AdbDer ve MARİNALARIN DURUMU
30 Aralık 2019, Pazartesi 10:35AdbDer Amatör Denizciler Barınak Derneği kurulduğunda, bir kısım çevreler marinalara rakip olacağını ve hatta AdbDer ve üyelerinin marinalara düşman olduğunu söylemişti. Söylem halen devam etmektedir. Bu düşünce gerçeği yansıtıyor mu? Yazımızın konusu bu ve marinaların güncel durumu.
AdbDer’in kurucu üyelerinin tamamı ve sonradan üye olanların büyük çoğunluğu (% 90) uzun zamandır marina müşterisi değildir. Derneğin üyeleri, 15 yıl öncesinden itibaren, marina fiyatları yükselişe geçtiğinde, yüksek marina fiyatlarını ödeyemedikleri veya ödemek istemedikleri için marinaları terk eden denizcilerden oluşmaktadır. Üyelerimizin çok az kısmı marina müşterisidir. Bir başka deyişle AdbDer üyeleri MARİNA MÜŞTERİSİ DEĞİLDİR ve MARİNALARIN İSTEMEDİĞİ MÜŞTERİ KİTLESİDİR. Yani arz ve talep karşılıklı olarak yoktur.
Karşılıklı arz ve talebin bulunmadığı bir durumda rekabet olabilir mi? Tabii ki yoktur.
Marina fiyatlarının yükselişinde sadece ecremisil kiraları kabahatli bulmak mümkün değildir. Bir kısım marinalar yap-işlet-devret modeli ile yapılmış olup, ödedikleri bir kira varsa bile çok düşüktür. Bu marinalar için ödedikleri kira, yüksek fiyat politikasını açıklamaz. Onlar kar maksimizasyonu peşindeler. Öyle bir kar maksimizasyonu yapıyorlar ki, inşa ettikleri marinayı 2 yıl içinde amorti edebiliyorlar.
Bir kısım marina hakikaten yüksek ecremisil kira ödüyor. O kadar ki, tekne bağlanma paraları ancak kiraları karşılamakta, geri plandaki mağaza ve lokanta gibi sosyal tesislerin kira ve işletmesinden sağlanan gelir kar hanesine yazılmaktadır. Bu tip marinalardan bir kısmı bugün borç batağındadır. Hatta bazıları iflas noktasında olup, haciz gelenler var. Diğer bir kısmı da satılıktır. Satılık olanlar da alıcı bulamamaktadır.
Ecremisil kira marinaların başbelasıdır ve yüksek fiyatların nedenidir. Ancak kabahat sadece ecremisil kirada mı? Hayır. Marinalar da bayağı kabahatli. O kiralara zamanında itiraz edip dava açmadıkları için kabahatliler. Ancak çoğunluk gecikmeli de olsa dava açtılar. Davaları kazandılar. % 60 ve daha fazlası kadar ecremisil kiralarda düşme oldu. Ama dava sürecinde sanki o kirayı ödüyorlarmış gibi teknelerden para aldılar ve davayı kazandıklarında teknelere para iadesini hiç düşünmediler. Mis gibi kar ettiler.
Marinalar kendileri için lüks hizmet verdiklerini ifade ediyorlar. Benim kanaatim hiçbir marina lüks değil. Marinaların içindeki mağazalar, sadece marina müşterilerine değil, marinanın bulunduğu mahaldeki halka da hizmet vermektedir. Market yine aynı markettir. Lokanta yine dışardakiler gibi lokantadır. Cafe ve barlar dışardakiler ile aynıdır. Teknenize kahvaltı veya yemek servisi verilmesi lüks değildir. Dışardaki restaurantlar da evlerinize servis yapıyor. Marinanın içinde çamaşırhane bulunması lüks değildir. Marina dışında da çamaşırhane var. Klimalı duş ve tuvaletler de lüks değildir. Güvenlik, elektrik, su, wifi hizmetlerinin neresi lüks? Ama bunlar marina içinde olunca o biçim pahalı oluyor. Nedeni de marinalar lüksmüş! Benim lüks anlayışım bunlar değil. Türk halkı bu lüksleri zaten evlerinde ve yakın çevrelerinde yaşıyorlar. Bunlar artık bizim hayatımızın bir parçası. Başka deyişle teknelerini marinalara bağlayanlar LÜKS AYAKLARINDA KAZIKLANIYORLAR. Kazıklananlar lüks hizmet aldıklarını söyleyerek kendilerini kandırıyorlar.
