BUNU YAPANA NE DENİR?
01 Şubat 2018, Perşembe 19:17
BUNU YAPANA NE DENİR?
1937 yılında GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRKün direktifi ile inşaatı başlatılan, Pendik Tersanesi 1940 yılında Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ tarafından yerinde görüldüğünde hiçbir şey yapılmadığını tespit edince o esnada yanında bulunan zamanın ulaştırma bakanı Ali ÇETİNKAYAya kapatın burayı dedikten sonra 1969 yılında yeniden inşasına başlanır.
O yıllarda sac ve profil malzeme ile gövdeleri yapılan gemiler denize indirilir, ana makineleri ve yardımcı makineleri yurt dışından getirilene kadar uzun bir süre geçerdi.
1978 senesinde Haliç Tersanesinde inşa edilecek 8 adet kuru yük gemisi için 24 adet dizel jeneratöre ihtiyaç vardır. İhale açılır, ihaleyi Polonyanın Cqielski firması kazanır. Firma Sulzer lisansı ile üretim yapmaktadır. O esnada görevde olan yüksek mühendis Ali CAN beyefendinin en büyük hayali ana ve yardımcı makinelerin Türkiyede üretilebilir olması. Polonyadan alınacak olan 24 adet dizel makinenin daha ucuza parçalar halinde alınıp montajını yurdumuzda yaparak hem yeni bir adım atmak hem de devletin parasını korumak için Polonyaya gider. Ve firma yetkililerine teklif yapar. Firma yetkilileri teklifi reddederler. Ali CAN beyefendi müşteriyi kızıştırma taktiği ile siz bu teklifimi kabul etmezseniz 2. Firmaya teklif götüreceğim der.
Firma yetkilisi biz kabul etsek bile Sulzer kabul etmez deyip, geçiştirmeye çalışır. Sulzer den randevu alınır. Sulzer teklife sıcak bakar. Türkiyedeki imalat ve işçilik kalitesini görmek isterler. Daha sonra mühendislerini İstanbula gönderirler. Gelen iki mühendis Haliç Tersanesini makine atölyesi ve dökümhaneyi çok beğenirler.
SİZ BURADA MONTAJ DEĞİL MAKİNE İMAL EDECEK DURUMDASINIZ DEYİP DURUMU MERKEZLERİNE RAPOR EDERLER.
Bunun üzerine Sulzer, Polonyalı firmaya Türkiyede makine montajı ve imalatı yetkisi verir.
Türkiyeden mühendis ve teknisyenler Polonyaya eğitime gönderirler. Ve sonuçta Pendik Tersanesinde makine atölyesi kurulur. Makinelerin test edileceği 1500 HP test odası hazırlanır. Çalışmalara başlanır. 1979 yılından 1981 yılına kadar 920 HPlik makinelerin Pendik Tersanesi tam olarak faaliyete başlamadan önce Polonyalı ve Türk teknisyenler tarafından montajları tamamlanır. Test odasında testleri yapılır. Sonuç TEK KELİMEYLE MÜKEMMELDİR.
Montajı yapılan makinelerin @lık bölümü yerli katkıdır. Başarılı çalışmalar Sulzer firması tarafından yakinen takip edildiği için 1981 yılında Ali CAN beyefendi büyük makinelerin imali için Sulzerden lisans almak için başvurur. Uzun mücadele sonunda 1981 yılının sonuna doğru, o zamanın Denizcilik Bankası ile Sulzer lisans anlaşmasını imzalarlar.
ARTIK TÜRKİYEDE PENDİK TERSANESİNDE SULZER LİSANSI İLE ANA MAKİNE İLE YARDIMCI MAKİNELER İMAL EDİLECEKTİR. Ve atölyeden fabrikaya geçiş süresine başlanmıştır. 1 temmuz 1982de Pendik Tersanesinin içinde Pendik Sulzer makine fabrikasının temeli atılır. Temel inşaatına zemini kuvvetlendirmek için birçok kazık çakılır. İki ayrı firma tarafından bitirilir. Bu arada sipariş alma çalışmaları da başlar. 5 adet 26.500 DWTluk dökme yük gemisi inşaası Yüksek Mühendis Ali CAN beyefendi ve arkadaşları tarafından alınır. Buna ilave Türk Deniz Nakliyatın 3 adet 75.000 DWT luk dökme yük gemisi siparişi gelir. Ali CAN beyefendi ve arkadaşlarının gayretleri sonucu hem Pendik Tersanesinden gemiler inşa edilecektir. Hemde Pendik Sulzer makine fabrikasında imalat yapılacaktır. Bütün bu olaylar Yüksek Mühendis Ali CAN beyi hayli yıpratmış olup sağlığı bozulmuştur. 2 yıl sonra emekli olmak zorunda kalmıştır.
