Petrol Ticaretini Durdurmuyor,Karıştırıyor

Bloomberg´e Tahran'a yardım ettiği söylenen şirketlere ve tankerlere yönelik art arda uygulanan yaptırımlar, maliyetlerin artması ve daha fazla tüccarın ABD önlemlerini atlatmak için riskli çabalara girmek zorunda kalmasıyla birlikte nihayet İran petrolünün Çin'e akışını yavaşlatıyor.

Son haftalarda, Tahran'ın kargolarının çoğunun alıcısı olan Çinli özel rafinerilerdeki yöneticilere göre, sevkiyatlar bir dizi satıcı temerrüdü nedeniyle aksadı. Belirli bir neden belirtilmediğini söylerken, tedarik zincirini tıkayan lojistik zorlukları ve daha yüksek masrafları suçladılar. 

Yöneticiler, bazı İran tankerlerinin varış noktalarına doğru yola çıktıklarında yaptırımlara maruz kaldığını ve bunun da karışıklığa yol açtığını söyledi. Görüşmelerin özel olması nedeniyle kimliklerinin açıklanmamasını istediler.

Şimdiye kadarki en büyük petrol alıcısı olan Çin ile ticaret, Tahran için uzun zamandır finansal bir can simidi olmuştur ve Washington'ın giderek daha fazla kesmeye odaklandığı bir şeydir. Veri analitiği firması Kpler'e göre, tankerlere, sahiplere, brokerlara ve tüccarlara yönelik son yaptırım turlarından sonra, ABD kara listesi artık 2024'te İran ham petrolünün sevkiyatlarını gerçekleştiren yaklaşık 150 geminin üçte ikisinden fazlasını kapsıyor.

Çin tek taraflı yaptırımları tanımıyor ve İran ile ticaret yapma hakkını defalarca savundu. Ancak ABD'nin geniş finansal sisteminin gerçekleri, anakaranın dışında bağlantıları olan limanların ve nakliye şirketlerinin yaptırım uygulanan kuruluşlar ve gemilerle uğraşma riskini almaktan çekindiği anlamına geliyor, özellikle de ABD Başkanı Donald Trump daha sert yaptırımlar vaat ederken. 

Bu yılın başlarında, özel rafinerilerin merkezi olan bir eyalete hizmet veren Shandong Liman Grubu, işletmecileri kara listeye alınan tankerleri reddetmeye çağırdı.

Washington'ın kısıtlamalarını aşmanın maliyeti ağır ve artıyor. Malezya'dan Çin'e İran petrolü taşımaya istekli, yaptırım uygulanmayan bir süper tankerin kiralama ücreti bu ayın başlarında 5 ila 6 milyon dolar arasında sabitlendi - tüccarların söylediğine göre bu seviye rekor seviyede ve geçen yıla göre %50'ye varan bir artış. 

Kpler verilerine göre, daha tipik büyük alternatiflere göre daha az maliyet etkin olan daha küçük tankerlerin kullanımı arttı. Şubat ayında, Malezya açıklarında bir gemiden gemiye petrol transferi, İran petrol yüklü bir süper tanker ile üç Aframax boyutundaki gemi arasında gerçekleştirildi; alışılmadık derecede yavaş ve pahalı bir hareket.

Nakliye analistleri ayrıca ABD kara listesinin büyümesiyle birlikte kullanılabilir gemi sayısının giderek azaldığına işaret ettiler. Ticaretin denizdeki transferlere büyük ölçüde dayanması ve çok sayıda gemi gerektirmesi göz önüne alındığında bu önemli bir engeldir.

Derin indirimler 

Aracılar ve tüccarlar genellikle İran petrolünü alıcılara Brent vadeli işlemleri gibi küresel bir fiyatlandırma ölçütüne göre sabit bir farkla sunar. Bu fiyat, kargonun değerinin yanı sıra tanker rezervasyonunun ek maliyetlerini de içerir — bu rota için genellikle iki veya daha fazla tankere ihtiyaç duyulur — STS transferleri, sigorta ve liman ücretleri. 

