BORDASINDA ?BÜYÜK KÜRDİSTAN? ARMASI VAR;
31 Temmuz 2012, Salı 23:11Kendi konusunu iyi bilen, Moskova Askeri Politik Analizler Merkezi uzmanı Aleksander Şaravin, ünlü Rus gazetesi İzvestiya?ya: tam olarak bilinmemekle beraber Suriye?nin çeşitli yerlerinde, yer altı depolarında, kimyasal silah olarak 30?un üzerinde depolanmış, ? çok zehirli sarin gazı bulunuyor? demiş. Doğrudur. Zira diktatör Esad?ı da bir Rus danışmanlar, askeri uzmanlar kadrosu yönlendiriyor ve de sürekli bilgilendiriyor. Diğer söyledikleri yanlış bile olsa bu değerlendirme doğru. Sarin gazı tehlikeli, öldürücü stoklar metrelerce aşağıda. Bombalanması, patlatılarak imhası bir o kadar çevre felaketlerine de gebe. Hem Suriye?yi hem de komşu ülkeleri sınır tanımadan tehdit ediyor.
Silahlı Peşmergeler Irak?tan Suriye?ye
Yerli ve yabancı televizyon kanalları, gazetelerde: çoğunlukla siyah giyimli, kafalarında poşulu gençler, Kürt ve PKK. bayrakları ve flamaları ile yollara dizilmişler, yönlendirildikleri yeni hedefleri Suriye?ye doğru ilerliyorlar. Tarih Temmuz2012?nin, 3?üncü haftası. Ellerinde silahlar, naralar atarak, şakalaşarak belli ki bir yerlere, yeni topraklara gidiyorlar. Bunlar Irak-Suriye ve Türkiye hududunun kesişme noktasından Kuzey Suriye?ye ilerde sahip olacaklarını düşünüp hayal ettikleri, ?Büyük Kürdistan?a doğru gidiyorlar. Yolların kenarları ağaçsız, otsuz, kurak ve çorak topraklar. O Rus danışmanların hiçbir hesabı doğru çıkmadı. Düşürülen Türk uçağı hariç. Zira Kuzey Suriye hudut hattını terk edip boşaltan askerini, Şam ve Halep?i savunmaya yönlendiren komuta heyeti, bu uzun hududa Kürt çete ? PKK?nın gelip, 3 ? 4 kasaba ve şehre bayraklarını hemen dikeceklerini belki de hesaplayamadılar.
Kabul edersiniz etmezsiniz, bölgede politikaları en başarılı kişi Mesud Barzani?dir. Irak?ın Amerikan işgalinden sonra kuzeyde ? Otonom Kürt Devleti,? nin kurdu. Ordusunu, parasını oluşturdu, hem Türkiye?yi hem de Irak hükümetlerini Kürt menfaatleri yönünde başarı ile kullandı. Dün tanımadığımız, tepeden baktığımız bu insanlara bugün hem devlet, hem özel sektör ve hem de devletin bazı kurumları ile desteklemiyor muyuz? Birde para kazanma hırs ve aşkıyla koşuşan, oralarda mevkilenen ?Türk kapitalistleri? var. Kerkük?te, Musul?da değil, Erbil?de yatırım yapıyorlar; yeter ki paraları daha artsın, zenginleşsinler.
İşte resmin bu doğuda, Irak?ta kalan kısmına şimdi batıda ki bölümü de eklenecek, ? Büyük Kürdistan? oluşturulmaya doğru gidilecek. Siz ? sıfır sorun politikaları? üreten Dış İşleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu gene halâ, ?komşularla sıfır sorun? politikasına devam mı?
Bir Kürt limanı Olur mu ?
Bugün yarın, mutlaka Esad gidecek ve Suriye bölünecek. Büyük ülkelerin devamlılık arz eden dış politikaları var. Rusya Taurus?da ki, Akdeniz?de mevcut tek deniz üssünü kaybetmemek için elinden geleni yaptı ve halâ da yapmaya devam ediyor, Dış içleri bakanı Sergei Lavrov bir konuşmasında, ??kaç kişi ölürse ölsün Rusya müsaade etmeden kimse Suriye?ye giremez?? demişti. Dökülen, akan kanlarda Moskova?nın rolü, vebali konusunda o siz televizyonlarda konuşan, eline kalemi alıp uluorta cümleler kuran zat-ı muhteremler, bu konuda neler söyleyeceksiniz? Unutmayın, ?yalancının mumu yatsıya kadar yanar.?
