İstanbul
21 Aralık, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    35.15
  • ALTIN
    2406.9
  • BIST
    10401.67
  • BTC
    67490.92$

Büyük Asya: Türkiye, Kafkasya ve Türkistan

14 Kasım 2022, Pazartesi 18:14

Caucasus and Central Asia

Haritadaki ülkeler arasında yedi tanesi “istan” ülkeleridir. Sadece Azerbaycan’da “istan” takısı bulunmamaktadır. Bu coğrafya iki deniz coğrafyasıdır; Karadeniz ve Hazar denizi.

Büyük Orta Doğu Projesi bize ait olmayan bir projedir. Bu haritaya ise ben Büyük Türkiye gözüyle bakıyorum. Türk dünyası değil, Büyük Türkiye. Geleceğimiz bu haritanın temsil ettiği coğrafyadaki aksiyonlarımızla şekillenecektir.

Türkiye; Avrupa’da Asya’da, Afrika’da her üç kıtada da büyüktür.

Afrika’nın kuzeyinde, Avrupa’nın güney doğusunda, Asya’nın içlerinde, batısında, ortasında olan güç hep Büyük Türkiye‘dir. Bu bölgeleri, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya gibi coğrafi isimlerle adlandırmaktansa, siyasi bir nitelendirme olan Büyük Türkiye kavramı ile karşılamamız son derece önemlidir.

Haritadaki komşular ise, Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Çin ve Rusya ve Moğolistan’dır.

Türkiye son zamanlarda giderek artan bir hız ile birlikte yönünü Kafkasya ve İç Asya’ya çevirmiştir. Bu anlamda Türk Devletler Teşkilatına son olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de gözlemci üye olarak dahil edilmiştir. Böylelikle teşkilatın en batı ucu Avrupa’nın ortalarında Macaristan’da, güneydeki ucu ise doğu Akdeniz’in merkezinde Kıbrıs’ta bulunmaktadır.

Hıristiyan birliği olan Avrupa Birliği’nin başaramadığını, başarmak istemediğini, Türk Devletler Topluluğu, Katolik Macaristan’ı ve yine Avrupa Birliği’nin tanımadığı KKTCyi gözlemci üye statüsüne alarak, Türk Devletler Teşkilatı’nın dinsel bir birlik olmadığını, çok yönlülüğünü daha işin başında ortaya koymuştur.

Bu girişim daha da ileri noktalara taşınarak, Avrupa Birliği ile Şanghay Birliği arasında stratejik bir konumda yer alan Türk Devletler Teşkilatı‘nın cazibesini artırarak daha da genişlemesini sağlayacaktır.

Neden ortodoks Gagavuzya da TDT’ye gözlemci üye olmasın?

Tuna nehri, doğu Akdeniz, Karadeniz, Hazar denizi, Maveraünnehir; bu siyasi birliğe, teşkilata dinamizmi kazandıracak su yollarıdır. Literatürde Küçük Asya olarak adlandırılan Türkiye aslında Büyük Asya’nın, Avrupa’nın içlerine kadar uzanmış bir parçasıdır.

Burada görmemiz ve izlememiz gereken stratejik konumlanma ise Türk Devletleri Teşkilatının, Şanghay İşbirliği Teşkilatı ile Avrupa Birliği arasındaki anahtar konumudur. Söz konusu ŞİT ve AB teşkilatları ile bağ kurma konusunda derin problemler yaşayan Türkiye Cumhuriyeti, sonunda kendi öz teşkilatını yaratmıştır.

Bu bölgelerde kuvvetli bir söz sahibi olmaya başlama süreci, Türk dilinin de yaygın bir iletişim aracı haline gelmesini hızlandıracaktır.

Teşkilatın komşuları arasında da Türkler yoğun olarak bulunmaktadır. Rusya’da, Çin’de Hindistan, Pakistan, Afganistan’da, İran’da, Suriye, Irak, Bulgaristan, Yunanistan ve Ukrayna’da yoğun Türk nüfuslar bulunmaktadır.

Ülkesinin batılı egemenler tarafından Avrupa, Asya ve Afrika’nın bir tampon ülkesi haline getirilmesinden, Büyük Orta Doğu ülkesi olarak anılmaktan bunalan Türkiye, kendini Doğu’da, Asya’da, Türk Devletler Teşkilatı bünyesinde stratejik olarak daha da fazla konumlandıracaktır. İçeride bunaltılan Türkiye, dışarıda ise BM5 güçlerine karşı gücünü göstermektedir.

Böylece kurucu önder Atatürk’ün Balkan Paktı, Sadabad Paktı gibi birlik yapılarının ardından ülkemiz ilk kez bir birlik teşkilatının kurucu gücü olarak kendini göstermiştir. Süreç içerisinde aslında beyhude bir şekilde 90 yıla yakın boşu boşuna kapılar çalınmış, fakat açılmamıştı.

O halde Türkiye de Avrupa’nın içlerinden, Asya’nın içlerine uzanan, kendi Bâb-ı Âli kapısını inşa etmektedir.

Bu Âli kapıdan içeriye ise herkes giremeyecektir.

 

Levent AĞAOĞLU

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

google