Bu maliyetlerden herhangi birinde ani artışlar veya gemileri güvence altına alamama veya gecikme, tüccarların kârını ve anlaşmanın uygulanabilirliğini ortadan kaldırabilir. Bu arada daha yüksek bir fiyat, Çin'in maliyete duyarlı alıcıları için çekiciliği azaltır. Geçtiğimiz hafta, İran ham petrolünün Çin teslimatı için teklifleri artıştaydı ve tüccarlar, İran petrolündeki indirimin Brent vadeli işlemlerine karşı varil başına 0,50 ila 1 dolara düştüğünü söyledi. Bu, bir hafta önceki 1 ila 1,50 dolarlık indirimle karşılaştırılabilir.

FGE Group'ta Singapur merkezli bir petrol analisti olan Mia Geng, navlun oranlarındaki büyük sıçramaların, masrafın aktarılması zor olduğu için satıcılar için baş ağrısı olduğunu söyledi. "Sevkiyat gecikmeleri olasılığıyla karşı karşıya kalan Çinli alıcılar, satıcıların ve aracıların karlarını tüketecek derin indirimler arayacak."

Ancak ticaretteki artan sürtüşmeler, Çin'in İran'dan yaptığı alımların önemli ölçüde yavaşlayacağı, hatta duracağı anlamına gelmiyor.

Ticaret, ABD'nin Tahran'a uyguladığı yaptırımların yeniden yürürlüğe girdiği 2018 yılından bu yana gelişiyor ve uyarlanabilir olduğu kanıtlandı. Geçtiğimiz ay, akışlar, kısmen önceki aydan kalan gecikmiş kargo birikimi nedeniyle dört aylık bir zirveye ulaştı. 

Singapur Ulusal Üniversitesi Siyaset Bilimi Doçenti Ja Ian Chong, yaptırımların kusurlu bir araç olduğunu söyledi. 

"Bazen belirli bir ticareti veya ülkeyi kapatmanın bir yolu olarak tanımlansalar da, asıl mesele her zaman işletme maliyetini davranışta bir değişikliğe zorlayacak ölçüde artırmaktır," dedi. "Herhangi bir yaptırım biçimi altında her zaman bir miktar sızıntı olacaktır."

Dünyanın herhangi bir yerindeki gölge filosunun en önemli toplanma noktası ve İran ham petrol ticaretinin merkezi olan Malezya açıklarındaki sularda, gemiler arası transferlerin çoğu tamamen karanlıkta gerçekleşiyor; bu da tüm transponderlerin kapalı olduğu anlamına geliyor. 

Uydu görüntülerine göre, geçen ay tek bir günde yedi transfer gözlemlendi. Analistler, bunların çoğunun tamamen "karanlık" olduğunu ve Washington'ın artan yaptırımlara işaret etmesiyle nakliyecilerin daha fazla önlem aldığını belirtti. 

Bugüne kadar, bu tür taktikler kargonun kökenini meraklı gözlerden uzakta bulanıklaştırmak için yeterli oldu. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, İran'a "azami baskı" uygulama niyetinde olduğunun sinyalini verdi. Bunun için Washington, Tahran ile iş yapanlara yönelik ikincil yaptırımların uygulanmasını sıkılaştırabilir, bu da ticareti daha da soğutacak bir hareket olabilir ve hatta denizde uygulama girişiminde bulunabilir.

Reuters'ın geçen hafta birkaç ABD yetkilisine dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin İran'a ait petrol tankerlerini durdurup denetlemeyi düşündüğü belirtiliyordu . Bu hamle, Çin ticaretindeki bazı operatörleri ve aracıları caydırabilir veya korkutabilir. Ancak ABD güçlerinin ve istekli müttefiklerinin bunu gerçekleştirme kapasitesine sahip olup olmadığı henüz belirsiz.

Oil Brokerage Ltd.'nin küresel nakliye araştırmaları başkanı Anoop Singh'e göre, İran petrolü ithal eden özel Çinli rafinerilerle çalışan finans kuruluşları yeniden incelemeye alınabilir veya Washington, önemli gemi sahipleri ve karanlık filo operatörlerinin bulunduğu Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere baskı yapmayı seçebilir.

Singh, ABD'nin şimdiye kadar gemileri ve gemi sahiplerini hedef aldığını ve pazarın geçici çözümler ürettiğini söyledi. "Ancak, bankalardan hükümetlere, bayrak devletlerine ve sigortacılara kadar hedeflenecek daha kritik ağ parçaları ve keşfedilecek düzenleyici yollar var."