Atatürk'ü Anlamak ve Anmak
18 Ekim 2021, Pazartesi 16:09Atatürk'ü Anlamak ve Anmak
12 Haziran 1926 Türkiye için çok önemli bir tarihtir. Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 3 sene olmuş ve birçok ülke ömrünün kısa olacağı varsayımı ile Büyükelçiliklerini Ankara'ya taşımamışlar.
1923 Türkiye'sine bakacak olursak; ticaretle uğraşan 1800 işyeri mevcut.
Bu işyerlerinin ancak %13'ü Türklere aitti. Tüm ülkede 1500 motorlu araç vardı ve 139 bin km karayolu vardı. Okur yazar oranı%16.4 olup 4894 ilkokul olup öğretmen sayısı 10238, öğrenci sayısı 341914 'dür. Orta okul ise 116 olup 1054 öğretmen sayısı, 1054 öğrenci sayısı; 989443 lisede öğretmen sayısı 838, öğrenci sanayisi ise 3799'dur. 1 adet üniversite ayarında bir okul ve 9 fakültesi vardı. 307 öğretmene karşın 2914 öğrencisi vardı.
Doktor sayımız 920, Diş hekimi yok .
Erkek nüfus az Tüm ülkede sıtma, verem, trahoma gibi birçok hastalık milyonlarca insana bulaşmış. Yeni Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı devletinin borçlarını ödüyor.
Henüz devrimler tam başlamamış. Özellikle harf ve kıyafet devrimi.
Lozan anlaşması imzalanmış ama ülkenin imarı için bütçe doğru dürüst yok.
1925 yılında ATATÜRK Genç Türkiye'yi dünyaya tanıtmak ister.
Özetle ilgililerin fikri alınır ve tanıtım sergisinin klasik olarak yerde değil bir ilke imza atarak denizde olmasını ister. Gemi bulunur ismi Karadeniz'dir. Gemi siyah boyalıdır. ATATÜRK geminin beyaza boyanmasını ister. O "Karanlıktan aydınlığa geçiyoruz." der. Artık vizyon süreci başlamaktadır. Savaşlar görmüş o kadar sorun içinden geminin boyasına bile bir anlam vermeye çalışan bir lider Atatürk.
Bu gezi için bir amblem tasarlanıyor, Baş figür Hermes. Antik Yunan'da Ticaret ve Haber Tanrısı yani 3 yıl önce denize döktüğü Yunan'nın Tanrısı. Bu Nasıl bir lider. Düşmanının simgesini kullanacak kadar akıllı bir mesaj veriyor.
Gemide büfe açılıyor işletmecisi Rum.
Geminin hazırlanması için bütçe dar, tamamlamak için sergi ürünlerini satmak fikri geliyor ve İş Bankası gemide bir şube açıyor.
Gemide her şey özenle seçilmiş ve tasarlanmış. Protokol müdürü bir kadın Saniye Hanım 5 dil biliyor. İlk kadın milletvekili Mebrure Hanım. Daha Avrupa'da bazı ülkelerde İngiltere dahil kadına seçilme ve seçme Hakkı verilmemiş.
47 kişilik Cumhurbaşkanlığı orkestrası var.
Ülkemizde çıkan tüm ürün ve sanayi malları teşhir ediliyor. Yeni Türkiye dünün hasta adamı bir gemiye sığmış ve "Yüzen Türk sergisi" adı altında 12 Avrupa limanına uğruyor. Mağrur İngiliz basını ''Avrupa'nın hasta adamı kendisini Nasıl iyileştirdi" şeklinde sür manşet atıyor.
ATATÜRK 12 Haziran'da Mudanya'dan gemiye biniyor. Mudanya anlamlı Lozan'a giden yolun başlangıcı. Gerekli izlenimleri yaparak bir gün sonra Bandırma'da gemiden iniyor o kadar işin arasında.
Uğradığı bazı limanlardaki izlenimleri aktarmak istiyorum.
Barselona / İspanya kendilerine Osmanlı kolonisi olarak tanıtan Musevi cemaati karşılıyor ve Cumhuriyetin ilan edildiğini öğreniyorlar. 3 gün içinde 11000 ziyaretçi geliyor gemiye. Londra gemiyi yanaştırmıyorlar, Alargada kalıyor buna rağmen 25000 ziyaretçi geliyor.
Amsterdam / Hollanda Cumhurbaşkanlığı orkestrası konserler veriyor. Hamburg / Almanya Türk bayrakları ile karşılanıp 20 000 ziyaretçi geliyor.
Helsinki / Finlandiya 'da Fin dışişleri bakanı gemiye geliyor. Kazan ve Tatar Türkleri "Kardaşlarımız gelmiş" pankartı ile karşılıyorlar.
86 günlük bir seyir süresince 64000 ziyaretçi geliyor gemiye.
