BİZİM TOPRAKLARIMIZDAN BİZ TEHDİT EDİLMEMELİYİZ

Orta Akdeniz’de Sicilya – Girit Adası hattında, Doğu Akdeniz’e doğru hareket halinde  Pentagon’un direktifleri ve menfaatleri doğrultusunda seyreden; pistlerinde kalkışa hazır uçakları ile uçak gemisi, nükleer denizaltıları, muhripleri(fırkateynleri) ile dünyanın en güçlü donanmalarından biri Amerikan 6’ncı Filosu (The U. S. 6’ th Fleet) 1946’dan beri hep boy gösteriyor.

    
Hey! Haklının değil para babalarının, Anglo – Amerikan sermayesinin denizdeki vurucu gücü, böyle pervasızca, tehdit eder, dayılanırvari, güverte rampaları silah yüklü, denizaltıları balistik uzun menzilli silahları ile hedeflerini vurmaya hazır, donatılmış, nereye gidiyorsun? Yakın veya uzun vadede hedefinde kim, kimler hangi ülkeler var?

DÜMEN SUYUNDAN KENDİLERİNİ SEYRETTİRİRLER

    Savaş gemileri denizlerde, bilhassa açık denizlerde filo halinde seyrediyorlarsa çok haşmetli, muhteşem bir manzara oluşturur, dışarıda bir yolcu gemisinden, lüks kruvaziyerden, dökme yük gemisi veya petrol tankerinden o suyun üzerindeki savaş makinelerini gözleyen zabitlerin, tayfaların gözlerini kamaştırır ve onlara adeta; rahmetli kalipso kralı Metin Ersoy’un; “Ah o gemide ben de olsaydım” şarkısını söyletirler. Ve de duygulandırır uzun uzun ardından, dümen suyundan kendilerini seyrettirirler.

    
İlk uçakgemisini 1968 – 69’lu yıllarda bir NATO tatbikatı dönüşünde Napoli’ye liman ziyareti yapılırken (görevli olduğum Türk muhribinden muhabere subayı olarak görüşmek üzere gittiğimde) gezmiştim.

    Aradan yıllar geçti, 2 000’li yılların başı gibi, Karadeniz’de en büyük Rus limanı Novorosisk’teyim, limanda iskeleden karaya aborda olmuş, 1960 – 87’lerde Karadeniz ve Akdeniz’de Rus Donanması’nın da amiral gemisi görevini uzun yıllar icra etmiş Mikail Kutuzov kruvazörünü ziyaret etmek istedim, ancak müsaade edilmedi. Gezememiştim. Sonraki yıllarda öğrendim ki “Müze Gemi” olmuş 50 rubleye gezilebiliyor. Adını taşıdığı kişi Mareşal Mikail Kutuzov 7 Eylül 1812’de Moskova’ya 120 km. kala Borodino Savaşı’nda Napoleon orduları karşısında yenilerek Moskova’nın doğusuna çekilmiş ve şehir 5 gün boyunca yanmıştı.(14 – 19 Eylül 1812 )

KÜRECİK, İNCİRLİK VE 6’NCI FİLO

   Akdeniz’de hareket halinde olan 6’ncı Filo ana kumanda merkezi Washington’da Pentagon’la, Napoli ve Brüksel Nato karargâhları ile Anadolu toprakları üzerindeki İncirlik Hava Üssü ve Malatya Kürecik Radarları ile sürekli, canlı komuta irtibatında.

  
 2012’de Malatya’nın Kürecik ilçesinde kurulan ABD yapımı AN-TPY-2 (Army-Navy) çok maksatlı güçlü hava radarı 1000 deniz mili (1900 km.lik) bir alanda hava araçlarını tespit ediyor. 550 deniz millik (1000 km.) bir mesafen bir balistik füze atıldığında ise bunu skobunda taramalarda kesin görüyor, İncirlik’e ve 6’ıncı Filo’ya anında iletiyor.

***

    Rus uzmanlara göre şu anda İncirlik Amerikan Üssü’nde 50 adet B 61 tipi atom bombası var. Sızan haberlere göre bu sayı 2011’de 70 iken 2001’lerde 90 adet olduğu ve miktarının azaltıldığı bazı raporlarla belirtiliyor.

