Bodrum’da Optimistler Yarıştı, Yatçılar Seyretti
25 Mart 2022, Cuma 13:58Bodrum’da geçtiğimiz hafta sonu hem TYF tarafından düzenlenen Optimist Yıldızlar Kupası hem de Schüco-BAYK Kış Trofesi’nin 4. Ayak yarışları vardı. Bir yandan iki etkinliğin çakışması, bir yandan sert rüzgarın da “alanı daraltması” sonucu koşullar parkur paylaşımını mümkün kılmadı. Optimist filosu yarışırken yat yarışı için buluşan ekipler denize çıkamayıp karada kaldı.
“Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar” diye bir özdeyişimiz vardır…
Kıyamet kopmadı ama bu “birinin yediği, birinin baktığı” özdeyişini çağrıştıran benzer bir durum geçtiğimiz hafta sonu Bodrum’da yaşandı. Yaşanabilir miydi ya da yaşanması engellenebilir miydi?
Yazıda Bodrum’a kuşbakışı bir göz atıp “şartları oluşturan nedenleri” ortaya koymak istiyoruz.
TYF tarafından 14-20 Mart tarihlerinde düzenlenen Optimist Yıldızlar Kupası, takvimin oldukça önemli karşılaşmalarından biriydi. Zira gerek 1-6 Nisan’da yapılacak BİOR (Bodrum International Optimist Regatta), gerek 27 Haziran-7 Temmuz tarihlerine planlanan ve Bodrum’un ilk kez ev sahibi olacağı 2022 Optimist Dünya Şampiyonası’na katılacak Milli Takım seçmeleri yapılacaktı.
Ancak bu etkinlik, son iki gününde Schüco-BAYK Kış Trofesi’nin 19-20 Mart’a işaretli 4. Ayak yarışları ile “pişti” oldu. Aslında şartlar elverişli olsaydı, böyle bir çakışmanın sözü bile edilmeyecekti.
Şartları “elverişli” kılmayan en önemli unsur kuşkusuz tahminlerin günler öncesinden gösterdiği ve açıklarda 28-30 knot’ı gösteren kuzeyli sert rüzgar idi.
Dolayısıyla “güvenli” yarış yapılabilecek alan Bodrum Kalesi, Gemi Yanaşma İskelesi ve Karaada kuzey burnu arasında kısmen “gölgede” kalan bölgede sınırlanıyordu.
300 Optimistin yarışması için kurulacak iki trapez rota için Kumbahçe önlerinden Kardinal fenerlerine kadar olan bölgenin kullanılması gerekiyordu ki, bu da yatların çaparize düşmeden aralarından geçmesine olanak tanımıyordu.
Yatları denize çıkmaktan alıkoyacak bir diğer nokta ise rüzgarın kıyıdan yaklaşık 1 deniz mili açıkta 28-30 knot seviyelerine ulaşacak olmasıydı.
Tahminlerin öngördüğü bu şartlar üzerine BAYK Yarış Yönetimi, 15 Mart Salı gününden itibaren Yıldızlar Kupası Yarış Yönetimi ile bir araya gelmek, şartları değerlendirerek bir yol planı oluşturmak istedi. Ancak bu buluşma BAYK Kış Trofesi’nin 4. Ayak ilk gününe kadar mümkün olmadı.
19 Mart Cumartesi günü sabahı telefon ve telsiz aracılığı ile yapılan “uzak” görüşmelerde karşılıklı olarak “siz nereyi kullanacaksınız, bize nereyi bırakıyorsunuz?” sorularına yanıt arandı.
Optimist sınıfının kullanmayı planladığı bölgedeki 18 knot’lık rüzgar sağnaklarda 20-22 knot’a çıkarken, parkurun yaklaşık 1 mil açığında 28-30 knot’ı aşıyordu. BAYK yönetimi, ekiplerin can ve mal emniyetini dikkate alarak “beklemede kalmayı” tercih etti.