Pendik Tersanesi ve Pendik Sulzer makine fabrikasında çalışmalar süratle devam ediyordur. Bu zaman zarfında 100 yakın makine imal edilmiştir. Aradan yıllar geçer 1999 depreminden dolayı Pendik Tersanesi Deniz Kuvvetleri Komutanlığına devredilir. Birkaç ay geçmeden makine fabrikası tamir atölyesine dönüştürülür. Makine fabrikası ve test odası sökülüp hurdaya gider. Bununla da kalmayıp her biri 400 ton kaldıran 16 adet hidrolik kriko da atıl hale getirilip hurdaya çıkartılır. Oysa zamanın teknolojisi takip edilerek günümüz şartlarında imalata devam edilebilirdi. Ve bugün hala olduğu gibi ithalata gerek kalmazdı. Tamir atölyesi tersane için de başka bir yere de kurulabilirdi. Makine fabrikası kapatılması TÜRKİYE GEMİ SANAYİNE ÇOK ŞEY KAYBETTİRMİŞTİR. Kapatanlar, ne akla ve kime hizmet etmişlerdir? O MAKİNE FABRİKASI BUGÜN ÜRETİM YAPMIŞ OLSAYDI BELKİ ALTAY TANKLARININ MOTORLARINI, BELKİ MİLGEN PROJESİNDE YER ALAN GEMİLERE MAKİNE İMAL EDİLECEKTİ. Günümüzde hizmette olan şehir hatları gemilerinin bir kısmında halen PENDİK SULZER makineler kullanılmaktadır. Bu nedenle MAKİNE FABRİKASINI KAPATANLARA NE DENİR?????????
O yıllarda sac ve profil malzeme ile gövdeleri yapılan gemiler denize indirilir, ana makineleri ve yardımcı makineleri yurt dışından getirilene kadar uzun bir süre geçerdi.
1978 senesinde Haliç Tersanesinde inşa edilecek 8 adet kuru yük gemisi için 24 adet dizel jeneratöre ihtiyaç vardır. İhale açılır, ihaleyi Polonyanın Cqielski firması kazanır. Firma Sulzer lisansı ile üretim yapmaktadır. O esnada görevde olan yüksek mühendis Ali CAN beyefendinin en büyük hayali ana ve yardımcı makinelerin Türkiyede üretilebilir olması. Polonyadan alınacak olan 24 adet dizel makinenin daha ucuza parçalar halinde alınıp montajını yurdumuzda yaparak hem yeni bir adım atmak hem de devletin parasını korumak için Polonyaya gider. Ve firma yetkililerine teklif yapar. Firma yetkilileri teklifi reddederler. Ali CAN beyefendi müşteriyi kızıştırma taktiği ile siz bu teklifimi kabul etmezseniz 2. Firmaya teklif götüreceğim der.
Firma yetkilisi biz kabul etsek bile Sulzer kabul etmez deyip, geçiştirmeye çalışır. Sulzer den randevu alınır. Sulzer teklife sıcak bakar. Türkiyedeki imalat ve işçilik kalitesini görmek isterler. Daha sonra mühendislerini İstanbula gönderirler. Gelen iki mühendis Haliç Tersanesini makine atölyesi ve dökümhaneyi çok beğenirler.
SİZ BURADA MONTAJ DEĞİL MAKİNE İMAL EDECEK DURUMDASINIZ DEYİP DURUMU MERKEZLERİNE RAPOR EDERLER.
Bunun üzerine Sulzer, Polonyalı firmaya Türkiyede makine montajı ve imalatı yetkisi verir.
