Sözeri, Akport Limanı toplantı salonunda yaptığı basın açıklamasında, Akkök Şirketler Grubu'nun, 1997 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan devraldığı tesisin, bugün bölgenin ana limanı olarak hizmet veren yüksek kapasiteli ve çağdaş bir liman haline dönüştürüldüğünü ifade etti.
Limanın toplam 130 bin metrekare alana ve yıllık 3 milyon ton dökme yük kapasitesine sahip bir kompleksi olduğunu belirten Sözeri, limanda dökme ve genel yük yükleme-boşaltma, konteyner, Tekirdağ-Güney Marmara dahili Ro-Ro, uluslararası Ro-Ro ve deniz hizmetleri verildiğini bildirdi.
Akport Limanı'nda dahili ve uluslararası Ro-Ro seferlerinin yanı sıra Tekirdağ-Muratlı Demiryolu'nun Akport'a bağlanmasıyla, iş kapasitesinin arttığını anlatan Sözeri, şu bilgileri aktardı: ''Tekirdağ-Bandırma, Tekirdağ-Erdek, Tekirdağ-Marmara Adası ve Tekirdağ-Karabiga arasında her gün karşılıklı olarak Ro-Ro gemileri ile devam eden seferler, Marmara'nın kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan karayolu görevini üstlenmekte. Hizmete aldığımız Ro-Ro rampa donanımlı rıhtımlar ise limanı uluslararası Ro-Ro taşımacılığı için öncelikli hale dönüştürüyor. Fransa'nın Toulon Limanı ve İtalya'nın Trieste Limanı'nın ardından Mart ayında Ro-Ro seferlerine Ukrayna'yı da ekleyerek, ihracat seferberliğinde önemli bir rol üstlendik.''
-''BÖLGENİN DÜNYA YA AÇILAN KAPISI OLACAĞIZ''-
Bölgede yeni yatırımların artmasıyla birlikte limanın çıkış noktası haline geleceğini belirten Sözeri, dünya markalarının ihracatta Akport'u kullandığını söyledi.
Yakın gelecekte bu sayının daha da artacağını ifade eden Sözeri, Akport'un bölgenin dünyaya açılan kapısı olacağını bildirdi. Sözeri, ''Marmaray projesiyle birlikte Akport Tekirdağ Limanı demiryolu açısından da ciddi bir nokta haline gelecek ve Marmara Bölgesi'nde demiryoluyla transfer öne çıkacak. Türkiye'nin birçok markası bölgemizde yatırım planları yapıyor. Dolayısıyla bölgede her türlü ihtiyaca cevap verebilecek durumdayız. Yeni yatırım planlarımızı yaptık. 30 milyon dolarlık bir yatırım daha yaparak 14 bin metrekare olan limanın kullanılabilir alanını 60 bin metrekareye çıkartarak limanı büyüteceğiz'' diye konuştu.
-LOJİSTİK KÖY PROJESİ-
Tekirdağ'ın, Marmara Bölgesi'nin merkezinde bulunan konumu ve İstanbul'a olan yakınlığının yanında bir sanayi bölgesi olduğunu belirten Sözeri, sanayi ve liman kentlerinin yeni dönem ihtiyaçlarından birinin de lojistik köyler olduğunu bildirdi.
Lojistik köyler vasıtasıyla kent içinde her türlü ürünün, üretim, taşıma, depolama, tüketim ve geri dönüş süreci içinde kontrolünün sağlandığını anlatan Sözeri, lojistik köylerin uluslararası, nakliye, lojistik ve dağıtım ile ilgili tüm işlemlerin farklı operatörler tarafından yapıldığı bölgeler olduğunu ifade etti.
Lojistik köylerin, organize lojistik bölgesi yapısı taşıdığını bildiren Sözeri, şunları kaydetti: ''Lojistik köylerin amacı, yük taşımasının şehrin dışına kaydırılması, şehir içi trafiğin rahatlatılması, lojistik maliyetlerin azaltılması ve taşımanın karayolundan deniz ve demiryoluna aktarılmasıdır. Bu tarz lojistik köylerden İtalya'da 22, İspanya'da ise 17 tane bulunuyor. Benzer örnekleri Türkiye'de de yavaş yavaş görmeye başlayacağız. Bizde İspanya ve İtalya'daki lojistik köyleri örnek alarak, Tekirdağ'a lojistik köy kuracağız. Şu an plan aşamasını geçtik ve organizasyonu kurmak üzereyiz. Lojistik köyün kurulacağı arazi parselasyonlara ayrılacak ve satışları gerçekleştirilecek. Türk böbrek vakfının bulunduğu alana kurulacak lojistik köyde, taşımanın organizasyonunda neler varsa bütün hizmetler verilecek. Depo hizmetinin yanı sıra, depolarda üretim, ambalajlama, ürünün raflanması ve talep edene gönderilmesine kadar bir çok hizmet verilecek. Lojistik kent içerisinde, depolama alanları, sosyal idari binalar, eğitim salonu, kütüphane, banka, otel, lokanta gibi daha bir çok birim yer alacak.''
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.