Mülteci teknelerinin perde arkası

İstanbul'da yaşanan Mülteci faciasının ardından EGE denizinde yaşanan mülteci akını gündeme geldi. İşte çok çarpıcı bir analiz..

Vedat Yenerer Mülteci teknelerinin neden her seferinde battığını ve perde arkasında yaşanan gerçeği anlattı..

" Ege'de kimse sorarsanız söylerler ama nedense devlet yetkilileri görmezden geliyor.
Yunanistan Türkiye'yi aşağılayan ve resmen alay eden bir politika izliyor. AB Türkiye'ye mültecilerle mücadelede yardım etmediği için Türkiye milletin cebinden mülteci cenneti haline döndü. Mülteci sayısı 2 milyona yaklaşırken, Türk milletine yapılmayan yardım ve verilmeyen haklar onlara verilir oldu.

Belli başlı politikalarından bazılarını şöyle sıralayabilirim.
1- Yunanistan adalara gelen mültecilerina rasında çok iyi eğitimli varsa onları alıyor. Diğerlerini geri gönderiyor. Son örneği geçen Cuma Babakale'nin kuzeyinde Çanakkale' nin güneyinde Deveboynu mevkinnde yaşandı. Öğlen saat 12.30 sıralarında HELLEN COSTA 060 adlı 40-50 metrelik sahil güvenlik botu 5-6 mertelik bir tekneyi çekerek Türk karasularına girdi. Yetmedi sahile 100- 200 metra kadar yani yüzme mesafesine kadar geldi. yaklaşık 15 mülteciyi tekneye bindirdi. Bu sırada elinde dürbünle olayı izleyen bir dostum hemen sahil güvenliğe haber verdi. 15 mülteci tekneye binince tekne alabora oldu. Bu sırada Türk Sahil Güvenliği elinde olan çok hızlı botlarla olay yerine gelmek yerine, telsizden anons yaptığı ve bota ismiyle hitap edip sularımızı terk etmesini istediği duyuldu. Yunan botu hiç tınmadı. Mültecileri attıktan sonra yine aheste aheste geri döndü.Türk medyası mülteciler ilgili bu haberi tamamen değiştirerek ve hiç bir şeyi sorgulamadan verdi .

2- Yunan Sahil Güvenlik botlarını Türk radarlarının görmemesi mümkün değil. Özellikle kısa bir süre önce askerden MİT'e devredilen Sivrice tarafındaki radarın görmemesi imkaansız gibi bir şey.. Ama buna rağmen Yunan botları yüzme mesfesine kadar geliyorlar. Yunan tarafı Ege'nin her yerinde mülteci dolu şişme botlar deliniyor, bir pompa ve bir kürekle Türkiye'ye gitmeleri isteniyor. O nedenle her gün batık mülteci teknesi haber oluyor. ve her seferinde " Yine bir mülteci teknesi battı" haberi yapılır. Bu kadar bilgisiz ve ilgisiz bir medya ile Türkiye' nin sürüklendiği yer onursuz, gurursuz, sömürge üçüncü dünya ülkeleri ligidir.

3-Ege'de her gün onlarca tekne ya da kayık çalınıyor. Bu çalınan tekne ve kayıkların sahipleri bunları Yunan adalarında görüyor ve Türkiye'deki konsolosluklara şikayet ederek teknesinin geri verilmesini istiyor. Bu güne kadar bırakın teknesini geri almayı, Yunan tarafından dilekçesine cevap verilen dahi olmadı. Tekneyi bir kaç misli fiyatına satın almak isteyenler adalarda hemen hırsızları bulabiliyor.

4-Yunanistan Türkiye'ye giden yabancı yatlar her türlü zorluğu çıkarırken Türkiye'deki görevliler yabancı yatlara öyle eziyetler ederler ki turist kendini Yunanistan adalarına zor atar.

5- Yunanistan'a gidenler bilir. Eğer pasaportunuzda KKTC damgası varsa kapıdan içeri giremezsiniz. " Sana gelende kabahat" demek yerine herkes tıpış tıpış konsolosluğa gider dünya kadar para verip vize alır. O sınırlı tarihte gittin gittin gidemezsen o para da yanar. Bazen yüzlerce lira verip aldığınız vizeyle bile eğer memur tipinizi beğenmezse Yunanistan'a giremeyebilirsiniz. Ama Yunanlı, örneğin Ayvalık'a hergün gelirler. Çay bile içmeden pazardan 50 kuruşa domatesi, meyveyi sebzeyi alır. Kıçına da bir deste don almayı unutmaz. Ne vize, ne harcama, Dingo'nun ahırına girer gibi girer ve çıkar gider. Sonra da kendisine eziyet edilmesinden ve aşağılanmasından memnun olan mazoşist Türkler bu adalara gidip yerler içerler para kazandırırlar. Bütün Ege barları Yunanistan'dan yarı fiyatına gelen yabancı içkiyi satar. Dünya ters dönse Yunanlı para kazanır ve öğlen siestasını gönül rahatlığı ile yapar. Nasıl olsa her türlü terbiyesizliği yaptıkları Türkler gelip para bırakacaktır. Bizimkiler orada " Komşi hoş geldin.. Hasan Şaş gool..." laflarından da çok hoşlanırlar. Aslında söylenen " Keriz hoş geldin.."dir.

Apo dahil Türkiye düşmanı her türlü teröristin barındığı, beslendiği ve eğitim aldığı Yunanistan ile ilgili yazacak daha çok şey var. Yaklaşık 10 yıldır gelen geçen herkesten hakaret işiten Türk Dışişleri'nin amacının ne olduğunu icraatlerden herkes biliyor. Ancak benim ağırıma giden milletin bu oyuna bilerek ve isteyerek iştirak etmesidir..

Allah akıl fikir versin...