AdbDer kuracağı barınaklarda standartları belirledi. Bağlanma, su, elektrik ve güvenlik dışında Derneğin sorumluluğunda ek bir hizmet verilmeyecek. Barınaklar denizcilerin malı olacağından ve kendi mahallesi olacağından, kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayacaklar. Wifi istiyorlarsa bir veya bir-kaç antenlik iş bu. Hatta artık taşınabilir modemler var. Banyo ve tuvaletleri mahalle sakinleri kendileri yapacaklar. İster klimalı, ister klimasız. Lokanta, market veya cafe-bar istiyorlarsa, barınak dışında yakınlarda böyle bir işletme yoksa, bunları kendileri açacaklar. Bu nokta da belki Dernek devreye girebilecek.
AdbDer barınakları ile marinalar arasındaki farklar pek az. Puntonlar da ağaç kaplama olmayacak. Beton zemin olacak. Çoğu marinada da bu böyle zaten. Her tekne için ayrı su ve elektrik kutuları olmayacak. Her puntonda bir adet olacak. Ama bazı tekneler kendilerine özel kutular isteyebilir. Kendileri yaptıracaklar. Elektrik ve suyu Dernek vermeyecek. Sadece saatleri koyacak, altyapıyı tesis edecek. Dernek sadece kart verecek, su ve elektrik kartlarına kontör yükleyecek ve bunu da karsız yapacak. Barınak sakinleri nöbetleşe görev alırlar ise barınaklarda çalışan ücretli personel olmayacak. Böyle olursa idari giderler azalacağından düşük bağlanma paraları o oranda daha da düşük olacak. Barınak sakinleri bu organizasyonu yapmazsa mecburen ücretli çalışanlar olacak.
Bu şartlarda Marinalar ile AdbDer barınakları arasındaki fark ne? Pek fazla fark yok değil mi? Fark şu: AdbDer barınakları ucuz, marinalar AKILLARA ZARAR düzeyinde pahalı. AdbDer barınaklarında sadece Türk bandralı tekneler bağlanacak. Gümrük yetkisi alınmayacak. Marinalar yabancı bandralı tekneleri bağlayabiliyor. Ne de olsa marinalar turistik tesisler. Çoğu marina 12 mt altındaki tekneleri istemiyor. 12 mt altındaki tekneleri aldıklarında, 12 mt tekne fiyatı alıyorlar. AdbDer barınakları her tekneyi kabul edecek. 3 mt, 5 mt, 12 mt, 20 mt ayrımı yapmayacak. AdbDer barınaklarında teknenizin boyu neyse, o boya göre para ödeyeceksiniz. Üstelik ucuz tarifeden. Marinalar döviz cinsinden fiyat veriyor. AdbDer TL üzerinden fiyat uygulayacak.
AdbDer barınakları kurulduğunda marinalara bağlanan bazı tekneler barınaklara yönelecek. Buna karşılık marinalar büyük ve lüks yabancı bandralı tekneleri bağlamak için kendilerini dönüştürecek ve daha fazla kar elde etme imkanına kavuşacak. Aslında AdbDer barınakları bu açıdan marinaların gelirlerini arttıracak bir etki yaratacak.
Yine de “ben lüks istiyorum” veya “ben hırpanilerin arasında yaşamak istemiyorum” diyen parası çok tekne sahipleri marinaları tercih edecek. Bu tür tekne sahipleri de az sayıda değil. Malum, her otomobilde 4 tekerlek var. Hepsi adamın ayağını yerden keser ve bir noktadan bir noktaya götürür. Ama 4 tekerlekli bu araçlardan bazıları 50.000.- TL, bazıları 1.500.000.- TL. Para ve zevk meselesi bu. Ve/veya hava atma ihtiyacının tatmini. Ve/veya kibir meselesi. Bu tür müşteriler tam da marinaların istediği türden. İşte AdbDer barınakları ile marinalar arasındaki tercihi bu müşteriler yapacak ve büyük çoğunluk marinaları tercih edecek. Bu durum bile rekabeti imkansız kılar. Marinaların istediği de bu değil mi? Parası çok ve parayı harcamaktan korkmayan müşteri kitlesi.
Sonuç olarak, AdbDer barınakları hiçbir zaman marinalara rakip olmayacak. Ama marinalar değişmek ve dönüşmek zorunda. Kar maksimizasyonu için başlattıkları pahalı sistem, kendi içine çökmeye başladı ve hatta çöktü. Tedbir almaları zorunlu.
Bu vesile ile bütün denizcilerimizin, Türk Milletinin ve insanlığın yeni yılını kutlar, hiç ihtimal vermemekle birlikte, yeni yılın bütün insanlığa barış ve insanca yaşam olanakları getirmesini, insanların artık birbirlerini gırtlaklamadıkları ve iyi insan oldukları bir dünya dilerim.