Bu yıl, artan tekne sayısı ile birlikte Fransa, İtalya gibi ülkelerde yer bulamayan tekneler ise tercihlerini Hırvatistan, Yunanistan ve Türkiye'den yana kullanıyor. Bu noktada 25 bin yat bağlama kapasitesi ve hizmet kalitesi ile Türk marinaları Yunanistan ve Hırvatistan'ın bir adım önüne geçti ve hedef büyüttü.
Çoğu yüzde 100 doluluğa ulaşan marinalar bu yıl, sektörün yüzde 20 büyüyeceğini öngörüyor. Fransız, Alman ve İtalyan bayraklı teknelerin ilgi gösterdiği Türkiye'de Muğla ve Bodrum bölgesi özellikle Mega yatların akınına uğruyor. Toplam turizm gelirleri içinde yüzde 25 pay alan sektör için belirlenen 2023 hedefi ise 10 milyar dolar olarak açıklandı.
Turizm gelirlerinin yüzde 25'ini sağlıyor
Yabancı tekneler dışında artan yerli tekne sayısı ile birlikte Türk marinaları bu yıl kelimenin tam anlamıyla 'zirve'yi yaşıyor. Yıllık ortalama 2 bin teknenin sürekli demir attığı sektör, toplam turizm gelirleri içinde yüzde 25'lik paya sahip. 7 bin yat kapasitesi ile Muğla ve çevresi de bu ekonominin merkezini oluşturuyor. Yaklaşık 30 marinanın hizmet verdiği sektör, balıkçı barınakları ile birlikte toplamda 25 bin yat bağlama kapasitesine sahip. Sektörde son dönemlerde yerli yat sayısında önemli bir artış yaşanıyor. Bunun yanı sıra ekonomik kriz sonrası kendini yavaş yavaş hissettiren yabancı tekne ilgisi de bu yıl doruğa ulaşmış durumda.
Yunanistan'ın ekonomik kriz ile boğuşması ve Hırvatistan'daki hizmet kalitesinin yetersizliği, Türk marinalarını biraz daha ön plana çıkarmış durumda.
Deniz Turizmi Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bodrum Milta Marina Genel Müdürü Ömer Karacalar, Türkiye'deki marinalarda özellikle mega yatlarda önemli bir artış yaşandığına dikkat çekiyor. Fransa ve Almanya gibi ülkelerde bu tür yatlarda azalma yaşandığını aktaran Karacalar, şu anda Türkiye genelindeki 18 marinanın tamamının yüzde 100 kapasite ile çalıştığını ifade etti.
Karacalar, Akdeniz Çanağı'nda geçen yaklaşık 80 bin tekneye işaret ederek, "Şu anda özellikle İtalya ve Fransa tamamen dolmuş durumda. Yavaş yavaş Yunanistan ve Türkiye'ye doğru uzanıyor. Kruvaziyer turizmi de biraz geç kalmakla beraber açılmış durumda. Özellikle İDO'nun Ege adalarına açılması ile birlikte Yunanistan'ın da bu alandaki tahtı sallandı" ifadelerini kullandı.
3 yıllık bekleme süresi yatırımcıyı yıldırıyor
Yaşanan bu gelişmeler karşısında sektör, yatırımcıların büyük holding ve kuruluşlardan oluşması nedeniyle de yeni bir yatırım atağına hazırlanıyor. Bu yıl, Türkiye'nin bu alanda çok önemli bir fırsat yakaladığına işaret eden sektör temsilcileri, bürokrasideki engellerin de aşılması ile trenin yakalanabileceği görüşünde. "İtalya'da bir marina yatırımı için başvuru sonrası cevap verme süresi 90 gün. Biz de ise bakanlıkların kendi aralarındaki iletişimleri ve yoğun bürokrasi nedeniyle bu süre 3 yıl. Bu hem yerli hem de yabancı yatırımcıları yıldırıyor" diye konuşan Ömer Karacalar, bu noktada birlik olarak hükümet ile görüşme halinde olduklarını ve yatırımların önünün açılmasını sağlayacak adımlar için çalıştıklarını söyledi.
Türk yatırımcılar yabancı marina peşinde
DENİZ Turizmi Birliği Genel Sekreteri Yusuf Akgül mevcut kapasitenin yeterli olmadığına işaret eti. Hırvatistan kıyılarının Avrupa'ya yakın olması nedeniyle avantajlı konumda olduğunu ileten Akgül, Türkiye'nin hizmet kalitesi ile ön plana çıktığına işaret etti. Son olarak Doğuş Holding'in Hırvatistan'da bir marina yatırımı gerçekleştirdiğine işaret eden Akgül, Türk yatırımcıların bu noktada yatırım fırsatlarını kollayabileceğini iletti. Akgül, özellikle Uzakdoğu, Hırvatistan ve Yunanistan'da önemli yatırım fırsatları olduğunu ve buralardan teklifler geldiğinin altını çizdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.