   Yer yüzünde sömürü düzenini devam ettiren Amerikan hegemonyası 9 Haziran 2018’de Nevada Çölü’nde yaptığı denemelerle B 61 – 12 nükleer bombalarının yeterlilik testlerini tamamladı. Yeni adam öldürme canavarları Avrupa’da; Almanya, Türkiye, İtalya, Belçika ve Hollanda’daki askeri üslerde eskileri ile 2020 yılına kadar değiştirilecek.

   
Programın maliyeti 25 milyar doların üzerinde, “Yeni Nesil Savaş Uçağı” da denilen F -35’lerle uyumlu olacak.  Bu B 61 – 12 ölüm silahı nükleer atom bombası bizde gene İncirlik’te konumlanacak.

      
Etki sahası 1945’de Hiroşima’ya atılan atom bombasından 4 kat daha güçlü ve yıkıcı. Yeryüzünde savaşlar, kıtlık, açlık, iç ve dış göçler, göçmen sorunu… devam ediyor ama Amerika, Rusya, Çin ve Almanya’daki silah tüccarları o konularla ilgilenmiyorlar.

    İnsanlık adına kafa yoran hümanistler esas bu konulara çözüm üretmeli.

    Anadolu’nun bağrında kurulan, yukarıda kısa detay da verilen bir askeri üs var, Malatya Kürecik NATO Üssü. Önünüze bir harita açın ve pergeli üzerine koyarak yaklaşık 800 deniz mili (1500 km.) menzilli bir sahayı tarayın, hedefinize nereler giriyor: Tahran, Suriye, İsrail, Süveyş Kanalı, Karadeniz, Kırım’daki Rus Karadeniz Filosu Deniz Üssü Akyar’ın  (Sivastopol ) bu daire içinde kaldığını göreceksiniz. Hedefin İran’ı tehdit ve kontrol, İsrail’i koruma, Karadeniz’i ve Rus Karadeniz Filosu’nu kontrol etmek mi olduğuna karar vereceksiniz. Bunun için stratejist veya uzman olmaya gerek yok.

DEĞİL SENERYOSU, KURGULANMASI BİLE YANLIŞ

    19 – 29 Mart 2018 tarihleri arasında Orta ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve ABD’nin (6’ncı Filo) katılımı ile Girit -  Souda Deniz Üssü ile Hayfa Deniz Üssü arasında ki uzun ve geniş bir bölgede tatbikat yapıldı; “Noble Dina 2018”. Daha sonra basında yer alan haberlere göre tatbikat senaryoları içinde Kürecik Radar Üssü kullanılarak Türk savaş uçaklarının vurulup imha edildiği ortaya çıkmış.

   Böyle bir senaryo eğer doğru ise değil uygulanması, kurgulanması ve hatta düşünülmesi bile yanlıştır, ihanettir. Hele hele bizim topraklarımızda!

***

    Göstergeler belki 100 yıl, belki yarım asır içinde Karadeniz ve Kafkaslar da bir Türk – Rus ekonomik veya askeri çatışmasına işaret ediyor. Geçmişte yaşanmış Osmanlı İmparatorluğunun I’inci Cihan Harbindeki karanlık günlerinde General Georgy Berhmann komutasındaki Rus Orduları Erzurum’a 57 km. kala Hasan İzzet Paşa tarafından I’inci ve II’inci Köprüköy Muharebeleri sonunda 9 000 şehit ve 3 000 esir verilerek zor durdurulmuştu. (02 – 16 Kasım 1914). Bugün de genişleme sürüyor. Emekli bir Rus amiralin ; “Karadeniz bir Rus içdenizidir, hele Kırım’ı da ilhak ettikten sonra…” dediğini unutmuyorum.

    
Tablo çok yönlü karışık, yoğun, askeri ve ekonomik meselelerin harmanlanması sonucu belirsiz durumda. Suriye ve Irak’taki gelişmeler emperyalistlerin (Amerika, Rusya) lehine olursa çok yönlü zora düşeriz.

    Bizim için, Türk Milliyetçileri için Amerika veya Rusya değil Türk menfaatleri her şeyin önünde gelir. Dün bugünden pek farklı değildi. Cepheler değişse, ittifaklar farklılık gösterse de Malatya Kürecik Üssü bu haliyle T.C. ye şuanda fayda değil zarar getirmekte, tehdit oluşturmaya yönelik bir durum arz etmektedir.

   
 Özetle bizim topraklarımızdan, biz tehdit edilmemeliyiz. Buna göz yummaya kimsenin hakkı da yetkisi de yoktur.