Bölünme normal mi, yoksa Şii, Sünni ve Aleviler arasında bir mezhep ve etnik çatışmaya, iç savaşa mı sebep olur? Bizim ise İran?dan Akdeniz?e kadar uzun bir Irak ve Suriye hududumuz var; 440 km. Irak, 900 km?lik Suriye hududu. Çok uzun bir hat ve PKK, yani onları yemleyen, besleyen, eğiten, açık veya gizli arkasında duran Mesud Barzani?nin, ? Kuzey Irak Otonom Kürt Devleti? hudutlarını Akdeniz?e ulaştırır mı ?
Mart 2003 ? Temmuz 2012, güneyimizdeki ateş gittikçe büyüyor; bizi, Türkiye?yi yöneten hükümetin bu konularda politikası ne, tutarlı mı? Yoksa rüzgarın yönüne, akıntının gücüne göre rota mı değiştiriyor ? Ey milletim böyle dış politika olur mu? Yarın Suriye bölünüp bu tehdit Akdeniz?e ulaşırsa ne olacak ? Siz 2003?ten beri bizi yönettiğinizi söylüyorsunuz, ? Irak hududu yolgeçen hanımıydı?? Yetmedi, şimdi buna birde 900 km?lik ek bir tehdit daha geldi. Lütfen tutarlı ele avuca gelen, mantık ve akıl çizgileri için de, Türk halkını da tatmin eden bir dış politikamız olsun.
Yoksa, evet yoksa her gün acılar içinde gelen, ruhsuz, vatan ve ülke menfaatlerinden habersiz kişilerce dikkate alınmayan şehit sayıları katlanarak artabilir. Bilinçli ve kararlı bir politika bu gidişatı durdurmalı.Mesela, artık geçti ama bu bilinçsiz iktidarlar, Erbil?de Kürt Otonom Devletin temelleri atılırken, Kerkük ve Musul?de de, bir, ? Kuzey Irak Otonom Türkmen Devleti? kurulup bir hudut kapısı ile Anavatan?a bağlanabilseydi zorluklarına rağmen şartlar çok değişirdi. Barzani, PKK, Kandil ve yerli işbirlikçilerinin çanlarına ot tıkanmış olurdu, susarlardı. Ama şimdi değil o haklar, aşağıda, ? Irak Kürt Otonom Kuruluşu? kuzeyde bizim işbirlikçilerinin, ?Anadolu Kürt Federe Devleti? isteği, ve evet devamında ? Suriye Kürt Federe Devleti? ne oluyor, 10 senede bu dev adımlarla nereye gidiyorsunuz? ? Sıfır Sorun? uzmanı dış içleri bakanı, İslam Dünyası?nın lideri olmaya hazırlanan Başbakan Erdoğan, ne olur önce bizi kurtarın, çevremizi normale döndürün; üst perdeden propagandalar gerçeklerle karşılaşırlarsa çabuk sönerler. Bazen denizlerde kabararak, beyaz dalgalar savurarak gelen sert sular, daha sahillere ulaşamadan zayıflayıp inişe geçer ve sönerler. Biz bunlara, ?ölü dalgalar? deriz. İktidarın, ? Kürt açılım politikası?da böyle. Halk diliyle, ?ses var ama görüntü yok.? Sanki başka bantlardan yayın yapan bir TV. kanalı gibi.
Denize Çıkış İşaretleri
Suriye?deki Kürt hareketi lideri, Demokratik Birlik Partisi (PYD.) başkanı Salih Muhammet Müslim 9 ? 10 Temmuz 2012?de Erbil?de akıl hocası, emirlerini harfiyen uyguladığı lideri Mesud Barzani ile görüştü. ?Kürt Konseyi? burada 6 maddelik bir anlaşma çerçevesi oluşturdu. Artık Suriye?de lehlerinde gelişmeler ve Barzani?nin talimatı beklenecekti. O günler beklenenden de çabuk geldi. Suriye ordusu Şam?ı ve Halep?i savunmak için Türkiye hudut boyundan çekilince boşluk PYD ve PKK tarafından dolduruldu. Küçüklü büyüklü kasabalar: Ayn- El Arap, Afrin, Kobani, Amude ve Tirbespi?de kontrol Kürtlere geçti.