Optimist yarışları olmasa, kıyıya yakın kurulacak parkurda planlanan yat yarışlarının yapılabilme olasılığı yüksekti, ancak sahanın “uygun olmaması” belirttiğimiz “elverişsiz” koşulları oluşturdu.
Cuma günü hava kısmen daha sakin olduğu için BAYK Trio Trofe'de 1. Ayak yarışları yapıldı. Ancak önceleri 9 olan sayı sonradan 7'ye düştü, bunlardan da ikisi "hava" yüzünden risk almayıp start hattına gelmedi. Sayı düşük olunca "parkur çakışması" sorun yaratmadı. Bu yarışta Minx (Yiğit Eroğlu) birinci olurken, Omani Windy Yachting (Tunca Çalışkan) ikincilik, Jasmin Quattro (Şükrü Burak Uzuner) üçüncülük elde etti.
Elbette burada bazı ekiplerin çekinceli tavrı da etkiliydi. Sert havada yelkenlerini parçalamak, donanıma zarar vermek, hasar almak düşüncesi, kaygıları ekonomik açıdan ve “Euro bazında” katlıyordu. Zira yatların sert havada karşılayacakları ağırlıklar bir Optimist ile kıyaslandığında çok daha fazlaydı.
Sonuçta hissedilen eksi 4 derecede, oldukça soğuk bir ortamda TYF Optimist Yıldızlar Kupası, Altın Grup’ta planlanan 12 yarıştan 11’ini yaparak haftayı noktalarken 4. Ayak heyecanı ile İstanbul, İzmir ve Marmaris’ten gelip Bodrumlu ekiplerle buluşan yatçılara da “karada beklemek” kaldı.
BAYK Viskomodoru Ahmet Ediboğlu, yarışlarını yapamamanın herhangi bir sıkıntıya yol açmadığını ve ekiplerin durumu anlayışla karşıladığını belirterek şöyle konuştu:
“Farklı bölgelerden 300’den fazla yelkencinin geldiği bir Optimist yarışı elbette ki hepimizin önceliğidir ve öyle de olmalıdır. Eğer yarış yöneticileri ile konuşabilseydik, yat filomuzun denize çıkmayacağını ve sahayı Optimist yarışlarına bırakacağımızı söyleyecektik.”
Tasarlanan görüşme gerçekleşmiş olsaydı, BAYK yönetimi belki de 4. Ayak yarışlarını hafta sonunu beklemeden erteleyecek, bu da çoğu ekibin Bodrum’a gelmesini durdurarak yol ve konaklama masrafı ile zamanın boşa harcanmasını engelleyecekti.
Aynı zamanda TYF Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi de olan Tolga Yağlı, bu konuda Ahmet Ediboğlu’nun sözleri ile bire bir örtüşen cümleler kurdu. Zira Yağlı, bu sıfatlarının yanı sıra yöneticisi olduğu kuruluş adına Bodrum’a üç ekip göndermişti. Bir anlamda o da “mağdur” olanlar arasındaydı.
Bodrum'da bir de güzel bir dayanışma örneği sergilendi. Direkleri kırılınca "teknesiz" kalan ODTÜ'lü öğrencilerin bir bölümü Milta Marina'nın Cape Horn'una, diğerleri de başka teknelere dağıtılarak "yarışın içinde" kalmaları sağlandı. Ama 4. Ayak buluşmasında tüm filo gibi onlar da karada kaldı.
Bodrum’da rüzgar sert, alan dardı. Eksik olan, iki etkinliğin yarış yöneticileri arasında diyalog kurulamaması idi.
Sonuç olarak “biri yerken, biri baktı"...
“Kıyamet kopmadı” ama geriye de “iletişimin önemi” ve "gerekliliği" gibi alınması gereken dersler bıraktı.
Fotoğraflar: Hasan ONUKER / sailing.raphy