23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun
23 Nisan 2024, Salı 12:00Değerli Meslektaşlarım, Milli Egemenliğimizin ve Milli İrademizin temsili olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 104. Kuruluş yıl dönümü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bugün büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz.23 Nisan 1920 milletimizin bağımsızlık ve özgürlük iradesini tüm dünyaya ilan ettiği tarihtir.Milletimizi ortak bir hedef etrafında bir araya gelerek birleştiren ilk Meclisimiz, vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin, hür yaşama uğruna sergilenen fedakârlığın en güzel timsali olmuştur.
Türk basınına göre büyük Türk devletinin tarihi bayramlarından biri ve Türklerin çocuk günü olan 23 Nisan, yüreklerden şefkatin taşması ve rahmetin coşması elzem olan bir gündü. Türkiye’nin hemen her köşesinde binlerce bakımsız ve kimsesiz kalmış, milletin insaflı nazarlarından, şefkatli kalplerinden imdat ve merhamet bekleyen yavrular vardı ve bunlara bakılması ve bu çocukların kurtarılması, ihmali caiz olmayan milli borç olarak görülmekteydi. İyi bakılmadıkları için çocukların küçük yaşta ölmelerini önlemek ve diğer taraftan aç ve çıplak, yersiz, yurtsuz kalmış çocukları himayeye çalışan ve yegâne sermayesi Türk halkının hudutsuz şefkati olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, senenin “bu gününü” çocuklara tahsis etmişti.
Yarınki nesiller için büyük bir Çocuk Bayramı haline getirilen 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü kutlamaları Büyük Millet Meclisinin açılış günü olduğu için memleketin dört bir köşesinde büyük neşe ile kutlanacak. Bu tarihi gün ve Çocuk Bayramı Başta Ankara’da, ihtiyarıyla, genciyle, çocuğuyla heyecanla kutlanacak ve çocuklara yönelik eğlenceler düzenlenecektir. 23 Nisan Bayramı sadece Ankara ve İstanbul’da değil ülkemizin Tüm İl ve İlçelerinde değişik şehirlerinde de çocuklar için eğlenceler tertip edilerek heyecanla kutlanacaktır.
Basında daha önceki yılların aksine 23 Nisan Çocuk Bayramı ile ilgili çalışmalar günler öncesinden yer bulmaya başlamıştı. Bir hafta boyunca Çocuk Haftası hazırlıklarıyla ilgili haberlerin çıktığı gazetelerde 23 Nisan günü manşetler Çocuk Bayramı’na ayrılarak Çocuk Haftasının en önemli gününde yapılacak kutlama ve faaliyetler kamuoyuna duyuruluyordu.
Gazeteler 23 Nisanda “Milli Egemenlik” ve “Çocuk Bayramı” olmak üzere iki önemli bayramın kutlanacağını sıklıkla dile getiriyorlardı.23 Nisanda başlayacak Çocuk Haftasında Türk Ocağı’nın yönetimi tamamen çocuklara bırakılacak ve aralarından birisi başkan seçilecekti. Aldıkları kararlar ne olursa olsun uygulanacaktı. Bu karar, Amerika’da senede bir gün bir çocuğun başkan seçilmesi ve hükümleri ne olursa olsun o gün için uygulanmasından esinlenerek alınmıştı.Kutlamalarda çocuklar bir hafta eğlenecekti ve bu amaçla bütün mektepler kutlama haftası boyunca tatil edilmişti. Bu münasebetle muhtelif eğlenceler düzenlenecekti..Daha önceki 23 Nisanlarda olduğu gibi 1929 yılı Çocuk Haftasında da Himaye-i Etfal’in yaptığı çalışmalar ön plana çıkarılmış ve birçok gazete haberinde, “Çocuk Haftasında Himaye-i Etfale yardım edecek olursanız vatanın istikbaline en büyük bir kuvvet vermiş olacaksınız. Cemiyet son 4 senede 257.361 çocuğa yardım etmiştir.”şeklinde bilgiler verilerek halktan cemiyete yardım talebinde bulunuluyordu.
1929’da 400 şubeye ulaşan Himaye-i Etfal Cemiyeti, kuruluşundan itibaren binlerce fakir, kimsesiz, anasız ve babasız Türk çocuğuna yardım etmişti.Bu yardımların önemini, , kimsesiz çocuklara sahip çıkılması için Himaye-i Etfale yapılan yardımlara devam edilmesi istenmiştir. Çocuk Haftasında düzenlenen ve bu tarihe kadar yapılan en kapsamlı kutlamaların gerçekleştirildiği ilk gün faaliyetleri, 24 Nisan gazetelerinde önemli yer bulmuştu. “Çocuklar Dün Bayramlarını Heyecanla Test ettiler” manşetleri 24 Nisan gazetelerinde Çocuk Bayramının nasıl bir heyecanla kutlandığını göstermekteydi.