Türkiyeden mühendis ve teknisyenler Polonyaya eğitime gönderirler. Ve sonuçta Pendik Tersanesinde makine atölyesi kurulur. Makinelerin test edileceği 1500 HP test odası hazırlanır. Çalışmalara başlanır. 1979 yılından 1981 yılına kadar 920 HPlik makinelerin Pendik Tersanesi tam olarak faaliyete başlamadan önce Polonyalı ve Türk teknisyenler tarafından montajları tamamlanır. Test odasında testleri yapılır. Sonuç TEK KELİMEYLE MÜKEMMELDİR.
Montajı yapılan makinelerin @lık bölümü yerli katkıdır. Başarılı çalışmalar Sulzer firması tarafından yakinen takip edildiği için 1981 yılında Ali CAN beyefendi büyük makinelerin imali için Sulzerden lisans almak için başvurur. Uzun mücadele sonunda 1981 yılının sonuna doğru, o zamanın Denizcilik Bankası ile Sulzer lisans anlaşmasını imzalarlar.
ARTIK TÜRKİYEDE PENDİK TERSANESİNDE SULZER LİSANSI İLE ANA MAKİNE İLE YARDIMCI MAKİNELER İMAL EDİLECEKTİR. Ve atölyeden fabrikaya geçiş süresine başlanmıştır. 1 temmuz 1982de Pendik Tersanesinin içinde Pendik Sulzer makine fabrikasının temeli atılır. Temel inşaatına zemini kuvvetlendirmek için birçok kazık çakılır. İki ayrı firma tarafından bitirilir. Bu arada sipariş alma çalışmaları da başlar. 5 adet 26.500 DWTluk dökme yük gemisi inşaası Yüksek Mühendis Ali CAN beyefendi ve arkadaşları tarafından alınır. Buna ilave Türk Deniz Nakliyatın 3 adet 75.000 DWT luk dökme yük gemisi siparişi gelir. Ali CAN beyefendi ve arkadaşlarının gayretleri sonucu hem Pendik Tersanesinden gemiler inşa edilecektir. Hemde Pendik Sulzer makine fabrikasında imalat yapılacaktır. Bütün bu olaylar Yüksek Mühendis Ali CAN beyi hayli yıpratmış olup sağlığı bozulmuştur. 2 yıl sonra emekli olmak zorunda kalmıştır.
Pendik Tersanesi ve Pendik Sulzer makine fabrikasında çalışmalar süratle devam ediyordur. Bu zaman zarfında 100 yakın makine imal edilmiştir. Aradan yıllar geçer 1999 depreminden dolayı Pendik Tersanesi Deniz Kuvvetleri Komutanlığına devredilir. Birkaç ay geçmeden makine fabrikası tamir atölyesine dönüştürülür. Makine fabrikası ve test odası sökülüp hurdaya gider. Bununla da kalmayıp her biri 400 ton kaldıran 16 adet hidrolik kriko da atıl hale getirilip hurdaya çıkartılır. Oysa zamanın teknolojisi takip edilerek günümüz şartlarında imalata devam edilebilirdi. Ve bugün hala olduğu gibi ithalata gerek kalmazdı. Tamir atölyesi tersane için de başka bir yere de kurulabilirdi. Makine fabrikası kapatılması TÜRKİYE GEMİ SANAYİNE ÇOK ŞEY KAYBETTİRMİŞTİR. Kapatanlar, ne akla ve kime hizmet etmişlerdir? O MAKİNE FABRİKASI BUGÜN ÜRETİM YAPMIŞ OLSAYDI BELKİ ALTAY TANKLARININ MOTORLARINI, BELKİ MİLGEN PROJESİNDE YER ALAN GEMİLERE MAKİNE İMAL EDİLECEKTİ. Günümüzde hizmette olan şehir hatları gemilerinin bir kısmında halen PENDİK SULZER makineler kullanılmaktadır. Bu nedenle MAKİNE FABRİKASINI KAPATANLARA NE DENİR?????????
Pendik Sulzer Fabrikası'nda imal edilen gemi makinelerinden bir tanesi fabrika dışına çıkartılırken
Faydanılan kaynak: Ulaşım Online Dergisi