Yüzen ofis motivasyon dağıtıyor

Ofisini tekneye taşıyan Yiğit Eroğlu, yelken eğimi almak isteyenlerin ayağına kadar gidiyor. İki yıldır binden fazla kişiye eğitim veren Eroğlu, yeni denizcilerin peşinde...

Yoğun iş temposundan yorulan çalışanlar bir süredir soluğu teknede alıyor. Takım çalışmasını teşvik etmek amacıyla patronların da önerdiği yelken sporu bazıları için motivasyon artırmanın da ötesine geçmiş durumda.

Hem işini hem de hayatını deniz üzerine kuran Hedef Yelken'in Kurucu Ortağı ve yelken eğitmeni Yiğit Eroğlu bu tarife tam olarak uyuyor.

Öyle ki daha çocukken aklını başından alan yelken sevdası, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nde okumasına rağmen onu mesleğiyle ilgili projelere değil de açık deniz tecrübesini artırmak ve yelken eğitimcisi sertifikası almak için İngiltere'ye yönlendirmiş.

Bir dizi eğitime katılıp uluslararası geçerliliğe sahip yeterlilik belgeleri aldığını söylen Eroğlu, mezun olduğu 2009 yılında Türkiye'nin ilk yelken antrenörü Levent Özgen'le birlikte Hedef Yelken'i kurmuş. "İnsanlara yelken sevgisi aşılamak için yola çıktık" diyen Eroğlu, şimdiye kadar binden fazla kişiye eğitim verdiklerini söylüyor. Yaklaşık iki yıldır Fenerbahçe Marina'da demirli bir teknede yaşadığını vurgulayan Eroğlu, ofislerinin de aynı marinada demirli yelken okulu için özel olarak dizayn edilen bir teknede olduğunu anlatıyor. "YüzerOfis sayesinde İstanbul'un Sarıyer, Beykoz, Yeşilköy, Pendik ve Adalar gibi uzak semtlerinde yelken eğitimi almak isteyen grupların ayağına gidebiliyoruz" diyen Eroğlu, Dow, P&G, Allianz, Ventur, THY, Finansbank, Garanti Emeklilik, Proteksan Turquaz, Pfizer'le çalıştıklarını belirtiyor.

Karakterler teknede meydana çıkıyor
Hedef Yelken'in kurucu ortaklarından Levent Özgen kurumsal eğitimlerde denizde bir hiyerarşi olmadığı için herkesin doğal davrandığını söylüyor. Özgen, "Deniz hiç bilmedikleri ve çok yabancı oldukları bir yer. Eve dönebilmeleri için kendilerini ortaya koyup bir savaş içine giriyorlar, o zaman da rol yapamıyorlar. Kendini riskte hissedenler de oluyor, kendisini göstermek isteyenler de. Yani çok çeşitli karakterler ortaya çıkıyor" diyor. Eğitimlerde denize açıldıktan 5 dakika sonra adaylara sanal bir fırtınanın geldiğini söyleyerek onları bu sorunla baş başa bıraktıklarını anlatan Özgen, "Onları dışarıdan gözlemliyoruz. Bazı firmalar 5 dakika konuşup hiçbir şey yapmıyorlar ve fırtına gelince batıyorlar. Bazı şirketlerde ise hemen iki kişi çıkıyor, şunu şöyle yap, bunları böyle yap diye işleri ele alıyor" şeklinde konuşuyor.