Suriye?de gelişen Kürt hareketinin merkezi bizim Nusaybin ilçemizin hemen karşısında ki nüfusunun çoğunluğu Kürt halkından oluşan Kamışlı oldu. Burada hem muhalif Özgür Suriye Ordusu ve hem de Esad güçleri etkisiz. Suriye?de ki Kürt varlığı, gücü buradan yönlendirilecek. Akdeniz sahilinde her hangi bir kentte Kürt nüfusu şimdilik kendisini hissettiremiyor ama, tespit edilen bir bölgeye Kürt göçü açık veya gizli başlayabilir.Akdeniz?de Kürt limanı olur mu, şimdi değil ama gelecek yıllarda olabilir. Harekat halinde ki böyle bir gemi ilerliyor, sizde görüyor olmalısınız. Rota, pruvada; Türkiye ? Suriye hududu boyunca batıya, denize çıkışı işaret ediyor. 1995?ten beri beklenmedik olaylar olmadı mı? Gene olacak.
Adını ister ? özerk bölge,? ister ? federe devlet? ne koyarsanız koyun, XXI?inci yüz yılda bu coğrafyada Türk ve Arap devletleri zaten vardı , şimdi birde Kürt devleti oluştu. Dileğim Türkiye?den de toprak kopararak genişlemesin. Karada ve denizde gelişmeler aleyhimize dönebilir.
Denizde, hemen güneyimizde, Suriye?nin Taurus Limanı ve açıklarında boy gösteren Rus Donanması görevini tamamlamış olmalı ki Baltık, Kuzey Denizi (kutup) ve Karadeniz filolarından gelen gemiler artık ana üslerine dönüşe geçtiler. 15 gün önce aşağıya inen 2 muhrip ve bir yardımcı sınıfı gemiden 2?si Çanakkale Boğazı?ndan Marmara?ya giriş yaptı, dönüyorlar. Şimdilik bu kadar ? göz dağı ? yeter mi demek istiyorlar? Temmuz 2012 hayli hareketli geçiyor. Bunlar sergilenen oyunun sadece bazı sahneleri olsa gerek.
Pruva Işıkları Çakıyor
Bir çöküş, bir bitiş var; o da diktatör Esad?a ait. Halkı perişan, halkı ağlıyor, birbiri ile çarpışıyor, döğüştürülüyor. Şimdi de Halep?i tanklarıyla, uçaklarıyla ve halktan uzak güdümlü askerleriyle vuruyor. Danışmanları, ?artık kaybediyoruz, zamanınız sınırlı?? bile diyemiyorlar. Ama nereye kadar ?
Her seferinde kartlar yeniden karılıyor, masaya oturanlar belli; Rusya, Amerika ve devamı, onun bölgedeki politikalarını savunan, ?İkinci Washington? Tel Aviv. Arap ülkeleri mi dediniz, onların ne saygınlığı, ne gücü ve ne de herhangi bir ağırlıkları var. Onlar, ?Arap Baharı? sloganlarıyla bahara çıkmayı ve güle oynaya çağdaşlaşmayı hesaplıyorlar. Fakat bu uygulama ve yöntemlerle ne bahar ve ne de demokrasi gelir. Şimdi gündemde, Erbil?de, Kandil?de, ?Kürt Baharı? var.
Sonuçta, 10 senede ? Büyük Kürdistan? rüyasının uzaklardan borda değil, pruva ışıkları, çakarak görünmeye başladı. Sahi (!) siz halâ o ışıkları görmüyor musunuz? Sizin iktidarınızda olmadı mı bu gelişmeler? İnşallah artmaz ama, kalkan şehit cenazeleri artarsa hiçte şaşmayın.
Bordasında, ?Büyük Kürdistan? yazan gemi rotasını Akdeniz?e çevirdi. Emercensi ışıkları Türkiye ? Suriye hudut boyunca görünüyor; iktidar ve iktidar yetkilileri, bakın sizde göreceksiniz !