Çocuk Haftasında müsamereler, balolar,konferanslar ve sinema eğlencesi gibi faaliyetler düzenlenmişti. Gazetelerde ise çocuk şiirleri yayımlanmıştı.Türk Ocakları Çocuklar İdare Heyeti’de bu önemli günde Darülacezeye giderek fakir çocukları ziyaret etmiş ve onlara hediyeler dağıtmıştı
İstanbul’daki Müsamerelerin en güzeli ve eğlencelisi Tepebaşı Tiyatrosunda çocuklara dayak atılmasının önlenmesi için sahnelenen “dayak” adlı tiyatro oyunu olmuştu. Bunun yanında “dayak” konulu bir müsamere yapılarak dayağın devlet tarafından kanunla yasaklanması istenmişti.Ayrıca Sarayburnu, Üsküdar ve Bakırköy’de çocuklar için muhtelif eğlenceler düzenlenmişti.Türk Ocağını yöneten çocuklar Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Paşa’ya: “ Bugün Hâkimiyet-i Milliye bayramınızı tebrik ederiz. Biz bütün Türkiye çocukları büyük bir sevinç içindeyiz. Bu mübarek hâkimiyet gününde çocukların da hâkimiyetini kabul ettiğiniz için size ayrıca teşekkür ederiz.” telgrafıyla teşekkürlerini iletmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, TBMM Başkanı Kazım Paşa, Başbakan İsmet Paşa ve Bakanlar Kurulu da baloya katılmışlardır.Bayram etkinlikleri çerçevesinde Hâkimiyet-i Milliye gazetesi tarafından Himaye-i Etfal Cemiyeti yararına iki haftadır kulüpler arasında yapılan futbol müsabakaları neticesinde İmalat-ı Harbiye kulübü kupayı kazanmıştı.İzmir’de de Hâkimiyet-i Milliye Bayramı dolayısıyla şehir bayraklarla donatılmış, resmi daireler ve müesseseler tatil edilmişti. Çocuk Bayramı neşe içerisinde kutlanmıştı. Çocuklar, kafileler halinde parklarda eğlenmişler ve sinemalardan istifade etmişlerdi. Vapur ve tramvaylar çocukların emrine tahsis edilmişti. Ayrıca bütün okulların katılımıyla büyük bir çocuk alayı tertip edilerek bayram kutlamalarına ayrı bir renk katılmıştır.
Aslında Çocuk Bayramının amacı, çocukların birkaç gün eğlendirilmesinden ziyade, toplumun çocuk sorunları ile ilgilenmesinin sağlanması olarak görülüyordu. Bundan dolayı Çocuk Haftasında, Türkiye’de çocuklarla ilgili sorunlar basında sıklıkla yer bulmaktaydı. Bunlardan; “fuhşa düşmeye mütemayil kız çocukları için ıslahhaneler kurulması,köprü altı çocuklarının ıslahı,çocukların hamal olarak çalıştırılmasına mani olunması, dilenci çocuklara sahip çıkılması,hapishane köşelerinde çürüyen bahtsız çocuklar için ıslahhane yapılması gibi sorunlara çözüm üretilmesi” istenmekteydi.
“Bu haftanın gayesi çocukların eğlendirilmesi ve Himaye-i Etfal Cemiyetine para toplaması değildir. Memleketin tamamen ihmal edilmiş bir çocuk meselesi vardır. Himaye-i Etfal, bu ihmal edilmiş işlerin bir kısmıyla uğraşmaktadır. Çocuk meselesi sadece şefkat meselesi değildir. Diplomatlara göre çocuk meselesi bir nüfus meselesidir. Sosyologlara göre bu bir toplumsal meselesidir. Doktorlara göre umumi sağlık meselesidir. Terbiyecilere göre bir pedagoji meselesidir. Çocuk meselesi yalnız başına bunların hiçbiri değildir. Çocuk meselesi bunlardan daha kapsamlı bir meseledir. Memlekette: yetim çocuklar; analı babalı ama muhtaç çocuklar; hasta çocuklar; sokaklara atılan çocuklar; hırsız çocuklar; evlerdeki ahretlikler; oyundan, havadan mahrum çocuklar; dayakla büyüyen çocuklar; küçük yaşta ağır işlerde çalıştırılan çocuklar; veremli çocuklar; dilenci çocuklar; bakıma muhtaç geri kalmış çocuklar; okumadan mahrum çocuklar; anneleri işte çalışan çocuklar; pislik ve sefalet içinde büyüyen çocuklar; sokaklarda yaşayan serseri çocuklar; istismar edilen çocuklar; köy çocukları, köy mektepleri; cahil anneler elinde büyüyen çocuklar; fuhşa düşen çocuklar gibi birçok çocuk meselesi vardır. “İşte Çocuk Haftasının gayesi, milleti bu meselelerle yakından alakadar etmektir” denilerek dönemin Türkiye’sinin çocuk sorunları dile getirilmiştir.
