Türkiye Denizcilik Zirvesi'nde Türk ve dünya denizciliğinin genel görünümünü değerlendiren T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan şu ifadeleri kullandı;
‘’Türk denizciliğimizin bağımsızlığı, gelişimi ve bugün bulunduğu konumda olmasındaki en önemli etkenlerden biri olan kabotaj kanunumuzun 95. yılını kutluyorum. Pandemi döneminde kilit çalışan ilan ettiğimiz tüm denizcilerimize de selamet diliyorum. Deniz yolu taşımacılığı, tek seferde çok büyük miktarlar yük taşınabilmesi, ekonomisinin diğer modlara göre daha çevreci olması, ton kilometreye göre düşük maliyetleri, yakıt maliyetlerinin tüketim anlamında daha az olması gibi nedenlerden dolayı dünya ticaretinde en çok tercih edilen taşımacılık türüdür
Deniz yolu taşımacılığı yakın mesafede rekabet edemiyor!
Dünya deniz ticaretinin yüzde 90’ına yakını deniz yolu ile taşınıyor. Bu konuştuğumuz miktar tabii ki uluslararası uzun mesafe taşımacılık ile alakalı. Bunun bir de yakın mesafe taşımacılığı var ki biz buna kabotaj diyoruz. Ülkemizde ne yazık ki yakın mesafe taşımacılığında deniz yolu taşımacılığı taşıma modu olarak diğer modlara karşı rekabet edemiyor. Biz bunu devlet olarak geliştirmek için tam gücümüzle çalışıyoruz. Bu noktada yapılması gerekenleri yapacağız.
Lojistikte en önemli payda denizcilere aitti!
Pandemi mart-nisan ayı gibi etkili olmaya başladıktan sonra sağlık sektörü ile beraber ayakta kalan birkaç sektörden biri de lojistik oldu. Lojistiğin içerisinde en önemli payda denizcilere aitti. Ülkemizde geçen sene pandemiye rağmen limanlarda elleçlediğimiz konteyner miktarında dünyanın tersine yüzde 3 civarında bir büyüme sağladık. Yavaş yavaş dünya açıldı, biz de açılıyoruz. Bu yılın ilk 5 ayında performansımız geçen seneye göre çok daha iyi. Geçen nisan ayında konteyner taşımacılığımız bir önceki yıla göre yüzde 20’nin üzerinde büyüdü. Mayıs ayında da yüzde 15 kadar bir büyüme gerçekleşti. Tabi pandemi ile beraber talep arz dengesinde, özellikle konteyner krizi ile birlikte ciddi sorunlar yaşandı. Dünyada yaşanan bu sorunlar dolayısıyla bize de yansıdı. Bizim en çok talip olduğumuz ve bu kapsamda birçok yatırım yaptığımız Çin’den Londra’ya olan orta koridordan bir örnek vermek isterim. Şangay’dan Rotterdam’a giden bir konteynerin taşıma maliyetleri 5 kattan fazla arttı. Ancak talep hala eksilmiş değil. Boş konteyner krizi ile ilgili konuşacak olursak ise ülkemize gelen konteyner sayısı çıkan konteyner sayısından 5 kat daha fazla, dolayısıyla bu konuda da iyi bir seyir halindeyiz.
Türk bayrağındaki gemileri destekliyoruz!
Gemi insanı ülkesiyiz ve buna çok önem veriyoruz. Bununla alakalı çok çalışmalar yapıyoruz. Bu bizim en önem verdiğimiz hususlardan biri. Türk bayrağındaki gemileri de destekliyoruz. Türk sahipli gemi sayısını arttırmaya dair çok sayıda çalışmamız var.
Marmara’ya gemi trafik hizmetleri kuracağız!
Seyir emniyeti ve seyir güvenliğinden sorumlu bir bakanlık olmakla birlikte boğazlardan geçen ve Türkiye’ye uğrak yapan gemileri yöneten bir bakanlığız. 29 milyon DWT filomuz var. 1500 gemi Türk sahipli ya da Türk bayraklı. Bunların yönetilmesi ve bu hizmetlerin verilmesi ciddi bir akıl gerektiriyor. Bu kapsamda önce boğazlarda gemi trafik hizmetlerini devreye aldık. Çok daha güvenli bir sistem oluşturmaya çalıştık. Çünkü Türk boğazları ve özellikle İstanbul boğazı kapasitesinin çok üstünde çalışıyor. Bunun arkasında çok büyük bir ekip var. Gerek kılavuz kaptanlar ile gerek trafik hizmet operatörleri ile bu gemileri elektronik seyir yardımcıları sayesinde yönetiyoruz. Bu yıl bizim iki projemiz daha var. Bu gemi trafik hizmetlerini Marmara’ya kurmaya başlayacağız. Aynı zamanda Doğu Akdeniz’de özellikle sondaj yapılan alanlarda gemi trafik hizmetleri koyup radarlar ve gözetleme sistemleriyle bu bölgeleri de kontrol edeceğiz.
5 gemiye kadar gemi teşviki verdik!
5 gemiye kadar gemi teşviki verdik. Ancak bu şartlar doğrultusunda artırılabilir. 5 milyon TL finansman sağlayıp ortalama yaşı 27 olan filomuzu gençleştirmek istiyoruz Ayrıca ÖTV’siz yakıt desteği veriyoruz ki bu sektörün can damarı.
Bir de bizim şu anda Avrupa Birliği ile yaptığımız bir finans projesi var. Sıfır emisyon çevre dostu gemilerle alakalı Avrupa Birliği Uluslararası Denizcilik Örgütü ile hareket ediyoruz. IMO'nun 2030 hedefleri ile ilgili olarak yapılacak çalışmaları daha önce çekmeye çalışıyoruz. Bizim de Türk sahipli veya Türk bayraklı gemilerin buna hazırlıklı olması lazım. AB projesini hayata geçirmek için çalışmalar devam ediyor. Bu noktada 50 milyon Euro’ya kadar karşılıksız bir hibe, 150 milyon Euro’ya kadar da çok düşük faizli kredi sağlanacak. Bunların verilme şartları ise düşük emisyonlu çevre dostu yeşil gemiler üretilmesine bağlı olacak. Bunun için demo olarak kısa hatlarda çalışan gemiler üzerinde örnekler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yakın zamanda bir mevzuat değişikliği yapacağız. Bu tür gemileri inşa edenlere de bakanlığımız tarafından bir teşvik sistemi sağlanacak. Bunun dışında yurt içi kabotajda da bu yapılacak. Her ne kadar karayoluna karşı deniz yolu maliyetlerinin dezavantajı olduğu iddia edilse de ben bir denizci olarak buna katılmıyorum. Fakat, buna da bir teşvik sağladık. Belirli hatlarda yükü denize taşıyan karayolu taşımacılarımıza, özellikle armatörlerimiz için bir teşvik sistemi sağladık ve yakında bu da yayınlanacak.’’
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.