Büyüklere Masallar
08 Haziran 2023, Perşembe 15:00Çok kısa bir yazı..
Başlığı “Kıssa’dan Hisse” olmalıydı.
“Büyüklere Masallar” dedim.
Herşeyi bilmek zorunda değiliz..
“Herşeyi ben biliyorum..” diye ortaya çıkanlara temkinli yaklaşın..
Uyduruyor olabilirler
Zamanımızda iletişim kaynakları alabildiğine arttığından, buralarda kendilerini
gösteren bu kişilerin gerçek
zaaflarını görmek adına, öncelikle
akademisyenlerin eserlerinden
araştırma yapınız.
İlk çağların feylesofluğu yok artık…
Şöhret olacağım diye tarihi istismar
edenler var;
Çok ayıptır, ama siz dikkatli olun!
Mesleği ile hiçbir ilgisi olmadığı
halde birisi kalkıp da “Gemi Geri
Dönüşüm Tersaneleri geri kalmış
ülkelerde kaldı.. Türkiye’dekileri kapatın..” diye yazıyor ise, karşınızda çok
geniş internet araştırma kaynakları var.. Norveç, İsveç, İngiltere, Hollanda,
Almanya, ABD, Japonya… bu ülkelerdeki geri dönüşüm tersanelerinin varlığını
görün…Niçin var olduklarını araştırın..
Birisi kalkıp da “SS United States transatlantiğini Türkiye’den kovduk” diye ortaya çıkıyor ise, bunun desteksiz bir uydurma olduğunu bilin ve ABD’deki “SS United States Concervancy” üyelerinin başlattığı yoğun gösteriler sonucunda Türkiye’den ABD’ye geri götürüldüğünü bilin. Ve bilin ki; “SS United States Concervancy” başkanı, bu muhteşem transatlantiğin dizayneri meşhur Gemi İnşa Mühendisi / Mimarı(Naval Architect) William Francis Gibbs’in torunu Susan L. Gibbs’tir. Yanlışlıklar içeren bir kaynağı esas alarak bu yanlışı internet üzerinde başka linklerle yayınlayanlar, tarihin doğruluğunu istismar etmek gibi bir duruma düşmektedir ki, bu linklerin birçoğu akademik adreslerde değildir. Yanıltıcı olan bu metinlerin internet ortamında yayında kalması neticesinde binlerce okura ulaşan doğru veya yanlış bilgiler, anlatımlar olmaktadır. Bu yanlışlıklar yüklü metinler muhtelif yerel yayınlar ve ayrıca internet üzerinde linki bulunan bazı TV kanalları tarafından da yayılmaya devam etmektedir. Doğru ile yanlışı ayırt etmek son derece zor hale gelmiştir.
Gerçekten de internetten yapılan“..Al yapıştır..” alışkanlığı, çığ gibi büyümüştür. Akademisyenlere olan saygının vahim şekilde ihmal ve ihlâl edildiği görüşündeyim.
Birisi kalkıp da; Sultan V. Mehmed Reşad’ın 1911 yılındaki Rumeli Seyahati hakkında nice akademik çalışma bulunmasına rağmen, Barbaros Hayreddin Paşa zırhlısı yerine, Ertuğrul Yatı ile Selanik’e seyahat ettiğini yazıyor ise, imzasının olduğu böyle bir kitabın akademik kaynaklardan soruşturulmamış olması da üzüntüleri daha da
arttırıyor. Oysa; Prof. Dr. Kemalettin Kuzucu’nun “Balkanlar'da Son Osmanlı Padişahı: Sultan V. Mehmed Reşad'ın 1911 Yılındaki Rumeli Seyahati” başlıklı makalesinde kaydettiği üzere; “Seyahat-i Hümâyûn Tafsilatı İstanbul-Selanik arası deniz yolculuğu, Barbaros ve Mesudiye zırhlısı ile Gülcemal vapuruyla yapılacak, bir miktar harp ve yolcu gemisi de bunlara refakat edecekti. “Maiyet yardımcılarıyla bunların araba, hayvan ve eşyalarını taşıması için Seyr-i Sefâin İdaresi yeteri kadar vapur tahsis etmişti. Kafilede yer alanların adlarına bilet düzenlenip yerlerinin ayrılabilmesi için Mâbeyn’den, padişahın yanında yer alacak yaver, kâtip ve diğer görevlilerin, nezaretlerden de nazır maiyetlerinin isimleri istendi. Yolcuların hangi araçlara binecekleri belirlenip Donanma-yı Hümâyun komodoru Miralay Tahir Bey’e teslim edildi. Zırhlılarla ve Gülcemal vapuruyla gidecek olanlar için özel olarak bastırılıp Başmâbeynci Lütfi Bey tarafından mühürlenen biletler dağıtıldı.” diye tamamiyle devlet arşivlerinden naklederek yazmasına rağmen, Prof. Dr. Nesimi Yazıcı’nın “İsmail (Tuncu) Bey’in Hâtıra-i Seyahât’inde Sultan Reşad’ın Rumeli Ziyareti: Kosova” başlıklı makalesinde kaydettiği üzere; “Sultan Reşad’ın şehzadeler Ziyaeddin Osman ve Ömer Hilmi efendileri de birlikte götürdüğü Rumeli seyahatinde, devlet ileri gelenlerinden başta Sadrâzam İbrahim Hakkı Paşa olmak üzere Bahriye Nazırı MahmudMuhtar Paşa, Dahiliye Nazırı Halil Bey, Maarif Nazırı Abdurrahman Şeref Bey,Başyaver Hurşid Paşa, Başkâtip Halit Ziya (Uşaklıgil), Başmabeyinci Lütfi (Simavi) beyler ve ayrıca oldukça kalabalık bir görevli ve hizmetli topluluğu da bulunmuştur. 5 Haziran 1911 Pazartesi günü İstanbul’dan büyük ve gösterişli
bir törenle Selanik’e gitmek üzere yola çıkan Padişah ve yakın çevresi, Donanma Cemiyeti’nce ordumuza kazandırılan Barbaros Hayreddin Paşa, yanındakilerin bir kısmı ise Mesudiye zırhlısında ve Gülcemal vapurunda seyahat etmişlerdir. Refakatte diğer bazı harp ve yolcu gemileri de bulunmaktadır.” diye belirtmesine rağmen, bir kitap’ta yazar “Ertuğrul Yatı ile seyahat etti..” diyebilmekte ve bu kitabı neşreden temel bir kurum eliyle tarih tahrif edildiği gibi, diğer haber portalları da bu ve benzer yanlışları
farkında olmadan reklam edebilmektedirler.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.