sorun yaşadı. Balonunu indirmede güçlük çeken, ardından cenovası ters dönen tekne, finiş hattını tutturamayıp komite botunun aksi tarafından geçince "terk" sanıldı. Ancak ekip sonunda cenovayı indirmeyi başarınca, Atlas geri döndü ve "ön sahası boş", sadece ana yelkenle hattı keserek rotasını tamamladı.

KOMİTE TEKNESİ DE ZORLANDI

Rüzgarın gücünden ziyade finişller tamamlanırken yükselen dalga boyu işleri zorlaştırdı. Ekipler sert havaya karşı mücadele verirken, Yarış Kurulu'nun buklunduğu teknede de durum farklı değildi.

Aşırı yalpa nedeniyle ayakta durmak zorlaşırken, dönüş sırasında bordaya çarpıp içeri giren dalga fotoğrafçı dostumuz Osman Uğur'u fena ıslattı. Onun için fotoğraf makinelerini güvende tutmak, ıslanmaktan daha  önemliydi.            

YENİ ŞAMANDIRALARA RÜZGAR FAZLA GELDİ

İlk kez j/70 Tenzor Cup'ta kullanılan TAYK'ın yeni GPS'li şamandıraları aşırı rüzgarı ve büyük dalgaları sevmedi.

Yönlendirme pervaneleri sudan çıkınca sabitlendiği koordinatta tutunamayarak sürüklendi.



Neyse ki bunlar yaşanırken onların "kapı" görevi sona ermişti. Ancak yarış sırasında orsa kolundaki offset şamandırasında sorun yaşanınca demir atılarak sabitlenmesi sağlandı.  

Kaotik günün en "sevimli" yanı ise, yarıştan dönenleri Tezmarin Kalamış Ofis'te sponsorun sıcak kahve ve kruvasan ikramı oldu. Üşüyenlere ve ıslananlara "ilaç gibi" geldi.