“Denizciliği Tanıtmak, Sevdirmek ve Yaygınlaştırmak” Gerekmektedir .Devletimizin desteği Armatörlerin girişimleriyle ilk başta ilkokula giden öğrencilerinden başlamak üzere Denizciliği aşılamak ve sevdirmek için gemileri tanıtıcı oyuncaklar dağıtmak ünüformalı genç abilerinin kısa ve öz denizciliği tanıtıcı sunumlar yapılması,Çocukları sevindirecek.Belkide bu farkındalık hevesiyle çocukların Arasında Yeni Kaptanlar Baş Mühendisler olmak için heveslenip çocuklarımıza Denizciliği sevdirmeyi ve Bu imkanları sağlayıp çocuklarımıza sunmamız zor bir şey değildir sanırım birlikten kuvvet doğar,
Millettimizin denizci bir toplum olabilmesi için Denizcilik bilincinin oluşturulması gerekmektedir. Bunun için eğitim sistemimizde gerekli düzenlemelerin yapılması, medya aracılığı ile denizcilik bilincinin yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Coğrafya derslerinde çevre denizlerimiz, özellikle Ege Denizi adaları kapsamlı bir şekilde incelenmeli, Deniz Yetki Alanları ve deniz zenginliklerimiz ve bunların ekonomiye katkısı en iyi şekilde öğretilmelidir. Tarih derslerinde Türk Denizcilik tarihine özel önem verilmelidir.
23 Nisan haftasında basında yapılan haberlerden en dikkat çekici olanlardan birisi de, “Anneler çocuğunu mutlaka emzirmelidir. Maalesef birçok anne yoktan sebeplerle yavrularını emzirmiyor. Bu, annenin; kendisine, çocuğuna ve bilhassa memleketine karşı bir ihanettir. Hiçbir şey, anne sütünün yerini tutamaz. Çocuk ölümlerinin çoğu annesini emmeyen çocuklar arasından oluyor. Çocuğunu ve memleketini seven kadın, çocuğunu emzirmelidir.” şeklindeki anne sütünün önemini anlatan haberdi.
23 Nisan 1921 yılında yeni Türk devletinin ilk milli bayramı olarak kabul edilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı’nın 23 Nisan 1922’de Ankara’da yapılan ilk kutlamalarından itibaren çocuklar ön plana çıkmaya başlamıştır. 23 Nisan’da Himaye-i Etfal Cemiyetinin kimsesiz çocuklara yönelik faaliyetleri ve bu faaliyetlerin Mustafa Kemal Atatürk tarafından desteklenmesiyle gündeme gelmeye başlayan “Çocuk Günü” 1926’lardan itibaren çocuk bayramı olarak görülmeye başlanmıştır. 23 Nisan 1927 yılından itibaren ise Milli Hâkimiyet Bayramı “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Çocuk Bayramının amacı, çocukların birkaç gün eğlendirilmesinden ziyade, çocuk sorunlarını kamuoyunun gündemine taşımak ve çocuk ölümlerini azaltarak nüfus artışının desteklenmesinin sağlanması olarak görülmüştür. “Çocuk Bayramı” Mustafa Kemal Paşa ve hükümetin de desteği ile 1929 yılında “Çocuk Haftası” adıyla yedi güne çıkarılmış ve kutlamalarda aktif rol Türk Ocaklarına verilmiştir. Böylece, 23Nisan Çocuk Bayramı Çocuk Haftası haline getirilerek çocukların sorunlarının daha çok gündeme getirildiği ve tüm Türkiye’nin coşkuyla kutladığı bir bayram haline dönüştürülmüştür.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 23 Nisan’ı çocuklarımıza armağan ederek onlara beslediği inanç ve duyduğu güveni de göstermiştir.Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın da Atatürk’ün kendilerine olan bu inancın ve duyduğu bu güvenin bilinciyle var güçleri ile çalışarak, ülkemizin dünya devletleri arasındaki gücünü ve saygınlığını daha üst seviyelere taşıyacaklarına, milletimizi çağdaş medeniyet seviyesinin de üzerine çıkaracaklarına yürekten inanıyorum.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, ve dua‘larla minnet ve şükranla anıyorum.
Gemi Makinaları İşletme Mühendisi / Birol Çetinkaya
Pruvanız neta, denizleriniz sakin, rüzgarınız kolayına olsun. Selametle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.