Azerbaycan Toprağını Savunmak Türkiye Toprağını Savunmaktır!
30 Eylül 2020, Çarşamba 21:14Azerbaycan Toprağını Savunmak Türkiye Toprağını Savunmaktır!
Ermenistan’ın, otuz yıl önce, vicdanı olanların dünya tarihine kara bir leke olarak geçen, kadın, çocuk, hatta bebeklere dahi, türlü zulüm, işkence ve neticesinde büyük katliamlar sonucu haksız, hukuksuz olarak Dağlık Karabağ ve Azerbaycan topraklarına yapmış olduğu işgalin, hesap günü gelip çatmıştır. Emperyalizmin maşası, bu vahşi, terör devletinin can Azerbaycan’ımıza 27 Eylül pazar günü sabahı yine sivil yerleşim yerlerini vurarak, kirli ve karanlık tarihine yakışır şekilde başlatmış olduğu saldırılar yeni değildir. Ancak bu sefer Azerbaycan, işgal altındaki dağlık Karabağ ve topraklarını geri alma irade ve kararlılığı ile hızlı ve şiddetli bir karşılık vererek öz topraklarında ilerlemeye başlamıştır. Azerbaycan’ın kendi öz topraklarını geri almak üzere başlatmış olduğu karşı saldırı, yine aynı Emperyalist batı ülkelerinin başını çektiği çok sesli koro tarafından ateşkes ve barış masası söylemleri ile engellenmeye çalışılmaktadır. Otuz yıldır devam eden ve Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan bu işgali sonlandırmak ve sorunun masada çözümü için 24 Mart 1992 tarihinde kurulan MİNSK grubu eş başkanları; ABD, Fransa ve Rusya bu hukuksuz işgalin sonlandırılmasına hiçbir katkı sağlayamamıştır. İşin ilginç tarafı ABD ve Fransa bugün de Ermenistan’ı, Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı kışkırtan ülkelerin başını çekmektedirler. Ermeniler, yüz yıl önce olduğu gibi yine emperyalist kışkırtmalarla hareket ederek, hem kendi halkına, hem de bölge barış ve istikrarına zarar vermektedirler. Bu saldırı sadece Azerbaycan’a yapılmiş bir saldıri değildir. Bu saldırının önemli amaçlarından birisi de Türkiye’nin, dikkat ve konsantrasyonunu bozarak, Doğu Akdenizde, Libya’da, Suriye ve Irak’ta Türkiye ve bölge ülkelerinin hak, menfaat ve bütünlüklerine yönelik emperyalist saldırıların uygulanmasının önünü kesmek için Türkiye’nin ortaya koyduğu irade ve kararlılığı kırmaktır. Ayrıca bölge istikrarını bozarak, Türkiye, Rusya, İran ve bölge ülkeleri arasında gelişmekte olan bölgesel işbirliği ve ilişkileri bozmaya yöneliktir. Ermenistan’ın bu saldırılarının arkasında, Türkiye'nin Suriye ve Irakta ABD, İsrail, Fransa başta olmak üzere diğer bazı batı ülkelerinin piyonlarına karşı yapmış olduğu ön hat vatan savunmasına engel olmak, yine bölgede çıkar beklentisi olan aynı emperyalist ülkelerin tahrik ve kışkırtması ile Yunanistan'ın doğu akdeniz ve Mavi Vatanımızdaki haklarımızı gasp etme girişimlerine sessiz kalmasını sağlamak, Libya ile yapılmış olan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması ve Askeri İşbirliği Anlaşmaları” sonucunda elde ettiği ve kararlılıkla savunduğu haklarından vaz geçmeye zorlamaktır. Türkiye, bütün milli güç unsurlarıyla bu kadar önemli ve hayati mücadeleler verirken iç siyasi çatışmaları, ülkenin yüce menfaatlerinin önüne koyan, bir takım siyasi parti ve kişilerin sorumsuz ve anlamsız açıklamaları iç cephede en çok ihtiyaç duyduğumuz milli birlik, bütünlüğü bozmaktadır.Türkiye’yi her alanda köşeye sıkıştırmak isteyen emperyalist ülkelere, ülkemizi savaşa direk müdahil olmuş, savaş yanlısı, kışkırtırcı ve hatta cihadcılarla ve terörist gruplarla iş birliği içinde oldukları yönünde olduklarına dair bir yafta yapıştırmak için bekledikleri fırsatı altın tepside sunan bu sorumsuz kurum, siyasi parti ve şahısların kimlere hizmet ettiklerini yüce halkımızın taktirlerine sunmayı bir görev olarak addediyorum. Türkiye bütün milli güç unsurlarıyla Azerbaycan halkı ve devletinin yanındadır ve her koşulda yanında kalmalıdır. Kardeş, can Azerbaycan’ı savunmak aynı zamanda, geleceğimiz olan Mavi Vatanımızı ve Türkiye yi savunmaktır.
Hakan EKİZ
Emekli Deniz Yb.
30/09/2020