''Petrol İhracatımız Artık Hürmüz Boğazı'na Göbekten Bağlı Değil''

Trump yönetiminin yaptırım ve askeri gerginlik kıskacına almaya çalıştığı İran, bir yandan Basra Körfezi'ndeki stratejik Hürmüz Boğazı'nı kapatma kozunu elinde tutarken, diğer yandan Hürmüz Boğazı'nı hiç kullanmadan Çin, Hindistan gibi Asya devlerine ve bazı Afrika ülkelerine petrol ihracatı yapmasına izin verecek projede ilerleme işareti verdi.

Güneydeki Basra Körfezi kıyısında bulunan petrol bölgesi Gure ile Umman Denizi kıyısındaki Cask Limanı arasında 1000 kilometre uzunluğunda bir petrol boru hattı döşendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "Petrol ihracatımız artık Hürmüz Boğazı'na göbekten bağlı değil. İran tarihinde ilk defa böyle bir proje gerçekleştiriliyor" dedi.

Cask'tan ham petrol ihracatının 2021 başında başlaması beklenirken, tümüyle operasyonel hale geldiğinde buradan günde 1 milyon varil ham petrol ihraç edilebilecek. Aynı zamanda Cask, ham petrol tedariğinin rafinerilere ve petrokimya tesislerine yeni nakil merkezi olarak da kullanılacak.

Yerli üretimin teşvik edilmesi ve artırılması için "Üretimde Atılım" sloganıyla düzenlenen programa katılan Cumhurbaşkanı Ruhani, ekonomik büyümenin petrol olmadan da yüzde 1.1 pozitif gerçekleştiğini kaydetti."Petrole yaptırım uygulanıyor yoksa Petrol Bakanlığımız günlük 3 milyon varil ihraç edecek kapasiteye sahip. Yaklaşık 2 milyon 800 bin varil petrol ihraç edebiliriz" diyen Ruhani, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında verdiği vaatleri tutmadığı eleştirilerine şu yanıtı verdi:

"O vaatleri verdiğimde petrol satışımız 900 bin varilden 2 milyon 600 bin varile çıkmıştı. Sermayedarlar proje kapmak için sıraya girmişti. Bir ülkenin devlet başkanı bana 50 milyar dolar kredi verebileceklerini söylemişti, başka birisi de '15 milyar dolar verebilirim' demişti. Toplamda 100 milyar dolarlık bir kredinin önü açılmıştı."

İran'la nükleer anlaşmadan çekilip Tahran'a 'tarihteki en ağır yaptırımları' uygulayan ABD Başkanı Donald Trump'ı 'toy' diye niteleyen Ruhani, Trump'ın müzakere çağrılarını şöyle değerlendirdi:

"Şimdi müzakereye hazır olduklarını söylüyorlar. Sözleri çok ilginç. Müzakere yapmaya hazırım ne demek? Kim müzakere masasından çekildi? Kim müzakere masasını kırdı? Kim müzakere odasını ateşe verdi? Biz uluslararası taahhütlerimize bağlı kaldık ve mantıklı, makul, ahlaklı bir siyaset yürüttük. Onlar tüm değerleri ayaklar altına aldı ve o yüzden her gün yalan söylüyorlar. Halkımız bu gerçeği bilmelidir."