Avrupa Siyasal Topluluğu (AST) / Pazar Ufukları
10 Ekim 2022, Pazartesi 15:59
6- 7 Ekim 2022 tarihlerinde Fransa cumhurbaşkanı Macron’un daveti ile bir araya gelen 44 Avrupa ülkesi (içlerinde Türkiye’de Azerbaycan da var) Avrupa Siyasal Topluluğu oluşumuna yol vermişlerdir.
Böylelikle topluluk öncesi Şangay Topluluğu ülkeleri ile sadece Rusya üzerinden sınırdaş olan AST, bu şekilde en Doğu’daki Azerbaycan üzerinden Şangay Topluluğu ŞT üyeleri Rusya, Kazakistan ve İran ile sınırdaş olmaktadır.
Avrupa’nın kimliğindeki ana motivasyon menfaat merkezlidir. Pusulası menfaatleridir. Hiç hakkı olmadığı halde Roma İmparatorluğu’nun mirasını bölücü, sınırlayıcı bir zihniyet çerçevesinde kendisine mal eden Avrupa, bu kurnazlığının kendisini nasıl çöküşe götürdüğünü de bizzat yaşayacaktır.
Buradaki menfaati ise kuzeyde Rusya üzerinden yitirdiği enerji kaynaklarına güneyde Türkiye üzerinden Hazar enerji kaynakları ile
ulaşabilmektir. Bu kadar nettir. Buradan Türkiye’nin elde edeceği bir iktisadi ve siyasi çıkar söz konusu değildir.
Türkiye, paha biçilemez stratejik konumunu, göçmenlerin tampon ülkesi olma ve enerji kaynaklarına yol olma tarzında çok ucuz bir şekilde heba etmektedir.
Perdenin gerisinde ise her zaman olduğu gibi Avrasya kıtası‘nı ana stratejisi olarak ilan eden ABD yer almaktadır. Amaç yükselen Asya’nın önünü Avrupa ile kesmek, bölmek, Avrupa ve Asya’nın birlikte hareket etmesini engellemektir. Fransa burada ABD’nin Truva Atı konumundadır.
İlerde Türkistan coğrafyası ülkeleri de Topluluğa alınmaya çalışılacaktır. ABD üst düzey yetkilisi Pelosi’nin son Kafkasya, Ermenistan ziyaretinin nedeni ortaya çıkmıştır.
NATO genişlemesi ile Avrasya’yı Avrupa üzerinden karıştırmaya çalışan ABD, bu kez de Avrupa genişlemesi ile kendisine rakip olarak gördüğü Avrupa birliğini devredışı bırakarak 44 ülkeyle Avrupa siyasi topluluğu girişiminde bulunmuştur.
Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne alınması ile karadeniz’e kıyıdaş olan Avrupa, AST girişimi ile siyasi olarak Azerbaycan üzerinden Hazar’a da kıyıdaş olmuştur.
Konunun bu stratejik yönleri her zaman olduğu gibi Türkiye televizyonlarında Hacivat Karagöz usulü televole tartışma programı görüntülü atraksiyonlarla perdelenmeye çalışılacak ve Türkiye’nin bu konularda kendine özgü bir strateji geliştirmesine sürekli engeller yaratılacaktır.
En etkili engel zihinlerin köreltilmesidir.
Avrasya’nın merkez siyasi coğrafyasında yer alan Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasındaki birlik vizyon ve misyonunu harekete geçirerek, bu konuda insiyatif alması elzemdir. AST’nin amacı birleştiricilik değil bölücülüktür; ABD’nin moderatörlüğünde, Avrupa ile Asya’nın siyasi birliğine, birleşmesine engel olmak.
21. yüzyıl birleşik kaplar dengesinin Avrasya kıtasının Avrupa ve Asya uçları arasındaki gelişimine tanıklık edecekti. Bakalım denge hangi tarafa doğru sarılacaktı. Aklın yolu yükselen Asya’nın çöküşe geçen AvrupaKarşısında dengeyi kendi lehine oluşturacağı yönündedir.
Türkiye açısından önemli olan husus bu dengenin yeniden kurulumunda coğrafyası ve tarihini birlikte paylaştığı her iki kıtada da önüne büyük fırsat gelmiştir; dengeyi Türkiye üzerinden sağlamak, bozulan Avrasya dengelerini Türkiye lehine onarmak.
Bu 21. yüzyılın Türkiye’nin önüne getirdiği çok büyük bir fırsat alanıdır. 20. yüzyılda Türklerin iki büyük lideri olan Kemal Atatürk “doğudan yükselmekte olan güneşe”bakmamız gerektiğini ifade ederken Turgut Özal ise “21. yüzyılın Türklerin asrı” olacağını dile getirmişlerdir.
Her ne kadar 21. yüzyılda böylesine bir vizyonu olan bir siyasi lideri henüz görmesek de ümidimizi yitirmememiz elzemdir
Levent Ağaoğlu
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.