O dönemin iletişim imkanları ve böyle bir yüzen sergiye insanların ilgisini düşünürsek bu rakamlar çok büyüktür.
O dönemin ilk piar çalışmadı olarak tarihe geçen bu yüzen sergi, bizi miskin tembel çalışmayan bir ulus olarak gören ve siyasiler tarafından kamuoylarına Türkiye'yi kötü tanıtan devletlerin halklarının ayağına giderek Genç Türkiye Cumhuriyeti tanıtılmıştır. Kıyafet devrimi yapılmadan kadın ve erkekler medeni dünyaya uyum sağlayan kıyafetlerle geziye katılmışlardır. Türkün bu bastırılmış yenilikçi çağdaş dünyaya uyum özlemi bu gezi ile atılmıştır. Türk insanına öz güven gelmiştir. Dünyada ilk defa bir yüzen sergi ile bir ülke tanıtılmıştır.
Daha Cumhuriyet 3 yıllık bir geçmişi olmasına ve başta Birleşik krallık ile Fransanın Nasıl olsa yıkılacak dediği bu Cumhuriyet ayakta duracağını, milleti ile birlikte başarayacağını göstermesi bakımından önemlidir. Tüm bunlar vizyon sahibi ATATÜRK'ün müthiş dehası ile oluşmuştur. Ülke daha yaralarını sarmadan parasızken bu geziyi yaparak Avrupa'da kamuoyunun güvenini kazanmaktır. Türkünde medeni dünyada bir yeri olduğunu gösteren bir olaydır.
ATATÜRK Savaş devam ederken cepheden gelip Milli Eğitim şurasını açması bu işin geriye dönüşü olmadığı mesajını verirken "Yüzen Türk Sergisi" ilede medeni dünyada artık geriye dönmeden duracağının mesajını vermiştir.
Tarih okumak gerçekte budur.Hissetmektir o döneme gidip yapılanları analız etmektedir. Hamaset bir yere kadar insanlara şevk vermek için kullanılsada gerçek olan gerçeği bilmektir.ATATÜRK'ü ve yaptığı işleri anlamak her zTürk vatandaşının görevi olmalıdır Çünkü o Zaman doğruyu bulmada fazla sıkıntımız olmaz Karadeniz yüzen Türk sergisini bu anlam içinde irdelemek gereklidir.
ATATÜRK az Zaman'da çok büyük işler yapan dünyanın ilk belkide son lideridir.yaptıklarını kısa hayatı içinde görmenin bahtiyarlığını yaşamıştır. Bugün dünyada hala anılıyor ve cadde / meydanlara ismi veriliyor, UNESCO tarafından ATATÜRK yılı olarak kabul ediliyorsa ve mağlupları tarafından Modern Türkiye'nin kurucusu olarak tarihin sayfalarına geçmişse 20. yüzyıldan 21. yüzyıla vizyonu ve tarihi kişiliği geçmişse bu büyük insan ölmedi.10 Kasım 1938 onun biyolojik yaşamının sonudur.
O aslında yaşıyor söyledikleri ve yaptıkları ile.
Hala fikirlerini dünyaca saygı görüyorsa o insan ölmemiştir.
Onun cenazesinde izdihamdan Dolmabahçe sarayı Demir kapısının düşmesi sonucu ölen vatandaşlarımızın arasında Türk vatandaşı, Ermeni, Rum ve Yahudi olmadı bizlere önemli bir mesaj vermektedir. Daha dün Sözde Ermeni tehciri, Denize dökülenlerin soydaşları Rumlar ve 1935 /37 Trakya Yahudi olaylarına rağmen bu insanlar bu büyük insanın cenazasini katılmak için canlarından oldular. ATATÜRK çok önemli iki sözçük söylemiştir. "Ne Mutlu Türk'üm diyene" bununla etnik dini fark ayırt etmeden bu ülkede yaşayan harikasın üst kimliği Türk'dür. Çünkü o Osmanlı hanedan bağlılığı olan kul ve ümmet anlayışından gerçek kurucu ulus olan Türk milleti yaratmıştır. Bugün orta doğuda parçalanmalar ulus olamamaktan kaynaklanmaktadır. Diğer sözcük ise "Yurta sulh Cihan'da sulh'' Eğer millet olarak dağılmazsak kendimizi etnik ve dinsel gruplara ayırmadan tek Türk milleti altında barış içinde yaşarsak o Zaman bizimle uğraşacak devletler saygı göstereceklerdir. Bir başka deyişle dünyada sulh olacaktır.
10 KASIM ATATÜRK'ün ölüm yıldönümü. Şimdi onu daha iyi tanımalıyız belki yeniden keşfetmeliyiz o bizim fenerimizdir ışığımızdır. Onun yolu çağdaş medeniyet yoludur Batı değildir. Çağdaşlık nerde ise bizim yolumuz o yoldur.
Rota ATATÜRK
Viya böyle
18/10/2021